İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) iştiraki KİPTAŞ’ın Zeytinburnu Belediyesi iş birliğiyle 2017’de başlatmış olduğu Locamahal projesi, birinci sahipleriyle buluştu. 20 blok, bin 262 konut ve 77 ticari üniteden oluşan projenin, 690 konut ve 64 dükkânlık kısmı için bugün anahtar teslim merasimi düzenlendi. Merasime, İBB Lideri Ekrem İmamoğlu’nun yanı sıra CHP İstanbul Milletvekili Yüksel Mansur Kılınç, Zeytinburnu Belediye Lideri Ömer Arısoy, YETERLİ Parti İBB Meclis Küme Başkanvekili İbrahim Özkan, KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt, İBB üst idaresi, hak sahipleri ve mahalle muhtarları katıldı.
“DEPREM, İSTANBUL’UN EN KIYMETLİ GERÇEĞİ”
Merasimde konuşan Ekrem İmamoğlu, Marmara zelzelesinde yaşanan can ve mal kayıplarının tüm ülkeyi derinden sarstığını kaydetti. Periyodun kaosunun, çaresizliğinin dün üzere aklında olduğunu vurgulayan İmamoğlu, zelzelenin, Türkiye’nin ve İstanbul’un en kıymetli gerçeği olduğunun altını çizdi.
İstanbul’un, 1999 sarsıntısı sırasında, yaklaşık 10 milyonluk bir nüfusa sahip olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, “Bugün yaşayanlarıyla, ne yazık ki büyük göç almış ve mültecilerle birlikte ağırlaşan nüfusuyla neredeyse 20 milyona yakın insanı kapsıyor İstanbul. ötürüsıyla İstanbul, bugün sorunu fazlaca daha derin hissetmeli, hayli daha yüksek düzeyde telaş duymalı, ‘neredeyiz’ diye. Sürecin bir fotoğrafını çekip, ona nazaran planlamalarını yapmak zorundayız daima beraber” dedi.
22 yıldan bu yana zelzele olmamasını baht olarak niteleyen İmamoğlu, bu durumun olumlu manada kıymetlendirilmesi gerektiği ikazında bulundu.
“İSTANBUL’UN ZELZELE ENVANTERİ TASA VERİCİ”
İstanbul’un zelzele envanterinin telaş verici seviyede olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, İstanbul’da her üç binadan birinin zelzeleye dayanıksız olduğu bilgisini paylaştı. Zelzele sorununun İstanbul’un ve Türkiye’nin birinci sorunu haline gelmesini istediklerinin altını çizen İmamoğlu, bu kapsamda, devletin tüm kurumlarının, ilgili özel dal paydaşlarıyla eşgüdümlü ve seferberlik ruhuyla harekete geçmesinin elzem olduğunu vurguladı. Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’yla zelzele özelinde uyumlu bir çalışma ortasında olduklarını lisana getiren İmamoğlu, “Hep birlikte ayağa kaldırmalıyız bu meseleyi” dedi.
Vatandaşın ve paydaş kurumların problemle yüzleşerek hareket etmelerinin değerine dikkat çeken İmamoğlu, “Vatandaşımız, zelzeleyle çabayı, çürük binada oturmak mı, oturmamak mı kısmından fazla işin maddi tarafını önceliyorsa, vatandaşla bu süreci şayet halleşip şeffaf bir formda çözemediysek hala sorunumuz var demektir” diye konuştu.
“AFETİN FATURASINI BÜYÜTEN TEKRAR İNSANLAR”
Akdeniz’de yaşanan yangın, Karadeniz’de meydana gelen sel felaketlerini hatırlatan Ekrem İmamoğlu, “2 günlük ziyaretimizde de ne acıdır ki gördük, yaşadık. Ne acıdır ki aslında afetin faturasını büyüten bir daha beşerler. Yaptığı yanlışlar, yaptığı yapılaşma yanlışları, aldığı yanlış kararlar. Burada da tek nokta şu; akıldan ve bilimden uzaklaşırsanız, popülist bir dünyaya dönük ya da birilerine yaranmaya dönük kimi yöneticilerin aldığı kararlar, ne yazık ki büyük bedellerle bizi yüzleştiriyor ve karşı karşıya getiriyor” dedi.
Doğduğu topraklar olan Trabzon Akçaabat’ta, 1989 yılında misal bir sel felaketinin yaşandığını ve 100’ün üzerinde insanın hayatını yitirdiğini aktaran İmamoğlu, “Dere yatağında neyi var, neyi yoksa alıp denize götürmüştü. Ortadan 30 sene geçti. Selin denize alıp götürdüğü yapıların en az 4-5 katı şu an o dere uzunluğunda var. Bu kadar net. Yani biz, ders çıkarmıyor, ders almıyoruz. Kolay unutuyoruz. Bunları unutmamalıyız. Önlemlerini alan beşerler, yöneticiler olmak zorunluluğumuz vardır. Bunun partisi yok. O insanların acılarını gördüğümüzde ‘hangi partiden ölmüş, hangi partiden insan denize gitmiş’ diye düşünen mi var Allah aşkına? Yok. Onun için burada akıl birliğine gereksinimimiz var” diye konuştu.
“BU SÜRATLE GİDERSEK BİZE 80 SENE GEREK”
Siyasetin değil ortak aklın ve bilimin izinde yürünmesi gerektiğini söyleyen İmamoğlu, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Sorunları hissedip daima birlikte el ele, kol kola vererek tahlil bulduğumuz süreçleri, ortak akılla yönettiğimiz, akıldan ve bilimden uzaklaşmadığımız, tek başına kişinin, bireylerin değil, ortak akılla süreçleri yönettiğimiz bir müddetcin Türkiye’mizin ve İstanbul’umuzun her ortamında hakim olmasını diliyorum. Siyasetin değil, ortak aklın ve bilimin izinde yürümemizin daha gerçek olacağını düşünüyorum. Bu noktada, tüm paydaşların tıpkı hisleri paylaşmasını ve başarılı olmamızı diliyorum hem İstanbul’umuzun hem ülkemizin ve milletimizin huzuru ve bekası için.”
“DEPREM MESELESİNİ ORTAK AKILLA ÇÖZMEMİZ MÜMKÜN”
Zeytinburnu Belediye Lideri Arısoy, “Bugün Zeytinburnu’muz için memnun bir gün. 2013’ten bu yana verilen emeklerin karşılığı alınacak” dedi. Sarsıntı sıkıntısını samimi diyalog ortasında ve ortak akılla çözmenin mümkün olduğunu vurgulayan Arısoy, şunları söylemiş oldu:
“niçin 2013? Zira Zeytinburnu Belediyesi ile KİPTAŞ Genel Müdürlüğü içinde yetkiyi önnazarann protokol, 15 Mart 2013’te imzalanmıştır. Bugün burada, bu hoş, bu memnun an için vesile olan eski İBB Liderimiz Kadir Topbaş’ı rahmetle yad ediyorum. bir daha geçmiş periyot belediye liderimiz Sayın Murat Aydın’a ve evvelki periyot KİPTAŞ Genel Müdürü Sayın İsmet Yıldırım’a huzurlarınızda bir defa de buradan teşekkür etmek istiyorum.
Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’mızın dayanağıyla ve KİPTAŞ’la birlikte bu projenin tamamlaması için büyük çaba gösterdik. Bu projenin tamamlanmasında gösterdiği çabalar, emekler ötürüsıyla başta Büyükşehir Belediye Liderimiz olmak üzere, KİPTAŞ Genel Müdürü’müze de epey teşekkür ediyorum. Hak sahiplerine güzel uğurlu olsun. Yenilenen her bir konut, Zeytinburnu için büyük kazanımdır.”
“TÜM YAPILARIN DÖNÜŞÜMÜNE TALİBİZ”
KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt da merasimde, projenin geçmişi ve geldiği noktayla ilgili bilgiler paylaştı. Kentsel dönüşümün kimi noktalarda siyasete alet edilmek istendiğini söyleyen Kurt, bu türlü vatandaşın başının karıştırıldığını belirtti. Kentsel dönüşümün yalnızca mahallî idareler ve kurumlar tarafınca tamamlanamayacağının altını çizen Kurt, süreçte yaşanan maliyet artışlarının da önlerindeki en büyük problemlerden biri olduğunu belirtti.
KİPTAŞ’ın yeni dönüşüm projelerinden örnekler veren Kurt,
“Merkezinde insan olan, etrafa hassas, bölgeye bedel katacak projeler hayata geçirdik. 17 Ağustos’un yıldönümünde, daha yapılması gereken hayli şey olduğunu biliyoruz. Maalesef İstanbul, hala mümkün bir zelzeleye hazır bir kent değil. Bu gerçekle yüzleşmeliyiz ve bu sürecin üstesinden gelebilmek için vatandaşımızı muhakkak sürece paydaş etmeliyiz. Bu kapsamda, İBB şehircilik kümesi şirketleri olarak, bundan yaklaşık 1,5 ay evvel, ‘İstanbul Yenileniyor Platformu’nu hayata geçirdik. 1.500’ün üzerinde müracaat aldık. 37.500 bağımsız ünite, 419 farklı bölgede ve 140 bin insanımızı etkiliyor. Birinci evre çalışmalarımızı tamamladık. Vatandaşlarımızla birlikte belirleyeceğimiz kriterlerde anlaşırsak tüm bu yapıların dönüşümüne talibiz ve tüm bu süreci de KİPTAŞ olarak, garantör olarak biz yürüteceğiz” diye konuştu.
Konuşmaların akabinde İmamoğlu, CHP İstanbul Milletvekili Kılınç ve Arısoy, hak sahibi 3 ikili sembolik olarak anahtarlarını sundu. İmamoğlu ve birlikteindeki heyet, merasimin akabinde örnek bir daireyi gezdi.
PROJE HAKKINDA
Projede; 20 Blokta 1.262 konut, 71 dükkân, ticari blokta ise 6 adet dükkan olmak üzere toplam 77 ticari ünite bulunuyor. Tüm yerde 3 bodrum katlı 1.581 araçlık kapalı otopark, 650 metre uzunluğunda bir parkur ve kapalı havuz, fitness salonu, sauna, hamam ve buhar odasının da bulunduğu bir toplumsal tesis yer alıyor.
“DEPREM, İSTANBUL’UN EN KIYMETLİ GERÇEĞİ”
Merasimde konuşan Ekrem İmamoğlu, Marmara zelzelesinde yaşanan can ve mal kayıplarının tüm ülkeyi derinden sarstığını kaydetti. Periyodun kaosunun, çaresizliğinin dün üzere aklında olduğunu vurgulayan İmamoğlu, zelzelenin, Türkiye’nin ve İstanbul’un en kıymetli gerçeği olduğunun altını çizdi.
İstanbul’un, 1999 sarsıntısı sırasında, yaklaşık 10 milyonluk bir nüfusa sahip olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, “Bugün yaşayanlarıyla, ne yazık ki büyük göç almış ve mültecilerle birlikte ağırlaşan nüfusuyla neredeyse 20 milyona yakın insanı kapsıyor İstanbul. ötürüsıyla İstanbul, bugün sorunu fazlaca daha derin hissetmeli, hayli daha yüksek düzeyde telaş duymalı, ‘neredeyiz’ diye. Sürecin bir fotoğrafını çekip, ona nazaran planlamalarını yapmak zorundayız daima beraber” dedi.
22 yıldan bu yana zelzele olmamasını baht olarak niteleyen İmamoğlu, bu durumun olumlu manada kıymetlendirilmesi gerektiği ikazında bulundu.
“İSTANBUL’UN ZELZELE ENVANTERİ TASA VERİCİ”
İstanbul’un zelzele envanterinin telaş verici seviyede olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, İstanbul’da her üç binadan birinin zelzeleye dayanıksız olduğu bilgisini paylaştı. Zelzele sorununun İstanbul’un ve Türkiye’nin birinci sorunu haline gelmesini istediklerinin altını çizen İmamoğlu, bu kapsamda, devletin tüm kurumlarının, ilgili özel dal paydaşlarıyla eşgüdümlü ve seferberlik ruhuyla harekete geçmesinin elzem olduğunu vurguladı. Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’yla zelzele özelinde uyumlu bir çalışma ortasında olduklarını lisana getiren İmamoğlu, “Hep birlikte ayağa kaldırmalıyız bu meseleyi” dedi.
Vatandaşın ve paydaş kurumların problemle yüzleşerek hareket etmelerinin değerine dikkat çeken İmamoğlu, “Vatandaşımız, zelzeleyle çabayı, çürük binada oturmak mı, oturmamak mı kısmından fazla işin maddi tarafını önceliyorsa, vatandaşla bu süreci şayet halleşip şeffaf bir formda çözemediysek hala sorunumuz var demektir” diye konuştu.
“AFETİN FATURASINI BÜYÜTEN TEKRAR İNSANLAR”
Akdeniz’de yaşanan yangın, Karadeniz’de meydana gelen sel felaketlerini hatırlatan Ekrem İmamoğlu, “2 günlük ziyaretimizde de ne acıdır ki gördük, yaşadık. Ne acıdır ki aslında afetin faturasını büyüten bir daha beşerler. Yaptığı yanlışlar, yaptığı yapılaşma yanlışları, aldığı yanlış kararlar. Burada da tek nokta şu; akıldan ve bilimden uzaklaşırsanız, popülist bir dünyaya dönük ya da birilerine yaranmaya dönük kimi yöneticilerin aldığı kararlar, ne yazık ki büyük bedellerle bizi yüzleştiriyor ve karşı karşıya getiriyor” dedi.
Doğduğu topraklar olan Trabzon Akçaabat’ta, 1989 yılında misal bir sel felaketinin yaşandığını ve 100’ün üzerinde insanın hayatını yitirdiğini aktaran İmamoğlu, “Dere yatağında neyi var, neyi yoksa alıp denize götürmüştü. Ortadan 30 sene geçti. Selin denize alıp götürdüğü yapıların en az 4-5 katı şu an o dere uzunluğunda var. Bu kadar net. Yani biz, ders çıkarmıyor, ders almıyoruz. Kolay unutuyoruz. Bunları unutmamalıyız. Önlemlerini alan beşerler, yöneticiler olmak zorunluluğumuz vardır. Bunun partisi yok. O insanların acılarını gördüğümüzde ‘hangi partiden ölmüş, hangi partiden insan denize gitmiş’ diye düşünen mi var Allah aşkına? Yok. Onun için burada akıl birliğine gereksinimimiz var” diye konuştu.
“BU SÜRATLE GİDERSEK BİZE 80 SENE GEREK”
Siyasetin değil ortak aklın ve bilimin izinde yürünmesi gerektiğini söyleyen İmamoğlu, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Sorunları hissedip daima birlikte el ele, kol kola vererek tahlil bulduğumuz süreçleri, ortak akılla yönettiğimiz, akıldan ve bilimden uzaklaşmadığımız, tek başına kişinin, bireylerin değil, ortak akılla süreçleri yönettiğimiz bir müddetcin Türkiye’mizin ve İstanbul’umuzun her ortamında hakim olmasını diliyorum. Siyasetin değil, ortak aklın ve bilimin izinde yürümemizin daha gerçek olacağını düşünüyorum. Bu noktada, tüm paydaşların tıpkı hisleri paylaşmasını ve başarılı olmamızı diliyorum hem İstanbul’umuzun hem ülkemizin ve milletimizin huzuru ve bekası için.”
“DEPREM MESELESİNİ ORTAK AKILLA ÇÖZMEMİZ MÜMKÜN”
Zeytinburnu Belediye Lideri Arısoy, “Bugün Zeytinburnu’muz için memnun bir gün. 2013’ten bu yana verilen emeklerin karşılığı alınacak” dedi. Sarsıntı sıkıntısını samimi diyalog ortasında ve ortak akılla çözmenin mümkün olduğunu vurgulayan Arısoy, şunları söylemiş oldu:
“niçin 2013? Zira Zeytinburnu Belediyesi ile KİPTAŞ Genel Müdürlüğü içinde yetkiyi önnazarann protokol, 15 Mart 2013’te imzalanmıştır. Bugün burada, bu hoş, bu memnun an için vesile olan eski İBB Liderimiz Kadir Topbaş’ı rahmetle yad ediyorum. bir daha geçmiş periyot belediye liderimiz Sayın Murat Aydın’a ve evvelki periyot KİPTAŞ Genel Müdürü Sayın İsmet Yıldırım’a huzurlarınızda bir defa de buradan teşekkür etmek istiyorum.
Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’mızın dayanağıyla ve KİPTAŞ’la birlikte bu projenin tamamlaması için büyük çaba gösterdik. Bu projenin tamamlanmasında gösterdiği çabalar, emekler ötürüsıyla başta Büyükşehir Belediye Liderimiz olmak üzere, KİPTAŞ Genel Müdürü’müze de epey teşekkür ediyorum. Hak sahiplerine güzel uğurlu olsun. Yenilenen her bir konut, Zeytinburnu için büyük kazanımdır.”
“TÜM YAPILARIN DÖNÜŞÜMÜNE TALİBİZ”
KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt da merasimde, projenin geçmişi ve geldiği noktayla ilgili bilgiler paylaştı. Kentsel dönüşümün kimi noktalarda siyasete alet edilmek istendiğini söyleyen Kurt, bu türlü vatandaşın başının karıştırıldığını belirtti. Kentsel dönüşümün yalnızca mahallî idareler ve kurumlar tarafınca tamamlanamayacağının altını çizen Kurt, süreçte yaşanan maliyet artışlarının da önlerindeki en büyük problemlerden biri olduğunu belirtti.
KİPTAŞ’ın yeni dönüşüm projelerinden örnekler veren Kurt,
“Merkezinde insan olan, etrafa hassas, bölgeye bedel katacak projeler hayata geçirdik. 17 Ağustos’un yıldönümünde, daha yapılması gereken hayli şey olduğunu biliyoruz. Maalesef İstanbul, hala mümkün bir zelzeleye hazır bir kent değil. Bu gerçekle yüzleşmeliyiz ve bu sürecin üstesinden gelebilmek için vatandaşımızı muhakkak sürece paydaş etmeliyiz. Bu kapsamda, İBB şehircilik kümesi şirketleri olarak, bundan yaklaşık 1,5 ay evvel, ‘İstanbul Yenileniyor Platformu’nu hayata geçirdik. 1.500’ün üzerinde müracaat aldık. 37.500 bağımsız ünite, 419 farklı bölgede ve 140 bin insanımızı etkiliyor. Birinci evre çalışmalarımızı tamamladık. Vatandaşlarımızla birlikte belirleyeceğimiz kriterlerde anlaşırsak tüm bu yapıların dönüşümüne talibiz ve tüm bu süreci de KİPTAŞ olarak, garantör olarak biz yürüteceğiz” diye konuştu.
Konuşmaların akabinde İmamoğlu, CHP İstanbul Milletvekili Kılınç ve Arısoy, hak sahibi 3 ikili sembolik olarak anahtarlarını sundu. İmamoğlu ve birlikteindeki heyet, merasimin akabinde örnek bir daireyi gezdi.
PROJE HAKKINDA
Projede; 20 Blokta 1.262 konut, 71 dükkân, ticari blokta ise 6 adet dükkan olmak üzere toplam 77 ticari ünite bulunuyor. Tüm yerde 3 bodrum katlı 1.581 araçlık kapalı otopark, 650 metre uzunluğunda bir parkur ve kapalı havuz, fitness salonu, sauna, hamam ve buhar odasının da bulunduğu bir toplumsal tesis yer alıyor.