Hatay’da muhtar ve apartman vazifelileri ile buluşan CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Hatay’a ait, “Farklı inançlar, kimlikler huzur ortasında yaşıyorlar. Bu son derece pahalı bir şey. ötürüsıyla bir yerde bir çatışma, farklılaşma var ise o şahısları Hatay’a davet etmek lazım. Hatay’ın nasıl kadim bir kent olduğunu görsünler. Birinci cami, kilise, havra Hatay’da. Hatay’ın tarihini görüyoruz.” diye konuştu.
‘SOSYAL KİMLİKLER ÜZERİNDEN SİYASET YAPIYORUZ’
Kılıçdaroğlu’nun satırbaşları şöyleki:
Toplumsal kimlikler üzerinden siyaset yapıyoruz. Muhtarlar, apartman nazaranvlileri, emekçiler, memurlar, milletvekilleri, mesken bayanları bir toplumsal kimliktir. Problemlerini oturup düşünüp, tartışmamız lazım. Siyasetimizi toplumsal kimlikler üzerinde inşa edip, sıkıntıları çözmeye çalışıyoruz.
‘APARTMAN GÖREVLİLERİNİNİ OTURACAĞI YER İNSANİ ŞARTTA OLMALI’
Pandemi periyodunda hepimiz konutta otururken alışverişimi apartman nazaranvlileri yapar. Sanki ona gerekli değeri verdik mi? Vermedik. Evvel aşıyı onların olması lazımdı. Ailemizin bir modülü beraberinde. Sanki düşündük mü onun toplumsal güvenliği yeteri kadar sağlanmış mı, sıkıntıları çözülmüş mü? Belediye liderlerimize söylemiş olduk bundan daha sonra yapı ruhsatı verirken apartman bakılırsavlilerinin en azından oturacağı yerin insani şartlarda olması lazım.
‘SİYASETİN YENİ BİR UFUK AÇMASI GEREKİYOR’
Toplumsal devlet söylemiş olduğiniz devlet yoksulun, fukaranın yanında olmasıdır. Devletin toplumsal olması o coğrafyada hiç bir çocuğun yatağa aç girmemesi demektir. Bunu inanarak yapabiliriz. Apartman nazaranvlisi arkadaşlarım unutmasınlar onların hakkını, hukukunu sonuna kadar arayacağım. Hiç kimse aç ve açıkta kalmamalı. Bir coğrafyada bir kişi aç ve açıkta kalıyorsa sorumlu yalnızca siyaset kurumudur. Siyasetin yeni bir ufuk açması gerekiyor.
‘TÜRKİYE’DEKİ BİRİNCİ SEÇİM MUHTARLIK SEÇİMLERİDİR’
Demokrasi, güçler ayrılığı unsuru demektir bununla birlikte. Meclis kusur yapabilir, 600 milletvekili yanılgı yapabilir, yanlış bir kanun çıkarabilir. Anayasa Mahkemesi denetleyecek. Yürütme organı bir karar alır. Karar yanlışsa mahkemeye gidersiniz, yargı yanılgıyı düzeltir. Demokraside hiç bir güç bağımsız ve kontrolün haricinde değildir. O yüzden diyoruz işi ehline vereceksiniz.
Demokrasinin temel taşı muhtarlardır. Türkiye topraklarında yapılan birinci seçim muhtarlık seçimidir. Bir kanun çıktığı vakit toplumun beklentilerine, ülkenin çıkarlarına uygun çıkması lazım. Demokrasi dediğimiz kavram daima gelişen bir kavramdır.
Niçin sizin tek bir muhtarlık kanununuz yok? Zira muhtarlara değer vermiyorlar. Şayet ülkenizde demokrasiyi geliştirmek ve büyütmek istiyorsanız muhtarlar için bir kanun çıkması lazım. Seçimle gelen herkes için var lakin sizin bağımsız bir kanunuz yok. Bu kardeşiniz onu hazırladı.
Belediye seçimlerde oy kabinine gireriz, bakarız oy vereceğimiz muhtarın pusulası yok. Biri almış götürmüş. Yaşıyorum ben bunu arkadaşlar. Niçin sizin için birleşik oy pusulası yok. Olsa, bu biçimde bir şey olmayacak. Zira muhtarı değersizleştiriyorlar. Artık bir şey daha yapıyorlar. Muhtarlık seçimleri ile belediye seçimlerini ayıralım diyorlar. Buna karşı çıkın, sandığa seçmen getiremezsiniz.
‘BENİM MALİYECİ OLDUĞUMU BİLMİYORLAR HERbiçimde’
O denli muhtar arkadaşlar gördüm ki barakada, kirada oturuyorlar. Niçin sizin gerçek düzgün bir yeriniz yok? Burası sizin tapulu yeriniz olmayacak, Muhtarlık Meskeni olacak. Bizim kimi belediyelerimiz bu biçimde binalar yapıyorlar. Gönlümüzde yatan tek tip Muhtarlık Konutu olmalı, Türkiye’nin her yerinde de olmalı. Ben muhtarlara yardımcı bir işçi verilsin dediği vakit kıyamet koptu. Niçin vermeyeyim? KPSS imtihanına girmiş bir genç yardımcısı olacak. Adam üzere vereceğiz gidecek çalışacak. Sizin bir bütçeniz niye yok? Ben bunu söylemiş olduğim vakit parayı nereden bulacaksın diyorlar. Benim maliyeci olduğumu bilmiyorlar herbiçimde onu söyleyenler… 27.5 yılımı buna ayırdım. Muhtarların mütevazi de olsa bir bütçesi olması lazım.
Muhtarlık kamu kurumu olarak kabul edilmiyor. Muhtarların yüzde 99’unun bundan haberi bile yok. ötürüsıyla belediye liderleri muhtarlarla ortak proje yapamazlar. Bunun değişmesi lazım.
Toplumsal yardımların muhtarlar aracılığıyla dağıtılması lazım. Yahut en azından muhtarın katıldığı bir ortamda bu yardımların yapılması lazım. Türkiye Muhtarlar Birliği olması lazım.
‘MAAŞINIZ OLURSA TOPLUMSAL GÜVENLİK PRİMLERİNİZ DE YATAR’
Siz maaş almıyorsunuz size ödenek veriyorlar. Müsaade aldığınızda ödenek kesilir. Maaş olması lazım. Maaş olursa Toplumsal Güvenlik primlerinizde yatar. Bunu yatırmamak için size ödenek veriyorlar.
Yaşadığınız yerde Suriyelilerde var. kimi vakit onlara kızıyoruz. Onların bir cürmü yok adam kaçmış canını kurtarmış. Kime kızacağız? Suriyelileri buraya getirenlere kızmamız lazım. Biz bağ bırakmışız, bağcıyı dövüyoruz.. Bu Suriyeliler buraya niçin geldi? Bütün Suriyeli kardeşlerimizi barış içerisinde ülkelerine göndereceğiz. Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatını kuracağız.
Yakında sandığa gideceğiz. Ben sizin meselelerinize talibim. Biz birlikte Türkiye’nin var olan bütün meselelerini çözebiliriz. Hiç kimseyi ötekileştirmeyiz. CHP’nin hiç kabahati yok muydu? diye sorabilirsiniz. Vardır efendim, kusurumuz, kusurumuz, yanlışımız da var. Değerli olan ders çıkarmaktır. Biz bunu yapacağız.
‘SOSYAL KİMLİKLER ÜZERİNDEN SİYASET YAPIYORUZ’
Kılıçdaroğlu’nun satırbaşları şöyleki:
Toplumsal kimlikler üzerinden siyaset yapıyoruz. Muhtarlar, apartman nazaranvlileri, emekçiler, memurlar, milletvekilleri, mesken bayanları bir toplumsal kimliktir. Problemlerini oturup düşünüp, tartışmamız lazım. Siyasetimizi toplumsal kimlikler üzerinde inşa edip, sıkıntıları çözmeye çalışıyoruz.
‘APARTMAN GÖREVLİLERİNİNİ OTURACAĞI YER İNSANİ ŞARTTA OLMALI’
Pandemi periyodunda hepimiz konutta otururken alışverişimi apartman nazaranvlileri yapar. Sanki ona gerekli değeri verdik mi? Vermedik. Evvel aşıyı onların olması lazımdı. Ailemizin bir modülü beraberinde. Sanki düşündük mü onun toplumsal güvenliği yeteri kadar sağlanmış mı, sıkıntıları çözülmüş mü? Belediye liderlerimize söylemiş olduk bundan daha sonra yapı ruhsatı verirken apartman bakılırsavlilerinin en azından oturacağı yerin insani şartlarda olması lazım.
‘SİYASETİN YENİ BİR UFUK AÇMASI GEREKİYOR’
Toplumsal devlet söylemiş olduğiniz devlet yoksulun, fukaranın yanında olmasıdır. Devletin toplumsal olması o coğrafyada hiç bir çocuğun yatağa aç girmemesi demektir. Bunu inanarak yapabiliriz. Apartman nazaranvlisi arkadaşlarım unutmasınlar onların hakkını, hukukunu sonuna kadar arayacağım. Hiç kimse aç ve açıkta kalmamalı. Bir coğrafyada bir kişi aç ve açıkta kalıyorsa sorumlu yalnızca siyaset kurumudur. Siyasetin yeni bir ufuk açması gerekiyor.
‘TÜRKİYE’DEKİ BİRİNCİ SEÇİM MUHTARLIK SEÇİMLERİDİR’
Demokrasi, güçler ayrılığı unsuru demektir bununla birlikte. Meclis kusur yapabilir, 600 milletvekili yanılgı yapabilir, yanlış bir kanun çıkarabilir. Anayasa Mahkemesi denetleyecek. Yürütme organı bir karar alır. Karar yanlışsa mahkemeye gidersiniz, yargı yanılgıyı düzeltir. Demokraside hiç bir güç bağımsız ve kontrolün haricinde değildir. O yüzden diyoruz işi ehline vereceksiniz.
Demokrasinin temel taşı muhtarlardır. Türkiye topraklarında yapılan birinci seçim muhtarlık seçimidir. Bir kanun çıktığı vakit toplumun beklentilerine, ülkenin çıkarlarına uygun çıkması lazım. Demokrasi dediğimiz kavram daima gelişen bir kavramdır.
Niçin sizin tek bir muhtarlık kanununuz yok? Zira muhtarlara değer vermiyorlar. Şayet ülkenizde demokrasiyi geliştirmek ve büyütmek istiyorsanız muhtarlar için bir kanun çıkması lazım. Seçimle gelen herkes için var lakin sizin bağımsız bir kanunuz yok. Bu kardeşiniz onu hazırladı.
Belediye seçimlerde oy kabinine gireriz, bakarız oy vereceğimiz muhtarın pusulası yok. Biri almış götürmüş. Yaşıyorum ben bunu arkadaşlar. Niçin sizin için birleşik oy pusulası yok. Olsa, bu biçimde bir şey olmayacak. Zira muhtarı değersizleştiriyorlar. Artık bir şey daha yapıyorlar. Muhtarlık seçimleri ile belediye seçimlerini ayıralım diyorlar. Buna karşı çıkın, sandığa seçmen getiremezsiniz.
‘BENİM MALİYECİ OLDUĞUMU BİLMİYORLAR HERbiçimde’
O denli muhtar arkadaşlar gördüm ki barakada, kirada oturuyorlar. Niçin sizin gerçek düzgün bir yeriniz yok? Burası sizin tapulu yeriniz olmayacak, Muhtarlık Meskeni olacak. Bizim kimi belediyelerimiz bu biçimde binalar yapıyorlar. Gönlümüzde yatan tek tip Muhtarlık Konutu olmalı, Türkiye’nin her yerinde de olmalı. Ben muhtarlara yardımcı bir işçi verilsin dediği vakit kıyamet koptu. Niçin vermeyeyim? KPSS imtihanına girmiş bir genç yardımcısı olacak. Adam üzere vereceğiz gidecek çalışacak. Sizin bir bütçeniz niye yok? Ben bunu söylemiş olduğim vakit parayı nereden bulacaksın diyorlar. Benim maliyeci olduğumu bilmiyorlar herbiçimde onu söyleyenler… 27.5 yılımı buna ayırdım. Muhtarların mütevazi de olsa bir bütçesi olması lazım.
Muhtarlık kamu kurumu olarak kabul edilmiyor. Muhtarların yüzde 99’unun bundan haberi bile yok. ötürüsıyla belediye liderleri muhtarlarla ortak proje yapamazlar. Bunun değişmesi lazım.
Toplumsal yardımların muhtarlar aracılığıyla dağıtılması lazım. Yahut en azından muhtarın katıldığı bir ortamda bu yardımların yapılması lazım. Türkiye Muhtarlar Birliği olması lazım.
‘MAAŞINIZ OLURSA TOPLUMSAL GÜVENLİK PRİMLERİNİZ DE YATAR’
Siz maaş almıyorsunuz size ödenek veriyorlar. Müsaade aldığınızda ödenek kesilir. Maaş olması lazım. Maaş olursa Toplumsal Güvenlik primlerinizde yatar. Bunu yatırmamak için size ödenek veriyorlar.
Yaşadığınız yerde Suriyelilerde var. kimi vakit onlara kızıyoruz. Onların bir cürmü yok adam kaçmış canını kurtarmış. Kime kızacağız? Suriyelileri buraya getirenlere kızmamız lazım. Biz bağ bırakmışız, bağcıyı dövüyoruz.. Bu Suriyeliler buraya niçin geldi? Bütün Suriyeli kardeşlerimizi barış içerisinde ülkelerine göndereceğiz. Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatını kuracağız.
Yakında sandığa gideceğiz. Ben sizin meselelerinize talibim. Biz birlikte Türkiye’nin var olan bütün meselelerini çözebiliriz. Hiç kimseyi ötekileştirmeyiz. CHP’nin hiç kabahati yok muydu? diye sorabilirsiniz. Vardır efendim, kusurumuz, kusurumuz, yanlışımız da var. Değerli olan ders çıkarmaktır. Biz bunu yapacağız.