Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Enes Kara, bıraktığı yazılı ve görüntü iletisinden daha sonra intihar etti.
Yaklaşık bir ay evvel kaydettiği açıklanan görüntü bildirisinde bir cemaat yurdunda kaldığını belirten Kara, kendisini ateist olarak tanımlıyor ve dini ibadetleri yerine getirmek zorunda kaldığı için çelişki yaşadığını söz etmiş, ibadetlere zorlandığını ve ders çalışmaya vaktinin kalmadığını söyleyen Enes bu hususla ilgili şöyleki yazmıştı:
”Özgür hissetmiyorum, 24 saatte kendime ayırabildiğim 3 saat falan. Buna ek olarak devir sonlarında okuma programları oluyor ve bir hafta boyunca sabahtan akşama kadar buradaki kitaplardan okuyorsun, telefonuna falan da el koyuyorlar.”
Enes Kara’nın vefatı Türkiye’nin gündemine oturdu, toplumsal medya platformu Twitter’da binlerce paylaşım yapıldı. Kimi siyasalların bahse dair bir açıklamada bulunmaması ise eleştirildi. Bu tenkitlerin üzerine CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter hesabından ‘Bana kızanları anlıyorum’ diyerek şu tabirleri paylaştı:
“Gençlerimizle ilgili canımızı yakan olgular kelam konusu olunca, paylaşacağımız içeriklerde hepimiz sorumlu davranmak zorundayız. Bana kızanları anlıyorum lakin etik sebeplerden dolayı paylaşım yapmayacağım. Vakti gelince gereken yapılacaktır. Reaksiyonları anlıyor ve hürmet duyuyorum. Bu biçim haberleri paylaşmakla ilgili bilimsel makaleler kelam konusudur. Oluşan öfkeyi politik puana döndürme ismine, bilimin ihtarlarına kulak asmamayı yanlışsız bulmuyorum.”
KILIÇDAROĞLU’NDAN YENİ AÇIKLAMA
Bugün ise Kılıçdaroğlu’ndan bir açıklama daha geldi. Halk TV’den Fikret Bila’nın “Olay cemaat konutunda geçtiği için oy tasasıyla kâfi reaksiyon vermediğiniz eleştirisi var. Ne diyorsunuz?” sorusunu yanıtlayan CHP önderi Kemal Kılıçdaroğlu, şu sözleri kaydetti:
“Eleştirilere olağan olarak hürmetim var lakin ilgisi yok. Bir iki niçinle hassasiyet gösterdim. Birincisi bilim insanlarının, psikiyatristlerin, psikologların bu cins olayların yazılması, lisanlandırılması konusunda ikazları var. Bilimsel makaleleri var. Ben bilim insanlarının ihtarları konusunda hassasiyet gösterdim. İkinci olarak da fazlaca acı, epeyce üzücü, yürek parçalayan bir olayı çabucak sıcağı sıcağına siyasete bahis etmeyi etik bulmadım. Hepsi bu. Yoksa ben oy telaşıyla gerçekleri söylemekten çekinmem. Bugüne kadar da hiç çekinmedim. Hakikat bildiğimi söylemiş oldum, söylemeye de devam edeceğim.”
‘normal olarak SORUNUN FAKINDAYIZ’
Bila’nın “Tarikat ve cemaatlerde öldürme, baskı kurma, cinsel istismar üzere olaylar yaşandığına ait pek hayli örnek kamuoyuna yansıdı. Bilhassa fakir ailelerin çocukları bu yurtlara gitmek zorunda kalıyor. Bu yurtlarla ilgili ne düşünüyorsunuz” sorusuna Kılıçdaroğlu şu cevabı verdi:
“normal olarak sorunun fakındayız. Kıymetinin şuurundayız. Bu gençlerimizi iktidara gelir gelmez kurtaracağız. Bir yıl ortasında yurt problemini çözeceğiz. Gençlerimiz devlet yurtlarında, çok rahat şartlarda, sıcak suyu olan, bir kişilik, iki kişilik odalarda inanç ortasında, özgürlük ortasında kalacaklar. Şimdiden belediyelerimiz yurt yapmaya, üniversiteli gençlerimizin barınmaya uygun biçimde düzenlenmiş binalarımızda kalmalarına imkan sağlamaya başladılar. İktidarımızda bu sorunu kökünden çözeceğiz, bilhassa fakir ailelerimizin çocuklarına Aile Takviye Sigortası’ndan burs vereceğiz, yurt sağlayacağız, öteki yerlere gitmelerine gerek kalmayacak. Ayrıyeten bu yurtlarda ne oluyor ne bitiyor, çocuklar nasıl yaşıyor, çocuklara ne yapılıyor hepsini inceleme altına alacağız. Devlette kontrolsüz alan olmaz. Bu kontrolü gerçekleştireceğiz ve gereğini yapacağız. Annelerin babaların içi rahat olacak.”
Yaklaşık bir ay evvel kaydettiği açıklanan görüntü bildirisinde bir cemaat yurdunda kaldığını belirten Kara, kendisini ateist olarak tanımlıyor ve dini ibadetleri yerine getirmek zorunda kaldığı için çelişki yaşadığını söz etmiş, ibadetlere zorlandığını ve ders çalışmaya vaktinin kalmadığını söyleyen Enes bu hususla ilgili şöyleki yazmıştı:
”Özgür hissetmiyorum, 24 saatte kendime ayırabildiğim 3 saat falan. Buna ek olarak devir sonlarında okuma programları oluyor ve bir hafta boyunca sabahtan akşama kadar buradaki kitaplardan okuyorsun, telefonuna falan da el koyuyorlar.”
Enes Kara’nın vefatı Türkiye’nin gündemine oturdu, toplumsal medya platformu Twitter’da binlerce paylaşım yapıldı. Kimi siyasalların bahse dair bir açıklamada bulunmaması ise eleştirildi. Bu tenkitlerin üzerine CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter hesabından ‘Bana kızanları anlıyorum’ diyerek şu tabirleri paylaştı:
“Gençlerimizle ilgili canımızı yakan olgular kelam konusu olunca, paylaşacağımız içeriklerde hepimiz sorumlu davranmak zorundayız. Bana kızanları anlıyorum lakin etik sebeplerden dolayı paylaşım yapmayacağım. Vakti gelince gereken yapılacaktır. Reaksiyonları anlıyor ve hürmet duyuyorum. Bu biçim haberleri paylaşmakla ilgili bilimsel makaleler kelam konusudur. Oluşan öfkeyi politik puana döndürme ismine, bilimin ihtarlarına kulak asmamayı yanlışsız bulmuyorum.”
KILIÇDAROĞLU’NDAN YENİ AÇIKLAMA
Bugün ise Kılıçdaroğlu’ndan bir açıklama daha geldi. Halk TV’den Fikret Bila’nın “Olay cemaat konutunda geçtiği için oy tasasıyla kâfi reaksiyon vermediğiniz eleştirisi var. Ne diyorsunuz?” sorusunu yanıtlayan CHP önderi Kemal Kılıçdaroğlu, şu sözleri kaydetti:
“Eleştirilere olağan olarak hürmetim var lakin ilgisi yok. Bir iki niçinle hassasiyet gösterdim. Birincisi bilim insanlarının, psikiyatristlerin, psikologların bu cins olayların yazılması, lisanlandırılması konusunda ikazları var. Bilimsel makaleleri var. Ben bilim insanlarının ihtarları konusunda hassasiyet gösterdim. İkinci olarak da fazlaca acı, epeyce üzücü, yürek parçalayan bir olayı çabucak sıcağı sıcağına siyasete bahis etmeyi etik bulmadım. Hepsi bu. Yoksa ben oy telaşıyla gerçekleri söylemekten çekinmem. Bugüne kadar da hiç çekinmedim. Hakikat bildiğimi söylemiş oldum, söylemeye de devam edeceğim.”
‘normal olarak SORUNUN FAKINDAYIZ’
Bila’nın “Tarikat ve cemaatlerde öldürme, baskı kurma, cinsel istismar üzere olaylar yaşandığına ait pek hayli örnek kamuoyuna yansıdı. Bilhassa fakir ailelerin çocukları bu yurtlara gitmek zorunda kalıyor. Bu yurtlarla ilgili ne düşünüyorsunuz” sorusuna Kılıçdaroğlu şu cevabı verdi:
“normal olarak sorunun fakındayız. Kıymetinin şuurundayız. Bu gençlerimizi iktidara gelir gelmez kurtaracağız. Bir yıl ortasında yurt problemini çözeceğiz. Gençlerimiz devlet yurtlarında, çok rahat şartlarda, sıcak suyu olan, bir kişilik, iki kişilik odalarda inanç ortasında, özgürlük ortasında kalacaklar. Şimdiden belediyelerimiz yurt yapmaya, üniversiteli gençlerimizin barınmaya uygun biçimde düzenlenmiş binalarımızda kalmalarına imkan sağlamaya başladılar. İktidarımızda bu sorunu kökünden çözeceğiz, bilhassa fakir ailelerimizin çocuklarına Aile Takviye Sigortası’ndan burs vereceğiz, yurt sağlayacağız, öteki yerlere gitmelerine gerek kalmayacak. Ayrıyeten bu yurtlarda ne oluyor ne bitiyor, çocuklar nasıl yaşıyor, çocuklara ne yapılıyor hepsini inceleme altına alacağız. Devlette kontrolsüz alan olmaz. Bu kontrolü gerçekleştireceğiz ve gereğini yapacağız. Annelerin babaların içi rahat olacak.”