Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Siirt’te Sivil Toplum Kuruluşlarıyla (STK) yemekte bir ortaya geldi. Erdoğan, demokratik atakları; vesayete, teröre, bölücü terör örgütünün destekçilerine karşın hayata geçirdiklerini tabir etti. Erdoğan, şunları söylemiş oldu:
“Kısa müddet evvel şahsen terör örgütü elebaşının tahlil süreci ile ilgili yaptığı itiraf bu gerçeği bir kere daha göstermiştir. Terör örgütünün yaşadığı hezimetler arttıkça kim bilir ne itiraflar, ne kalleşlikler, ne çeşit alçaklıklar ortaya saçılacaktır. Vakit geçtikçe bölücü örgütün ülkemiz ve bölgemizle ilgili kirli emelleri olan emperyalistlerin taşeronluğunu yapan bir kiralık katil sürüsü olduğu epeyce daha net görülecektir. Terör problemini ülkemizin gündeminden büsbütün çıkarana dek hudutlarımız ortasında ve haricinde çabamızı sürdüreceğiz. tekrar bölgede yaşayan kardeşlerimin başına terör belasının musallat edilmesine muhakkak müsaade vermeyeceğiz. Devletimizin tüm ünitelerinin bu mevzudaki kararlılığı tamdır.
‘TERÖR ÖRGÜTÜNÜN SİYASİ UZANTILARI DA TERCİH YAPMAK ZORUNDA’
Bölücü terör örgütü üzere, örgütün siyasi ve sivil toplum görünümlü uzantıları da eninde sonunda bir tercih yapmak zorunda kalacaktır. Ya hukuk demokrasi ve anayasa ortasında kalacaklar ya da yargıya hesap vermekten kaçamayacaklar. Türkiye’nin de bölgemizin de teröre ve Kandil uzantılı siyasete yer olmadığının altını burada bir sefer daha çizmek istiyorum. Siirtli kardeşlerimizin de yaklaşık 40 yıldır insanımızın kanını ülkemizin de kaynakları adeta bir sülük üzere emen bu beladan ebediyen kurtulacağımıza inanıyorum.
‘GÜNÜMÜZÜN HAŞHAŞİLERİNE KAPTIRACAK EVLADIMIZ YOK’
Erdoğan, kelamlarına şu biçimde devam etti:
Sivil toplumun ve kanaat başkanlarının sahip çıktığı bir sorunun kalıcı olarak çözülmesi mümkün değildir. Devletimiz olağan olarak büyüktür ve kuvvetlidür. Toplumun kılcallarına kadar ulaşacak bulanlar sizi üzere istekli kuruluşlarımızdır. Biz temeli atacağız. Altyapıyı kuracağız. Uygun ortamı tesis edeceğiz. Yoldaki pürüzleri ortadan kaldıracağız. Siz de önünüzü açılan bu yoldan gidecek, hakkın isteğini gözeterek, halkımız için gece gündüz çalışacaksınız. Bilhassa istikbalimizin teminatı olan gençlerimize ulaşmanın, onların gönül dünyalarına hitap etmenin uğraşını bir arada vereceğiz.
Bizim, terörün yırtıcı dişlerine kaptıracağımız tek bir gencimiz bile yoktur. Bizim tekrar asla himmet, hizmet diyerek gençleri mankurtlaştıran günümüzün haşhaşilerine kaptıracak tek bir evladımız yoktur. Bizim kuşakların zihnini ve gönlünü boşaltan global teknoloji ve medya baronlarına kaptıracak tek bir çocuğumuz yoktur. Ne sebeple olursa olsun elinden tutamadığımız her bir gencimizin vebali bizim ve sizin üzerinizedir. İmdadına koşamadınız her bir evladımızın sorumluluğu da bizim ve sizin üzerinizdedir.
Kendi çocuklarını Paris’e Londra’ya, Brüksel’e gönderip şatafat ortasında yaşatırken, bu kentin, bu ülkenin evlatlarına mevti ve öldürmeyi reva gorenlere meydanı asla bırakmayacağız. Bunun için bir olacağız.”
“Kısa müddet evvel şahsen terör örgütü elebaşının tahlil süreci ile ilgili yaptığı itiraf bu gerçeği bir kere daha göstermiştir. Terör örgütünün yaşadığı hezimetler arttıkça kim bilir ne itiraflar, ne kalleşlikler, ne çeşit alçaklıklar ortaya saçılacaktır. Vakit geçtikçe bölücü örgütün ülkemiz ve bölgemizle ilgili kirli emelleri olan emperyalistlerin taşeronluğunu yapan bir kiralık katil sürüsü olduğu epeyce daha net görülecektir. Terör problemini ülkemizin gündeminden büsbütün çıkarana dek hudutlarımız ortasında ve haricinde çabamızı sürdüreceğiz. tekrar bölgede yaşayan kardeşlerimin başına terör belasının musallat edilmesine muhakkak müsaade vermeyeceğiz. Devletimizin tüm ünitelerinin bu mevzudaki kararlılığı tamdır.
‘TERÖR ÖRGÜTÜNÜN SİYASİ UZANTILARI DA TERCİH YAPMAK ZORUNDA’
Bölücü terör örgütü üzere, örgütün siyasi ve sivil toplum görünümlü uzantıları da eninde sonunda bir tercih yapmak zorunda kalacaktır. Ya hukuk demokrasi ve anayasa ortasında kalacaklar ya da yargıya hesap vermekten kaçamayacaklar. Türkiye’nin de bölgemizin de teröre ve Kandil uzantılı siyasete yer olmadığının altını burada bir sefer daha çizmek istiyorum. Siirtli kardeşlerimizin de yaklaşık 40 yıldır insanımızın kanını ülkemizin de kaynakları adeta bir sülük üzere emen bu beladan ebediyen kurtulacağımıza inanıyorum.
‘GÜNÜMÜZÜN HAŞHAŞİLERİNE KAPTIRACAK EVLADIMIZ YOK’
Erdoğan, kelamlarına şu biçimde devam etti:
Sivil toplumun ve kanaat başkanlarının sahip çıktığı bir sorunun kalıcı olarak çözülmesi mümkün değildir. Devletimiz olağan olarak büyüktür ve kuvvetlidür. Toplumun kılcallarına kadar ulaşacak bulanlar sizi üzere istekli kuruluşlarımızdır. Biz temeli atacağız. Altyapıyı kuracağız. Uygun ortamı tesis edeceğiz. Yoldaki pürüzleri ortadan kaldıracağız. Siz de önünüzü açılan bu yoldan gidecek, hakkın isteğini gözeterek, halkımız için gece gündüz çalışacaksınız. Bilhassa istikbalimizin teminatı olan gençlerimize ulaşmanın, onların gönül dünyalarına hitap etmenin uğraşını bir arada vereceğiz.
Bizim, terörün yırtıcı dişlerine kaptıracağımız tek bir gencimiz bile yoktur. Bizim tekrar asla himmet, hizmet diyerek gençleri mankurtlaştıran günümüzün haşhaşilerine kaptıracak tek bir evladımız yoktur. Bizim kuşakların zihnini ve gönlünü boşaltan global teknoloji ve medya baronlarına kaptıracak tek bir çocuğumuz yoktur. Ne sebeple olursa olsun elinden tutamadığımız her bir gencimizin vebali bizim ve sizin üzerinizedir. İmdadına koşamadınız her bir evladımızın sorumluluğu da bizim ve sizin üzerinizdedir.
Kendi çocuklarını Paris’e Londra’ya, Brüksel’e gönderip şatafat ortasında yaşatırken, bu kentin, bu ülkenin evlatlarına mevti ve öldürmeyi reva gorenlere meydanı asla bırakmayacağız. Bunun için bir olacağız.”