Davutoğlu’nun konuşmalarından öne çıkanlar şu biçimde:
İktidar senelerca vurguladığı temel prensipleri reddetmişse ve esnaf kültürüne dayalı esnaf faaliyetlerinden kopup yolsuzluklara ulaşmışsa bizim onlardan yana olacağımız hiç bir şey kalmamıştır. 2 aydır yaşanan ifşaatlar daha sonrası iktidar konuşmuyor. Bunların ekseni, duruşu kayboldu. Üzücü olan şey bütün pahaların içini boşalttılar, genç jenerasyonları bu kıymetlerden uzaklaştırdılar. Medeniyetler siyasi türel ekonomik ilgiler üzerinde yükselir ve bütün bu güç ilgiler üzerinde kendini soyutlamış temeller üzerinde yürütülür. Bugün büyük bir çürümüşlük var. Hukuk siyasi denetlemek yerine siyaseti kullanan güç durumuna dönüştü. Siyasi tüzel yozlaşmışlıkla gayrimeşru sistem kuruyorlar.
Sedat Peker’in açıklamalarından daha sonra SBK isminde iş insanına kaydı. Nasıl kirli ilgiler üzerinden siyaseti ve hukuku yönlendirmeye çalıştığını şaşkınlıkla utançla izliyoruz. Bu şahsa 30 Eylülde yurtdışına çıkma yasağı konuyor Kasımda kaldırılıyor. Kim kaldırdı bu maddeyi? Bu vahim bir iddiaa niye koydu niye kaldırıldı niye yurtdışına çıktı? Cumhurbaşkanı o devir İstek Zerrab için hayırsever dedi. ben net hal koymuştum. O günkü Bakanlar Heyetinde söylemiş oldum istek Zerrab ile kimsenin fotoğrafı olsun istemedim. Burası devlet muz cumhuriyeti değil. Cumhurbaşkanına hatırlatırım. Devlete sahip çıkmak onura sahip çıkmakla olur.
O bakanların yurtharicinde hesap sorulmasına benim gönlüme yatmaz. Biliyorlar o hatalı fakat o suça bulaşan bakanlar var. Erdoğan’a sesleniyorum; SBK ile ilgili derhal hukuksal süreci başlatmalıdır. SBK ile ilgili New York mahkemelerinde değil Ankara’da yargılanmalıdır. İç İşleri Bakanlığı’nın yaptığı hem kabahattir. Geç kalınan her dk bu ülkeyi itham altında bırakıyor. Kelam konusu bakan Türkiye İktisat Şurası’ndan sorumlu bir şahıstan makam aracı almış. Sen bürokratsın iş adamlarıyla bağlantıya geçemezsin. Bu cürümdür. Kendisi de kabul etti makam aracı aldığını çabucak vazifeden alınması gerekir.
İktidar senelerca vurguladığı temel prensipleri reddetmişse ve esnaf kültürüne dayalı esnaf faaliyetlerinden kopup yolsuzluklara ulaşmışsa bizim onlardan yana olacağımız hiç bir şey kalmamıştır. 2 aydır yaşanan ifşaatlar daha sonrası iktidar konuşmuyor. Bunların ekseni, duruşu kayboldu. Üzücü olan şey bütün pahaların içini boşalttılar, genç jenerasyonları bu kıymetlerden uzaklaştırdılar. Medeniyetler siyasi türel ekonomik ilgiler üzerinde yükselir ve bütün bu güç ilgiler üzerinde kendini soyutlamış temeller üzerinde yürütülür. Bugün büyük bir çürümüşlük var. Hukuk siyasi denetlemek yerine siyaseti kullanan güç durumuna dönüştü. Siyasi tüzel yozlaşmışlıkla gayrimeşru sistem kuruyorlar.
Sedat Peker’in açıklamalarından daha sonra SBK isminde iş insanına kaydı. Nasıl kirli ilgiler üzerinden siyaseti ve hukuku yönlendirmeye çalıştığını şaşkınlıkla utançla izliyoruz. Bu şahsa 30 Eylülde yurtdışına çıkma yasağı konuyor Kasımda kaldırılıyor. Kim kaldırdı bu maddeyi? Bu vahim bir iddiaa niye koydu niye kaldırıldı niye yurtdışına çıktı? Cumhurbaşkanı o devir İstek Zerrab için hayırsever dedi. ben net hal koymuştum. O günkü Bakanlar Heyetinde söylemiş oldum istek Zerrab ile kimsenin fotoğrafı olsun istemedim. Burası devlet muz cumhuriyeti değil. Cumhurbaşkanına hatırlatırım. Devlete sahip çıkmak onura sahip çıkmakla olur.
O bakanların yurtharicinde hesap sorulmasına benim gönlüme yatmaz. Biliyorlar o hatalı fakat o suça bulaşan bakanlar var. Erdoğan’a sesleniyorum; SBK ile ilgili derhal hukuksal süreci başlatmalıdır. SBK ile ilgili New York mahkemelerinde değil Ankara’da yargılanmalıdır. İç İşleri Bakanlığı’nın yaptığı hem kabahattir. Geç kalınan her dk bu ülkeyi itham altında bırakıyor. Kelam konusu bakan Türkiye İktisat Şurası’ndan sorumlu bir şahıstan makam aracı almış. Sen bürokratsın iş adamlarıyla bağlantıya geçemezsin. Bu cürümdür. Kendisi de kabul etti makam aracı aldığını çabucak vazifeden alınması gerekir.