Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün Adana ziyareti daha sonrasında Yeni Adana Müzesi’nde 81 vilayetten üniversite kazanan öğrencilerle gerçekleştirdiği Gençlerle Buluşma Programı’nın imgeleri paylaşıldı.
Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Adana’da hem yatırımlarla birebir vakitte teşkilatla ağır bir program geçirdiklerini belirtti.
Dünyada tahminen de birinci beşin ortasında yer alacak bir müzenin bahçesinde gençlerle hoş bir atmosferde bir ortaya gelinmesinin fazlaca farklı bir his verdiğini tabir eden Erdoğan, “Müzenin birinci iki ünitesi bitti. Üçüncü ünitesini de inşallah hızla bitireceğiz ve üçüncü ünite bittikten daha sonra bu müzemiz dünyada farklı bir yere oturacak. Burası ziyaretçi akınına uğrayacak. İçeride kısa bir seyahat yaptık. Bir vakit içinder Orhan Kemal’in çalışarak burada romanlarını kaleme aldığı bir müze.” diye konuştu.
“40 YILDIR KESİNTİSİZ BİR BİÇİMDE BU YOLDA GENÇLERLE YÜRÜDÜM”
Erdoğan, ziyaret ettiği her vilayette programa gençlerle buluşmayı ek ettiklerini söylemiş oldu.
Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Meryem Tuncel’in de kendileriyle birlikte olduğunu söz eden Erdoğan, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Bazılarının, bizim gençlerimizle sık ve samimi muhabbet ortasında olmamızdan rahatsızlık duyduklarını anlıyorum. meğer ben lise senelerımdan bu yana tam 40 yıldır kesintisiz bir biçimde bu yolda gençlerle yürüdüm, gençlerle sonuç aldım. Kültür sanat faaliyetlerinden siyasetteki gorevlerime kadar her ne yaptıysam gençlerle yaptım. İstanbul’a büyükşehir belediye lideri olurken de gençlerleydim, siyasi yasaklıyken partimi kurup iktidara gelirken de gençlerleydim. Başbakanlık misyonunu üstlendiğimde de çalışma ve siyaset arkadaşlarımın birden fazla ergenlerden oluşuyordu. Cumhurbaşkanı oldum, işte burada gördüğünüz üzere bir daha gençlerle beraberyim. Ama içeri girerken dinlediğiniz müzik modülü damardan. Onun bir yenidenını yapmak lazım. Şayet bir gün Külliye’ye yolunuz düşerse oradaki çalışma takımımızın birçoklarının da ergenlerden oluştuğunu bakılırsaceksiniz.”
Erdoğan, konutta şimdilik sekiz torununun olduğunu, bunlarla hayatı sürdürdüğünü, aile dostları vesilesiyle sıklıkla bir daha gençlerle birlikte olduğunu aktardı.
‘SİZ İŞİNİZE BAKIN’
Gençlerin gücü, hayat sevinci, umudu ve vizyonunun kendilerine daha epeyce çalışma, eser ve hizmet üretme aşkı, şevki verdiğine dikkati çeken Erdoğan, “Bunun için gençlerle ortamıza girmeye kalkanlara diyoruz ki ‘Siz kendi işinize bakın’. Hangi jenerasyondan olursa olsun gençlerimizle ortamıza kimseyi sokmayız. Yeni bir terim ortaya koydum. Bizimki hangi nesilden? Bizimki Teknofest nesli.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de eğitimden sıhhate, spordan çalışmaya her alanda gençlere en çok hizmeti getiren, onlara en çok yatırımı yapan idare olduklarını lisana getirdi.
‘YURT SORUNU FİLAN DİYE BİR ŞEY VAR MI HOCAM ? YOK’
Eğitimde neler yaptıklarını Çukurova Üniversitesinin yatırımlarının açılış merasiminde ana çizgileriyle anlattığını anımsatan Erdoğan, şunları söylemiş oldu:
“Üniversite sayısından yurt kapasitesinin artırılmasına, harçların kaldırılmasından kredi ve burs imkanlarının genişletilmesine kadar sayısız eser ve hizmeti gerçekleştirdik. Şu anda Çukurova Üniversitesinde aldığım bilgide de gördüm ki yurt sorunu filan diye bir şey var mı hocam? Yok. Her şey bitmiş. Kızlarımız, erkekler için yurt sorunu diye bir şey kelam konusu değil. Tüm bu çabalarımızın tek emeli var, ülkemizde hiç bir evladımızın yükseköğretimden yoksun kalmamasını sağlamak. Siz hiç 45 lira burs aldınız mı? nazaranve geldiğimde burs 45 liracıktı. Artık nerede burs? Bir de buna doğal beslenme yardımı var. Biz, bir farkın iktidarıyız.”
Erdoğan, bugün Türkiye’nin toplamda 8,5 milyonu bulan yükseköğretim kapasitesiyle gayesine kıymetli ölçüde yaklaştığını aktardı.
Bundan daha sonra dikkat ve imkanlarını kalitenin yükseltilmesine vereceklerini anlatan Erdoğan, “Bundan daha sonra kemiyet değil, keyfiyet. vakit içinde bu bahiste da ara kat edeceğimizden kuşkunuz olmasın.” sözlerini kullandı.
İçinde bulundukları Yeni Adana Müzesi’nin AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in Kültür Bakanlığı devrinde restore edilmeye başlanan eski Ulusal Mensucat Fabrikası olduğunu belirten Erdoğan, geçmişi 1907’lere kadar giden bu fabrika binasının tüm çalışmalar bittiğinde ülkenin en büyük müzesi haline geleceğini tabir etti.
Fabrika olduğu devirde burada ünlü romancı Orhan Kemal’in memur olarak misyon yaptığın anımsatan Erdoğan, Orhan Kemal’in Murtaza ve Cemile üzere romanlarının esin kaynağının burası olduğu söylendiğini lisana getirdi.
“KİN VE NEFRETLERİ DAİMA ARTAN BİR KESİM VAR”
Geçmişini bilmeyenin geleceğini inşa edemeyeceğinin altını çizen Erdoğan, şu biçimde konuştu:
“Bunun için ısrarla maziden atiye kurduğumuz köprüyü güçlendirmenin çabası ortasındayız. Geçmişte milletimizin tüm fertleriyle bir arada gençlerimizi de tarihinden, kültüründen, inancından, medeniyetinden koparmak için uğraşanlar oldu. Hamdolsun milletimiz engin ferasetiyle bu çabaları daima boşa çıkardı. Ülkemizde idareye geldiğimizden beri yaptığımız onca yapıta ve hizmete karşın bize olan kin ve nefretleri daima artan bir kesim var. Aslında yapılan hizmetlerden en çok faydalananlar da bunlar. Öyleyse, neden bize bitip tükenmez bir husumetle saldırıyorlar, biliyor musunuz? Artık Bay Kemal İzmir milletvekili. İstanbul’dan şu an İzmir’e, arabana biniyorsun, azami 3,5 saatte varıyorsun. Pekala bir teşekkür var mı? Yok. Yahu bu pırıl pırıl yollar dört dörtlük. Daha evvel 6,5-7 saate gidilen yollar bugün şayet 3,5 saate, 3 saat 15 dakikaya düşmüşse, hatta kimileri epey meczup sürüyorlar ya bu biçimde daha da azalıyor, bir teşekkür etmez mi insan ya. Yok, zira bunlar bizim gençlerimizi kendi kökleriyle, kıymetleriyle, medeniyet birikimleriyle buluşturmamıza tahammül edemiyorlar.”
Erdoğan, geçen günlerde Paris İklim Muahedesi’ni onayladıklarını hatırlattı.
Bu kararla, gençlere bırakacakları en kıymetli miras olarak gördükleri 2053 vizyonlarının birinci gayesi olan yeşil kalkınma ihtilalini başlattıklarını söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:
“Eğer bu adımı biz değil, bir oburu yahut bir öbür idare atmış olsaydı emin olun ülkemizde ve dünyada onu yere göğe sığdıramazlardı. Fakat biz kelam konusu olduğumuz için birebir kesitler adeta sağır ve kör kesildiler. Tek tük takdir sesi yükseltenler de devamındaki lakin ve fakatlı tabirlerle ortasında bulundukları mahalle baskısının ipuçlarını ele veriyorlar. Hamdolsun, her mevzuda olduğu üzere yeşil kalkınma ihtilalinde de en büyük dayanağı gençlerimizden alıyoruz. Türkiye, nasıl salgın devrinde kuvvetli sıhhat altyapısı yardımıyla kendini öbür ülkelerden ayrıştırmışsa, inşallah yeşil kalkınma ihtilaliyle de iklim değişikliği sürecinde birebir başarıyı elde edeceğiz. Allah’ın biz insanlara emaneti olan tabiatın istikrarlarını koruyarak, imkanlarından makul biçimde istifade ederek gelişmemizi kalkınmamızı sürdüreceğiz. Kimin ne söylemiş olduğine, kimin hangi hesabın ortasında olduğuna değil, ülkemizin maksatlarına, milletimizin buyruklarına bakarak uğraşa devam edeceğiz. Yarın bu 1500 yıllık medeniyet, 1000 yıllık vatan uğraşı bayrağını sizler devralacaksınız. Gençlerimizden, ulusal teknoloji atağı ve yeşil kalkınma ihtilaliyle birinci maksatlarını gösterdiğimiz 2053 vizyonu için şimdiden baş yormalarını istiyorum. Unutmayın, her şey hayal etmekle başlar. daha sonra bir bakarsınız ki adım adım o hayale yaklaşmaya başlamışsınız. Rabbim yar ve yardımcınız olsun.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ondan sonrasında gençlerle Müslüm Gürses’in, “Sevda Yüklü Kervanlar” müziğini dinledi.
Aşık Veysel’in “Uzun İnce Bir Yoldayım” isimli türküsüne Şahin Kendirci ile düet yapan Erdoğan, gençlerle “İkimiz Bir Fidanın Güller Açan Dalıyız”, “Sevdan Olmasa”, “Endamın Yeter”, “Gül Döktüm Yollarına” müziklerine da eşlik etti.
Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Adana’da hem yatırımlarla birebir vakitte teşkilatla ağır bir program geçirdiklerini belirtti.
Dünyada tahminen de birinci beşin ortasında yer alacak bir müzenin bahçesinde gençlerle hoş bir atmosferde bir ortaya gelinmesinin fazlaca farklı bir his verdiğini tabir eden Erdoğan, “Müzenin birinci iki ünitesi bitti. Üçüncü ünitesini de inşallah hızla bitireceğiz ve üçüncü ünite bittikten daha sonra bu müzemiz dünyada farklı bir yere oturacak. Burası ziyaretçi akınına uğrayacak. İçeride kısa bir seyahat yaptık. Bir vakit içinder Orhan Kemal’in çalışarak burada romanlarını kaleme aldığı bir müze.” diye konuştu.
“40 YILDIR KESİNTİSİZ BİR BİÇİMDE BU YOLDA GENÇLERLE YÜRÜDÜM”
Erdoğan, ziyaret ettiği her vilayette programa gençlerle buluşmayı ek ettiklerini söylemiş oldu.
Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Meryem Tuncel’in de kendileriyle birlikte olduğunu söz eden Erdoğan, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Bazılarının, bizim gençlerimizle sık ve samimi muhabbet ortasında olmamızdan rahatsızlık duyduklarını anlıyorum. meğer ben lise senelerımdan bu yana tam 40 yıldır kesintisiz bir biçimde bu yolda gençlerle yürüdüm, gençlerle sonuç aldım. Kültür sanat faaliyetlerinden siyasetteki gorevlerime kadar her ne yaptıysam gençlerle yaptım. İstanbul’a büyükşehir belediye lideri olurken de gençlerleydim, siyasi yasaklıyken partimi kurup iktidara gelirken de gençlerleydim. Başbakanlık misyonunu üstlendiğimde de çalışma ve siyaset arkadaşlarımın birden fazla ergenlerden oluşuyordu. Cumhurbaşkanı oldum, işte burada gördüğünüz üzere bir daha gençlerle beraberyim. Ama içeri girerken dinlediğiniz müzik modülü damardan. Onun bir yenidenını yapmak lazım. Şayet bir gün Külliye’ye yolunuz düşerse oradaki çalışma takımımızın birçoklarının da ergenlerden oluştuğunu bakılırsaceksiniz.”
Erdoğan, konutta şimdilik sekiz torununun olduğunu, bunlarla hayatı sürdürdüğünü, aile dostları vesilesiyle sıklıkla bir daha gençlerle birlikte olduğunu aktardı.
‘SİZ İŞİNİZE BAKIN’
Gençlerin gücü, hayat sevinci, umudu ve vizyonunun kendilerine daha epeyce çalışma, eser ve hizmet üretme aşkı, şevki verdiğine dikkati çeken Erdoğan, “Bunun için gençlerle ortamıza girmeye kalkanlara diyoruz ki ‘Siz kendi işinize bakın’. Hangi jenerasyondan olursa olsun gençlerimizle ortamıza kimseyi sokmayız. Yeni bir terim ortaya koydum. Bizimki hangi nesilden? Bizimki Teknofest nesli.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de eğitimden sıhhate, spordan çalışmaya her alanda gençlere en çok hizmeti getiren, onlara en çok yatırımı yapan idare olduklarını lisana getirdi.
‘YURT SORUNU FİLAN DİYE BİR ŞEY VAR MI HOCAM ? YOK’
Eğitimde neler yaptıklarını Çukurova Üniversitesinin yatırımlarının açılış merasiminde ana çizgileriyle anlattığını anımsatan Erdoğan, şunları söylemiş oldu:
“Üniversite sayısından yurt kapasitesinin artırılmasına, harçların kaldırılmasından kredi ve burs imkanlarının genişletilmesine kadar sayısız eser ve hizmeti gerçekleştirdik. Şu anda Çukurova Üniversitesinde aldığım bilgide de gördüm ki yurt sorunu filan diye bir şey var mı hocam? Yok. Her şey bitmiş. Kızlarımız, erkekler için yurt sorunu diye bir şey kelam konusu değil. Tüm bu çabalarımızın tek emeli var, ülkemizde hiç bir evladımızın yükseköğretimden yoksun kalmamasını sağlamak. Siz hiç 45 lira burs aldınız mı? nazaranve geldiğimde burs 45 liracıktı. Artık nerede burs? Bir de buna doğal beslenme yardımı var. Biz, bir farkın iktidarıyız.”
Erdoğan, bugün Türkiye’nin toplamda 8,5 milyonu bulan yükseköğretim kapasitesiyle gayesine kıymetli ölçüde yaklaştığını aktardı.
Bundan daha sonra dikkat ve imkanlarını kalitenin yükseltilmesine vereceklerini anlatan Erdoğan, “Bundan daha sonra kemiyet değil, keyfiyet. vakit içinde bu bahiste da ara kat edeceğimizden kuşkunuz olmasın.” sözlerini kullandı.
İçinde bulundukları Yeni Adana Müzesi’nin AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in Kültür Bakanlığı devrinde restore edilmeye başlanan eski Ulusal Mensucat Fabrikası olduğunu belirten Erdoğan, geçmişi 1907’lere kadar giden bu fabrika binasının tüm çalışmalar bittiğinde ülkenin en büyük müzesi haline geleceğini tabir etti.
Fabrika olduğu devirde burada ünlü romancı Orhan Kemal’in memur olarak misyon yaptığın anımsatan Erdoğan, Orhan Kemal’in Murtaza ve Cemile üzere romanlarının esin kaynağının burası olduğu söylendiğini lisana getirdi.
“KİN VE NEFRETLERİ DAİMA ARTAN BİR KESİM VAR”
Geçmişini bilmeyenin geleceğini inşa edemeyeceğinin altını çizen Erdoğan, şu biçimde konuştu:
“Bunun için ısrarla maziden atiye kurduğumuz köprüyü güçlendirmenin çabası ortasındayız. Geçmişte milletimizin tüm fertleriyle bir arada gençlerimizi de tarihinden, kültüründen, inancından, medeniyetinden koparmak için uğraşanlar oldu. Hamdolsun milletimiz engin ferasetiyle bu çabaları daima boşa çıkardı. Ülkemizde idareye geldiğimizden beri yaptığımız onca yapıta ve hizmete karşın bize olan kin ve nefretleri daima artan bir kesim var. Aslında yapılan hizmetlerden en çok faydalananlar da bunlar. Öyleyse, neden bize bitip tükenmez bir husumetle saldırıyorlar, biliyor musunuz? Artık Bay Kemal İzmir milletvekili. İstanbul’dan şu an İzmir’e, arabana biniyorsun, azami 3,5 saatte varıyorsun. Pekala bir teşekkür var mı? Yok. Yahu bu pırıl pırıl yollar dört dörtlük. Daha evvel 6,5-7 saate gidilen yollar bugün şayet 3,5 saate, 3 saat 15 dakikaya düşmüşse, hatta kimileri epey meczup sürüyorlar ya bu biçimde daha da azalıyor, bir teşekkür etmez mi insan ya. Yok, zira bunlar bizim gençlerimizi kendi kökleriyle, kıymetleriyle, medeniyet birikimleriyle buluşturmamıza tahammül edemiyorlar.”
Erdoğan, geçen günlerde Paris İklim Muahedesi’ni onayladıklarını hatırlattı.
Bu kararla, gençlere bırakacakları en kıymetli miras olarak gördükleri 2053 vizyonlarının birinci gayesi olan yeşil kalkınma ihtilalini başlattıklarını söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:
“Eğer bu adımı biz değil, bir oburu yahut bir öbür idare atmış olsaydı emin olun ülkemizde ve dünyada onu yere göğe sığdıramazlardı. Fakat biz kelam konusu olduğumuz için birebir kesitler adeta sağır ve kör kesildiler. Tek tük takdir sesi yükseltenler de devamındaki lakin ve fakatlı tabirlerle ortasında bulundukları mahalle baskısının ipuçlarını ele veriyorlar. Hamdolsun, her mevzuda olduğu üzere yeşil kalkınma ihtilalinde de en büyük dayanağı gençlerimizden alıyoruz. Türkiye, nasıl salgın devrinde kuvvetli sıhhat altyapısı yardımıyla kendini öbür ülkelerden ayrıştırmışsa, inşallah yeşil kalkınma ihtilaliyle de iklim değişikliği sürecinde birebir başarıyı elde edeceğiz. Allah’ın biz insanlara emaneti olan tabiatın istikrarlarını koruyarak, imkanlarından makul biçimde istifade ederek gelişmemizi kalkınmamızı sürdüreceğiz. Kimin ne söylemiş olduğine, kimin hangi hesabın ortasında olduğuna değil, ülkemizin maksatlarına, milletimizin buyruklarına bakarak uğraşa devam edeceğiz. Yarın bu 1500 yıllık medeniyet, 1000 yıllık vatan uğraşı bayrağını sizler devralacaksınız. Gençlerimizden, ulusal teknoloji atağı ve yeşil kalkınma ihtilaliyle birinci maksatlarını gösterdiğimiz 2053 vizyonu için şimdiden baş yormalarını istiyorum. Unutmayın, her şey hayal etmekle başlar. daha sonra bir bakarsınız ki adım adım o hayale yaklaşmaya başlamışsınız. Rabbim yar ve yardımcınız olsun.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ondan sonrasında gençlerle Müslüm Gürses’in, “Sevda Yüklü Kervanlar” müziğini dinledi.
Aşık Veysel’in “Uzun İnce Bir Yoldayım” isimli türküsüne Şahin Kendirci ile düet yapan Erdoğan, gençlerle “İkimiz Bir Fidanın Güller Açan Dalıyız”, “Sevdan Olmasa”, “Endamın Yeter”, “Gül Döktüm Yollarına” müziklerine da eşlik etti.