Ceren
New member
Sushinin Etrafındaki Siyah Şey Nedir? – Denizden Gelen Gizemli Moda Akımı!
Selam sevgili forumdaşlar!
Dün akşam arkadaşlarla sushi yemeye gittik. Karşımdaki dostum sushiyi aldı, dikkatle baktı, sonra soruyu patlattı:
> “Ya şu etrafındaki siyah şey ne? Yanmış yaprak mı bu?”
O an içimdeki Japon samuray ruhu ile Türk anne refleksi karıştı:
> “Oğlum o nori, deniz yosunu! Saygı duy biraz!”
Ama sonra düşündüm... Gerçekten de bilmeyen biri için o siyah şey, sanki sushi’yi kargo bandında tutan elektrik bandı gibi duruyor!
Hadi gelin şu konuyu hem bilgiyle hem kahkahayla bir harman yapalım. Çünkü bu forumda sushi sadece yenmez; analiz edilir, yorumlanır, hatta dedikodusu yapılır!
---
Erkekler İçin Sushi: Mühendislik Harikası, Ama Nori Hâlâ Gizem!
Erkek tayfa sushi görünce hemen olaya teknik açıdan yaklaşıyor.
> “Bu pirinç nasıl böyle yapışmış?”
> “Siyah bant ne işe yarıyor, izolasyon mu?”
> “Yosun diyorsun da... denizden mi toplanıyor, yoksa fabrika çıkışı mı bu?”
Yani erkek için sushi bir yemek değil, bir proje dosyası.
Kimi diyor:
> “Abi şu nori dediğin şeyi lavaşla değiştirsek daha doyurucu olur.”
Kimi de “Japonlar az yiyor çünkü bu siyah şey iştah kapatıyor” tespitini yapıyor.
Erkek mantığı hemen devreye giriyor:
- Pirinç karbonhidrat,
- Balık protein,
- Siyah şey? Muamma.
Ve tabii klasik final geliyor:
> “Ben buna soya sosunu fazla batırırım, ne işe yaradığı önemli değil, tatlıymış gibi yerim.”
---
Kadınlar İçin Sushi: Lezzetten Çok Duygu, Estetik ve Empati
Kadın forumdaşlar için sushi bambaşka bir evren.
Nori’ye “siyah şey” demezler, “derin anlamlı dokusal bir unsur” derler.
Bir kadın sushi yerken önce hisseder:
> “Bu yosunun tuzu, okyanusun hikayesini anlatıyor gibi…”
Sonra arkadaşına döner:
> “Bence bu yosun, pirinçle balığın arasındaki uyumu temsil ediyor.”
Yani erkek “bant” derken, kadın “denge” diyor.
Erkek “ısıtabilir miyiz” diye sorarken, kadın “soğuk haliyle bile zarif” diyor.
İşte fark bu:
Erkek çözüm arıyor, kadın duygu arıyor!
---
Nori: Denizden Gelen Gizemli Kumaş
Evet dostlar, gelelim o meşhur siyah şeye:
Adı NORI.
Kendisi kurutulmuş deniz yosunu. Japonlar onu yıllardır hem yemeklerde hem de hayat felsefelerinde kullanıyor.
Biz Türkler içinse hâlâ “hmm... nori mi, nori yaprağı mı, norilerden miydi o?” kafası.
Ama hakkını yemeyelim, nori gerçekten mucizevi bir malzeme:
- Pirinci sıkı tutar (adeta Japon koli bandı),
- Hafif tuzludur (dengeyi sağlar),
- Vitamin doludur (ama kim o an bunu düşünüyor ki?).
Fakat dürüst olalım, ilk kez sushi yiyen herkesin yüz ifadesi aynıdır:
> “Deniz gibi kokuyor ama yeniyor mu bu?”
> ve ardından
> “Aa, fena değilmiş aslında...”
---
Türk Midesinde Sushi Travması
Bir de bizim milletin sushiyle olan karmaşık ilişkisi var.
Bazılarımız ilk lokmada “Bu pişmemiş!” diye garsona trip atar.
Bazıları “Pirinç güzel ama o siyah şeyi niye sardınız?” der.
Bazılarıysa “Ben bunu dürüm gibi yesem ayıp olur mu?” diye düşünür.
Yani sushi Türk halkına gelince, evrim geçiriyor:
- Adana usulü sushi: İçinde acılı ezme.
- Karadeniz usulü sushi: Norinin yerine kara lahana.
- Ege usulü sushi: Balık değil, zeytinyağlı dolma.
Bir forumdaş geçenlerde yazmıştı:
> “Ben sushiyi seviyorum ama nori kısmını ayıklayıp yiyorum.”
> Kardeşim o zaman sen pilavlı nigiri olmuşsun!
---
Erkek vs Kadın: Sushi Deneyiminde Savaş Alanı
Bir çift sushi yemeye gittiğinde olay genelde şöyle gelişir:
Kadın: “Deneyelim, kültürlenelim.”
Erkek: “Tamam ama sonra dürümcüye gideriz.”
Kadın her lokmada hayatın anlamını çözmeye çalışır.
> “Bu yosun bana çocukluğumu hatırlattı, tuzlu ama huzurlu.”
> Erkekse aynı anda soya sosunu içmeye başlar:
> “Ben bundan enerji aldım, tuzlu ama güzel.”
Bir noktadan sonra erkek kadına döner:
> “Seninki bitmediyse ben alabilirim.”
> Kadın: “Ama o dengeyi bozar!”
> Erkek: “Benim dengem açlık yönünde zaten.”
---
Sushi ve Strateji: Jokerler Devreye Giriyor
Sushi yerken strateji çok önemlidir.
Erkek için:
1. Önce çubukları kavra.
2. Başaramazsan ellerinle al, “ben Japon değilim” de.
3. Wasabi’ye fazla bulaşma, yoksa gözyaşların Tokyo’dan duyulur.
Kadın içinse:
1. Önce fotoğraf çek.
2. Çubukları nazikçe tut.
3. Her lokmayı anlamlandır.
4. Nori’ye teşekkür et.
Bu noktada erkek pragmatik, kadın romantiktir.
Erkek “mideyi doldurmak”, kadın “anı yaşamak” der.
Sushi bitince erkek “bununla doymadım”, kadın “ama ruhum doydu” der.
---
Forumun Büyük Sorusu: Nori mi, Lavaş mı?
Şimdi forumdaşlar...
Gelelim asıl soruya:
> “Sushinin etrafındaki siyah şey nori olmasa, ne olurdu?”
Erkek tayfa: “Lavaş saralım, hem doyurucu olur.”
Kadın tayfa: “Hayır, onun anlamı gider, minimalizm bozulur.”
Benim cevabım mı?
> “Denizden geleni çöpe atma, belki Japonya’nın cevabı vardır.”
---
Forumdaşlara Açık Davet: Evde Sushi Denemesi!
Haydi forum ahalisi!
Evde sushi yapmayı deneyin!
Ama lütfen, nori yerine yufka sarmayın, “Ben Türk Japon karışımı sushi yaptım” demeyin.
Fotoğraflarınızı paylaşın, bakalım kiminki daha çok “Tokyo’dan selamlar” diyor, kiminki “Adana’dan dürüm geldi” havasında.
---
Sonuç: Siyah Şey Sadece Yosun Değil, Bir Yaşam Tarzı
O siyah şey, dostlar, sadece deniz yosunu değil.
O, doğayla barışmanın, farklı kültürleri sindirmenin (kelime anlamıyla),
ve bir lokmada dünya turuna çıkmanın sembolü!
Ama yine de dürüst olalım…
Sushi’yi ilk kez yiyen herkesin kafasında aynı cümle yankılanır:
> “Bu siyah şey olmasa daha güzel olurdu sanki…”
Hadi bakalım forumdaşlar, sizce bu nori meselesi:
Lezzet katan zarif dokunuş mu,
Denizden gelen gizemli tuzak mı,
Yoksa sadece Japonların lavaşı mı?
Yorumlarınızı bekliyorum!
Selam sevgili forumdaşlar!
Dün akşam arkadaşlarla sushi yemeye gittik. Karşımdaki dostum sushiyi aldı, dikkatle baktı, sonra soruyu patlattı:
> “Ya şu etrafındaki siyah şey ne? Yanmış yaprak mı bu?”
O an içimdeki Japon samuray ruhu ile Türk anne refleksi karıştı:
> “Oğlum o nori, deniz yosunu! Saygı duy biraz!”
Ama sonra düşündüm... Gerçekten de bilmeyen biri için o siyah şey, sanki sushi’yi kargo bandında tutan elektrik bandı gibi duruyor!
Hadi gelin şu konuyu hem bilgiyle hem kahkahayla bir harman yapalım. Çünkü bu forumda sushi sadece yenmez; analiz edilir, yorumlanır, hatta dedikodusu yapılır!
---
Erkekler İçin Sushi: Mühendislik Harikası, Ama Nori Hâlâ Gizem!
Erkek tayfa sushi görünce hemen olaya teknik açıdan yaklaşıyor.
> “Bu pirinç nasıl böyle yapışmış?”
> “Siyah bant ne işe yarıyor, izolasyon mu?”
> “Yosun diyorsun da... denizden mi toplanıyor, yoksa fabrika çıkışı mı bu?”
Yani erkek için sushi bir yemek değil, bir proje dosyası.
Kimi diyor:
> “Abi şu nori dediğin şeyi lavaşla değiştirsek daha doyurucu olur.”
Kimi de “Japonlar az yiyor çünkü bu siyah şey iştah kapatıyor” tespitini yapıyor.
Erkek mantığı hemen devreye giriyor:
- Pirinç karbonhidrat,
- Balık protein,
- Siyah şey? Muamma.
Ve tabii klasik final geliyor:
> “Ben buna soya sosunu fazla batırırım, ne işe yaradığı önemli değil, tatlıymış gibi yerim.”
---
Kadınlar İçin Sushi: Lezzetten Çok Duygu, Estetik ve Empati
Kadın forumdaşlar için sushi bambaşka bir evren.
Nori’ye “siyah şey” demezler, “derin anlamlı dokusal bir unsur” derler.
Bir kadın sushi yerken önce hisseder:
> “Bu yosunun tuzu, okyanusun hikayesini anlatıyor gibi…”
Sonra arkadaşına döner:
> “Bence bu yosun, pirinçle balığın arasındaki uyumu temsil ediyor.”
Yani erkek “bant” derken, kadın “denge” diyor.
Erkek “ısıtabilir miyiz” diye sorarken, kadın “soğuk haliyle bile zarif” diyor.
İşte fark bu:
Erkek çözüm arıyor, kadın duygu arıyor!
---
Nori: Denizden Gelen Gizemli Kumaş
Evet dostlar, gelelim o meşhur siyah şeye:
Adı NORI.
Kendisi kurutulmuş deniz yosunu. Japonlar onu yıllardır hem yemeklerde hem de hayat felsefelerinde kullanıyor.
Biz Türkler içinse hâlâ “hmm... nori mi, nori yaprağı mı, norilerden miydi o?” kafası.
Ama hakkını yemeyelim, nori gerçekten mucizevi bir malzeme:
- Pirinci sıkı tutar (adeta Japon koli bandı),
- Hafif tuzludur (dengeyi sağlar),
- Vitamin doludur (ama kim o an bunu düşünüyor ki?).
Fakat dürüst olalım, ilk kez sushi yiyen herkesin yüz ifadesi aynıdır:
> “Deniz gibi kokuyor ama yeniyor mu bu?”
> ve ardından
> “Aa, fena değilmiş aslında...”
---
Türk Midesinde Sushi Travması
Bir de bizim milletin sushiyle olan karmaşık ilişkisi var.
Bazılarımız ilk lokmada “Bu pişmemiş!” diye garsona trip atar.
Bazıları “Pirinç güzel ama o siyah şeyi niye sardınız?” der.
Bazılarıysa “Ben bunu dürüm gibi yesem ayıp olur mu?” diye düşünür.
Yani sushi Türk halkına gelince, evrim geçiriyor:
- Adana usulü sushi: İçinde acılı ezme.
- Karadeniz usulü sushi: Norinin yerine kara lahana.
- Ege usulü sushi: Balık değil, zeytinyağlı dolma.
Bir forumdaş geçenlerde yazmıştı:
> “Ben sushiyi seviyorum ama nori kısmını ayıklayıp yiyorum.”
> Kardeşim o zaman sen pilavlı nigiri olmuşsun!
---
Erkek vs Kadın: Sushi Deneyiminde Savaş Alanı
Bir çift sushi yemeye gittiğinde olay genelde şöyle gelişir:
Kadın: “Deneyelim, kültürlenelim.”
Erkek: “Tamam ama sonra dürümcüye gideriz.”
Kadın her lokmada hayatın anlamını çözmeye çalışır.
> “Bu yosun bana çocukluğumu hatırlattı, tuzlu ama huzurlu.”
> Erkekse aynı anda soya sosunu içmeye başlar:
> “Ben bundan enerji aldım, tuzlu ama güzel.”
Bir noktadan sonra erkek kadına döner:
> “Seninki bitmediyse ben alabilirim.”
> Kadın: “Ama o dengeyi bozar!”
> Erkek: “Benim dengem açlık yönünde zaten.”
---
Sushi ve Strateji: Jokerler Devreye Giriyor
Sushi yerken strateji çok önemlidir.
Erkek için:
1. Önce çubukları kavra.
2. Başaramazsan ellerinle al, “ben Japon değilim” de.
3. Wasabi’ye fazla bulaşma, yoksa gözyaşların Tokyo’dan duyulur.
Kadın içinse:
1. Önce fotoğraf çek.
2. Çubukları nazikçe tut.
3. Her lokmayı anlamlandır.
4. Nori’ye teşekkür et.
Bu noktada erkek pragmatik, kadın romantiktir.
Erkek “mideyi doldurmak”, kadın “anı yaşamak” der.
Sushi bitince erkek “bununla doymadım”, kadın “ama ruhum doydu” der.
---
Forumun Büyük Sorusu: Nori mi, Lavaş mı?
Şimdi forumdaşlar...
Gelelim asıl soruya:
> “Sushinin etrafındaki siyah şey nori olmasa, ne olurdu?”
Erkek tayfa: “Lavaş saralım, hem doyurucu olur.”
Kadın tayfa: “Hayır, onun anlamı gider, minimalizm bozulur.”
Benim cevabım mı?
> “Denizden geleni çöpe atma, belki Japonya’nın cevabı vardır.”
---
Forumdaşlara Açık Davet: Evde Sushi Denemesi!
Haydi forum ahalisi!
Evde sushi yapmayı deneyin!
Ama lütfen, nori yerine yufka sarmayın, “Ben Türk Japon karışımı sushi yaptım” demeyin.
Fotoğraflarınızı paylaşın, bakalım kiminki daha çok “Tokyo’dan selamlar” diyor, kiminki “Adana’dan dürüm geldi” havasında.
---
Sonuç: Siyah Şey Sadece Yosun Değil, Bir Yaşam Tarzı
O siyah şey, dostlar, sadece deniz yosunu değil.
O, doğayla barışmanın, farklı kültürleri sindirmenin (kelime anlamıyla),
ve bir lokmada dünya turuna çıkmanın sembolü!
Ama yine de dürüst olalım…
Sushi’yi ilk kez yiyen herkesin kafasında aynı cümle yankılanır:
> “Bu siyah şey olmasa daha güzel olurdu sanki…”
Hadi bakalım forumdaşlar, sizce bu nori meselesi:
Lezzet katan zarif dokunuş mu, Denizden gelen gizemli tuzak mı, Yoksa sadece Japonların lavaşı mı?Yorumlarınızı bekliyorum!