Erdoğan: Öğretmenlik kanunu meclise geliyor

YuvarlakMasa

Global Mod
Global Mod
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Engelli Öğretmen Ataması ve Manisiz Vizyon 2030 Tanıtım Toplantısı”ndaki konuşmasında, partinin kurucularından milletvekili, bakan, genel lider yardımcısı ve bayan kolları lideri olarak uzun yıllar birlikte çalıştığı Güldal Akşit’e Allah’tan rahmet ailesine başsağlığı diledi.

Bayan ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı periyodunda Akşit’in engelliler için bir fazlaca değerli hizmetler yaptığını lisana getiren Erdoğan, Allah’tan, demokrasi ve kalkınma uğraşında epeyce emeği olan Akşit’i cennetiyle müşerref eylemesi temennisinde bulundu. Akşit’in yarın defnedileceğini tabir eden Erdoğan, AK Parti topluluğuna da başsağlığı diledi.


Erdoğan, epeyce farklı bir periyottan geçildiğini belirterek, “Camiamızın içerisinde birfazlaca kardeşimizi bu ortada kaybettik. Mukadder olan ömür natürel ki son buluyor ve mukadder olan bu ömrün son bulmasıyla hepimizin de varacağı yer malum, orası. Rabbimden temennimiz o dur ki bizleri de cennetiyle cemaliyle müşerref kılsın inşallah. Tüm ailesine şahsım, eşim, topluluğumuz ve milletim ismine baş sıhhati diliyorum.” sözlerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü ötürüsıyla toplantıya katılanlarla olmaktan bahtiyarlık duyduğunu belirterek, ülkedeki ve dünyadaki tüm engellilere selam ve hürmetlerini iletti.


Başta burada bulunanlar olmak üzere tüm engellilerin Dünya Engelliler Günü’nü yürekten tebrik ettiğini lisana getiren Erdoğan, Birleşmiş Milletler öncülüğünde bütün dünyada kabul nazarann bu manalı günün engelliler için hayırlara vesile olmasını diledi.

Erdoğan, ülkedeki milyonlarca engelliyi temsilen görüşmede olan, azim ve kararlılıklarıyla ilham veren iştirakçileri tebrik ederek, dün Tokyo 2020 Paralimpik Olimpiyat Oyunlarında kazandıkları 15 madalyayla ülkeyi gururlandıran atletleri külliyede ağırladıklarını anlattı.


‘ENGELLİ ÖĞRETMENLERİMİZİN YANLARINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ’

Her türlü zorluğa karşın paralimpik sportmenlerin elde ettiği muvaffakiyetler karşısında milletçe her insanın farklı hisler yaşadığını belirten Erdoğan, şöyleki devam etti:

“elbet tüm spor kollarındaki başarılarımızı önemsiyoruz ancak engelli atletlerimizin başarılarına epey daha farklı bir nazarla bakıyoruz. Buradan bir defa daha kendilerini kutluyor, muvaffakiyetlerinin artarak devam etmesini diliyorum. Bugün Dünya Engelliler Günü’nü vesile kılarak bununla birlikte 750 engelli öğretmenimizin de atamasını gerçekleştiriyoruz. Atamalarını yapacağımız engelli öğretmenlerimize yeni nazaranv yerlerinde Rabbimden muvaffakiyetler niyaz ediyorum. Bugünkü ile birlikte hükümetlerimiz devrinde engelli ataması toplamda 63 bin 87’ye ulaşmış bulunuyor. 2002 yılında iktidara geldiğimizde kamuda misyon yapan engelli memur sayısı neydi biliyor musunuz? 5 bin 777. Nereden nereye. Kim engellilerin yanındaymış, işte bu sayı bunu ortaya koyuyor. Kim engellilere devletin kapılarını açıyormuş, uygulama ortada. Her biri tek başına büyük bir muvaffakiyet kıssası olan engelli öğretmenlerimizin çocuklarımızı en hoş biçimde yetiştirme yanında, manileri aşmadaki çabalarıyla de evlatlarımıza ilham kaynağı olacağına inanıyorum.”


ÖĞRETMENLİK KANUNU MECLİSE GELİYOR

Erdoğan, engelli öğretmenlerin zorluğu kadar kutsal olan görevlerinde muhtaçlık duydukları her alanda yanlarında olmayı sürdüreceklerini belirterek, şöyleki konuştu:

“Nitekim evvelki gün külliyemizde yaptığımız 20. Ulusal Eğitim Şurası açılış programında öğretmenlerimizle ilgili müjdelerimizi kamuoyuyla paylaştık. Hazırlıklarını tamamladığımız Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu inşallah hayli kısa müddette Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin takdirine sunacağız. bu biçimdece öğretmenlerimizi ülkemiz tarihinde birinci defa kapsamlı, yenilikçi ve bütüncül bir meslek kanununa kavuşturacağız. Düzenleme öğretmenlerimizin mevcut tüm kazanımlarını korurken onlara bununla birlikte yeni, toplumsal ve özlük hakları da getiriyor.

‘FAŞİST MUHALEFET ZİHNİYETİNE KARŞIN…

Öğretmenlik mesleğinin prestijine ve ehemmiyetine uygun bir biçimde özgün bir bakış açısıyla hazırlanan çalışmanın eğitim topluluğumuzda şimdiden büyük bir hüsnü kabul ve sevinçle karşılandığını görüyoruz. Hakim, savcısından memuruna, polisinden öğretmenine kadar tüm kamu gorevlilerini tehdit etmeyi alışkanlık haline getiren faşist muhalefet zihniyetine karşın inşallah meclisimizin de onayıyla bu süreci Cumhur İttifakı olarak kısa müddette tamamlayacağız. Bugün atama heyecanı yaşayan kardeşlerimiz başta olmak üzere Öğretmenlik Meslek Kanununun bir defa daha öğretmenlerimize ve eğitim topluluğumuza güzel uğurlu olmasını diliyoruz.”

‘SOSYAL HAYATA İŞTİRAKİ TEŞVİK ETTİK’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hazreti Mevlana’nın pergel metaforunda olduğu üzere bir ayağımızı kendi kıymetlerimize sabitliyor, oburu ile de tüm dünyayı yumuşatmaya çalışıyoruz. Nerede insanlığın hayrına bir hizmet, düzenleme, tahlil yolu var ise bütün bunları alıp kendimize uyarlamaktan çekinmiyoruz. Özellikle toplumsal siyasetler alanında kendi kadim birikimimizin yanı sıra insanlığın ortak hazinesinden de yaralanmanın uğraşındayız.” diye konuştu.

Engellilere yönelik son 19 yılda hayata geçirdikleri siyasetlerle da bu anlayışla hareket ettiklerini lisana getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

“Medeniyetimizin alametifarikalarından olan kerim devlet anlayışını günümüzün toplumsal devlet unsurlarıyla mezcederek bir daha yorumladık. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın prensibini siyaset ve devlet tasavvurumuzun merkezine yerleştirdik. Artık hiç bir vatandaşımızın dışarıda bırakılmadığı dünyanın en geniş kapsamlı toplumsal güvenlik sistemini Türkiye’ye kazandırdık. Devletimizin şefkat şemsiyesi altında toplumumuzun en dezavantajlı bölümlerden başlayarak 84 milyonun tamamını almaya çalıştık. Toplumsal adaleti güçlendirme ülkümüze, yardım ve ihsan yerine, hak temelli siyasetlerle ulaşmaya uğraş ettik. Bu süreçte engelli kardeşlerimizin toplumsal hayata iştirakini teşvik ettik. 2005 yılında çıkarılan Engelliler Kanunu ile eğitim hizmetlerinden bakım hizmetlerine, istihdamdan ayrımcılığın önlenmesine kadar biroldukca başlıkta engellilerimizin geçmişten gelen sorularını çözdük.”

‘ENGELLİLER İÇİN FARKLI VE MERKEZİ BİR İMTİHAN UYGULAMASI GETİRDİK’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, 2007’de Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Mukavelesi’ni imzalayan birinci ülkelerin içinde yerini aldığını lisana getirerek, 2010’da yapılan anayasa değişikliği ile engellilere yönelik olumlu ayrımcılığı anayasal garantiye kavuşturduklarını söz etti.

Engellilerin eğitim ve sıhhat başta olmak üzere her türlü kamu hizmetine çarçabuk erişmelerini gerçekleştirdiklerini vurgulayan Erdoğan, kamu kullanmasına açık binaların kaldırım, yaya geçidi, park üzere açık alanların, toplu taşıma araçlarıyla, bilgi ve bağlantı sistemlerinin erişilebilir olmasını zarurî hale getirdiklerini söylemiş oldu.

Erdoğan, 2013’te yapılan bir diğer kıymetli düzenlemeyle “özürlü, sakat, çürük” üzere incitici ve tahkir edici sözleri mevzuattan büsbütün temizlediklerini belirterek, her vilayette en az bir merkez olacak biçimde Türkiye genelinde 128 Manisiz Gündüz Hayat Merkezi’ni hizmete sunduklarını kaydetti.

Kamu bakım ve rehabilitasyon merkezi sayısının 2002’de 21 iken, 2021 yılı Ekim ayı prestijiyle bu sayının 104’e çıktığını vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şu biçimde sürdürdü:

“Kamu-özel toplam 398 bakım merkezinde şu an 32 bin kardeşimize yatılı bakım hizmeti sunuluyor. Kamuya ilişkin bakım ve rehabilitasyon merkezlerinde sıra bekleyen hiç bir engellimiz kalmadı. 2007 yılında başlatılmış meskende bakım yardımı kapsamında 535 bin 805 vatandaşımıza aylık 1800 lira ödeme yapıyoruz. 2012 yılında dünyada bir unsur imza atarak, engelliler için başka ve merkezi bir imtihan uygulaması getirdik. Uyguladığımız istihdamı teşvik siyasetleriyle bugüne kadar toplam 384 bin engelli kardeşimizi iş hayatına kazandırdık. Bunların yanında son 19 yılda eğitim, rehabilitasyon, istihdam, toplumsal yardım, konutta bakım, girişimcilik, sportif ve kültürel faaliyetler, sıhhat ve erişilebilirlik üzere geniş bir yelpazede bir hayli düzenlemeyi hayata geçirdik. Ülkemizi engellilerimizin kapısının dahi çalınmadı o günlerden, dünyanın en başarılı toplumsal siyasetlerinin uygulandığı bir iklime kavuşturduk. özetlemek gerekirse saydığım tüm bu çalışmaları insanlarımıza bahşedilmiş bir lütuf olarak değil, yıllardır eksikliği hissedilen hakların sahiplerine teslimi olarak kıymetlendiriyoruz.”