Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, A Haber- ATV- A Para – A News ortak canlı yayınında, iktisattaki yeni yol haritası, 2023’e hakikat siyasetin nabzı, iç ve dış siyasetteki gelişmelere ait kıymetli açıklamalarda bulunuyor. Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyleki;
“Öncelikle bu son gelişme, bütün vatandaşlarımızın Türk Lirası’na güvenmesi gerektiğini gösteriyor. Bir Trabzonlu vatandaşımızın Türk Lirası’na yönelik, ‘Kaybettim lakin Türk Lirası’na değdi’ dedi. Bu hoş bir gelişme. Türk Lirası gücünü, finansal altyapımızın sağlamlığından alıyor. Anamuhalefet ve yavruları, TL’yi bir kenara koyup dolara ve avroya endekslenmek istiyorlar. Minimum fiyata varıncaya kadar doları baz alıyorlar. Bu hayli önemli bir yanlış. Merkez Bankası’nda başkanlık yapmış bir insanın ‘Buradan taviz vermeyin. TL bir daha paha kaybedecektir’ demesi hayli yanlış. Geri adım atmaya kalktı fakat onu bu millet yutmaz. Son periyotta bilhassa yurt içi ve yurt dışı bu çeşit hareketler, rasyonel olmayan hareketlenmelerdir. Biz bu algıyı bozmuş olduk. Vatandaşımız da süratli bir biçimde TL’ye geçti. Vatandaşımızın dolarını bozdurması parasına olan itimadın en kıymetli göstergesiydi. TL mevduatlar saat 15.00 prestijiyle 23,8 milyar liranın üstünde arttı.
Gayemiz yatırımcı endüstrici ve tasarruf sahibi vatandaşlarımız için kur oynaklığını azaltmak ve TL’ye prestij katmaktır. Kur düzeyi, olması gereken düzeye kendisi gelecektir. Daha düzgün olacak, ivedi etmiyoruz. Bir orta 10’un da altına düştü. Şu orta 11 civarında sanıyorum. Bu istikrarlı bir biçimde, gerekli dayanışmalar ve bizlerin de katkılarıyla bunu yerli yerine oturtacağız. Sabırla yola devam etmekte yarar var.
“KUR STABİL HALE GELECEK”
Bu anamuhalefetin, yavrularının bunların bugüne kadar gerçekçi bir yaklaşımı olmadı. Bundan daha sonra da olmaz. Birfazlaca bu orta palavralar dolanlar aldı başını yürüyor. Bay Kemal her alanda olduğu üzere iktisat alanında da palavralarına devam ediyor. Zira iktisattan hiç anlamaz. Vatandaş şu anda iki garantiye sahip. Bir TCMB, iki hazine… Vatandaşımızın kaybı olmayacak. 3,6,9… Belirlenen tarihlerde her neyse belirlenen döviz kuru, bunun üzerinden parasını bozdurduğu vakit karşılığını alacak.
Vatandaşta burada ‘Benim mağduriyetim yok. Devletim benim arkamda’ diyor. Bir şeye güveneceksin ‘Benim artık kaybım olmayacak.’ Uygulanan ekonomik program piyasalarda inancı artıracak. Kur stabil hale gelmiş olacak. Kurun stebilizasyonu burada ehemmiyet arz ediyor. Bu adım uzun vadede bütçeye katkı da sağlayacak. Stabil bir kur olayı gerçekleşmiş olacak.
“TÜRK LİRASI KENDİ ASLİ GÜCÜNÜ BULACAK”
Bugün de söylemiş olduğim üzere bu matematiksel bir olay değil. Çok kısa bir müddetde kurdaki stebilizasyon gerçekleşmiş olacak. Merkez Bankası telâşlı davranmayacak. Kademeli bir biçimde geldiği yere gerçek dönecek. TL’de kendi asli gücünü bulacak. Bu bir hafta mı, 10 gün mü sürer? Biz buradaki gerekli adımları atıyoruz ki rastgele bir oynaklığa niye olmasın.
“Öncelikle bu son gelişme, bütün vatandaşlarımızın Türk Lirası’na güvenmesi gerektiğini gösteriyor. Bir Trabzonlu vatandaşımızın Türk Lirası’na yönelik, ‘Kaybettim lakin Türk Lirası’na değdi’ dedi. Bu hoş bir gelişme. Türk Lirası gücünü, finansal altyapımızın sağlamlığından alıyor. Anamuhalefet ve yavruları, TL’yi bir kenara koyup dolara ve avroya endekslenmek istiyorlar. Minimum fiyata varıncaya kadar doları baz alıyorlar. Bu hayli önemli bir yanlış. Merkez Bankası’nda başkanlık yapmış bir insanın ‘Buradan taviz vermeyin. TL bir daha paha kaybedecektir’ demesi hayli yanlış. Geri adım atmaya kalktı fakat onu bu millet yutmaz. Son periyotta bilhassa yurt içi ve yurt dışı bu çeşit hareketler, rasyonel olmayan hareketlenmelerdir. Biz bu algıyı bozmuş olduk. Vatandaşımız da süratli bir biçimde TL’ye geçti. Vatandaşımızın dolarını bozdurması parasına olan itimadın en kıymetli göstergesiydi. TL mevduatlar saat 15.00 prestijiyle 23,8 milyar liranın üstünde arttı.
Gayemiz yatırımcı endüstrici ve tasarruf sahibi vatandaşlarımız için kur oynaklığını azaltmak ve TL’ye prestij katmaktır. Kur düzeyi, olması gereken düzeye kendisi gelecektir. Daha düzgün olacak, ivedi etmiyoruz. Bir orta 10’un da altına düştü. Şu orta 11 civarında sanıyorum. Bu istikrarlı bir biçimde, gerekli dayanışmalar ve bizlerin de katkılarıyla bunu yerli yerine oturtacağız. Sabırla yola devam etmekte yarar var.
“KUR STABİL HALE GELECEK”
Bu anamuhalefetin, yavrularının bunların bugüne kadar gerçekçi bir yaklaşımı olmadı. Bundan daha sonra da olmaz. Birfazlaca bu orta palavralar dolanlar aldı başını yürüyor. Bay Kemal her alanda olduğu üzere iktisat alanında da palavralarına devam ediyor. Zira iktisattan hiç anlamaz. Vatandaş şu anda iki garantiye sahip. Bir TCMB, iki hazine… Vatandaşımızın kaybı olmayacak. 3,6,9… Belirlenen tarihlerde her neyse belirlenen döviz kuru, bunun üzerinden parasını bozdurduğu vakit karşılığını alacak.
Vatandaşta burada ‘Benim mağduriyetim yok. Devletim benim arkamda’ diyor. Bir şeye güveneceksin ‘Benim artık kaybım olmayacak.’ Uygulanan ekonomik program piyasalarda inancı artıracak. Kur stabil hale gelmiş olacak. Kurun stebilizasyonu burada ehemmiyet arz ediyor. Bu adım uzun vadede bütçeye katkı da sağlayacak. Stabil bir kur olayı gerçekleşmiş olacak.
“TÜRK LİRASI KENDİ ASLİ GÜCÜNÜ BULACAK”
Bugün de söylemiş olduğim üzere bu matematiksel bir olay değil. Çok kısa bir müddetde kurdaki stebilizasyon gerçekleşmiş olacak. Merkez Bankası telâşlı davranmayacak. Kademeli bir biçimde geldiği yere gerçek dönecek. TL’de kendi asli gücünü bulacak. Bu bir hafta mı, 10 gün mü sürer? Biz buradaki gerekli adımları atıyoruz ki rastgele bir oynaklığa niye olmasın.