PembePembe
New member
Başşehir Sigorta Acenteleri Derneği (BASİAD) Lideri Hacı Ali Yücel, Sigorta Haftası ötürüsıyla yaptığı değerlendirmede, ülkelerin gelişmişlik seviyelerinin sigorta kesiminin büyüklüğüyle direkt alakalı olduğunu söylemiş oldu.
Türkiye’de sigorta ve tasarruf şuuruyla toplumdaki farkındalığın artırılarak, sigortacıyla sigortalı içinde itimada dayalı bir münasebet kurulmasının kıymetli olduğunu tabir eden Yücel, “Sigorta yalnızca iktisadın gelişmesine değil, beraberinde toplumsal yapının koruma edilmesine de katkı sağlamaktadır.” dedi.
Yücel, sigorta şuurunun artırılmasının devlet ve vatandaşın ortak vazifesi olduğunu vurgulayarak, finansal sistemin en kıymetli bileşenlerinden birisi olan sigortacılığın çabucak hemen ülkü büyüklüğe ulaşamadığını lisana getirdi.
Finansal sistemde bankacılığın yüzde 85, sigortacılığın yüzde 5 ve öteki kurumların yüzde 10 hisseye sahip olduğuna dikkati çeken Yücel, “Gelişmiş ülkelere bakılırsa bu hisse epey düşük. Bölümün beklentisi bu hissenin yüzde 25-30’lara çıkmasıdır. Belirtilen maksatlara ulaşılması için evvela kamu tarafında gerekli yapısal düzenlemeler ivedilikle yapılmalıdır. Zira yıllar evvel düzenlenmiş yasal mevzuatlar günümüzün muhtaçlıklarını karşılamakta yetersiz kalıyor. Dalın hak ettiği seviyeye gelmesi için tüm paydaşların eşgüdüm ortasında gerekli katkıyı ortaya koyması gerekiyor.” diye konuştu.
Yücel, kesimin büyümesinin, hizmet niteliğinin, sigorta farkındalığının artırılmasından, dijital teknolojilerin dala entegre edilerek beklentilere daha süratli tahlillerin sağlanmasından geçtiğini belirterek, kesimden tüm paydaşların katkılarıyla “Sigortacılık Çatı Kanunu”nun çıkarılması gerektiğini bildirdi.
Türkiye’de Kovid-19 da sigorta teminatı kapsamında
Sigortacılık dalının birikmiş meselelerine karşın son senelerda başarılı uygulamalara imza attığına işaret eden Yücel, şunları kaydetti:
“Özellikle son vakit içinderda ülkemizde meydana gelen başta doğal afetler, pandemi kaynaklı hasarlar sebebiyle hatırı sayılır fiyatlarda tazminat ödemeleri yapılmıştır. Ödenen hasar kalemlerine bakacak olursak, pandeminin başlangıcından bu yana, direkt pandemiyle ait olarak hayat sigortalarında 750 milyon lira, sıhhat sigortalarında 228 milyon lira, Elazığ ve İzmir sarsıntılarında ise 717 milyon lira olmak üzere öteki ödemelerle birlikte toplamda 2 milyar lira üzere yüksek bir meblağ sigortalılara ödenmiştir. Bilhassa pandemi şartlarında ödenen bu fiyatlar daha da manalı bir katkıdır. Ayrıyeten Kovid-19 üzere salgınlar sigorta teminatı kapsamı haricinde iken ülkemizde bu kapsam içine alınmıştır. Bölümümüzün yeterli niyetli bu tipten uygulamalarından gurur duyuyoruz.”
Türkiye’de sigorta ve tasarruf şuuruyla toplumdaki farkındalığın artırılarak, sigortacıyla sigortalı içinde itimada dayalı bir münasebet kurulmasının kıymetli olduğunu tabir eden Yücel, “Sigorta yalnızca iktisadın gelişmesine değil, beraberinde toplumsal yapının koruma edilmesine de katkı sağlamaktadır.” dedi.
Yücel, sigorta şuurunun artırılmasının devlet ve vatandaşın ortak vazifesi olduğunu vurgulayarak, finansal sistemin en kıymetli bileşenlerinden birisi olan sigortacılığın çabucak hemen ülkü büyüklüğe ulaşamadığını lisana getirdi.
Finansal sistemde bankacılığın yüzde 85, sigortacılığın yüzde 5 ve öteki kurumların yüzde 10 hisseye sahip olduğuna dikkati çeken Yücel, “Gelişmiş ülkelere bakılırsa bu hisse epey düşük. Bölümün beklentisi bu hissenin yüzde 25-30’lara çıkmasıdır. Belirtilen maksatlara ulaşılması için evvela kamu tarafında gerekli yapısal düzenlemeler ivedilikle yapılmalıdır. Zira yıllar evvel düzenlenmiş yasal mevzuatlar günümüzün muhtaçlıklarını karşılamakta yetersiz kalıyor. Dalın hak ettiği seviyeye gelmesi için tüm paydaşların eşgüdüm ortasında gerekli katkıyı ortaya koyması gerekiyor.” diye konuştu.
Yücel, kesimin büyümesinin, hizmet niteliğinin, sigorta farkındalığının artırılmasından, dijital teknolojilerin dala entegre edilerek beklentilere daha süratli tahlillerin sağlanmasından geçtiğini belirterek, kesimden tüm paydaşların katkılarıyla “Sigortacılık Çatı Kanunu”nun çıkarılması gerektiğini bildirdi.
Türkiye’de Kovid-19 da sigorta teminatı kapsamında
Sigortacılık dalının birikmiş meselelerine karşın son senelerda başarılı uygulamalara imza attığına işaret eden Yücel, şunları kaydetti:
“Özellikle son vakit içinderda ülkemizde meydana gelen başta doğal afetler, pandemi kaynaklı hasarlar sebebiyle hatırı sayılır fiyatlarda tazminat ödemeleri yapılmıştır. Ödenen hasar kalemlerine bakacak olursak, pandeminin başlangıcından bu yana, direkt pandemiyle ait olarak hayat sigortalarında 750 milyon lira, sıhhat sigortalarında 228 milyon lira, Elazığ ve İzmir sarsıntılarında ise 717 milyon lira olmak üzere öteki ödemelerle birlikte toplamda 2 milyar lira üzere yüksek bir meblağ sigortalılara ödenmiştir. Bilhassa pandemi şartlarında ödenen bu fiyatlar daha da manalı bir katkıdır. Ayrıyeten Kovid-19 üzere salgınlar sigorta teminatı kapsamı haricinde iken ülkemizde bu kapsam içine alınmıştır. Bölümümüzün yeterli niyetli bu tipten uygulamalarından gurur duyuyoruz.”