ELİF ÇAKIR
Nakliye ve lojistik dalının problemlerini dinlemek üzere Mersin’e giden Kılıçdaroğlu’nu Elif Çakır izledi.
OTOYOLLARI KAMULAŞTIRACAĞIZ
Otoyollarda, köprülerde euro, dolar üzerinden para alıyorlar. Kaça yapıldığını sorduğumuzda ‘ticari sır’ diyorlar. İktidarımızda bu yolların tamamını kamulaştıracağız.
TALİMAT GİTMİŞ POLİS PARALI YOLA YÖNLENDİRİYOR
Nakliyecileri o yollardan geçmeye mecbur kılıyorlar. Hem navigasyondan hem talimatlı trafik polisleri üzerinden sizi paralı yola yönlendiriyorlar.
GARDAŞ niye BİZDen çok PARA ALIYOR?
Azerbaycan sonda ekstra para alıyor. Pekala bunlar olurken bu hükümet niye uykuda? İki devlet bir milletsek bizim TIR’lara farklı muamele niye?
Kılıçdaroğlu, iktidara gelmeleri halinde yap-işlet-devret modeliyle yapılan yol ve köprüleri kamulaştıracaklarını söylemiş oldu. Navigasyon ve talimatlı trafik polisleri tarafınca nakliyecilerin bu yollara yönlendirildiğini anlatan CHP başkanı, dış siyasetin da 180 derece değişeceğini tabir etti.
CHP önderi Kemal Kılıçdaroğlu, Mersin Nakliyeciler Sitesi’nin tır garajında düzenlenen Büyük Nakliyeciler Buluşması’nda konuştu.
Kılıçdaroğlu, YİD ile yapılan köprü ve yolların kamulaşacağını belirterek, şunları söylemiş oldu: “Türkiye’de daima birlikte bir ‘Deli Dumrul’ kıssası yaşıyoruz. Otoyollar, köprüler, tüneller yapıyorlar, çok hoş. Niçin yaptınız diye hiç sormadım, muhtaçlık var ise yapılır fakat şu soruyu sorduk, ‘Bunları kaça yaptınız ve ne kadar garanti verdiniz?’ İsmi yap-işlet-devret. Bu ne demektir, sen yapacaksın, işleteceksin belirli bir süre daha sonra da devlete devredeceksin. Artık yap, işlet, üstüne para al, olağanüstü kar elde ettikten daha sonra da devlete ver. Hem balı hem kaymağı var. Artık sizi o yollardan geçmeye mecbur kılıyorlar. Avro, dolar üzerinden fiyat biçiyorlar. ‘Bunları kaça yaptınız?’ diye sorduk, yanıtı yok. ‘Ticari sır bu’, ne demek ticari sır? Ben parasını ödüyorsam bunun ticari sırrı olmaz, bu devletin yolu. Sizlerin oyuyla iktidar olduğumuzda bu yolların tamamını kamulaştıracağız.”
Kılıçdaroğlu, Mersin’de Büyük Nakliyeciler Buluşmasına katıldı.
“İktidar olduğumuzda, inşallah oluruz, Suriye ve Mısır ile çabucak barışacağız, karşılıklı büyükelçiliklerimizi açacağız. Suriye’den Orta Doğu’ya, Mısır’a kadar giden yolların tamamını trafiğe açacağız. Dış siyasette arbedeyi değil, barışı önceleyeceğiz. Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Rusya, buralarda karşılaştığınız sıkıntıları da biliyoruz. Sarp Hudut Kapısı’nda günlerce bekleyen tır sürücülerini, Azerbaycan’ın bizden aldığı ekstra paraları, sizi zorla Ro-Ro üzerinden mal taşımaya sevk ettiklerini, 2 bin-2 bin 500 dolar ekstra para aldıklarını biliyoruz. Bunlar olurken bu hükümet niçin uykuda, niye müdahale etmiyor? Bu tırlar, sürücüler bizim değil mi? niye bunlara sahip çıkılmıyor ve niye dış siyasette bu mevzuda oturulup görüşülmüyor? ‘İki devlet bir millet’, hoş. İki devlet bir milletsek bizim tırlara niye farklı muamele ediyorsunuz? Bunu sormayacak mıyız? Bir telefona bakar. Dış siyasetin büsbütün değişmesi lazım, 180 derece.”
Öte yandan Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanvekili ve eski TBMM Lideri İsmail Kahraman, üç gün evvel Birlik Vakfı’nın Çemberlitaş’taki genel merkezinde “Yeni Anayasa ve Öze Dönüş” temalı konferans vermityi. “Değişmez hususlar anayasaya konmamalıdır. Milletin isteği halinde değiştirilebilir” diyen Kahraman, birinci 4 unsurun yeni anayasada yer almaması gerektiğini savundu ve laikliğin anayasadan çıkarılmasını teklif etti. Bu kelamlar tartışılırken Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti kümesinde “Anayasanın birinci 4 hususunu değiştirmek CHP’nin kurumsal iradesi midir? Kılıçdaroğlu’nun isteği midir? CHP’nin kurumsal iradesi ise ülkemiz açısından önemli bir sorun var demektir” sözlerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın kelamlarının akabinde toplumsal medya hesabından bir bildiri paylaşarak şu karşılığı verdi: “AK Parti’nin ileri gelenleri ‘Anayasanın birinci dört unsurunun değişmesini’ talep ediyor; Erdoğan, benim söylemiş olduğimi zannediyor. Artık sıhhat raporu istemek, bir devlet güvenliği sıkıntısı haline gelmiştir. Erdoğan, bağımsız bir kuruluştan, sıhhat raporu almalıdır, birebir vakitte çabucak.”
Ayrıyeten CHP’nin toplumsal medya paylaşımında da “Anayasanın birinci dört unsurunun değişmesini talep eden İsmail Kahraman ortada bir yerde CHP’li olmadıysa, Erdoğan’ın başı fazlaca makus karıştı demektir. CHP anayasanın birinci dört hususu konusunda nettir. Bu unsurlar değişmez, değiştirilemez” denildi.
Nakliye ve lojistik dalının problemlerini dinlemek üzere Mersin’e giden Kılıçdaroğlu’nu Elif Çakır izledi.
OTOYOLLARI KAMULAŞTIRACAĞIZ
Otoyollarda, köprülerde euro, dolar üzerinden para alıyorlar. Kaça yapıldığını sorduğumuzda ‘ticari sır’ diyorlar. İktidarımızda bu yolların tamamını kamulaştıracağız.
TALİMAT GİTMİŞ POLİS PARALI YOLA YÖNLENDİRİYOR
Nakliyecileri o yollardan geçmeye mecbur kılıyorlar. Hem navigasyondan hem talimatlı trafik polisleri üzerinden sizi paralı yola yönlendiriyorlar.
GARDAŞ niye BİZDen çok PARA ALIYOR?
Azerbaycan sonda ekstra para alıyor. Pekala bunlar olurken bu hükümet niye uykuda? İki devlet bir milletsek bizim TIR’lara farklı muamele niye?
Kılıçdaroğlu, iktidara gelmeleri halinde yap-işlet-devret modeliyle yapılan yol ve köprüleri kamulaştıracaklarını söylemiş oldu. Navigasyon ve talimatlı trafik polisleri tarafınca nakliyecilerin bu yollara yönlendirildiğini anlatan CHP başkanı, dış siyasetin da 180 derece değişeceğini tabir etti.
CHP önderi Kemal Kılıçdaroğlu, Mersin Nakliyeciler Sitesi’nin tır garajında düzenlenen Büyük Nakliyeciler Buluşması’nda konuştu.
Kılıçdaroğlu, YİD ile yapılan köprü ve yolların kamulaşacağını belirterek, şunları söylemiş oldu: “Türkiye’de daima birlikte bir ‘Deli Dumrul’ kıssası yaşıyoruz. Otoyollar, köprüler, tüneller yapıyorlar, çok hoş. Niçin yaptınız diye hiç sormadım, muhtaçlık var ise yapılır fakat şu soruyu sorduk, ‘Bunları kaça yaptınız ve ne kadar garanti verdiniz?’ İsmi yap-işlet-devret. Bu ne demektir, sen yapacaksın, işleteceksin belirli bir süre daha sonra da devlete devredeceksin. Artık yap, işlet, üstüne para al, olağanüstü kar elde ettikten daha sonra da devlete ver. Hem balı hem kaymağı var. Artık sizi o yollardan geçmeye mecbur kılıyorlar. Avro, dolar üzerinden fiyat biçiyorlar. ‘Bunları kaça yaptınız?’ diye sorduk, yanıtı yok. ‘Ticari sır bu’, ne demek ticari sır? Ben parasını ödüyorsam bunun ticari sırrı olmaz, bu devletin yolu. Sizlerin oyuyla iktidar olduğumuzda bu yolların tamamını kamulaştıracağız.”
Kılıçdaroğlu, Mersin’de Büyük Nakliyeciler Buluşmasına katıldı.
“İktidar olduğumuzda, inşallah oluruz, Suriye ve Mısır ile çabucak barışacağız, karşılıklı büyükelçiliklerimizi açacağız. Suriye’den Orta Doğu’ya, Mısır’a kadar giden yolların tamamını trafiğe açacağız. Dış siyasette arbedeyi değil, barışı önceleyeceğiz. Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Rusya, buralarda karşılaştığınız sıkıntıları da biliyoruz. Sarp Hudut Kapısı’nda günlerce bekleyen tır sürücülerini, Azerbaycan’ın bizden aldığı ekstra paraları, sizi zorla Ro-Ro üzerinden mal taşımaya sevk ettiklerini, 2 bin-2 bin 500 dolar ekstra para aldıklarını biliyoruz. Bunlar olurken bu hükümet niçin uykuda, niye müdahale etmiyor? Bu tırlar, sürücüler bizim değil mi? niye bunlara sahip çıkılmıyor ve niye dış siyasette bu mevzuda oturulup görüşülmüyor? ‘İki devlet bir millet’, hoş. İki devlet bir milletsek bizim tırlara niye farklı muamele ediyorsunuz? Bunu sormayacak mıyız? Bir telefona bakar. Dış siyasetin büsbütün değişmesi lazım, 180 derece.”
Öte yandan Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanvekili ve eski TBMM Lideri İsmail Kahraman, üç gün evvel Birlik Vakfı’nın Çemberlitaş’taki genel merkezinde “Yeni Anayasa ve Öze Dönüş” temalı konferans vermityi. “Değişmez hususlar anayasaya konmamalıdır. Milletin isteği halinde değiştirilebilir” diyen Kahraman, birinci 4 unsurun yeni anayasada yer almaması gerektiğini savundu ve laikliğin anayasadan çıkarılmasını teklif etti. Bu kelamlar tartışılırken Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti kümesinde “Anayasanın birinci 4 hususunu değiştirmek CHP’nin kurumsal iradesi midir? Kılıçdaroğlu’nun isteği midir? CHP’nin kurumsal iradesi ise ülkemiz açısından önemli bir sorun var demektir” sözlerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın kelamlarının akabinde toplumsal medya hesabından bir bildiri paylaşarak şu karşılığı verdi: “AK Parti’nin ileri gelenleri ‘Anayasanın birinci dört unsurunun değişmesini’ talep ediyor; Erdoğan, benim söylemiş olduğimi zannediyor. Artık sıhhat raporu istemek, bir devlet güvenliği sıkıntısı haline gelmiştir. Erdoğan, bağımsız bir kuruluştan, sıhhat raporu almalıdır, birebir vakitte çabucak.”
Ayrıyeten CHP’nin toplumsal medya paylaşımında da “Anayasanın birinci dört unsurunun değişmesini talep eden İsmail Kahraman ortada bir yerde CHP’li olmadıysa, Erdoğan’ın başı fazlaca makus karıştı demektir. CHP anayasanın birinci dört hususu konusunda nettir. Bu unsurlar değişmez, değiştirilemez” denildi.