Babacan’ın konuşmalarından öne çıkanlar şu biçimde:
Türkiye Dışişleri’nde kaybet kaybet noktasına gelmiş durumda. Türkiye S-400 için 2.5 milyar dolar ödedi. Kapağını açtılar daha ağır yaptırımlar gelir diye kapadılar. Bu mu ulusallık yerlilik? Hamasetle arbedeyle siyaset yürütülmez. Parayı kaybet, Dışişleri kaybet, uçakları kaybet. Bunlar işte kaybet kaybet siyaseti. Sayın Erdoğan Mısır Devlet Lideri için ‘darbeci sisi, zalim sisi’ demedi mi? Artık ne oldu? Bakın onların devlet yetkilileri bize gelmiyor. Biz onların yanına gidiyoruz. Mısır ile ortanı bozarken aklın neredeydi? ‘Zulüm kokan Mısırla dost olmamız mümkün değil’ diyen sen değil miydin? Erdoğan televizyondaki gözyaşlarını, Rabia deyişlerini de unutuyor. Sayın Erdoğan Bahçeli’ye Mısırdaki darbe sizin içinize sindi mi diye sormuştunuz? Unuttunuz mu? Zikzak var U dönüşü var. Tıpkı U dönüşlerini Amerika bağlarında de gördük. Türkiye Cumhuriyeti öteki ülkelerin seçimlerinde taraf olmazdı, öteki ülkelerin iç siyasetine karışmazdı. Filistin davası hiç bir vakit bu kadar sahipsiz kalmamıştı. Artık batı basını bile İsrail’in zulmünü haber yapıyor ancak Türkiye bol ölçüde konuşuyor. Ne diyor telefon diplomasisi yaptık. Kimi kime şikayet ediyorsun. Şu anda laf üretmekten baka hiç bir şey yapamıyorlar. İstikrarlı ve kararlı bir dış siyasetiniz şayet olmazsa kimseye kelam geçiremezsiniz. Dün mevcut Amerika idaresiyle 5 ay daha sonra görüştüler. Kasım seçiminden daha sonra Amerikan seçiminin tebriği için telefon kuyruğuna girdiler. Nisan’da Amerika’dan soykırım açıklaması geldi. Dış ilgileri senelerca naralar atarak kendinizi düşman ederseniz bu duruma düşersiniz.
Haftalardır görüşebildiler diye hayli sevindiler 12 dk kederlerini ne anlattılarsa anlattılar.12 dk konuşabilmek için aylardır bekliyor bu ülkemin Cumhurbaşkanı. Bu ülke bunu haketmiyor. Durum epey hayli acı. Yıl 2009 Obama çabucak çıkıp geldi Türkiye kuvvetli ülkeydi. Ülkeyi makûs yönetiyorsanız prestijiniz 5 paralık olur.
Türkiye Dışişleri’nde kaybet kaybet noktasına gelmiş durumda. Türkiye S-400 için 2.5 milyar dolar ödedi. Kapağını açtılar daha ağır yaptırımlar gelir diye kapadılar. Bu mu ulusallık yerlilik? Hamasetle arbedeyle siyaset yürütülmez. Parayı kaybet, Dışişleri kaybet, uçakları kaybet. Bunlar işte kaybet kaybet siyaseti. Sayın Erdoğan Mısır Devlet Lideri için ‘darbeci sisi, zalim sisi’ demedi mi? Artık ne oldu? Bakın onların devlet yetkilileri bize gelmiyor. Biz onların yanına gidiyoruz. Mısır ile ortanı bozarken aklın neredeydi? ‘Zulüm kokan Mısırla dost olmamız mümkün değil’ diyen sen değil miydin? Erdoğan televizyondaki gözyaşlarını, Rabia deyişlerini de unutuyor. Sayın Erdoğan Bahçeli’ye Mısırdaki darbe sizin içinize sindi mi diye sormuştunuz? Unuttunuz mu? Zikzak var U dönüşü var. Tıpkı U dönüşlerini Amerika bağlarında de gördük. Türkiye Cumhuriyeti öteki ülkelerin seçimlerinde taraf olmazdı, öteki ülkelerin iç siyasetine karışmazdı. Filistin davası hiç bir vakit bu kadar sahipsiz kalmamıştı. Artık batı basını bile İsrail’in zulmünü haber yapıyor ancak Türkiye bol ölçüde konuşuyor. Ne diyor telefon diplomasisi yaptık. Kimi kime şikayet ediyorsun. Şu anda laf üretmekten baka hiç bir şey yapamıyorlar. İstikrarlı ve kararlı bir dış siyasetiniz şayet olmazsa kimseye kelam geçiremezsiniz. Dün mevcut Amerika idaresiyle 5 ay daha sonra görüştüler. Kasım seçiminden daha sonra Amerikan seçiminin tebriği için telefon kuyruğuna girdiler. Nisan’da Amerika’dan soykırım açıklaması geldi. Dış ilgileri senelerca naralar atarak kendinizi düşman ederseniz bu duruma düşersiniz.
Haftalardır görüşebildiler diye hayli sevindiler 12 dk kederlerini ne anlattılarsa anlattılar.12 dk konuşabilmek için aylardır bekliyor bu ülkemin Cumhurbaşkanı. Bu ülke bunu haketmiyor. Durum epey hayli acı. Yıl 2009 Obama çabucak çıkıp geldi Türkiye kuvvetli ülkeydi. Ülkeyi makûs yönetiyorsanız prestijiniz 5 paralık olur.