DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Avrupa Kurulu Bakanlar Komitesi’nin 4 yıldır tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala davasıyla ilgili Türkiye hakkında resmen ihlal prosedürünü başlatmasına ait açıklamada bulundu.
Türkiye’nin tarihinde birinci kere Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin sonucunı uygulamayarak önemli bir yaptırıma maruz kaldığını ve Bakanlar Komitesi’nin AİHM sonucu uygulanmazsa Türkiye’nin Avrupa Kurulu’ndan çıkarılmasına kadar gidecek ağırlaşan yaptırımlar uygulayabileceğine dikkat çeken Yeneroğlu açıklamalarını şu biçimde sürdürdü:
‘ÜLKEMİZİN PRESTİJİ ÖNEMLİ BİR HALDE SARSILDI’
“Söz konusu karar olağan olarak şaşırtan ve beklenmedik bir gelişme değil, tersine adım adım gelen ve göze alınan bir karardır. Bakanlar Komitesi AİHM’in sonucunın uygulanmasını bir yıldan fazla bir müddetdir her toplantısında görüşerek, Türkiye’den AİHM sonucunı uygulamasını ve Osman Kavala’yı derhal özgür bırakmasını istemiştir. Lakin her olayda yaşanan aklıselimden uzak ve ciddiyetsiz tavır sürdürülmüş, yürütme organının iki dudağı ortasına sıkışmış yargı organları bu kararlara direnmekte ısrarcı olmuştur. Bu niçinle yıllardır haksız bir biçimde tutulan Sayın Kavala özgürlüğüne kavuşamadığı üzere, vatandaşını “insan hakları savunucularını caydırmak üzere zımnî bir amaçla” tutukladığı tescillenen ülkemizin prestiji da önemli bir biçimde sarsılmıştır.”
‘32 ÜLKEDEN TÜRKİYE ALEYHİNE OY’
“İhlal prosedürü başlatma sonucu, 47 üyeli Avrupa Kurulu’nun üçte iki çoğunluğuyla, yani 32 ülkenin Türkiye aleyhine oy kullanımı kararında alınmıştır. halbuki bundan 13 yıl evvel ortak akıl ve liyakatli takımlarla hukukun üstünlüğünü ve kuvvetler ayrılığını temel alan ülkemiz, Avrupa’da ve dünyada biroldukça diplomasi zaferine imza atmış, 2008 yılında birden fazla Avrupa ülkesinin de dahil olduğu 151 ülkenin takviyesini alarak BM Güvenlik Kurulu Süreksiz Üyeliğine seçilmiştir. Üniversal hukuku referans alarak yola çıkan, Avrupa Birliği ıslahatlarını hızlandıran ve bu istikamette anayasa ve kanunlarda önemli değişikliklere imza atan bir iktidarın; kanunları, anayasayı ve memleketler arası hukuku yok sayacak kadar yozlaşması ve ülkemizin prestijini yerle bir etmesi hüzün ve telaş vericidir.”
‘EKONOMİK BUHRANIMIZI DAHA DA DERİNLEŞTİRECEK’
“Vatandaşların temel hak ve özgürlüklerine dair hiç bir teminatın kalmadığı, hukukun ayak bağı sayıldığı, yargı kararlarının duruma bakılırsa uygulandığı bir idarenin ülkemizi uçurumun kenarına sürüklediği aşikârdır. Dünyaya verdiğimiz hukuk tanımaz ve keyfi idare örneği açıktır ve ne yazık ki bu durumun ekonomik buhranımızı daha da derinleştireceği ortadadır. Taraf olduğumuz memleketler arası mukavelelere uyulmadığı, hukukun askıya alındığı, insan haklarının yok sayıldığı ülkemizde “dış güçler” masalının gerisine sığınarak başarısızlıkların üstünün örtülmeye çalışıldığı milletimiz tarafınca da açıkça görülmektedir.”
‘KAVALA DAVASI AKIL ALMAZ HUKUKSUZLUKLARIN BİR SEMBOLÜ’
“Türkiye hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı ve kurallı piyasa iktisadını sağlayarak diplomatik prestiji ve ekonomik refahının arttığı bir idaresi hak etmektedir. Ülkeyi yönetme gücünü kaybetmiş ve insanımızı her geçen gün daha da ağırlaşan ekonomik şartlarla ve hukuksuzluklarla boğuşmak zorunda bırakan iktidar kaybetmeye mahkumdur. DEVA Partisi olarak, Osman Kavala davasının yargının sivil toplumu sindirmek için bir sopa olarak kullanıldığı ve akıl almaz halde uygulanan hukuksuzlukların bir sembolü haline geldiğini görmekteyiz. İktidar bu hukuk tanımazlığa son vermelidir. Ülkemizin memleketler arası prestijini daha fazla zedeleyecek, insanımızı daha fazla hukuksuzluğa ve yoksulluğa mahkûm edecek uygulamalardan bir an evvel vazgeçilmeli ve AİHM sonucu derhal uygulanmalıdır.”
Türkiye’nin tarihinde birinci kere Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin sonucunı uygulamayarak önemli bir yaptırıma maruz kaldığını ve Bakanlar Komitesi’nin AİHM sonucu uygulanmazsa Türkiye’nin Avrupa Kurulu’ndan çıkarılmasına kadar gidecek ağırlaşan yaptırımlar uygulayabileceğine dikkat çeken Yeneroğlu açıklamalarını şu biçimde sürdürdü:
‘ÜLKEMİZİN PRESTİJİ ÖNEMLİ BİR HALDE SARSILDI’
“Söz konusu karar olağan olarak şaşırtan ve beklenmedik bir gelişme değil, tersine adım adım gelen ve göze alınan bir karardır. Bakanlar Komitesi AİHM’in sonucunın uygulanmasını bir yıldan fazla bir müddetdir her toplantısında görüşerek, Türkiye’den AİHM sonucunı uygulamasını ve Osman Kavala’yı derhal özgür bırakmasını istemiştir. Lakin her olayda yaşanan aklıselimden uzak ve ciddiyetsiz tavır sürdürülmüş, yürütme organının iki dudağı ortasına sıkışmış yargı organları bu kararlara direnmekte ısrarcı olmuştur. Bu niçinle yıllardır haksız bir biçimde tutulan Sayın Kavala özgürlüğüne kavuşamadığı üzere, vatandaşını “insan hakları savunucularını caydırmak üzere zımnî bir amaçla” tutukladığı tescillenen ülkemizin prestiji da önemli bir biçimde sarsılmıştır.”
‘32 ÜLKEDEN TÜRKİYE ALEYHİNE OY’
“İhlal prosedürü başlatma sonucu, 47 üyeli Avrupa Kurulu’nun üçte iki çoğunluğuyla, yani 32 ülkenin Türkiye aleyhine oy kullanımı kararında alınmıştır. halbuki bundan 13 yıl evvel ortak akıl ve liyakatli takımlarla hukukun üstünlüğünü ve kuvvetler ayrılığını temel alan ülkemiz, Avrupa’da ve dünyada biroldukça diplomasi zaferine imza atmış, 2008 yılında birden fazla Avrupa ülkesinin de dahil olduğu 151 ülkenin takviyesini alarak BM Güvenlik Kurulu Süreksiz Üyeliğine seçilmiştir. Üniversal hukuku referans alarak yola çıkan, Avrupa Birliği ıslahatlarını hızlandıran ve bu istikamette anayasa ve kanunlarda önemli değişikliklere imza atan bir iktidarın; kanunları, anayasayı ve memleketler arası hukuku yok sayacak kadar yozlaşması ve ülkemizin prestijini yerle bir etmesi hüzün ve telaş vericidir.”
‘EKONOMİK BUHRANIMIZI DAHA DA DERİNLEŞTİRECEK’
“Vatandaşların temel hak ve özgürlüklerine dair hiç bir teminatın kalmadığı, hukukun ayak bağı sayıldığı, yargı kararlarının duruma bakılırsa uygulandığı bir idarenin ülkemizi uçurumun kenarına sürüklediği aşikârdır. Dünyaya verdiğimiz hukuk tanımaz ve keyfi idare örneği açıktır ve ne yazık ki bu durumun ekonomik buhranımızı daha da derinleştireceği ortadadır. Taraf olduğumuz memleketler arası mukavelelere uyulmadığı, hukukun askıya alındığı, insan haklarının yok sayıldığı ülkemizde “dış güçler” masalının gerisine sığınarak başarısızlıkların üstünün örtülmeye çalışıldığı milletimiz tarafınca da açıkça görülmektedir.”
‘KAVALA DAVASI AKIL ALMAZ HUKUKSUZLUKLARIN BİR SEMBOLÜ’
“Türkiye hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı ve kurallı piyasa iktisadını sağlayarak diplomatik prestiji ve ekonomik refahının arttığı bir idaresi hak etmektedir. Ülkeyi yönetme gücünü kaybetmiş ve insanımızı her geçen gün daha da ağırlaşan ekonomik şartlarla ve hukuksuzluklarla boğuşmak zorunda bırakan iktidar kaybetmeye mahkumdur. DEVA Partisi olarak, Osman Kavala davasının yargının sivil toplumu sindirmek için bir sopa olarak kullanıldığı ve akıl almaz halde uygulanan hukuksuzlukların bir sembolü haline geldiğini görmekteyiz. İktidar bu hukuk tanımazlığa son vermelidir. Ülkemizin memleketler arası prestijini daha fazla zedeleyecek, insanımızı daha fazla hukuksuzluğa ve yoksulluğa mahkûm edecek uygulamalardan bir an evvel vazgeçilmeli ve AİHM sonucu derhal uygulanmalıdır.”