Ankara Büyükşehir Belediyesi, Mamak Kentsel Dönüşüm Projesi’nin temelini CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, UYGUN Parti Genel Lideri Meral Akşener ve Demokrat Parti Genel Lideri Gültekin Uysal’ın iştirakiyle attı.
Ankara Büyükşehir Belediyesi Lideri Mansur Yavaş, vatandaşların 13 yıl evvel yeni bir mesken hayaliyle kentsel dönüşüm projesine katıldığını belirterek, “Bundan 13 yıl evvel yeni bir konut, yeni bir hayat hayaliyle hemşerilerimiz kentsel dönüşüm projesine katılmış; mahallesinden, komşusundan, çocukluk arkadaşından kısa bir süre ayrılmayı umut ederek meskenlerini boşaltmıştı. Bu kısa müddette kiraları karşılanacak, konutları yapılacak ve hayat alanlarına kavuşacaklardı. yıllar geçti lakin ortada rant karşılığı yapılan az sayıda konut haricinde ne bir proje ne bir yeni mesken ne de memnunluk vardı” dedi.
‘SAHİ BU KENTİN ÖNCELİKLERİ NEYDİ?’
Vatandaşların ‘sürgün üzere bir hayat yaşadığını’ söyleyen Yavaş, uzun yıllar Ankara2yı yöneten Melih Gökçek devrine işaret ederek, “Ankara’mızda bir yanda dinozor heykelleri, hayali yatırımlar, kapılar, kediler, âtıl spor merkezleri, ranta dayalı dev bloklar yükselirken bir yanda ise bütün bunları acı ve umudu tükenmek üzerinde olan bir bakışla takip eden hemşerilerimiz vardı. Sahi bu kentin evvelari neydi?” diye sordu.
Hak sahipleri ile bir arada belediyenin de ziyana uğratıldığını kaydeden Yavaş “Burada yalnızca hak sahipleri değil ABB de üretimini ertelediği konutlar niçiniyle devasa kira fiyatları ödemek durumunda kaldı. Hak sahipleri hakkını alamadığı için Büyükşehir Belediyesi 12 yılda 1 milyar 173 milyon TL kira ödedi. Bu para Ankara halkının cebinden çıktı. Ne belediyeye ne hak sahiplerine yaradı” formunda konuştu.
Yavaş tenkitlerini şu biçimde noktaladı:
“Maalesef Ankara’yı 20 buçuk yıl betona, demire, plastiğe, ranta gömen bu belediyecilik anlayışı bazılarınca sürdürülüyor. halbuki halk artık bunları istemiyor. Halk şeffaf, hesap verebilir bir belediyecilik anlayışıyla yönetilmek istiyor. Halk verdiği paranın nereye gittiğini görmek istiyor. Sabahlara kadar milleti ayrıştıran, toplumsal medyada kendisinden olmayan siyasi parti genel liderlerine hakaret eden, kendinden olmayan görüşleri dışlayan ve kendine en epeyce oy veren bölgelere hizmet eden anlayıştan bıktı.”
Ankara Büyükşehir Belediyesi Lideri Mansur Yavaş, vatandaşların 13 yıl evvel yeni bir mesken hayaliyle kentsel dönüşüm projesine katıldığını belirterek, “Bundan 13 yıl evvel yeni bir konut, yeni bir hayat hayaliyle hemşerilerimiz kentsel dönüşüm projesine katılmış; mahallesinden, komşusundan, çocukluk arkadaşından kısa bir süre ayrılmayı umut ederek meskenlerini boşaltmıştı. Bu kısa müddette kiraları karşılanacak, konutları yapılacak ve hayat alanlarına kavuşacaklardı. yıllar geçti lakin ortada rant karşılığı yapılan az sayıda konut haricinde ne bir proje ne bir yeni mesken ne de memnunluk vardı” dedi.
‘SAHİ BU KENTİN ÖNCELİKLERİ NEYDİ?’
Vatandaşların ‘sürgün üzere bir hayat yaşadığını’ söyleyen Yavaş, uzun yıllar Ankara2yı yöneten Melih Gökçek devrine işaret ederek, “Ankara’mızda bir yanda dinozor heykelleri, hayali yatırımlar, kapılar, kediler, âtıl spor merkezleri, ranta dayalı dev bloklar yükselirken bir yanda ise bütün bunları acı ve umudu tükenmek üzerinde olan bir bakışla takip eden hemşerilerimiz vardı. Sahi bu kentin evvelari neydi?” diye sordu.
Hak sahipleri ile bir arada belediyenin de ziyana uğratıldığını kaydeden Yavaş “Burada yalnızca hak sahipleri değil ABB de üretimini ertelediği konutlar niçiniyle devasa kira fiyatları ödemek durumunda kaldı. Hak sahipleri hakkını alamadığı için Büyükşehir Belediyesi 12 yılda 1 milyar 173 milyon TL kira ödedi. Bu para Ankara halkının cebinden çıktı. Ne belediyeye ne hak sahiplerine yaradı” formunda konuştu.
Yavaş tenkitlerini şu biçimde noktaladı:
“Maalesef Ankara’yı 20 buçuk yıl betona, demire, plastiğe, ranta gömen bu belediyecilik anlayışı bazılarınca sürdürülüyor. halbuki halk artık bunları istemiyor. Halk şeffaf, hesap verebilir bir belediyecilik anlayışıyla yönetilmek istiyor. Halk verdiği paranın nereye gittiğini görmek istiyor. Sabahlara kadar milleti ayrıştıran, toplumsal medyada kendisinden olmayan siyasi parti genel liderlerine hakaret eden, kendinden olmayan görüşleri dışlayan ve kendine en epeyce oy veren bölgelere hizmet eden anlayıştan bıktı.”