HDP Eş Genel Lideri Mithat Sancar, partisinin küme toplantısında konuştu. Sancar, Diyarbakır’da MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli ismine kurulmak istenen ormanlık alana ait “Kayyımları göndereceğiz, yerine utanç müzelerini kuracağız” dedi.
“HUKUKSUZLUKLAR DİZ BOYU”
Mezopotamya Ajansı’nın haberine bakılırsa, Sancar’ın konuşmasından öne çıkanlar şu biçimde:
“Hem ülkemiz için tıpkı vakitte dünya halkları için 2022 yılını umut yılı haline getirmeye kararlayız. Dünyadaki gelişmeler de bu istikamette ve Türkiye’deki gayret azmi ve yürüyüşü de bu tarafta. 2022 yılının adalet, barış ve demokrasi getireceğine olan inancımla hepinize âlâ yıllar diliyorum. Dünya halklarının yeni yılını kutluyorum.
Hukuksuzluklar diz uzunluğu saymak bile gereksiz, örgütlü kötülük gece gündüz devrede. Bizlerin ise kazanmaya odaklanmış demokrasi ve adalet yürüyüşü var. Onlarda dehşet, bizlerde ise büyük yürek var daha da büyüyen bir gayret azmi ve kararlılığı var. Zulmün karşısında boyun eğmeyen milyonların pak vicdan var. Hakikatin yanında temelli demokratik bir duruş, yürek, kararlılık, inanç ve başarma isteği var. Açılan bu umut dolu yolda haklarımızla bir arada kuvvetli ve kararlı bir halde ilerlemeye devam edeceğiz, kazanıncaya kadar. Kesinlikle kazanacağız, asla vazgeçmeyeceğiz.
“KARANLIKTAN BESLENEN BİR ZİHNİYET İLE KARŞI KARŞIYAYIZ”
Artık ekonomik kriz kelamı yaşananları anlatmaya yetmiyor ortada bir çöküş var ve bu çöküşün faturasını halka ödetmek isteyen iktidar anlayışı var. Bir avuç sermayedar, yandaşa, saraya, savaşa kaynak aktararak, halkı enkaz altında nefessiz bırakmaya azmetmiş bir idare var. Artık bir geçim uğraşı de değil kelam konusu olan. Ortada bir hayat gayreti var. Açlık sonu 4 bin lira, yoksulluk hududu 13 bin lira. bu biçimde bir ülkede geçim değil ömür kaygısı artık kelam konusu. Yeni yıla da bütün vakit içinderın en büyük artırım operasyonuyla girdik. İktidar gece yarısı operasyonuyla kendini var ediyor, bunu biliyoruz. Gündüzleri bol ölçüde hamaset ve nutuk geceleri ise kararname ile halkın cebine, sofrasına, hayatına ve nefesine pusu kurmak var. İktidarın günışığındaki hayal satan kelamlarına değil gece karanlığında yaptıklarına bakın. En nihayetinde karanlıktan beslenen bir zihniyet ile karşı karşıyayız.
Elektrik, doğalgaz, akaryakıt, temel besinler kalem kalem saymaya gerek yok iğniçin ipliğe bir insanın taban hayatı için zarurî olarak tüketmesi gereken her şeye yüzde bin ve daha üstte artırımlar yapıldı. Artırımlarla temel besinlerin 250 gramdan daha sonrası lüks tüketim, haline getirildi. İktidarın yandaşları, ortakları halk ile dalga geçmeye devam ediyorlar. En son ufacık bir ortakları var ya bunların tek işi bize sataşmak. Koyun satın almaktan, et tüketimine devayı koyun alıp kesmekten geçtiğini söylüyor. Utanmazlığa bakın. bir evvel söylenen kelamları hatırlatmıyorum bile. Halkla dalga geçen, ülke gerçekliğinden kopmuş, kendi çıkarları haricinde hiç bir şeyi gözü görmeyen iktidar ve avanesi ile karşı karşıyayız.
“CEPTE KALANLARI GASP ETMEYE ÇALIŞIYORLAR”
Bugün etin, sütün, peynirin mutfaklara giremediği bir yoksulluk ülkesi yaratıldı, açlık yaygınlaşıyor, yoksulluk derinleşiyor. Artan ulaşım artırımları ile insanları bir yerden bir yere gidemez hale getirdiler. Yüksek doğalgaz artırımı ile haneleri dondurucu karakışla baş başa bıraktılar. 2022’ye girerken minimum fiyata yüzde 50, memura 30,5, emekliye 25 yaptılar. Daha o artırımlı maaşlar halkın cebine yansımadan iktidar bunların üzerine bu artırımlarla ve öteki operasyonlarla çöktü. Veriyormuş üzere yapıyorlar, vermeden alıyorlar. Aldıklarıyla yetinmiyorlar cepte kalanı da gasp etmeye çalışıyorlar. Halkın mutfağına, tenceresine, sofrasına darbe yapan bir iktidar var.”
“HUKUKSUZLUKLAR DİZ BOYU”
Mezopotamya Ajansı’nın haberine bakılırsa, Sancar’ın konuşmasından öne çıkanlar şu biçimde:
“Hem ülkemiz için tıpkı vakitte dünya halkları için 2022 yılını umut yılı haline getirmeye kararlayız. Dünyadaki gelişmeler de bu istikamette ve Türkiye’deki gayret azmi ve yürüyüşü de bu tarafta. 2022 yılının adalet, barış ve demokrasi getireceğine olan inancımla hepinize âlâ yıllar diliyorum. Dünya halklarının yeni yılını kutluyorum.
Hukuksuzluklar diz uzunluğu saymak bile gereksiz, örgütlü kötülük gece gündüz devrede. Bizlerin ise kazanmaya odaklanmış demokrasi ve adalet yürüyüşü var. Onlarda dehşet, bizlerde ise büyük yürek var daha da büyüyen bir gayret azmi ve kararlılığı var. Zulmün karşısında boyun eğmeyen milyonların pak vicdan var. Hakikatin yanında temelli demokratik bir duruş, yürek, kararlılık, inanç ve başarma isteği var. Açılan bu umut dolu yolda haklarımızla bir arada kuvvetli ve kararlı bir halde ilerlemeye devam edeceğiz, kazanıncaya kadar. Kesinlikle kazanacağız, asla vazgeçmeyeceğiz.
“KARANLIKTAN BESLENEN BİR ZİHNİYET İLE KARŞI KARŞIYAYIZ”
Artık ekonomik kriz kelamı yaşananları anlatmaya yetmiyor ortada bir çöküş var ve bu çöküşün faturasını halka ödetmek isteyen iktidar anlayışı var. Bir avuç sermayedar, yandaşa, saraya, savaşa kaynak aktararak, halkı enkaz altında nefessiz bırakmaya azmetmiş bir idare var. Artık bir geçim uğraşı de değil kelam konusu olan. Ortada bir hayat gayreti var. Açlık sonu 4 bin lira, yoksulluk hududu 13 bin lira. bu biçimde bir ülkede geçim değil ömür kaygısı artık kelam konusu. Yeni yıla da bütün vakit içinderın en büyük artırım operasyonuyla girdik. İktidar gece yarısı operasyonuyla kendini var ediyor, bunu biliyoruz. Gündüzleri bol ölçüde hamaset ve nutuk geceleri ise kararname ile halkın cebine, sofrasına, hayatına ve nefesine pusu kurmak var. İktidarın günışığındaki hayal satan kelamlarına değil gece karanlığında yaptıklarına bakın. En nihayetinde karanlıktan beslenen bir zihniyet ile karşı karşıyayız.
Elektrik, doğalgaz, akaryakıt, temel besinler kalem kalem saymaya gerek yok iğniçin ipliğe bir insanın taban hayatı için zarurî olarak tüketmesi gereken her şeye yüzde bin ve daha üstte artırımlar yapıldı. Artırımlarla temel besinlerin 250 gramdan daha sonrası lüks tüketim, haline getirildi. İktidarın yandaşları, ortakları halk ile dalga geçmeye devam ediyorlar. En son ufacık bir ortakları var ya bunların tek işi bize sataşmak. Koyun satın almaktan, et tüketimine devayı koyun alıp kesmekten geçtiğini söylüyor. Utanmazlığa bakın. bir evvel söylenen kelamları hatırlatmıyorum bile. Halkla dalga geçen, ülke gerçekliğinden kopmuş, kendi çıkarları haricinde hiç bir şeyi gözü görmeyen iktidar ve avanesi ile karşı karşıyayız.
“CEPTE KALANLARI GASP ETMEYE ÇALIŞIYORLAR”
Bugün etin, sütün, peynirin mutfaklara giremediği bir yoksulluk ülkesi yaratıldı, açlık yaygınlaşıyor, yoksulluk derinleşiyor. Artan ulaşım artırımları ile insanları bir yerden bir yere gidemez hale getirdiler. Yüksek doğalgaz artırımı ile haneleri dondurucu karakışla baş başa bıraktılar. 2022’ye girerken minimum fiyata yüzde 50, memura 30,5, emekliye 25 yaptılar. Daha o artırımlı maaşlar halkın cebine yansımadan iktidar bunların üzerine bu artırımlarla ve öteki operasyonlarla çöktü. Veriyormuş üzere yapıyorlar, vermeden alıyorlar. Aldıklarıyla yetinmiyorlar cepte kalanı da gasp etmeye çalışıyorlar. Halkın mutfağına, tenceresine, sofrasına darbe yapan bir iktidar var.”