DÜZGÜN Parti önderi Akşener’in basın danışmanı Murat İde, ‘yerli ve milli’cilik taslayan gazetenin maskesini üzücü düşürdü.
Şanlıurfa’dan gelen 3 şehit haberi üzerine, Kılıçdaroğlu ile Akşener de taziye iletisi yayımlamıştı.
Ancak hain ve terörist avcısı gazetenin gözünden kaçar mı! Sinekten yağ çıkaracak ya, çabucak yakalamış külyutmazlar.
Oysaki Akşener’le Kılıçdaroğlu’nun taziyelerinde terör örgütünün ismi geçmiyormuş.
“Terör örgütü PKK saldırısı kararı 3 asker şehit düştü”ğü biçimde…Millet İttifakı başkanları, yalnızca “patlama kararı” diyerek bu “niteleme”yle gerçeği gizlemiş ve geçiştirmişler.
Vay, siz misiniz ismini anmamak suretiyle terör örgütünü koruyan ve kollayan!
Yemeyip içmeyip gammazlamaya nasıl koşmaz ‘yerli ve milli’ bir gazete!
Terör sevicilik yapan muhalefeti millete şikayet etmeden durabilirler mi, durmamışlar bittabii.
Yalnız, telaştan olsa gerek küçük bir ayrıntısı unutmuşlar. Murat İde, Twitter’dan döne döne yüzlerine vurdu onu.
Oysaki MSB duyurusuyla ilgili kendi haberlerinde de terör örgütünün isminin a’sı geçmiyor olmasın mı!
Yetmedi; Ulusal Savunma Bakanlığıyla İçişleri Bakanı Soylu’nun iletilerine baktığınızda, bir daha örgüt ismine rastlanmıyor çıkmasın mı!
Üçünde de “patlama kararı” diye “nitelendiriliyor”muş.
Kılıçdaroğlu ve Akşener’le tıpkı “niteleme”yi kullanan bakan ve bakanlıkla o gazete de terör örgütünü koruyup kollamış mı oluyor artık?
Problem ikili standarttan ibaret olsa buraya taşımazdım, Twitter’da o kısmı teşhir edilerek hakkından gelinmiş aslına bakarsan.
Problem, terörle gayretin nasıl muhalefetle siyasi çabaya alet ve istismar edildiğini bir defa daha sergilemesi.
Milletin evlatları şehit olacak, siz de bunu çıkarlarınız için kanırta kanırta kullanacaksınız. Muhalefeti karalama kampanyanıza, terörle gayret süsü verecek, şehit hassaslığı üzere göstereceksiniz.
Hayır, ikili standarttan fazlası bu.
Üstelik savunduğunuz iktidar, senelerca benzeri haksız ve ayarsız suçlamalara amaç olmuşken…
Ve iktidar sözcüleri, her seferinde ‘adını anmak örgütün reklamına hizmettir, tam da istediği şeydir, terörün propagandasına yağ sürmek olur’ karşılıkları vermişken…
Hayır hayır, bu ikili standarttan fazla.
BİR DIŞ GÜÇLERLE GAYRET TRAJİKOMEDİSİ
Sokakta asayiş sağlandı, şiddet olayları Rusya’nın sayesinde bastırıldı.
Artık Kazakistan idaresi, şovların başından itibaren planlı terör aksiyonları olduğunu ispatlamakla meşgul.
İçişleri Bakanlığı, 6 bine yakın tutuklu içinde hayli sayıda dışarıdan sızmış profesyonel hareketçi olduğunu açıklıyor.
O yabancı provokatörlerden birinin itirafı da mahallî bir kanalda yayınlandı, halk gerçeklerden haberdar edildi.
Azapla konuşturulduğu yüzünden gözünden akan itirafçı, tanımadığı birinin telefonuyla 200 dolar karşılığında Kazakistan’ı karıştırmaya gönderildiğini söylüyor. Ve işsiz güçsüz olduğu için teklifi kabul ettiğini.
Lakin sıkı durun…
İtiraz, olayların bastırılması için Kazakistan’ın yardımına koşan ülkelerden birinden, Kırgızistan’dan geldi.
Kırgızistan İçişleri Bakanlığı, itirafçı üzere sunulan kişinin gerçekte caz müzisyeni bir vatandaşları olduğunu duyurdu.
Vikram Ruzahunov’un Almatı’da bulunma sebebi de daha evvel tekraren yaptığı üzere konser vermek. Kaos ve kaos çıkarmak değil.
Hatta Kırgızistan Ulusal Güvenlik Komitesi Lideri Taşiyev de devreye girdi. Bir yanlışlık olduğuna, Ruzahunov’un yanlış vakitte yanlış yerde bulunmak haricinde bir kabahatinin olamayacağına teminat verdi.
Paralı terörist ve profesyonel casus diye tuttukları kişinin gerçek kimliği ortaya çıktı.
Bu yanlışlığı kabul ederlerse, itirafçı koltuğuna bu kere sorumlusu yetkililer oturmuş olacak.
Halka palavra söylemiş olduklerini üstlenecekler mi, yoksa sessiz sedasız art kapıdan bırakıp skandalın üstünü örtecekler mi?
Bilin bakalım!
Şanlıurfa’dan gelen 3 şehit haberi üzerine, Kılıçdaroğlu ile Akşener de taziye iletisi yayımlamıştı.
Ancak hain ve terörist avcısı gazetenin gözünden kaçar mı! Sinekten yağ çıkaracak ya, çabucak yakalamış külyutmazlar.
Oysaki Akşener’le Kılıçdaroğlu’nun taziyelerinde terör örgütünün ismi geçmiyormuş.
“Terör örgütü PKK saldırısı kararı 3 asker şehit düştü”ğü biçimde…Millet İttifakı başkanları, yalnızca “patlama kararı” diyerek bu “niteleme”yle gerçeği gizlemiş ve geçiştirmişler.
Vay, siz misiniz ismini anmamak suretiyle terör örgütünü koruyan ve kollayan!
Yemeyip içmeyip gammazlamaya nasıl koşmaz ‘yerli ve milli’ bir gazete!
Terör sevicilik yapan muhalefeti millete şikayet etmeden durabilirler mi, durmamışlar bittabii.
Yalnız, telaştan olsa gerek küçük bir ayrıntısı unutmuşlar. Murat İde, Twitter’dan döne döne yüzlerine vurdu onu.
Oysaki MSB duyurusuyla ilgili kendi haberlerinde de terör örgütünün isminin a’sı geçmiyor olmasın mı!
Yetmedi; Ulusal Savunma Bakanlığıyla İçişleri Bakanı Soylu’nun iletilerine baktığınızda, bir daha örgüt ismine rastlanmıyor çıkmasın mı!
Üçünde de “patlama kararı” diye “nitelendiriliyor”muş.
Kılıçdaroğlu ve Akşener’le tıpkı “niteleme”yi kullanan bakan ve bakanlıkla o gazete de terör örgütünü koruyup kollamış mı oluyor artık?
Problem ikili standarttan ibaret olsa buraya taşımazdım, Twitter’da o kısmı teşhir edilerek hakkından gelinmiş aslına bakarsan.
Problem, terörle gayretin nasıl muhalefetle siyasi çabaya alet ve istismar edildiğini bir defa daha sergilemesi.
Milletin evlatları şehit olacak, siz de bunu çıkarlarınız için kanırta kanırta kullanacaksınız. Muhalefeti karalama kampanyanıza, terörle gayret süsü verecek, şehit hassaslığı üzere göstereceksiniz.
Hayır, ikili standarttan fazlası bu.
Üstelik savunduğunuz iktidar, senelerca benzeri haksız ve ayarsız suçlamalara amaç olmuşken…
Ve iktidar sözcüleri, her seferinde ‘adını anmak örgütün reklamına hizmettir, tam da istediği şeydir, terörün propagandasına yağ sürmek olur’ karşılıkları vermişken…
Hayır hayır, bu ikili standarttan fazla.
BİR DIŞ GÜÇLERLE GAYRET TRAJİKOMEDİSİ
Sokakta asayiş sağlandı, şiddet olayları Rusya’nın sayesinde bastırıldı.
Artık Kazakistan idaresi, şovların başından itibaren planlı terör aksiyonları olduğunu ispatlamakla meşgul.
İçişleri Bakanlığı, 6 bine yakın tutuklu içinde hayli sayıda dışarıdan sızmış profesyonel hareketçi olduğunu açıklıyor.
O yabancı provokatörlerden birinin itirafı da mahallî bir kanalda yayınlandı, halk gerçeklerden haberdar edildi.
Azapla konuşturulduğu yüzünden gözünden akan itirafçı, tanımadığı birinin telefonuyla 200 dolar karşılığında Kazakistan’ı karıştırmaya gönderildiğini söylüyor. Ve işsiz güçsüz olduğu için teklifi kabul ettiğini.
Lakin sıkı durun…
İtiraz, olayların bastırılması için Kazakistan’ın yardımına koşan ülkelerden birinden, Kırgızistan’dan geldi.
Kırgızistan İçişleri Bakanlığı, itirafçı üzere sunulan kişinin gerçekte caz müzisyeni bir vatandaşları olduğunu duyurdu.
Vikram Ruzahunov’un Almatı’da bulunma sebebi de daha evvel tekraren yaptığı üzere konser vermek. Kaos ve kaos çıkarmak değil.
Hatta Kırgızistan Ulusal Güvenlik Komitesi Lideri Taşiyev de devreye girdi. Bir yanlışlık olduğuna, Ruzahunov’un yanlış vakitte yanlış yerde bulunmak haricinde bir kabahatinin olamayacağına teminat verdi.
Paralı terörist ve profesyonel casus diye tuttukları kişinin gerçek kimliği ortaya çıktı.
Bu yanlışlığı kabul ederlerse, itirafçı koltuğuna bu kere sorumlusu yetkililer oturmuş olacak.
Halka palavra söylemiş olduklerini üstlenecekler mi, yoksa sessiz sedasız art kapıdan bırakıp skandalın üstünü örtecekler mi?
Bilin bakalım!