DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, Hatay’da partisinin 1. Olağan Antakya ve Defne ilçe kongrelerinde gündeme dair değerli açıklamalar yaptı. Hükümetin Suriye siyasetinde yanlış yaptığını ve yanlışa devam ettiğini lisana getiren Babacan, Sisi’nin peşine düşmenin maliyetinin ülkemize hayli ağır olduğunu söylemiş oldu.
Eşit vatandaşlık vurgusuyla toplumdaki tüm farklılıkları kapsayacaklarını söyleyen Babacan, vatandaşları yarının Türkiye’sine davet ettiklerini ve bu Türkiye’de kuzunun kurda yem olmadığı bir yer olacağını lisana getirdi.
Konuşmasına evvelden Temmuz bayramını kutlayarak başlayan Babacan şu tabirleri kullandı:
Suriye siyasetinde yanlışlar yapıldığını aktaran Babacan, “Hükûmet Suriye siyasetinde ısrarlı yanlışını koruyor. Türkiye barışın tesisinde aktör olmalıydı. Gerektiğinde arabuluculuk yapmalıydı. Dar bir ideolojiyi tüm dış siyaset sathına hükümran kılmanın peşine düştüler. Ülkemizi memleketler arası arenada yapayalnız bıraktılar, ismine ‘değerli yalnızlık’ koydular. Pahaya bak kıymete. Nerede bedel? Yalnızlığın pahası beş para ettiğini anlayınca mı Sisi’nin peşine düşüyorsunuz? Maliyeti ülkemize epeyce ağır oldu.” diye konuştu.
“SURİYE’DE KALICI TAHLİLDEN YANAYIZ”
“Suriye’de kalıcı tahlilden yanayız. Suriye halkının huzur ve barış ortasında, inanç ortasında yaşamasından yanayız. Pekala, bunun yolu nedir? Siyasi diyalogdur, diplomasidir. Ülkemizin ulusal güvenliği ve çıkarları için, tahlilin bütün taraflarıyla yapan ve gerçekçi diyalogların gerçekleştirilmesidir.”
“KAZANILMIŞ TÜM HAKLARIN GARANTİSİ BİZ OLACAĞIZ”
Eşit vatandaşlık anlayışıyla devletin kademelerinde ayrımcılık yapılmayacağını söyleyen Babacan, liyakati baz alarak hareket edeceklerini aktardı ve ekledi, “Kimsenin kimseye üstünlük taslamadığı, her insanın kendi kimliğiyle, olduğu üzere kabul edildiği bir ülkeyi inşa etmek için emin adımlarla ilerliyoruz. Etnik, dini, mezhebi ve kültürel tüm çeşitliliğimizi sahipleniyoruz. Toplumdaki tüm farklılıkları kapsayan ‘eşit vatandaşlık’ anlayışından hiç bir vakit sapmayacağız. hiç bir vatandaşımız, devlet kapısının önünde kaygı ve tasa yaşamayacak. Devletin kademelerini, ayrımcılık yapmaksızın, bu ülkede yaşayan tüm vatandaşlarımıza, liyakati baz alarak açacağız. Topraklarımızın üzerinde yaşayan her insanın haklarını koruyacağız. Kazanılmış tüm hakların garantisi biz olacağız. Haklarımıza göz diken kimseye geçit vermeyeceğiz.”
ALEVİ VATANDAŞLARIN PROBLEMLERİNİN TAHLİLİ İÇİN DE UĞRAŞILACAK
Ötekileşme hissinin son bulacağını aktaran Babacan, “Tüm vatandaşlarımızın, inançlarının gereğini korkusuzca ve huzurla yaşayabilecekleri özgür bir Türkiye’yi oluşturacağız. Ötekileşme hissi doğuran tüm uygulamalara son vereceğiz. Alevi vatandaşlarımızın başta ibadethanelerine ait talepleri olmak üzere inanç, niyet ve davranış temelindeki sıkıntılarının tahlili için de gerekli her türlü adımı atmaya hazırız.” dedi.
“BU TOPRAKLARDA YALNIZCA SEVİNÇ GÖZYAŞLARI AKACAK”
“Bizler matemde birleşmiş insanlarız. Keyifli yarınlarımızı da daima birlikte kuracağız. Toplumsal dayanışmamızı güçlendireceğiz. O memnun yarınlarımızda; barışın sembolü defne ağaçları yeşerecek. Bu topraklarda illa gözyaşı akacaksa, o gözyaşları sevinç gözyaşları olacak. DEVA Partisi’nin damlaları, dupduru yarınlarımıza rahmet üzere, kardeşlik üzere yağacak.”
‘Davetimiz, kuzunun kurda yem olmadığı bir Türkiye içindir’
“İnsanımızı yarınların Türkiye’sine davet ediyorum. Kimliği, inancı, ideolojisi ne olursa olsun herkesi özgürlük, adalet, ehliyet, fırsat eşitliği ve şeffaflık prensipleri etrafında, yeni bir beraberliğe davet ediyorum. Bu davet; konuşmaktan korkmayan, fikirlerden korkmayan, farklı kimliklerden korkmayan, birbirinden korkmayan mert bir Türkiye içindir. Bu davet; kuzunun kurda yem olmadığı bir Türkiye içindir. Daima olarak kaygı pompalayan mevcut hükûmete, en kısa vakitte, sandıkta dersini vereceğiz.”
Eşit vatandaşlık vurgusuyla toplumdaki tüm farklılıkları kapsayacaklarını söyleyen Babacan, vatandaşları yarının Türkiye’sine davet ettiklerini ve bu Türkiye’de kuzunun kurda yem olmadığı bir yer olacağını lisana getirdi.
Konuşmasına evvelden Temmuz bayramını kutlayarak başlayan Babacan şu tabirleri kullandı:
Suriye siyasetinde yanlışlar yapıldığını aktaran Babacan, “Hükûmet Suriye siyasetinde ısrarlı yanlışını koruyor. Türkiye barışın tesisinde aktör olmalıydı. Gerektiğinde arabuluculuk yapmalıydı. Dar bir ideolojiyi tüm dış siyaset sathına hükümran kılmanın peşine düştüler. Ülkemizi memleketler arası arenada yapayalnız bıraktılar, ismine ‘değerli yalnızlık’ koydular. Pahaya bak kıymete. Nerede bedel? Yalnızlığın pahası beş para ettiğini anlayınca mı Sisi’nin peşine düşüyorsunuz? Maliyeti ülkemize epeyce ağır oldu.” diye konuştu.
“SURİYE’DE KALICI TAHLİLDEN YANAYIZ”
“Suriye’de kalıcı tahlilden yanayız. Suriye halkının huzur ve barış ortasında, inanç ortasında yaşamasından yanayız. Pekala, bunun yolu nedir? Siyasi diyalogdur, diplomasidir. Ülkemizin ulusal güvenliği ve çıkarları için, tahlilin bütün taraflarıyla yapan ve gerçekçi diyalogların gerçekleştirilmesidir.”
“KAZANILMIŞ TÜM HAKLARIN GARANTİSİ BİZ OLACAĞIZ”
Eşit vatandaşlık anlayışıyla devletin kademelerinde ayrımcılık yapılmayacağını söyleyen Babacan, liyakati baz alarak hareket edeceklerini aktardı ve ekledi, “Kimsenin kimseye üstünlük taslamadığı, her insanın kendi kimliğiyle, olduğu üzere kabul edildiği bir ülkeyi inşa etmek için emin adımlarla ilerliyoruz. Etnik, dini, mezhebi ve kültürel tüm çeşitliliğimizi sahipleniyoruz. Toplumdaki tüm farklılıkları kapsayan ‘eşit vatandaşlık’ anlayışından hiç bir vakit sapmayacağız. hiç bir vatandaşımız, devlet kapısının önünde kaygı ve tasa yaşamayacak. Devletin kademelerini, ayrımcılık yapmaksızın, bu ülkede yaşayan tüm vatandaşlarımıza, liyakati baz alarak açacağız. Topraklarımızın üzerinde yaşayan her insanın haklarını koruyacağız. Kazanılmış tüm hakların garantisi biz olacağız. Haklarımıza göz diken kimseye geçit vermeyeceğiz.”
ALEVİ VATANDAŞLARIN PROBLEMLERİNİN TAHLİLİ İÇİN DE UĞRAŞILACAK
Ötekileşme hissinin son bulacağını aktaran Babacan, “Tüm vatandaşlarımızın, inançlarının gereğini korkusuzca ve huzurla yaşayabilecekleri özgür bir Türkiye’yi oluşturacağız. Ötekileşme hissi doğuran tüm uygulamalara son vereceğiz. Alevi vatandaşlarımızın başta ibadethanelerine ait talepleri olmak üzere inanç, niyet ve davranış temelindeki sıkıntılarının tahlili için de gerekli her türlü adımı atmaya hazırız.” dedi.
“BU TOPRAKLARDA YALNIZCA SEVİNÇ GÖZYAŞLARI AKACAK”
“Bizler matemde birleşmiş insanlarız. Keyifli yarınlarımızı da daima birlikte kuracağız. Toplumsal dayanışmamızı güçlendireceğiz. O memnun yarınlarımızda; barışın sembolü defne ağaçları yeşerecek. Bu topraklarda illa gözyaşı akacaksa, o gözyaşları sevinç gözyaşları olacak. DEVA Partisi’nin damlaları, dupduru yarınlarımıza rahmet üzere, kardeşlik üzere yağacak.”
‘Davetimiz, kuzunun kurda yem olmadığı bir Türkiye içindir’
“İnsanımızı yarınların Türkiye’sine davet ediyorum. Kimliği, inancı, ideolojisi ne olursa olsun herkesi özgürlük, adalet, ehliyet, fırsat eşitliği ve şeffaflık prensipleri etrafında, yeni bir beraberliğe davet ediyorum. Bu davet; konuşmaktan korkmayan, fikirlerden korkmayan, farklı kimliklerden korkmayan, birbirinden korkmayan mert bir Türkiye içindir. Bu davet; kuzunun kurda yem olmadığı bir Türkiye içindir. Daima olarak kaygı pompalayan mevcut hükûmete, en kısa vakitte, sandıkta dersini vereceğiz.”