Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın TBMM’nin yeni yasama yılının açılışında yaptığı konuşmasında Uygur Türklerinden kelam etmesi bu mevzuda bir birinci vakit içinderda değerlendirildi ve Doğu Türkistanlılarca memnuniyetle karşılandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Doğu Türkistan ile ilgili tek cümlelik konuşması şu biçimde: Çin’in toprak bütünlüğü temelinde Uygur Türklerinin insan haklarından en geniş manada istifade edebilmelerinin de takipçisi olacağız.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’in bu konuşması Türkiye’yi 20 yıldır yöneten AK Parti Genel Lideri olarak bugüne kadar TBMM’nin açılış merasiminde Uygur Türklerinden birinci kere kelam etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bir evvelki konuşmalarında dünyadaki Türk halkları başta olmak üzere mazlum Müslümanlar problemine değinmiş, fakat Uygurları bu türlü açık ve net olarak anmamıştı.
Özgür Asya radyosu Ankara Temsilcisi Erkin Tarım çeşitli siyasi parti üst seviye yöneticileri ile Türkiye’de yaşayan Doğu Türkistanlı aydınların Erdoğan’ın bu konuşmasının ehemmiyeti ve sebepleri hakkında kanılarını ve bu bahisteki yorumlarını sordu.
GELECEK PARTİSİ GENEL LİDER YARDIMCISI ÜMİT YARDIM
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın TBMM açılış merasiminde Uygur sıkıntısına değinmesinin kıymetli olduğunu fakat açıklamanın içeriği bakımından kâfi olmadığını düşünüyorum. Doğu Türkistan’da senelerdan beri soykırım sürdüğünü tüm dünya artık açık ve net olarak biliyor ve farkında. Çin’in Uygur soykırımı Sayın Cumhurbaşkanın dikkatine yeni mi geldi? Geç kalınmış bir açıklama ancak bir daha de kıymetli buluyorum.
Cumhurbaşkanının bu konuşmayı yapmasının 2 kıymetli ana niçini vardır:
1- Uygur sorunu konusunda bizler Gelecek Partisi başta öbür tüm muhalefetteki siyasi partileri STK’lar ve bilhassa Türk halkı olarak yıllardır Uygur sıkıntısıyla ilgileniyoruz. Türkiye’deki siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları, Doğu Türkistan meselesini çeşitli hallerde gündeme getirmektedir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Uygur Türkleri problemini kamuoyu baskısı sebebiyle ele almak zorunda kaldığını düşünüyorum.
2- Doğu Türkistan problemi konusunda, batılı ülkelerin idareleri ve Parlamentoları nezdinde değerli kararlar alınmış ve dünyaya ilan edilmiştir. birebir vakitte Uygurların sorunu uzun müddettir birfazlaca demokrasi ile yöneltilen ülkelerde ve memleketler arası toplumun gündeminde yer almıştır. Batı kamuoyu Türkler Uygurlarla kardeş olduğuna göre niye reaksiyon vermiyorlar? Türkiye’de bu ihlalleri takip edecek reaksiyon gösterecek STK’lar yok mudur? formunda Türkiye’ye eleştirel olarak bakıyorlar. Bu ülkeler idareleri ve önde gelen memleketler arası insan hakları Örgütleri( STK’lar) vakit zaman Türkiye’nin kayıtsızlığını eleştiriyorlar. Ben Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Uygur Türkleri sorununu bu iki niçinden dolayı gündeme getirmiş olduğunu ve Doğu Türkistan konusundaki sessizliğini bozmak zorunda kaldığını düşünüyorum.” halinde kıymetlendirdi.
YETERLİ PARTİ GENEL LİDER YARDIMCISI AHMET EROZAN
YETERLİ Parti olarak Uygur sorununu kurulduğumuz günden beri daima gündeme getiriyoruz ve baskı ve zulmün bitmiş oldurilmesi için uğraşlarımızı sürdürüyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’in TBMM’nin yeni periyot çalışmalarına başlaması niçiniyle açılış merasiminde yaptığı bu konuşması ile Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Uygurların insan hakları ihlallerine maruz kaldığını fiilen kabul etmiş olmaktadır.
UYGUR ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ LİDERİ DOÇ. DR ERKİN EKREM
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Çin’in Doğu Türkistan’daki baskı, zulüm ve soykırım uygulamalarına karşı uzun müddettir kayıtsız kalması Türk kamuoyu milletlerarası toplum tarafınca daima eleştiriliyordu. Bu niçinle Uygur Problemini bu kere 2.kez gündeme getirmiş olmaktadır.
AKTİVİST HAMİT GÖKTÜRK
Kıdemli bir aktivist ve Doğu Türkistan Vakfı eski lideri ve Uyghurnet.org haber sitesi direktörü de olan Hamit Göktürk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Uygur Türkleri çıkışını şöyleki kıymetlendirdi:
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın o senelerda Başbakan iken, işgalci Çin’in 05 Temmuz 2009 Urumçi katliamında “Urumçi’de olanlar Adeta Soykırımdır!” çıkışı ile tarihe not düşmüştür. 09 Temmuz 2009’da Roma’da yaptığı bu açıklaması ile Çin’i en şiddetli biçimde kınamıştır.
Ortadan 12 yıl geçtikten (Çin’i kınamasından bu yana) birinci kere geçen ay BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada Uygur problemine değinmiştir. Cumhurbaşkanı Erdoğan Eylül ayında New York’ta toplanan BM’nin 74. Genel Şurasında birinci defa Uygur sıkıntısını tüm dünyanın nezdinde gündeme getirerek İnsan hakları ihlallerinden bahsetmişti. Artık ise, TBMM’nin yeni periyot açılışında Uygur sorunundan 2. kere bahsetmesini hayli kıymetli ve pahalı buluyorum. Zira, Sayın Cumhurbaşkanımız BM’de ve TBMM’de Uygur sıkıntısını birinci kere gündeme getirmiş olmaktadır. Bu konuşma epeyce kısa de olsa Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Uygurlar, Kazaklar ve öteki Müslüman Türklere yönelik insan hakları ihlallerinin olduğunu devletimizin en üst seviye yöneticisi olarak birinci kere tescil etmiş ve bu hak ihlallerini lisana getirmiştir. Bu istikametleri ile bu konuşmalarının epeyce değerli olduğunu düşünüyorum.
İkinci bir sebep olarak: Uzun vakittir, Türkiye’de resmi seviyede Çin’in Doğu Türkistan’daki Türklere yönelik baskı, zulüm ve soykırım cinayetlerine karşı bir kayıtsızlık ve sessizlik olduğu bir vak’adır. Asla yanlışsız ve insani olmayan bu anlaşılmaz kayıtsızlık ve sessizlik Türk kamuoyu ve muhalefetteki siyasi partilerimizce ve Türkiye’nin önde gelen saygın sivil toplum kuruluşlarınca devamlı eleştirilmektedir. Yani Türk kamuoyunun baskısı buna niye olmuş olabilir. Ayrıyeten, önümüzde seçimler vardır. Bunun da büyük etkisinin olduğunu düşünüyorum.” kelamları ile kıymetlendirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Doğu Türkistan ile ilgili tek cümlelik konuşması şu biçimde: Çin’in toprak bütünlüğü temelinde Uygur Türklerinin insan haklarından en geniş manada istifade edebilmelerinin de takipçisi olacağız.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’in bu konuşması Türkiye’yi 20 yıldır yöneten AK Parti Genel Lideri olarak bugüne kadar TBMM’nin açılış merasiminde Uygur Türklerinden birinci kere kelam etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bir evvelki konuşmalarında dünyadaki Türk halkları başta olmak üzere mazlum Müslümanlar problemine değinmiş, fakat Uygurları bu türlü açık ve net olarak anmamıştı.
Özgür Asya radyosu Ankara Temsilcisi Erkin Tarım çeşitli siyasi parti üst seviye yöneticileri ile Türkiye’de yaşayan Doğu Türkistanlı aydınların Erdoğan’ın bu konuşmasının ehemmiyeti ve sebepleri hakkında kanılarını ve bu bahisteki yorumlarını sordu.
GELECEK PARTİSİ GENEL LİDER YARDIMCISI ÜMİT YARDIM
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın TBMM açılış merasiminde Uygur sıkıntısına değinmesinin kıymetli olduğunu fakat açıklamanın içeriği bakımından kâfi olmadığını düşünüyorum. Doğu Türkistan’da senelerdan beri soykırım sürdüğünü tüm dünya artık açık ve net olarak biliyor ve farkında. Çin’in Uygur soykırımı Sayın Cumhurbaşkanın dikkatine yeni mi geldi? Geç kalınmış bir açıklama ancak bir daha de kıymetli buluyorum.
Cumhurbaşkanının bu konuşmayı yapmasının 2 kıymetli ana niçini vardır:
1- Uygur sorunu konusunda bizler Gelecek Partisi başta öbür tüm muhalefetteki siyasi partileri STK’lar ve bilhassa Türk halkı olarak yıllardır Uygur sıkıntısıyla ilgileniyoruz. Türkiye’deki siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları, Doğu Türkistan meselesini çeşitli hallerde gündeme getirmektedir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Uygur Türkleri problemini kamuoyu baskısı sebebiyle ele almak zorunda kaldığını düşünüyorum.
2- Doğu Türkistan problemi konusunda, batılı ülkelerin idareleri ve Parlamentoları nezdinde değerli kararlar alınmış ve dünyaya ilan edilmiştir. birebir vakitte Uygurların sorunu uzun müddettir birfazlaca demokrasi ile yöneltilen ülkelerde ve memleketler arası toplumun gündeminde yer almıştır. Batı kamuoyu Türkler Uygurlarla kardeş olduğuna göre niye reaksiyon vermiyorlar? Türkiye’de bu ihlalleri takip edecek reaksiyon gösterecek STK’lar yok mudur? formunda Türkiye’ye eleştirel olarak bakıyorlar. Bu ülkeler idareleri ve önde gelen memleketler arası insan hakları Örgütleri( STK’lar) vakit zaman Türkiye’nin kayıtsızlığını eleştiriyorlar. Ben Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Uygur Türkleri sorununu bu iki niçinden dolayı gündeme getirmiş olduğunu ve Doğu Türkistan konusundaki sessizliğini bozmak zorunda kaldığını düşünüyorum.” halinde kıymetlendirdi.
YETERLİ PARTİ GENEL LİDER YARDIMCISI AHMET EROZAN
YETERLİ Parti olarak Uygur sorununu kurulduğumuz günden beri daima gündeme getiriyoruz ve baskı ve zulmün bitmiş oldurilmesi için uğraşlarımızı sürdürüyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’in TBMM’nin yeni periyot çalışmalarına başlaması niçiniyle açılış merasiminde yaptığı bu konuşması ile Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Uygurların insan hakları ihlallerine maruz kaldığını fiilen kabul etmiş olmaktadır.
UYGUR ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ LİDERİ DOÇ. DR ERKİN EKREM
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Çin’in Doğu Türkistan’daki baskı, zulüm ve soykırım uygulamalarına karşı uzun müddettir kayıtsız kalması Türk kamuoyu milletlerarası toplum tarafınca daima eleştiriliyordu. Bu niçinle Uygur Problemini bu kere 2.kez gündeme getirmiş olmaktadır.
AKTİVİST HAMİT GÖKTÜRK
Kıdemli bir aktivist ve Doğu Türkistan Vakfı eski lideri ve Uyghurnet.org haber sitesi direktörü de olan Hamit Göktürk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Uygur Türkleri çıkışını şöyleki kıymetlendirdi:
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın o senelerda Başbakan iken, işgalci Çin’in 05 Temmuz 2009 Urumçi katliamında “Urumçi’de olanlar Adeta Soykırımdır!” çıkışı ile tarihe not düşmüştür. 09 Temmuz 2009’da Roma’da yaptığı bu açıklaması ile Çin’i en şiddetli biçimde kınamıştır.
Ortadan 12 yıl geçtikten (Çin’i kınamasından bu yana) birinci kere geçen ay BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada Uygur problemine değinmiştir. Cumhurbaşkanı Erdoğan Eylül ayında New York’ta toplanan BM’nin 74. Genel Şurasında birinci defa Uygur sıkıntısını tüm dünyanın nezdinde gündeme getirerek İnsan hakları ihlallerinden bahsetmişti. Artık ise, TBMM’nin yeni periyot açılışında Uygur sorunundan 2. kere bahsetmesini hayli kıymetli ve pahalı buluyorum. Zira, Sayın Cumhurbaşkanımız BM’de ve TBMM’de Uygur sıkıntısını birinci kere gündeme getirmiş olmaktadır. Bu konuşma epeyce kısa de olsa Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Uygurlar, Kazaklar ve öteki Müslüman Türklere yönelik insan hakları ihlallerinin olduğunu devletimizin en üst seviye yöneticisi olarak birinci kere tescil etmiş ve bu hak ihlallerini lisana getirmiştir. Bu istikametleri ile bu konuşmalarının epeyce değerli olduğunu düşünüyorum.
İkinci bir sebep olarak: Uzun vakittir, Türkiye’de resmi seviyede Çin’in Doğu Türkistan’daki Türklere yönelik baskı, zulüm ve soykırım cinayetlerine karşı bir kayıtsızlık ve sessizlik olduğu bir vak’adır. Asla yanlışsız ve insani olmayan bu anlaşılmaz kayıtsızlık ve sessizlik Türk kamuoyu ve muhalefetteki siyasi partilerimizce ve Türkiye’nin önde gelen saygın sivil toplum kuruluşlarınca devamlı eleştirilmektedir. Yani Türk kamuoyunun baskısı buna niye olmuş olabilir. Ayrıyeten, önümüzde seçimler vardır. Bunun da büyük etkisinin olduğunu düşünüyorum.” kelamları ile kıymetlendirdi.