Türkiye Denizcilik İşletmeleri (TDİ) Kadir Topbaş’ın başkanlığı periyodunda İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) iskeleleri devretmişti. Topbaş periyodundan 15 yıl daha sonra iskeleleri geri almak için harekete geçen TDİ, iskelelerin hedefi haricinde kullanıldığı teziyle İBB’ye “30 gün ortasında iskeleleri boşaltın” yazısı gönderdi. Yazıya İBB’den cevap alamadığını öne süren TDİ yetkilileri, iskelelerin geri alınması, iskelelerdeki ticari faaliyetlerden elde edilen gelirlerin TDİ’ye iadesi için de dava açtı. TDİ’nin 15 yıl daha sonra iskeleler için harekete geçmesine Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili ve TBMM KİT Komitesi Üyesi Atila Sertel’den reaksiyon gecikmedi.
“VAKIFLARA PEŞKEŞ ÇEKİLİRKEN 15 YIL BOYUNCA GÖZ YUMDUNUZ”
Mevzuyu TDİ’nin hesaplarının görüşüldüğü KİT Alt Komitesi toplantısında da gündeme getiren Sertel, şunları söylemiş oldu:
“Bu iskeleler yolcu nakliyatının yanında birtakım vakıflara peşkeş çekilirken 15 yıl boyunca göz yumdunuz da artık mi aklınız başınıza geldi? Ekrem İmamoğlu’nun idaresindeki İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile uğraşmaktan ve hasmane tavırla yaklaşmaktan vazgeçin.”
“BU NE PERHİZ, BU NE LAHANA TURŞUSU?”
İBB AKP’li belediye liderlerince yönetilirken bu duruma ses çıkarmayan TDİ idaresini eleştiren Atila Sertel, şöyleki devam etti:
“İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile TDİ, 15 Mart 2005 tarihinde bir protokol yapıyor ve kuruma ilişkin olan iskeleleri İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne devrediyor. Ekrem İmamoğlu 2019 yılında belediye lideri seçildikten daha sonra, 2020 yılında bu iskeleleri geri almak için harekete geçiyor. Son olarak 30 gün ortasında boşaltmaları isteniyor. İBB bu iskeleleri boşaltmayınca da mahkemeye veriliyor. Bu iskeleler hedefi haricinde kullanılıyorsa da buna müsaade veren Ekrem İmamoğlu değil, geçmişteki belediye liderleridir. Bilakis, Büyükada meselade gördüğümüz üzere TÜGVA’ya verilen yeri bir daha halka kazandırmak için çaba gösterilmiştir. İskeleler 15 yıl boyunca kullanılmış. 15 yıldır Türkiye Denizcilik İşletmeleri’nin eli armut mu topluyordu? Geçmişte, AKP belediyeciliği devrinde AKP’ye yakın vakıflara bu iskeleler verilirken niye ses çıkarılmadı? Bu protokol Kadir Topbaş periyodunda yapılmış. daha sonra onun yerine gelen Mevlüt Uysal devrinde de iskeleler kullanılmaya devam etmiş. Ne zamanki Ekrem İmamoğlu seçildi, siz bu adımları attınız. 15 yıl boyunca göz yumanlar, Ekrem İmamoğlu lider seçildikten daha sonra ‘iskeleleri derhal boşalt’ diyorsa ben de sorarım; bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?”
“AÇIK AÇIK HUKUKSUZLUK YAPILIYOR”
Bu teşebbüslerin, TDİ İdare Şurası Başkanlığı’na eski İSTAÇ Genel Müdürü Fahrettin Soran’ın getirilmesinden bir ay daha sonra başlatıldığını vurgulayan Sertel, “Şu an Türkiye Denizcilik İşletmeleri’nin idare konseyi lideri olan Fahrettin Soran, uzun yıllar İBB’de bakılırsav yapmış, son olarak da İSTAÇ Genel Müdürü olarak çalışmıştır. Oradan ayrıldıktan daha sonra, 2020 yılında Türkiye Denizcilik İşletmeleri İdare Heyeti Başkanlığı’na atanmış, atandıktan bir ay daha sonra da iskelelerin boşaltılması için İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yazı göndermiştir. Fahrettin Soran’ın, TDİ’nin başına geldikten daha sonra birinci yaptığı iş de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne savaş açmak olmuştur. İstanbul Büyükşehir Belediyesi kamu kurumu değilmiş üzere görülerek hasmane bir tavırla savaş açılıyor. Türkiye Denizcilik İşletmeleri, yaptığı özelleştirmelerden ziyan etti, milyonlarla söz edilen alacaklarını alamıyor, fakat artık bütün işi gücü bırakmış İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile uğraşıyor. Açık açık hukuksuzluk yapılıyor” diye konuştu.
“VAKIFLARA PEŞKEŞ ÇEKİLİRKEN 15 YIL BOYUNCA GÖZ YUMDUNUZ”
Mevzuyu TDİ’nin hesaplarının görüşüldüğü KİT Alt Komitesi toplantısında da gündeme getiren Sertel, şunları söylemiş oldu:
“Bu iskeleler yolcu nakliyatının yanında birtakım vakıflara peşkeş çekilirken 15 yıl boyunca göz yumdunuz da artık mi aklınız başınıza geldi? Ekrem İmamoğlu’nun idaresindeki İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile uğraşmaktan ve hasmane tavırla yaklaşmaktan vazgeçin.”
“BU NE PERHİZ, BU NE LAHANA TURŞUSU?”
İBB AKP’li belediye liderlerince yönetilirken bu duruma ses çıkarmayan TDİ idaresini eleştiren Atila Sertel, şöyleki devam etti:
“İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile TDİ, 15 Mart 2005 tarihinde bir protokol yapıyor ve kuruma ilişkin olan iskeleleri İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne devrediyor. Ekrem İmamoğlu 2019 yılında belediye lideri seçildikten daha sonra, 2020 yılında bu iskeleleri geri almak için harekete geçiyor. Son olarak 30 gün ortasında boşaltmaları isteniyor. İBB bu iskeleleri boşaltmayınca da mahkemeye veriliyor. Bu iskeleler hedefi haricinde kullanılıyorsa da buna müsaade veren Ekrem İmamoğlu değil, geçmişteki belediye liderleridir. Bilakis, Büyükada meselade gördüğümüz üzere TÜGVA’ya verilen yeri bir daha halka kazandırmak için çaba gösterilmiştir. İskeleler 15 yıl boyunca kullanılmış. 15 yıldır Türkiye Denizcilik İşletmeleri’nin eli armut mu topluyordu? Geçmişte, AKP belediyeciliği devrinde AKP’ye yakın vakıflara bu iskeleler verilirken niye ses çıkarılmadı? Bu protokol Kadir Topbaş periyodunda yapılmış. daha sonra onun yerine gelen Mevlüt Uysal devrinde de iskeleler kullanılmaya devam etmiş. Ne zamanki Ekrem İmamoğlu seçildi, siz bu adımları attınız. 15 yıl boyunca göz yumanlar, Ekrem İmamoğlu lider seçildikten daha sonra ‘iskeleleri derhal boşalt’ diyorsa ben de sorarım; bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?”
“AÇIK AÇIK HUKUKSUZLUK YAPILIYOR”
Bu teşebbüslerin, TDİ İdare Şurası Başkanlığı’na eski İSTAÇ Genel Müdürü Fahrettin Soran’ın getirilmesinden bir ay daha sonra başlatıldığını vurgulayan Sertel, “Şu an Türkiye Denizcilik İşletmeleri’nin idare konseyi lideri olan Fahrettin Soran, uzun yıllar İBB’de bakılırsav yapmış, son olarak da İSTAÇ Genel Müdürü olarak çalışmıştır. Oradan ayrıldıktan daha sonra, 2020 yılında Türkiye Denizcilik İşletmeleri İdare Heyeti Başkanlığı’na atanmış, atandıktan bir ay daha sonra da iskelelerin boşaltılması için İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yazı göndermiştir. Fahrettin Soran’ın, TDİ’nin başına geldikten daha sonra birinci yaptığı iş de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne savaş açmak olmuştur. İstanbul Büyükşehir Belediyesi kamu kurumu değilmiş üzere görülerek hasmane bir tavırla savaş açılıyor. Türkiye Denizcilik İşletmeleri, yaptığı özelleştirmelerden ziyan etti, milyonlarla söz edilen alacaklarını alamıyor, fakat artık bütün işi gücü bırakmış İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile uğraşıyor. Açık açık hukuksuzluk yapılıyor” diye konuştu.