TamgaTürk kurucusu M. Bahadırhan Dinçaslan’ın davetiyle 30 Ekim’de Ankara’da toplanan Milliyetçi Gençlik Kongresi, kuruluşunu bir bildiriyle ilan etti.
İstanbul’da yapılacak ikinci toplantının akabinde resmi hüviyetine kavuşacağı bildirilen Milliyetçi Gençlik Kongresi’nin birinci bildirisi şöyleki:
MİLLİYETÇİ GENÇLİK KONGRESİ BİLDİRİSİ
Türk Milliyetçiliği, “aziz millet” veyahut “İbrahim milleti” diyenlerden, Türklere zulmeden ülkelerin sözcülüğüne soyunanlara uzanan birfazlaca yapı ve şahıs tarafınca sahipsiz zannediliyor.
İsmi hatalılardan organize çetelere birfazlaca yapı ve şahıs, işlediği kabahati bozkurt sembolümüzün ardına saklanarak aklamaya çalışıyor.
Yirmi yıldır mevcut iktidar ve onun kirli siyasetinden diğer bir idare anlayışı görmemiş olan yeni jenerasyonlar, milliyetçiliğe son sığınak muamelesi yapanlar yüzünden Türk kimliğinden ve milliyetçilikten soğuyor.
Bu ahval ve şerait ortasında görevinin farkında olan Türk milliyetçileri olarak bizler ilan ederiz ki;
Türk milliyetçiliği despot legalleştirme aracı değildir.
Türk milliyetçiliği tarihi figür ve olaylardan dem vurup durmak, boş konuşmak, yaşayan Türk’ün haline, korkularına ve gereksinimlerine kayıtsız kalmak değildir.
Türk milliyetçiliği rasyoneldir, bilimseldir, yüksek bir ahlak ve seciye gerektirir.
Türk milliyetçiliği istiklal gayreti olduğu kadar, bir hürriyet savaşıdır.
Türk milliyetçiliği ikonlar, kurumlar veya semboller üzerinden kimsenin inhisarına giremez. Türk milliyetçiliğinin yegane sahibi milletin kendisidir.
Türk milliyetçiliği sadece gerçek sahibine, büyük Türk milletine hizmet eder.
Bu ilanın gerekliliğini hissederek yaptığımız birinci toplantının sonucunda, Milliyetçi Gençlik Kongresi kurulmuştur. Ankara’da yapılan bu görüşmede, kongre olarak örgütlenme, tertipli olarak toplanma, siyasetten akademiye beşeri hayatın bütün alanlarında Türk milliyetçiliğini temsil etme, bu alanlardaki aktiflikleri, demeçleri, kampanyaları ve sözleri Türk milliyetçiliği cihetinden kıymetlendirme ve vardığımız sonuçları kamuoyuyla paylaşma sonucu alınmıştır. Örgütlenmenin adaplarının belirleneceği ikinci toplantımızı takiben bir dernek olarak resmi faaliyetlerimiz başlayacaktır.
Rasyonel kanıyı, bilimin rehberliğini, bireyin ve ekonomik sistemin istikrarlı özgürlüğünü benimseyen ve savunan bütün Türk milliyetçilerini, milliyetçi ideolojinin bu asıllar üzerinde bir daha ve çağı yakalayarak yükselmesi için vereceğimiz çabaya katılmaya davet ediyoruz. İstanbul’da düzenlenecek ve tarihi hayli yakında ilan edilecek olan ikinci toplantımız üyelik kurallarını, toplanma dönemlerini ve faaliyet yordamlarını belirleyecektir.
Kısa vadeli maksadımız, zehirli fikirlerini milliyetçi sembolleri kullanarak yayanların makûs temsilini sınırlayacak bir temsil kazanmak ve kozmik bir bedel yaratan yeni milliyetçi kanıyı, tarihi terekemizdeki eşsiz cevherlerden faydalanarak bir daha inşa etmektir. Türk deyince bütün Türk Dünyasını anlayan, milliyetçilik deyince gerçekçi ve akılcı bir tabanda bu Türklerin problemlerini çözme çabasını görev bilen bir takım yaratmak bunun için mecburidir.
Uzun vadeli amacımızsa, yalnız Türkiye ve öteki Türk Cumhuriyetleri’nde değil, vaktiyle Atatürk periyodunda gerçekleştiği üzere komşularımıza ve dünyaya öncülük eden, ilham veren yeni bir anlayışın, niyet ve siyaset stilinin rüştünü ispat etmektir.
Bu bildiri, ikinci toplantımız için bir davet olup, ayrıntılı beyannamemiz ikinci toplantıyı takiben paylaşılacaktır.”
İstanbul’da yapılacak ikinci toplantının akabinde resmi hüviyetine kavuşacağı bildirilen Milliyetçi Gençlik Kongresi’nin birinci bildirisi şöyleki:
MİLLİYETÇİ GENÇLİK KONGRESİ BİLDİRİSİ
Türk Milliyetçiliği, “aziz millet” veyahut “İbrahim milleti” diyenlerden, Türklere zulmeden ülkelerin sözcülüğüne soyunanlara uzanan birfazlaca yapı ve şahıs tarafınca sahipsiz zannediliyor.
İsmi hatalılardan organize çetelere birfazlaca yapı ve şahıs, işlediği kabahati bozkurt sembolümüzün ardına saklanarak aklamaya çalışıyor.
Yirmi yıldır mevcut iktidar ve onun kirli siyasetinden diğer bir idare anlayışı görmemiş olan yeni jenerasyonlar, milliyetçiliğe son sığınak muamelesi yapanlar yüzünden Türk kimliğinden ve milliyetçilikten soğuyor.
Bu ahval ve şerait ortasında görevinin farkında olan Türk milliyetçileri olarak bizler ilan ederiz ki;
Türk milliyetçiliği despot legalleştirme aracı değildir.
Türk milliyetçiliği tarihi figür ve olaylardan dem vurup durmak, boş konuşmak, yaşayan Türk’ün haline, korkularına ve gereksinimlerine kayıtsız kalmak değildir.
Türk milliyetçiliği rasyoneldir, bilimseldir, yüksek bir ahlak ve seciye gerektirir.
Türk milliyetçiliği istiklal gayreti olduğu kadar, bir hürriyet savaşıdır.
Türk milliyetçiliği ikonlar, kurumlar veya semboller üzerinden kimsenin inhisarına giremez. Türk milliyetçiliğinin yegane sahibi milletin kendisidir.
Türk milliyetçiliği sadece gerçek sahibine, büyük Türk milletine hizmet eder.
Bu ilanın gerekliliğini hissederek yaptığımız birinci toplantının sonucunda, Milliyetçi Gençlik Kongresi kurulmuştur. Ankara’da yapılan bu görüşmede, kongre olarak örgütlenme, tertipli olarak toplanma, siyasetten akademiye beşeri hayatın bütün alanlarında Türk milliyetçiliğini temsil etme, bu alanlardaki aktiflikleri, demeçleri, kampanyaları ve sözleri Türk milliyetçiliği cihetinden kıymetlendirme ve vardığımız sonuçları kamuoyuyla paylaşma sonucu alınmıştır. Örgütlenmenin adaplarının belirleneceği ikinci toplantımızı takiben bir dernek olarak resmi faaliyetlerimiz başlayacaktır.
Rasyonel kanıyı, bilimin rehberliğini, bireyin ve ekonomik sistemin istikrarlı özgürlüğünü benimseyen ve savunan bütün Türk milliyetçilerini, milliyetçi ideolojinin bu asıllar üzerinde bir daha ve çağı yakalayarak yükselmesi için vereceğimiz çabaya katılmaya davet ediyoruz. İstanbul’da düzenlenecek ve tarihi hayli yakında ilan edilecek olan ikinci toplantımız üyelik kurallarını, toplanma dönemlerini ve faaliyet yordamlarını belirleyecektir.
Kısa vadeli maksadımız, zehirli fikirlerini milliyetçi sembolleri kullanarak yayanların makûs temsilini sınırlayacak bir temsil kazanmak ve kozmik bir bedel yaratan yeni milliyetçi kanıyı, tarihi terekemizdeki eşsiz cevherlerden faydalanarak bir daha inşa etmektir. Türk deyince bütün Türk Dünyasını anlayan, milliyetçilik deyince gerçekçi ve akılcı bir tabanda bu Türklerin problemlerini çözme çabasını görev bilen bir takım yaratmak bunun için mecburidir.
Uzun vadeli amacımızsa, yalnız Türkiye ve öteki Türk Cumhuriyetleri’nde değil, vaktiyle Atatürk periyodunda gerçekleştiği üzere komşularımıza ve dünyaya öncülük eden, ilham veren yeni bir anlayışın, niyet ve siyaset stilinin rüştünü ispat etmektir.
Bu bildiri, ikinci toplantımız için bir davet olup, ayrıntılı beyannamemiz ikinci toplantıyı takiben paylaşılacaktır.”