AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Çok sayıda yangının çıkması eldeki kapasitenin, kuvvetin epey fazla dağılmasına niçiniyet verdi. Bu da çabayı zora soktu. Her kriz, afet bir tecrübedir” dedi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AKP MYK toplantısının akabinde konuştu. Çelik’in açıklamaları şöyleki:
“Büyük bir orman yangını tablosuyla karşı karşıya kaldık. Ülkemizin 43 vilayetinde, 260 adet orman yangını meydana geldi. Şimdiye kadar 256’sı denetim altına alındı, 4 yangında müdahale eforları sürüyor.
Kaybettiğimiz vatandaşlarımız, ormancılarımız, hayvan ve bitki canları, toprak; bunların hepsi keder verici. Soğutma çalışmalarının bitmesiyle yaralar sarılmaya başlanıyor. Antalya’ya 52,5 milyon liralık nakdi kaynak aktarıldı. Hasar tespiti çalışmaları devam ediyor. Muğla’ya da nakdi yardım gönderildi. Adana, Mersin, Osmaniye’de fedakâr çalışmaları şahsen gördüm. Tıpkı biçimde bu vilayetlerimize de gereken yardımlar yapılıyor.
Dünyanın çeşitli yerlerinde haritaya baktığımızda bir fazlaca yangın devam ediyor. Orman teşkilatımızın kahramanlığına, fedakarlığına teşekkürlerimizi bir sefer daha sunuyoruz. Bizler Adana, Mersin, Osmaniye’de nasıl fedakarca çalıştıklarını gördük. Her sene orman yangınlarıyla ilgili geniş bir senaryo ile hazırlık yapılıyor. 10 bin 545 yangın çalışanı, toplam 21 bin 90 çalışanla hazırlık kelam konusu. Uçaklar, helikopterler, bütün orman yangınları açısından teşkilatımızın deneyimi ve dünyada birinci vakit içinderda İHA’ların kullanılması açısından büyük bir kapasiteye sahipler.
Son 19 yılda hem teknik ekipman açısından donanım arttı, çeşitli yangınlara karşı göletler oluşturuldu, 4 bin 150’ye çıkarıldı. Yangınlara müdahale kapasitesi açısından; geçmişte 40 dakika olan müdahale mühleti, 12 dakikaya inmiş durumda. Bunları daha da kuvvetlendireceğiz. Son yangınlarda hayli sayıda yangının ortaya çıkmasının zorlayıcı bir tablo ortaya çıkmasına sebep olduğunu görüyoruz.
Vatandaşlarımızın birinci anda acil muhtaçlıkları besin, kalacak yer bahsiyle ilgili olsun, Kızılay ve AFAD’ın bunları eksiksiz bir biçimde yerine getirmesi kelam konusu oldu. Son 2 yılda 5 büyük orman yangını çıkmış iken 300’e yaklaşan yangın 12 gün içerisinde çıktı. Buna karşı büyük bir gayret verildi. Orman teşkilatı, Kızılay, AFAD, jandarma, polis, gönüllüler, arkadaşlarımız burada vatandaşımızın yanında olmak, yaraları sarmak için çaba sarf ettiler.
“BAZI SİYASETÇİLERİN ORMAN ATEŞİNE FİTNE ATEŞİ KATTIĞINI GÖRDÜK”
Rastgele bir biçimde palavra haberlerin yayılmasına karşı kuvvetli bir duruş sergilemeliyiz, diye daima söylemiş olduk. Maalesef siyaset kurumu yangının söndürülmesi, vatandaşın yanında olması üzere hassasiyet göstermesi gerekirken kimi siyasetçilerin orman ateşine fitne ateşi kattığını gördük. Selfi çektirip, ‘buraya müdahale edilmiyor’ diyerek; göz nazaran göre, palavra söyleyip fitne ateşini gördük. ötürüsıyla fitne ateşi ile gayret, burada devreye aldığımız bir husus. Tutup siyasetçi birisi, ‘sadece AK Partililere yardım ediliyor’ gibisinden en yabanî, en acımasız palavraları söyleyebiliyor. Palavra habere karşı, dezenformasyona karşı kuvvetli bir duruş sergilememiz gerektiği MYK’da bir kere daha kıymetlendirdi. Kim sağlıklı bir biçimde yaraların sarılması için uğraş göstermişse; belediyelere, hangi siyasi partiden olursa olsun ve doğal ki vatandaşlarımızın tamamına şükranlarımızı sunarız. Devlet, milletin devletidir. Doğrusu şuydu; yangın devam ediyor, çaba devam ediyor, çıkmışlar siyasi tartışma, kurumlarla ilgili tartışma devam ediyor. Yangın bittikten daha sonra çıkarsınız tenkitlerinizi ortaya koyarsınız, biz de karşılık veririz. Ancak yangın devam ederken maalesef kuvvetimizi bölen, kendi içimizde provokasyon çıkarmaya çalışan bu yaklaşımlar ibretlik bir tablo ortaya koymuştur. Yangını söndürmek için, fitne ateşini söndürmek için, yeşil vatanımıza sahip çıkmak için kimliği ne olursa olsun, siyasi aidiyeti ne olursa olsun şükranlarımızı sunuyoruz. Azerbaycan’a selamlarımızı gönderiyoruz. Kardeşlerimiz yanımızda olduklarını gösterdiler. Hırvatistan, İran, İspanya, Katar, Rusya, Ukrayna, Polonya uzun günlerde yanımızda oldular. Teşekkürlerimizi iletiyoruz. Sayın Ersin Tatar’a buraya gelip dayanak verdiği için teşekkürlerimizi sunuyoruz. Yangına müdahaleye katkısı olan herkese teşekkür ediyoruz. Maalesef fitne ateşinin yangın kadar kolay yayılabildiğini, hayli daha tehlikeli sonuçlar doğurduğunu müşahede ettik. Fitne ateşiyle gayretimizi, sistemlerimizi daha da güçlendirmemiz gerektiğine dair bir kıymetlendirme yaptık. Rize, Van’daki sel felaketleriyle ilgili değerlendirmeler yapılmıştır. Arkadaşlarımız hepsi kendi bölgelerinde son derece hepimizi sarsan insan öykülerini anlattılar. Yangının ortasında vatandaşlarımızın asaletini, nezaketini ne kadar büyük bir asaletle, vakarla bütün bu gerçekleri kuşattıklarını net bir biçimde gördük. Hepsine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, şükranlarımızı sunuyoruz. İnşallah en son yangının söndürüldüğü haberini en kısa vakitte alırız.
“ÇOK SAYIDA YANGININ ÇIKMASI KAPASİTENİN DAĞILMASINA SEBEBİYET VERDİ, BU DA ÇABAYI ZORA SOKTU”
Yeşil vatanımızı korumak için büyük fedakarlıklar yapmış olan orman teşkilatımızda fedakarlıkların hepsine tek tek değinemiyoruz. Bütün şehitlerimizin aziz anısına hürmeten rahmetle anmak istiyorum.
Sıcaklıkların artması, iklim değişikliği, nem oranların düşmesiyle ilgili raporlar da etraf ve şehircilikten sorumlu genel lider yardımcımız Çiğdem Hanım tarafınca gündeme getirildi. Bu son büyük yangınlardan çıkardığımız derslerle bir arada gelecekte orman yangınlarına karşı fazlaca daha kuvvetli kapasiteli olma tarafında değerlendirmelerimizi ele aldık. Temelinde yazın yangın bekleniyor. Orman teşkilatının aksiyon planı, hazırlıkları var. Şu an itibariyle bir yandan yangınları söndürmeye çalışırken bir yandan da yeni yangınlarla karşı karşıya kalmamak için büyük bir teyakkuz ortasında herkes. Yangınları söndürdüğümüz yerlerde ufak tefek yangınlar çıktı, süratli bir müdahale ile söndürüldü. kimi vakit, 2,5 kilometre karelik aralıkta sabaha kalmasın diye hortum çekerek söndürdükleri oldu. Olağan ki bir yangın tablosuyla karşılaşmamak için İHA’larla takipler sürüyor, tıpkı vakitte karadaki imkanlarla takipler sürüyor. Bu takip kuvvetli yapılıyor. Çok sayıda yangının çıkması eldeki kapasitenin, kuvvetin hayli fazla dağılmasına niçiniyet verdi. Bu da çabayı zora soktu. Her kriz, afet bir deneyimdir. Şu anda da o çalışmalar yapılıyor. Bütün bir Akdeniz jenerasyonu için tehlike kelam konusu. Bu sene farklı bir tablo ile karşılaştık. Yangın söndürme açısından, kapasite, teknolojik açıdan havadan attığınız su ölçüsü açısından dünyada kıymetli teşkilatlardan bir tanesiyiz. niçini belirli olmayan yangınlar, ihmal sebebiyle çıkan yangınlar kelam konusu olabiliyor. Kapasitemizi nasıl arttırırız, bunun çalışmaları kesintisiz biçimde devam edecek.
“MUHALEFETTEN BİRTAKIM SİYASETÇİLER, TAM YANGININ ORTASINDA DEZENFORMASYON ORTAYA KOYDULAR”
Bir yeri ziyaret ediyoruz. Orada hiç gerçekle alakası olmayan apayrı bir şey söylenmiş. Vatandaşımız bize soruyor. Ben de ‘bunu kim söylemiş oldu size’ diyorum. Şahsen ismini vererek, siyasetçinin dediğini anlatıyor. Muhalefetten birtakım siyasetçiler tuttular tam yangının ortasında bir sürü dezenformasyon ortaya koydular. Orman teşkilatının moralini bozan açıklamalar… Yangın uzmanları olmadıkları biçimde dezenformasyon yaydılar. Fitne ateşini körüklemek noktasında öne çıkanların konuşmalarının tahlilini yapın yüzde 90’ını fitne ateşini körüklemekle ilgili. Yüzde 10’u yangınla çaba ile ilgilidir.
Birtakım kümelerin siyasetçi, sivil görünüm altında provokasyonlar ortaya konuldu. AK Parti MYK’sında bunu da değerlendirdik. Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere arkadaşlarımız alana indiklerinde palavrayla gayret etmek için çift katmanlı gayret verdiler. Fitne ateşini körüklemek isteyen yeni birtakım metotlarla karşılaştık. İlgili ünitelerdeki arkadaşlarımız notlarını aldılar. Hem şu anda birebir vakitte bundan daha sonra nasıl uğraş verilir notlarımızı aldık.
“TÜRKİYE HİÇ KİMSENİN GÖÇMEN KAMPI DEĞİLDİR”
Devlet üniteleri bütün kümelerle görüşüyor. Devlet kurumları içinde rol paylaşımı var. Kriz bölgelerinde birçok sefer kullandığımız metottur. Bütün kümelerle görüşme sürecimiz devam ediyor. Hiç kimse açıklama yaparken saygısızlık noktasına gelen açıklama yapmamalıdır. Türkiye mevtten kaçan insanlara kucak açar. Bunun istismar edilmesine müsaade etmeyiz. Türkiye hiç kimsenin göçmen kampı değildir. Birileri bu toprakları toplama kampı olarak düşünmesinler. Bu göç dalgası kelam konusu olmasın diye Sayın Cumhurbaşkanımız Suriye ortasında inançlı bir bölge oluşturulması için uğraş etti. bu biçimde bu projeye takviye verilse bu beşerler yerlerini terk etmeyeceklerdi.
Vefattan kaçan insanlara tarih boyunca olduğu üzere bugün de kucak açarız. Fakat birilerinin bunu istismar etmelerine müsaade etmeyiz. Türkiye ne birilerinin dediği üzere transit geçiş noktasıdır ne de göçmen kampı değildir. Tarihten gelen insani yaklaşım kelam konusudur.
“DIŞLAMA SİYASETİ YUNANİSTAN TARAFINDAN DEVAM ETTİRİLMEKTEDİR”
Yunanistan’daki Türk azınlığın problemleriyle ilgili tasarruf önlemleri mazereti altında 12 ilkokul kapatılmış durumda. Lozan Antlaşması’na ters olduğu açıktır. Dışlama siyaseti Yunanistan tarafınca devam ettirilmektedir. Ortaokul muhtaçlığı varken açılmaması öteki sorundur. Yunanistan’ın dışlayıcı tavrını kuvvetli bir biçimde reddettiğimizi bir defa daha duyurmak isterim.”
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AKP MYK toplantısının akabinde konuştu. Çelik’in açıklamaları şöyleki:
“Büyük bir orman yangını tablosuyla karşı karşıya kaldık. Ülkemizin 43 vilayetinde, 260 adet orman yangını meydana geldi. Şimdiye kadar 256’sı denetim altına alındı, 4 yangında müdahale eforları sürüyor.
Kaybettiğimiz vatandaşlarımız, ormancılarımız, hayvan ve bitki canları, toprak; bunların hepsi keder verici. Soğutma çalışmalarının bitmesiyle yaralar sarılmaya başlanıyor. Antalya’ya 52,5 milyon liralık nakdi kaynak aktarıldı. Hasar tespiti çalışmaları devam ediyor. Muğla’ya da nakdi yardım gönderildi. Adana, Mersin, Osmaniye’de fedakâr çalışmaları şahsen gördüm. Tıpkı biçimde bu vilayetlerimize de gereken yardımlar yapılıyor.
Dünyanın çeşitli yerlerinde haritaya baktığımızda bir fazlaca yangın devam ediyor. Orman teşkilatımızın kahramanlığına, fedakarlığına teşekkürlerimizi bir sefer daha sunuyoruz. Bizler Adana, Mersin, Osmaniye’de nasıl fedakarca çalıştıklarını gördük. Her sene orman yangınlarıyla ilgili geniş bir senaryo ile hazırlık yapılıyor. 10 bin 545 yangın çalışanı, toplam 21 bin 90 çalışanla hazırlık kelam konusu. Uçaklar, helikopterler, bütün orman yangınları açısından teşkilatımızın deneyimi ve dünyada birinci vakit içinderda İHA’ların kullanılması açısından büyük bir kapasiteye sahipler.
Son 19 yılda hem teknik ekipman açısından donanım arttı, çeşitli yangınlara karşı göletler oluşturuldu, 4 bin 150’ye çıkarıldı. Yangınlara müdahale kapasitesi açısından; geçmişte 40 dakika olan müdahale mühleti, 12 dakikaya inmiş durumda. Bunları daha da kuvvetlendireceğiz. Son yangınlarda hayli sayıda yangının ortaya çıkmasının zorlayıcı bir tablo ortaya çıkmasına sebep olduğunu görüyoruz.
Vatandaşlarımızın birinci anda acil muhtaçlıkları besin, kalacak yer bahsiyle ilgili olsun, Kızılay ve AFAD’ın bunları eksiksiz bir biçimde yerine getirmesi kelam konusu oldu. Son 2 yılda 5 büyük orman yangını çıkmış iken 300’e yaklaşan yangın 12 gün içerisinde çıktı. Buna karşı büyük bir gayret verildi. Orman teşkilatı, Kızılay, AFAD, jandarma, polis, gönüllüler, arkadaşlarımız burada vatandaşımızın yanında olmak, yaraları sarmak için çaba sarf ettiler.
“BAZI SİYASETÇİLERİN ORMAN ATEŞİNE FİTNE ATEŞİ KATTIĞINI GÖRDÜK”
Rastgele bir biçimde palavra haberlerin yayılmasına karşı kuvvetli bir duruş sergilemeliyiz, diye daima söylemiş olduk. Maalesef siyaset kurumu yangının söndürülmesi, vatandaşın yanında olması üzere hassasiyet göstermesi gerekirken kimi siyasetçilerin orman ateşine fitne ateşi kattığını gördük. Selfi çektirip, ‘buraya müdahale edilmiyor’ diyerek; göz nazaran göre, palavra söyleyip fitne ateşini gördük. ötürüsıyla fitne ateşi ile gayret, burada devreye aldığımız bir husus. Tutup siyasetçi birisi, ‘sadece AK Partililere yardım ediliyor’ gibisinden en yabanî, en acımasız palavraları söyleyebiliyor. Palavra habere karşı, dezenformasyona karşı kuvvetli bir duruş sergilememiz gerektiği MYK’da bir kere daha kıymetlendirdi. Kim sağlıklı bir biçimde yaraların sarılması için uğraş göstermişse; belediyelere, hangi siyasi partiden olursa olsun ve doğal ki vatandaşlarımızın tamamına şükranlarımızı sunarız. Devlet, milletin devletidir. Doğrusu şuydu; yangın devam ediyor, çaba devam ediyor, çıkmışlar siyasi tartışma, kurumlarla ilgili tartışma devam ediyor. Yangın bittikten daha sonra çıkarsınız tenkitlerinizi ortaya koyarsınız, biz de karşılık veririz. Ancak yangın devam ederken maalesef kuvvetimizi bölen, kendi içimizde provokasyon çıkarmaya çalışan bu yaklaşımlar ibretlik bir tablo ortaya koymuştur. Yangını söndürmek için, fitne ateşini söndürmek için, yeşil vatanımıza sahip çıkmak için kimliği ne olursa olsun, siyasi aidiyeti ne olursa olsun şükranlarımızı sunuyoruz. Azerbaycan’a selamlarımızı gönderiyoruz. Kardeşlerimiz yanımızda olduklarını gösterdiler. Hırvatistan, İran, İspanya, Katar, Rusya, Ukrayna, Polonya uzun günlerde yanımızda oldular. Teşekkürlerimizi iletiyoruz. Sayın Ersin Tatar’a buraya gelip dayanak verdiği için teşekkürlerimizi sunuyoruz. Yangına müdahaleye katkısı olan herkese teşekkür ediyoruz. Maalesef fitne ateşinin yangın kadar kolay yayılabildiğini, hayli daha tehlikeli sonuçlar doğurduğunu müşahede ettik. Fitne ateşiyle gayretimizi, sistemlerimizi daha da güçlendirmemiz gerektiğine dair bir kıymetlendirme yaptık. Rize, Van’daki sel felaketleriyle ilgili değerlendirmeler yapılmıştır. Arkadaşlarımız hepsi kendi bölgelerinde son derece hepimizi sarsan insan öykülerini anlattılar. Yangının ortasında vatandaşlarımızın asaletini, nezaketini ne kadar büyük bir asaletle, vakarla bütün bu gerçekleri kuşattıklarını net bir biçimde gördük. Hepsine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, şükranlarımızı sunuyoruz. İnşallah en son yangının söndürüldüğü haberini en kısa vakitte alırız.
“ÇOK SAYIDA YANGININ ÇIKMASI KAPASİTENİN DAĞILMASINA SEBEBİYET VERDİ, BU DA ÇABAYI ZORA SOKTU”
Yeşil vatanımızı korumak için büyük fedakarlıklar yapmış olan orman teşkilatımızda fedakarlıkların hepsine tek tek değinemiyoruz. Bütün şehitlerimizin aziz anısına hürmeten rahmetle anmak istiyorum.
Sıcaklıkların artması, iklim değişikliği, nem oranların düşmesiyle ilgili raporlar da etraf ve şehircilikten sorumlu genel lider yardımcımız Çiğdem Hanım tarafınca gündeme getirildi. Bu son büyük yangınlardan çıkardığımız derslerle bir arada gelecekte orman yangınlarına karşı fazlaca daha kuvvetli kapasiteli olma tarafında değerlendirmelerimizi ele aldık. Temelinde yazın yangın bekleniyor. Orman teşkilatının aksiyon planı, hazırlıkları var. Şu an itibariyle bir yandan yangınları söndürmeye çalışırken bir yandan da yeni yangınlarla karşı karşıya kalmamak için büyük bir teyakkuz ortasında herkes. Yangınları söndürdüğümüz yerlerde ufak tefek yangınlar çıktı, süratli bir müdahale ile söndürüldü. kimi vakit, 2,5 kilometre karelik aralıkta sabaha kalmasın diye hortum çekerek söndürdükleri oldu. Olağan ki bir yangın tablosuyla karşılaşmamak için İHA’larla takipler sürüyor, tıpkı vakitte karadaki imkanlarla takipler sürüyor. Bu takip kuvvetli yapılıyor. Çok sayıda yangının çıkması eldeki kapasitenin, kuvvetin hayli fazla dağılmasına niçiniyet verdi. Bu da çabayı zora soktu. Her kriz, afet bir deneyimdir. Şu anda da o çalışmalar yapılıyor. Bütün bir Akdeniz jenerasyonu için tehlike kelam konusu. Bu sene farklı bir tablo ile karşılaştık. Yangın söndürme açısından, kapasite, teknolojik açıdan havadan attığınız su ölçüsü açısından dünyada kıymetli teşkilatlardan bir tanesiyiz. niçini belirli olmayan yangınlar, ihmal sebebiyle çıkan yangınlar kelam konusu olabiliyor. Kapasitemizi nasıl arttırırız, bunun çalışmaları kesintisiz biçimde devam edecek.
“MUHALEFETTEN BİRTAKIM SİYASETÇİLER, TAM YANGININ ORTASINDA DEZENFORMASYON ORTAYA KOYDULAR”
Bir yeri ziyaret ediyoruz. Orada hiç gerçekle alakası olmayan apayrı bir şey söylenmiş. Vatandaşımız bize soruyor. Ben de ‘bunu kim söylemiş oldu size’ diyorum. Şahsen ismini vererek, siyasetçinin dediğini anlatıyor. Muhalefetten birtakım siyasetçiler tuttular tam yangının ortasında bir sürü dezenformasyon ortaya koydular. Orman teşkilatının moralini bozan açıklamalar… Yangın uzmanları olmadıkları biçimde dezenformasyon yaydılar. Fitne ateşini körüklemek noktasında öne çıkanların konuşmalarının tahlilini yapın yüzde 90’ını fitne ateşini körüklemekle ilgili. Yüzde 10’u yangınla çaba ile ilgilidir.
Birtakım kümelerin siyasetçi, sivil görünüm altında provokasyonlar ortaya konuldu. AK Parti MYK’sında bunu da değerlendirdik. Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere arkadaşlarımız alana indiklerinde palavrayla gayret etmek için çift katmanlı gayret verdiler. Fitne ateşini körüklemek isteyen yeni birtakım metotlarla karşılaştık. İlgili ünitelerdeki arkadaşlarımız notlarını aldılar. Hem şu anda birebir vakitte bundan daha sonra nasıl uğraş verilir notlarımızı aldık.
“TÜRKİYE HİÇ KİMSENİN GÖÇMEN KAMPI DEĞİLDİR”
Devlet üniteleri bütün kümelerle görüşüyor. Devlet kurumları içinde rol paylaşımı var. Kriz bölgelerinde birçok sefer kullandığımız metottur. Bütün kümelerle görüşme sürecimiz devam ediyor. Hiç kimse açıklama yaparken saygısızlık noktasına gelen açıklama yapmamalıdır. Türkiye mevtten kaçan insanlara kucak açar. Bunun istismar edilmesine müsaade etmeyiz. Türkiye hiç kimsenin göçmen kampı değildir. Birileri bu toprakları toplama kampı olarak düşünmesinler. Bu göç dalgası kelam konusu olmasın diye Sayın Cumhurbaşkanımız Suriye ortasında inançlı bir bölge oluşturulması için uğraş etti. bu biçimde bu projeye takviye verilse bu beşerler yerlerini terk etmeyeceklerdi.
Vefattan kaçan insanlara tarih boyunca olduğu üzere bugün de kucak açarız. Fakat birilerinin bunu istismar etmelerine müsaade etmeyiz. Türkiye ne birilerinin dediği üzere transit geçiş noktasıdır ne de göçmen kampı değildir. Tarihten gelen insani yaklaşım kelam konusudur.
“DIŞLAMA SİYASETİ YUNANİSTAN TARAFINDAN DEVAM ETTİRİLMEKTEDİR”
Yunanistan’daki Türk azınlığın problemleriyle ilgili tasarruf önlemleri mazereti altında 12 ilkokul kapatılmış durumda. Lozan Antlaşması’na ters olduğu açıktır. Dışlama siyaseti Yunanistan tarafınca devam ettirilmektedir. Ortaokul muhtaçlığı varken açılmaması öteki sorundur. Yunanistan’ın dışlayıcı tavrını kuvvetli bir biçimde reddettiğimizi bir defa daha duyurmak isterim.”