HDP’li eski milletvekili ve eski Kars Belediye Lideri Ayhan Bilgen, BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayarak, yeni bir siyasi partinin düşüncel tabanının oluştuğunu gereksinim halinde çalışmalarının ileriki süreçte yeni bir partiye dönüşebileceğini söylemiş oldu.
Bilgen, siyasi hareketin ortasında farklı partilere mensup isimlerin olduğunu belirterek, “HDP ortasından bir fraksiyon üzere bir şey hedeflemiyoruz. Türkiye’nin meselelerinin tahliline odaklanmaktan yanayız. Kürt sorunu da natürel en belirleyici sıkıntılardan biri olduğu için değer veriyoruz. Lakin buradan ibaret bir siyasetin Kürtlerde de fazlaca karşılığı olduğunu düşünmüyoruz.” dedi.
HDP’li Bilgen, ‘Yeni bir parti kurma çalışmanız var mı?’ sorusuna şu biçimde karşılık verdi:
Türkiye’de toplumun, iktidarı eleştirirken muhalefeti de yetersiz görüyor olmasından kaynaklı, yeni, dinamik bir toplumsal kesim oluşuyor. Özel olarak iktidar ya da muhalefet aksiliği değil, Türkiye’deki siyaset yapma üslubuna itirazı olan beşerler, parti kültürüne, siyasetin çıkar bağlantılarına, şahsi rant aracına dönüşmüş bulunmasına reaksiyon duyan bölümler var.
Bu kesitleri, anket firmalarımız, ‘kararsızlar’ diye tanım ediyor. Bu beşerler kararsız filan değil, bu beşerler son derece kararlı, son derece politik şuurlu, yurttaş sorumluluğu olan, ahlaki hassasiyeti olan beşerler. Siyasette düzey istiyorlar.
Bu bölümün bir fanatik tavrı olmadığı için, bir angajmanı olmadığı için ufkunun daha açık olduğunu, rastgele bir parti angajmanı olmadan ülke çıkarlarının gerektirdiği siyasal teşebbüslere açık olduklarını düşünüyorum. Bu açıdan da bu kesitin siyasete katılabileceği bir tabanın inşasına, bir platformun inşasına muhtaçlık var.
Lakin bunun evvel fikrî olarak netleşmesi lazım. Örneğin bu kesim ne istiyor, kimlik siyasetine nasıl bakıyor, kutuplaşmaya, kamplaşmaya karşı niye yansılı, ekonomik problemlerin tahlilinde mevcut siyasetçileri niye yetersiz görüyorlar? Bu kesitin beklentisini, siyasete iştirakini kolaylaştıracak formülleri bulmak zorundayız. Bu formüller bugünkü siyasi partilerin daha fazlaca kimlik eksenli siyaseti olmaması gerektiği arayışındayız. Ancak bunun hem düşünsel manada netleşmesi hem toplumsal örgütlülüğe dönüşmesi gerekiyor.
Bu bir siyasi partiye dönüşebilir mi? Bence 120’nin üzerinde siyasi parti bulunmasına karşın hâlâ kararsız seçmen var ise ya da partilerine kerhen oy veren seçmen var ise siyasette aslolan toplumun önünü açmak ve siyasete uzak duran kesitleri siyasete taşımaktır. Hâlâ bir boşluk var ise, hala kararsız seçmen anketlerde önemli bir yekûn oluşturuyorsa… Keşke mevcut partiler bu kesitlere hitap edebilse ve onların siyasete olan inancını artırarak siyasete katabilse.
‘İHTİYAÇ KENDİNİ HİSSETTİRİYORSA ÇALIŞMALARIMIZ BİR SİYASİ PARTİYE DÖNÜŞEBİLİR’
-Düşünsel tabanını oluşturmak sizin için kıymetli ve şu an çalışmanın bu basamağındasınız. Bu çalışma ilerlerse ve güçlendirebildiğiniz takdirde bir siyasi partiye dönüşebilir mi?
çok olağan. Gereksinim kendisini hâlâ hissettiriyorsa, toplumsal dayanak de buna imkan veriyorsa… Bu mevcut partiler her yeri tapulamışlar üzere bir yaklaşım aslına bakarsan demokratik kültüre karşıttır. Ortada boşluk var ise da burada “niçin bu biçimde bir şey yapıyorsunuz?” diye suçlanmak yerine aslında toplumun siyaset haricindeki bölümlerini siyasete taşıdığımız için takdir edilmemiz, desteklenmemiz lazım. Bunu ne kadar başarabiliriz, alışılmış ki toplumsal teveccühe, ilgiye bağlı.
Bilgen, siyasi hareketin ortasında farklı partilere mensup isimlerin olduğunu belirterek, “HDP ortasından bir fraksiyon üzere bir şey hedeflemiyoruz. Türkiye’nin meselelerinin tahliline odaklanmaktan yanayız. Kürt sorunu da natürel en belirleyici sıkıntılardan biri olduğu için değer veriyoruz. Lakin buradan ibaret bir siyasetin Kürtlerde de fazlaca karşılığı olduğunu düşünmüyoruz.” dedi.
HDP’li Bilgen, ‘Yeni bir parti kurma çalışmanız var mı?’ sorusuna şu biçimde karşılık verdi:
Türkiye’de toplumun, iktidarı eleştirirken muhalefeti de yetersiz görüyor olmasından kaynaklı, yeni, dinamik bir toplumsal kesim oluşuyor. Özel olarak iktidar ya da muhalefet aksiliği değil, Türkiye’deki siyaset yapma üslubuna itirazı olan beşerler, parti kültürüne, siyasetin çıkar bağlantılarına, şahsi rant aracına dönüşmüş bulunmasına reaksiyon duyan bölümler var.
Bu kesitleri, anket firmalarımız, ‘kararsızlar’ diye tanım ediyor. Bu beşerler kararsız filan değil, bu beşerler son derece kararlı, son derece politik şuurlu, yurttaş sorumluluğu olan, ahlaki hassasiyeti olan beşerler. Siyasette düzey istiyorlar.
Bu bölümün bir fanatik tavrı olmadığı için, bir angajmanı olmadığı için ufkunun daha açık olduğunu, rastgele bir parti angajmanı olmadan ülke çıkarlarının gerektirdiği siyasal teşebbüslere açık olduklarını düşünüyorum. Bu açıdan da bu kesitin siyasete katılabileceği bir tabanın inşasına, bir platformun inşasına muhtaçlık var.
Lakin bunun evvel fikrî olarak netleşmesi lazım. Örneğin bu kesim ne istiyor, kimlik siyasetine nasıl bakıyor, kutuplaşmaya, kamplaşmaya karşı niye yansılı, ekonomik problemlerin tahlilinde mevcut siyasetçileri niye yetersiz görüyorlar? Bu kesitin beklentisini, siyasete iştirakini kolaylaştıracak formülleri bulmak zorundayız. Bu formüller bugünkü siyasi partilerin daha fazlaca kimlik eksenli siyaseti olmaması gerektiği arayışındayız. Ancak bunun hem düşünsel manada netleşmesi hem toplumsal örgütlülüğe dönüşmesi gerekiyor.
Bu bir siyasi partiye dönüşebilir mi? Bence 120’nin üzerinde siyasi parti bulunmasına karşın hâlâ kararsız seçmen var ise ya da partilerine kerhen oy veren seçmen var ise siyasette aslolan toplumun önünü açmak ve siyasete uzak duran kesitleri siyasete taşımaktır. Hâlâ bir boşluk var ise, hala kararsız seçmen anketlerde önemli bir yekûn oluşturuyorsa… Keşke mevcut partiler bu kesitlere hitap edebilse ve onların siyasete olan inancını artırarak siyasete katabilse.
‘İHTİYAÇ KENDİNİ HİSSETTİRİYORSA ÇALIŞMALARIMIZ BİR SİYASİ PARTİYE DÖNÜŞEBİLİR’
-Düşünsel tabanını oluşturmak sizin için kıymetli ve şu an çalışmanın bu basamağındasınız. Bu çalışma ilerlerse ve güçlendirebildiğiniz takdirde bir siyasi partiye dönüşebilir mi?
çok olağan. Gereksinim kendisini hâlâ hissettiriyorsa, toplumsal dayanak de buna imkan veriyorsa… Bu mevcut partiler her yeri tapulamışlar üzere bir yaklaşım aslına bakarsan demokratik kültüre karşıttır. Ortada boşluk var ise da burada “niçin bu biçimde bir şey yapıyorsunuz?” diye suçlanmak yerine aslında toplumun siyaset haricindeki bölümlerini siyasete taşıdığımız için takdir edilmemiz, desteklenmemiz lazım. Bunu ne kadar başarabiliriz, alışılmış ki toplumsal teveccühe, ilgiye bağlı.