Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, toplumsal medya düzenlemesine ait, “Sosyal medyayla ilgili attığımız adım, bilhassa gençliğimizi epeyce daha huzurlu, rahat hale getirmek ve bundan daha sonraki süreçte kendisini büsbütün derslerine vermesini sağlamak.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün Mersin ziyareti daha sonrasında 81 vilayetten üniversite kazanan öğrencilerle gerçekleştirdiği Gençlerle Buluşma Programı’nın imgeleri paylaşıldı.
Program sırasında gençlerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, bir gencin, sabah uyanır uyanmaz akıllarına toplumsal medyanın geldiğini belirtmesi ve kendisinin bu mevzudaki görüşleri ile sabah uyandığında ne yaptığını sorması üzerine, “Eğer garipsemezseniz inanın benim toplumsal medyayla hiç işim yok, ondan dolayı da fazlaca rahatım.” sözünü kullandı.
“TOPLUMUN EN DEĞERLİ TAHRİK ÖGESİ TOPLUMSAL MEDYA”
Sabah tek kaygısının o günkü programıyla ilgili “dersine çalışmak” olduğunu söyleyen Erdoğan, “Sosyal medya, inanın şu anda toplumumuzun en değerli tahrik ögesidir ve şu anda şayet toplumda önemli manada yaralarımız var ise bunun gerisinde toplumsal medya vardır. Getirisi olumlu değil fakat gdolayısü fazlaca ağır. Bu bakımdan ben diyorum ki biz, derslerimize daha fazlaca çalışalım, buraya daha epeyce tartı verelim ve bu toplumsal medya belasından da mümkün çok sıyrılalım.” dedi.
Erdoğan, hemşirelik kısmında okuyan bir gencin, “Sosyal Medya Yasası şu an gündemde. Bu yasa için kimler endişelenmeli, biz gençler olarak endişelenmeli miyiz?” sorusuna, “Hiç endişelenmeyin, fazlaca rahat olun. Zira bizim toplumsal medyayla ilgili attığımız adım, bilhassa gençliğimizi hayli daha huzurlu, rahat hale getirmek ve bundan daha sonraki süreçte kendisini büsbütün derslerine vermesini sağlamak ve artık yarınlarda başhemşire olarak sizi görmek.” yanıtını verdi.
BİLAL ERDOĞAN’A: BU SAMİMİ SOHBETİ ANNENİZE AKTARDINIZ MI?
Bir öteki genç de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ile ilgili söylemiş olduği “Şimdi şiir üzere bir hayatımız var, oğlum inşallah bunu annesine aktarıyor.” kelamlarını hatırlatarak, programa katılan Bilal Erdoğan’a, “Bu samimi muhabbeti annenize aktardınız mı?” diye sordu.
Soruyu tebessüm ederek yanıtlayan Bilal Erdoğan, “Aktardım efendim. Çok müspet buldu, güzel oldu.” karşılığını verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan da gülerek, “Aktardığına ben de şahidim. Zira o akşam havalar çok uygundu.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, programa katılan bir öbür kişinin öfkelendiğinde ne yaptığını sormasına, “Sizlere bir anahtar veriyorum, öfkelendiğiniz vakit en hoş ‘Ya sabır’ çekeceksiniz. ‘Ya sabır’ söylemiş olduğiniz vakit, Mevlam tecelli ediyor ve siz de inşallah sabredenlerden oluyorsunuz.” karşılığını verdi.
Erdoğan, bu kadar tanınan bir insan olmanın uygun yahut berbat yanlarının ne olduğu ve halkın içine tebdili kıyafetle karışıp karışmadığının sorulması üzerine, artık tebdili kıyafet diye bir şeyin kalmadığını, o safhaların geride kaldığını söylemiş oldu.
Programa Sakarya’dan gelen gence, Necip Fazıl Kısakürek’in “Sakarya, saf çocuğu temiz Anadolu’nun, divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun” dizelerini anımsatan Erdoğan, şiirin fazlaca hoş ve iftihar ettikleri bir şiir olduğunu lisana getirdi.
Takımının Sakarya’yı epey sevdiğini belirten Erdoğan, “İnşallah daima Sakarya’yı ayağa kaldır, Sakarya da sizleri ayağa kaldıracaktır. Hiç kaygınız olmasın.” dedi.
“13 BİN NÜKLEER GÜÇ MÜHENDİSİ TÜRKİYE’DE”
Programa katılan bir öteki genç nükleer güç mühendisliği için Rusya’da eğitim gördüğünü belirterek, bu fırsatı tanıdığı için kendisi ve arkadaşları ismine Erdoğan’a teşekkür etti.
Erdoğan da Rusya’da 10 bini Türk, 3 bini Rus olmak üzere 13 bin genç mühendisin çalıştığını söz ederek, genç mühendise Rus mühendislerle alakalarının nasıl olduğunu sordu. Genç mühendis, Rusya’da bir yıl hazırlık eğitimi alarak Rusça öğrendiklerini bu niçinle bağlantılarının hoş olduğunu ve huzurlu biçimde çalıştıklarını söylemiş oldu.
Erdoğan, “13 bin nükleer güç mühendisi Türkiye olarak şu anda kazandık. Bu sayı daha da artacak ve bu biçimdece bizim bundan daha sonraki ikinci, üçüncü yapacağımız santrallerde de şimdiden elemanlarımızı yetiştirmiş oluyoruz ve bu doğal AK Parti iktidarının ülkemize kazandırmış olduğu nükleer güçteki en kıymetli adımdır.” dedi.
Bir diğer gencin nükleer santraller ve bunların kurulmasına karşı olanlarla ilgili görüşlerini sorması üzerine Erdoğan, şöyleki konuştu:
“Bu hususta konuşanlar, bahse hakim oldukları için değil tam bilakis hiç bu mevzuyu bilmedikleri için. Zira nükleer gücün ne olduğundan haberleri yok. Bir kez dünya artık şu iklim değişikliğinde nereye gerçek gidiyor, artık geçmişteki, bilhassa güçteki o kirli güçten sıyrılıp pak güce geçmenin uğraşı ortasında ve bu pak güçle alakalı da dünya bir tehdit altında. Diyor ki ‘Ya pak güce geçeceksin, geçmediğiniz takdirde de bunun müeyyidelerine tabi olacaksınız.’ Buna başta Amerika da dahil, bu adımları atmanın çabası arasındaler. Artık bu biçimde kömür, fuel-oil bunlardan elde edilen güce kimse müsaade etmiyor. Artık ise biz geç de olsa bununla bir adım atıyoruz. İnşallah 2023’ün birinci yarısında bir üniteyi açmış olacağız, hızla de öbür üç ünitesini burada bitirmenin çabası ortasında olacağız.”
Erdoğan, Sinop ile Trakya’da da dörder ünite olmak üzere nükleer güç çalışmaları olduğunu ve bunun yenilenebilir güce güç katmanın yanında daha ucuz güç teminini sağlayacağını belirterek şunları kaydetti:
“Bu hususla ilgili olarak olağan şu anda bizim burada yaptığımız santral bir örnek teşkil edecek. Bir de doğal eleman yetişimine hayli büyük yarar sağlayacak. Yani nereden bakarsanız bakın, birinci etapta şu anda 13 fakat bu sayı 15 bine rahatlıkla inşallah çıkacaktır. Zira 15 binin aşikâr bir kısmını da bu yeni yapılan yerlere inşallah aktarmış olacağız. Şayet Japonlarla anlaşmış olsaydık, oradan bir zahmet yaşamamış olsaydık bugün Japonlarla da bir etabı yapmış olacaktık ancak olmadı, anlaşamadık. Ama tahminen Ruslarla ikinci bir inşallah adım daha atabiliriz yahut farklı bir adımı da bu ortada atmış oluruz ancak bizim için şu an birinci etapta Ruslarla yapmakta olduğumuz bu santral var.”
“KRİPTO PARA NİYETİMİZ YOK SAVAŞ HALİNDEYİZ”
İştirakçilerden birinin Dijital Türk Lirası İşbirliği Platformu’nun oluşturulduğunu hatırlatarak Merkez Bankasının kripto paraya açılıp açılmadığını ve kendisinin kripto para konusundaki görüşlerini sorması üzerine Erdoğan, kripto paraya açılma üzere bir kederlerinin olmadığını, tam bilakis onlara karşı başka bir savaş ve gayretleri olduğunu söylemiş oldu.
Erdoğan, “Onlara da bu biçimde bir prim aslına bakarsan vermeyiz, vermeyeceğiz de. Zira biz, şu anda bu bahiste kendi asli hüviyeti olan paramızla yola devam edeceğiz.” diye konuştu.
Erdoğan’ın yemin ettiği AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım hususa ait olarak, “Kripto para, maalesef mağduriyetlere de kapı açıyor. ötürüsıyla epeyce önemli kontrole gereksinim gösteren bir şey. Bir nevi hayali bir geleceğe yönelik satış yapılıyor ve daha sonrasında bunun makûs örneklerini, mağdur olanlarını gördük ancak ilerde takdirinizde alışılmış bu istismarları, yanlışları önlemek için devlet olarak, hükümet olarak, birtakım düzenlemeler yapmak gerekebilir. Onunla ilgili de aslına bakarsanız çalışmalar başlatıldı.” dedi.
Soruların akabinde program, öğrencilerin seslendirdiği müziklerle devam etti. Programa Van’dan katılan Yunus Kaval isimli genç, Cumhurbaşkanı Erdoğan için bestelediği parçayı seslendirdi.
Akabinde, klarnet virtüözü Serkan Davet ve halk müziği sanatkarı Elif Buse Doğan, Ahmet Kaya’nın kesimlerini söylemiş oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün Mersin ziyareti daha sonrasında 81 vilayetten üniversite kazanan öğrencilerle gerçekleştirdiği Gençlerle Buluşma Programı’nın imgeleri paylaşıldı.
Program sırasında gençlerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, bir gencin, sabah uyanır uyanmaz akıllarına toplumsal medyanın geldiğini belirtmesi ve kendisinin bu mevzudaki görüşleri ile sabah uyandığında ne yaptığını sorması üzerine, “Eğer garipsemezseniz inanın benim toplumsal medyayla hiç işim yok, ondan dolayı da fazlaca rahatım.” sözünü kullandı.
“TOPLUMUN EN DEĞERLİ TAHRİK ÖGESİ TOPLUMSAL MEDYA”
Sabah tek kaygısının o günkü programıyla ilgili “dersine çalışmak” olduğunu söyleyen Erdoğan, “Sosyal medya, inanın şu anda toplumumuzun en değerli tahrik ögesidir ve şu anda şayet toplumda önemli manada yaralarımız var ise bunun gerisinde toplumsal medya vardır. Getirisi olumlu değil fakat gdolayısü fazlaca ağır. Bu bakımdan ben diyorum ki biz, derslerimize daha fazlaca çalışalım, buraya daha epeyce tartı verelim ve bu toplumsal medya belasından da mümkün çok sıyrılalım.” dedi.
Erdoğan, hemşirelik kısmında okuyan bir gencin, “Sosyal Medya Yasası şu an gündemde. Bu yasa için kimler endişelenmeli, biz gençler olarak endişelenmeli miyiz?” sorusuna, “Hiç endişelenmeyin, fazlaca rahat olun. Zira bizim toplumsal medyayla ilgili attığımız adım, bilhassa gençliğimizi hayli daha huzurlu, rahat hale getirmek ve bundan daha sonraki süreçte kendisini büsbütün derslerine vermesini sağlamak ve artık yarınlarda başhemşire olarak sizi görmek.” yanıtını verdi.
BİLAL ERDOĞAN’A: BU SAMİMİ SOHBETİ ANNENİZE AKTARDINIZ MI?
Bir öteki genç de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ile ilgili söylemiş olduği “Şimdi şiir üzere bir hayatımız var, oğlum inşallah bunu annesine aktarıyor.” kelamlarını hatırlatarak, programa katılan Bilal Erdoğan’a, “Bu samimi muhabbeti annenize aktardınız mı?” diye sordu.
Soruyu tebessüm ederek yanıtlayan Bilal Erdoğan, “Aktardım efendim. Çok müspet buldu, güzel oldu.” karşılığını verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan da gülerek, “Aktardığına ben de şahidim. Zira o akşam havalar çok uygundu.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, programa katılan bir öbür kişinin öfkelendiğinde ne yaptığını sormasına, “Sizlere bir anahtar veriyorum, öfkelendiğiniz vakit en hoş ‘Ya sabır’ çekeceksiniz. ‘Ya sabır’ söylemiş olduğiniz vakit, Mevlam tecelli ediyor ve siz de inşallah sabredenlerden oluyorsunuz.” karşılığını verdi.
Erdoğan, bu kadar tanınan bir insan olmanın uygun yahut berbat yanlarının ne olduğu ve halkın içine tebdili kıyafetle karışıp karışmadığının sorulması üzerine, artık tebdili kıyafet diye bir şeyin kalmadığını, o safhaların geride kaldığını söylemiş oldu.
Programa Sakarya’dan gelen gence, Necip Fazıl Kısakürek’in “Sakarya, saf çocuğu temiz Anadolu’nun, divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun” dizelerini anımsatan Erdoğan, şiirin fazlaca hoş ve iftihar ettikleri bir şiir olduğunu lisana getirdi.
Takımının Sakarya’yı epey sevdiğini belirten Erdoğan, “İnşallah daima Sakarya’yı ayağa kaldır, Sakarya da sizleri ayağa kaldıracaktır. Hiç kaygınız olmasın.” dedi.
“13 BİN NÜKLEER GÜÇ MÜHENDİSİ TÜRKİYE’DE”
Programa katılan bir öteki genç nükleer güç mühendisliği için Rusya’da eğitim gördüğünü belirterek, bu fırsatı tanıdığı için kendisi ve arkadaşları ismine Erdoğan’a teşekkür etti.
Erdoğan da Rusya’da 10 bini Türk, 3 bini Rus olmak üzere 13 bin genç mühendisin çalıştığını söz ederek, genç mühendise Rus mühendislerle alakalarının nasıl olduğunu sordu. Genç mühendis, Rusya’da bir yıl hazırlık eğitimi alarak Rusça öğrendiklerini bu niçinle bağlantılarının hoş olduğunu ve huzurlu biçimde çalıştıklarını söylemiş oldu.
Erdoğan, “13 bin nükleer güç mühendisi Türkiye olarak şu anda kazandık. Bu sayı daha da artacak ve bu biçimdece bizim bundan daha sonraki ikinci, üçüncü yapacağımız santrallerde de şimdiden elemanlarımızı yetiştirmiş oluyoruz ve bu doğal AK Parti iktidarının ülkemize kazandırmış olduğu nükleer güçteki en kıymetli adımdır.” dedi.
Bir diğer gencin nükleer santraller ve bunların kurulmasına karşı olanlarla ilgili görüşlerini sorması üzerine Erdoğan, şöyleki konuştu:
“Bu hususta konuşanlar, bahse hakim oldukları için değil tam bilakis hiç bu mevzuyu bilmedikleri için. Zira nükleer gücün ne olduğundan haberleri yok. Bir kez dünya artık şu iklim değişikliğinde nereye gerçek gidiyor, artık geçmişteki, bilhassa güçteki o kirli güçten sıyrılıp pak güce geçmenin uğraşı ortasında ve bu pak güçle alakalı da dünya bir tehdit altında. Diyor ki ‘Ya pak güce geçeceksin, geçmediğiniz takdirde de bunun müeyyidelerine tabi olacaksınız.’ Buna başta Amerika da dahil, bu adımları atmanın çabası arasındaler. Artık bu biçimde kömür, fuel-oil bunlardan elde edilen güce kimse müsaade etmiyor. Artık ise biz geç de olsa bununla bir adım atıyoruz. İnşallah 2023’ün birinci yarısında bir üniteyi açmış olacağız, hızla de öbür üç ünitesini burada bitirmenin çabası ortasında olacağız.”
Erdoğan, Sinop ile Trakya’da da dörder ünite olmak üzere nükleer güç çalışmaları olduğunu ve bunun yenilenebilir güce güç katmanın yanında daha ucuz güç teminini sağlayacağını belirterek şunları kaydetti:
“Bu hususla ilgili olarak olağan şu anda bizim burada yaptığımız santral bir örnek teşkil edecek. Bir de doğal eleman yetişimine hayli büyük yarar sağlayacak. Yani nereden bakarsanız bakın, birinci etapta şu anda 13 fakat bu sayı 15 bine rahatlıkla inşallah çıkacaktır. Zira 15 binin aşikâr bir kısmını da bu yeni yapılan yerlere inşallah aktarmış olacağız. Şayet Japonlarla anlaşmış olsaydık, oradan bir zahmet yaşamamış olsaydık bugün Japonlarla da bir etabı yapmış olacaktık ancak olmadı, anlaşamadık. Ama tahminen Ruslarla ikinci bir inşallah adım daha atabiliriz yahut farklı bir adımı da bu ortada atmış oluruz ancak bizim için şu an birinci etapta Ruslarla yapmakta olduğumuz bu santral var.”
“KRİPTO PARA NİYETİMİZ YOK SAVAŞ HALİNDEYİZ”
İştirakçilerden birinin Dijital Türk Lirası İşbirliği Platformu’nun oluşturulduğunu hatırlatarak Merkez Bankasının kripto paraya açılıp açılmadığını ve kendisinin kripto para konusundaki görüşlerini sorması üzerine Erdoğan, kripto paraya açılma üzere bir kederlerinin olmadığını, tam bilakis onlara karşı başka bir savaş ve gayretleri olduğunu söylemiş oldu.
Erdoğan, “Onlara da bu biçimde bir prim aslına bakarsan vermeyiz, vermeyeceğiz de. Zira biz, şu anda bu bahiste kendi asli hüviyeti olan paramızla yola devam edeceğiz.” diye konuştu.
Erdoğan’ın yemin ettiği AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım hususa ait olarak, “Kripto para, maalesef mağduriyetlere de kapı açıyor. ötürüsıyla epeyce önemli kontrole gereksinim gösteren bir şey. Bir nevi hayali bir geleceğe yönelik satış yapılıyor ve daha sonrasında bunun makûs örneklerini, mağdur olanlarını gördük ancak ilerde takdirinizde alışılmış bu istismarları, yanlışları önlemek için devlet olarak, hükümet olarak, birtakım düzenlemeler yapmak gerekebilir. Onunla ilgili de aslına bakarsanız çalışmalar başlatıldı.” dedi.
Soruların akabinde program, öğrencilerin seslendirdiği müziklerle devam etti. Programa Van’dan katılan Yunus Kaval isimli genç, Cumhurbaşkanı Erdoğan için bestelediği parçayı seslendirdi.
Akabinde, klarnet virtüözü Serkan Davet ve halk müziği sanatkarı Elif Buse Doğan, Ahmet Kaya’nın kesimlerini söylemiş oldu.