CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, YETERLİ Parti Genel Lideri Meral Akşener ile birlikte Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin aldığı yeni otobüslerin teslim merasimine katıldı. Kılıçdaroğlu, ülkenin nasıl bir idareye gereksinimi olduğunu açıklarken “Bu memleketin çılgın adamlara değil akıllı adamlara muhtaçlığı var. Olayı bilen insanlara gereksinimi var. Sıkıntıları masaya yatırıp açık yüreklilikle tartışan insanlara gereksinimimiz var. Kibirlilere değil alçak istekli, ülkesi için çalışan insanlara gereksinimimiz var. Lakin problemleri bu biçimde çözebiliriz. Aklı başında olan her insanın bu gidişten dert duyduğunu biliyoruz. Türkiye’nin çözülmeyecek sorunu yok. Akıl, bilgi, birikim, istişare ile bütün sorular çözülür. Ne kadar ağır yük alırsak alalım bütün problemlerin üstesinden gelebiliriz” diye konuştu.
‘ARTIK SORUNU ÇÖZENLERİN İKTİDAR OLMASI GEREKİYOR’
CHP önderi Kılıçdaroğlu, merasimde yaptığı konuşmada şunları söylemiş oldu:
“2013’ten beri otobüs alınmıyorsa meselemiz var demektir. Otobüs almaya çalışan Büyükşehir Belediye Başkanı’mıza mani çıkarılıyorsa, milyonlarca evladımız internete ulaşamıyorsa, pandemi periyodunda olsun yahut olmasın bir problemimiz var demektir. Milyonlarca çocuk yatağa aç giriyorsa bir sıkıntımız var demektir. Gençler geleceklerinde telaş duyuyorsa, Türk lirası yabancı para ünitesi karşısında pul haline düşünüyorsa bir problemimiz var demektir. Bütün bu soruların kaynağı ülkeyi yönetenlerdir. Sorumluluk onlara aittir. Onlar yemin ettiler, ‘Biz bu sıkıntıları çözeceğiz’ diye. Çözemediler. Çözemediklerine göre bizim iktidar olmamız gerekiyor. Çözenlerin bir ortaya gelmesi gerekiyor. Biz, bunu yapmak zorundayız. Demokratik yollarla bunu gerçekleştirmek zorundayız.”
‘BORÇ ALMADAN DA KENTİ YÖNETEBİLİYOR, HESAP VEREBİLİYORSUNUZ’
Büyükşehir Belediye Başkanı’mız ‘4 milyar lira borç ödedim, hiç borç almadım’ dedi. Demek ki borç almadan da otobüs alabiliyor, bir kenti yönetebiliyorsunuz. Yönettiğiniz kente hesap verebiliyorsunuz. İhaleleri kamuoyuna açık yapabiliyorsunuz, tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruyabiliyorsunuz. Sorun var ve sorun çözülebiliyor. Demokratik yollarla biz bu sorunu çözebiliriz.
‘KUR FARKI BELEDİYELERİN BİLANÇOLARINI ALTÜST ETTİ’
Kur farkı yalnızca Türkiye’nin bilançosunu değil bütün belediyelerin bilançolarını altüst etti. (Akşener’e) ‘Çılgın projelere muhtaçlığımız yok’ dediniz. Bu memleketin çılgın adamlara değil akıllı adamlara muhtaçlığı var. Olayı bilen insanlara gereksinimi var. Meseleleri masaya yatırıp açık yüreklilikle tartışan insanlara gereksinimimiz var. Kibirlilere değil alçak istekli, ülkesi için çalışan insanlara muhtaçlığımız var. Lakin sıkıntıları bu biçimde çözebiliriz.
Aklı başında olan her insanın bu gidişten tasa duyduğunu biliyoruz. Türkiye’nin çözülmeyecek sorunu yok. Akıl, bilgi, birikim, istişare ile bütün sorular çözülür. Ne kadar ağır yük alırsak alalım bütün meselelerin üstesinden gelebiliriz.
‘ONLAR HALKA HESAP VERMEZ, SİZ HER KURUŞUN HESABINI VERDİNİZ’
Büyükşehir belediye liderleri diyor ki şunları, şunlar, şunları yaptık. Dönüp diyorlar ki ‘Ne yaptınız’. Sayın Lider, bu soruyu sormaları çok doğal. Zira onlar öteki bir şey yapıyorlardı, siz onu yapmadınız. Siz harcadığınız her kuruşun hesabını millete verdiniz. İhaleleri açık yaptınız. Onların alışkın olmadığı idare biçimi. Onlar ihaleleri kapalı yaparlar, paylaşırlar kendi ortalarında. Paraları paylaşırlar. Halka hesap vermezler. Halkı küçük görürler. Siz tam aksini yaptınız, bütün belediye liderlerimizin yaptığı üzere.”
‘ARTIK SORUNU ÇÖZENLERİN İKTİDAR OLMASI GEREKİYOR’
CHP önderi Kılıçdaroğlu, merasimde yaptığı konuşmada şunları söylemiş oldu:
“2013’ten beri otobüs alınmıyorsa meselemiz var demektir. Otobüs almaya çalışan Büyükşehir Belediye Başkanı’mıza mani çıkarılıyorsa, milyonlarca evladımız internete ulaşamıyorsa, pandemi periyodunda olsun yahut olmasın bir problemimiz var demektir. Milyonlarca çocuk yatağa aç giriyorsa bir sıkıntımız var demektir. Gençler geleceklerinde telaş duyuyorsa, Türk lirası yabancı para ünitesi karşısında pul haline düşünüyorsa bir problemimiz var demektir. Bütün bu soruların kaynağı ülkeyi yönetenlerdir. Sorumluluk onlara aittir. Onlar yemin ettiler, ‘Biz bu sıkıntıları çözeceğiz’ diye. Çözemediler. Çözemediklerine göre bizim iktidar olmamız gerekiyor. Çözenlerin bir ortaya gelmesi gerekiyor. Biz, bunu yapmak zorundayız. Demokratik yollarla bunu gerçekleştirmek zorundayız.”
‘BORÇ ALMADAN DA KENTİ YÖNETEBİLİYOR, HESAP VEREBİLİYORSUNUZ’
Büyükşehir Belediye Başkanı’mız ‘4 milyar lira borç ödedim, hiç borç almadım’ dedi. Demek ki borç almadan da otobüs alabiliyor, bir kenti yönetebiliyorsunuz. Yönettiğiniz kente hesap verebiliyorsunuz. İhaleleri kamuoyuna açık yapabiliyorsunuz, tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruyabiliyorsunuz. Sorun var ve sorun çözülebiliyor. Demokratik yollarla biz bu sorunu çözebiliriz.
‘KUR FARKI BELEDİYELERİN BİLANÇOLARINI ALTÜST ETTİ’
Kur farkı yalnızca Türkiye’nin bilançosunu değil bütün belediyelerin bilançolarını altüst etti. (Akşener’e) ‘Çılgın projelere muhtaçlığımız yok’ dediniz. Bu memleketin çılgın adamlara değil akıllı adamlara muhtaçlığı var. Olayı bilen insanlara gereksinimi var. Meseleleri masaya yatırıp açık yüreklilikle tartışan insanlara gereksinimimiz var. Kibirlilere değil alçak istekli, ülkesi için çalışan insanlara muhtaçlığımız var. Lakin sıkıntıları bu biçimde çözebiliriz.
Aklı başında olan her insanın bu gidişten tasa duyduğunu biliyoruz. Türkiye’nin çözülmeyecek sorunu yok. Akıl, bilgi, birikim, istişare ile bütün sorular çözülür. Ne kadar ağır yük alırsak alalım bütün meselelerin üstesinden gelebiliriz.
‘ONLAR HALKA HESAP VERMEZ, SİZ HER KURUŞUN HESABINI VERDİNİZ’
Büyükşehir belediye liderleri diyor ki şunları, şunlar, şunları yaptık. Dönüp diyorlar ki ‘Ne yaptınız’. Sayın Lider, bu soruyu sormaları çok doğal. Zira onlar öteki bir şey yapıyorlardı, siz onu yapmadınız. Siz harcadığınız her kuruşun hesabını millete verdiniz. İhaleleri açık yaptınız. Onların alışkın olmadığı idare biçimi. Onlar ihaleleri kapalı yaparlar, paylaşırlar kendi ortalarında. Paraları paylaşırlar. Halka hesap vermezler. Halkı küçük görürler. Siz tam aksini yaptınız, bütün belediye liderlerimizin yaptığı üzere.”