Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Sözcüsü İdris Şahin, yürürlüğe girmesi beklenen toplumsal medya düzenlemesi hakkında değerlendirmelerde bulundu. Şahin, ayrıyeten toplumsal siyasetler ve KHK’lar hakkında hareket planları açıklayacaklarını duyurdu.
“SOSYAL MEDYAYI HÜKÜMETİN BASKISINA MAHKUM ETMEYECEĞİZ”
Dezenformasyonun birey haklarının ihlalinden nefret kabahatlerine yer hazırlamaya, mali dolandırıcılıktan seçimlere müdahaleye kadar yol açabileceği risklere dikkat çeken İdris Şahin şunları söylemiş oldu:
“İktidarın en sevdiği hadise muhalefeti susturmak için her yolu denemek. Onlara bu imkânı vermeyeceğiz. Toplumsal medyayı hükûmetin baskısına ve global dev teknoloji şirketlerinin insafına mahkûm etmeyeceğiz. Otokratik hükûmetler dezenformasyonla çabayı muhalefeti bastırmak için fırsat gorebilir. Vatandaşı ‘yalan teröründen koruma’ telaffuzuyla getirilecek düzenlemeler tabir hürriyetini daraltabilir.”
“HAK VE ÖZGÜRLÜKLER KARNESİ NASIL?”
Şahin, düzenlemeye ait şu soruları sordu:
“Düzenleme hangi odakla ve nasıl bir üslupla yapılıyor? Düzenlemeyi yapan yönetimin hak ve özgürlükler karnesi nasıl? Neyin palavra olduğuna kim karar verecek? Dezenformasyon olduğunu pahalandıran bir haberi paylaşanların durumu ne olacak?”
“MUHALEFETİ SUSTURMA ARACI OLARAK KULLANILACAK”
“Dezenformasyonla palavra haberlerle çaba toplumsal medyayı baskılama için bir vesile olarak kullanılmamalıdır. Tahlil olarak; tüm paydaşları kapsayan iştirakçi bir müddetç işletilmeli. Kozmik standartlarda düzenlemeler yapılmalı. Toplumsal medya okuryazarlığı yükseltilmeli ve toplumsal medya üstündeki baskılar kaldırılmalıdır. Bir tarafta Bağlantı Başkanlığı diğer tarafta Radyo Televizyon Üst Konseyi iktidarın elinde, muhalefetin doruğunda sopa üzere kullanıldığı bir ortamda bir de toplumsal medya düzenlemesi muhalefeti susturmak için bir araç olarak kullanılacaktır. Bundan bizim kuşkumuz yok. İktidarın bu yasaya dair somut teklifleri çabucak hemen ortada yok. öyleyse söylentisinin bile muhalif sesleri telaşa soktuğu bir ortamda demokrasiden tabir hürriyetinden ve özgürlüklerden bahsetmek mümkün değildir.”
“İKTİDAR AFGANİSTAN KONUSUNDA ŞEFFAF DEĞİL”
“Afganistan’daki son gelişmeler, Güvenlik ve İstihbarat Kurulu Başkanlığımız tarafınca heyet üyelerimize aktarılmış olup, Afganistan’daki gelişmeler büyük bir titizlik ve ciddiyetle tarafımızca takip edilmektedir. Afganistan’da vuku bulan hadiselerin iktidar tarafınca şeffaf bir biçimde kamuoyuyla paylaşılmadığı kanaatindeyiz. Sistemsiz Afgan sığınmacılar konusunda bilhassa iktidarın, 2015 yılında AB ile imzalanan göç mutabakatı sırasında yaptığı kusurları yinelamayarak BM’nin öncülüğünde milletlerarası toplumla iş birliğine gitmesi ve bu biçimdece krizin globalleşmesi sağlanmalıdır. İktidara şeffaflık davetinde bulunuyoruz.”
Şahin, ayrıyeten DEVA Partisi’nin toplumsal siyaset alanında ve KHK’lar hakkında hazırladığı hareket planlarını yakında kamuoyuyla paylaşacaklarını söylemiş oldu.
“SOSYAL MEDYAYI HÜKÜMETİN BASKISINA MAHKUM ETMEYECEĞİZ”
Dezenformasyonun birey haklarının ihlalinden nefret kabahatlerine yer hazırlamaya, mali dolandırıcılıktan seçimlere müdahaleye kadar yol açabileceği risklere dikkat çeken İdris Şahin şunları söylemiş oldu:
“İktidarın en sevdiği hadise muhalefeti susturmak için her yolu denemek. Onlara bu imkânı vermeyeceğiz. Toplumsal medyayı hükûmetin baskısına ve global dev teknoloji şirketlerinin insafına mahkûm etmeyeceğiz. Otokratik hükûmetler dezenformasyonla çabayı muhalefeti bastırmak için fırsat gorebilir. Vatandaşı ‘yalan teröründen koruma’ telaffuzuyla getirilecek düzenlemeler tabir hürriyetini daraltabilir.”
“HAK VE ÖZGÜRLÜKLER KARNESİ NASIL?”
Şahin, düzenlemeye ait şu soruları sordu:
“Düzenleme hangi odakla ve nasıl bir üslupla yapılıyor? Düzenlemeyi yapan yönetimin hak ve özgürlükler karnesi nasıl? Neyin palavra olduğuna kim karar verecek? Dezenformasyon olduğunu pahalandıran bir haberi paylaşanların durumu ne olacak?”
“MUHALEFETİ SUSTURMA ARACI OLARAK KULLANILACAK”
“Dezenformasyonla palavra haberlerle çaba toplumsal medyayı baskılama için bir vesile olarak kullanılmamalıdır. Tahlil olarak; tüm paydaşları kapsayan iştirakçi bir müddetç işletilmeli. Kozmik standartlarda düzenlemeler yapılmalı. Toplumsal medya okuryazarlığı yükseltilmeli ve toplumsal medya üstündeki baskılar kaldırılmalıdır. Bir tarafta Bağlantı Başkanlığı diğer tarafta Radyo Televizyon Üst Konseyi iktidarın elinde, muhalefetin doruğunda sopa üzere kullanıldığı bir ortamda bir de toplumsal medya düzenlemesi muhalefeti susturmak için bir araç olarak kullanılacaktır. Bundan bizim kuşkumuz yok. İktidarın bu yasaya dair somut teklifleri çabucak hemen ortada yok. öyleyse söylentisinin bile muhalif sesleri telaşa soktuğu bir ortamda demokrasiden tabir hürriyetinden ve özgürlüklerden bahsetmek mümkün değildir.”
“İKTİDAR AFGANİSTAN KONUSUNDA ŞEFFAF DEĞİL”
“Afganistan’daki son gelişmeler, Güvenlik ve İstihbarat Kurulu Başkanlığımız tarafınca heyet üyelerimize aktarılmış olup, Afganistan’daki gelişmeler büyük bir titizlik ve ciddiyetle tarafımızca takip edilmektedir. Afganistan’da vuku bulan hadiselerin iktidar tarafınca şeffaf bir biçimde kamuoyuyla paylaşılmadığı kanaatindeyiz. Sistemsiz Afgan sığınmacılar konusunda bilhassa iktidarın, 2015 yılında AB ile imzalanan göç mutabakatı sırasında yaptığı kusurları yinelamayarak BM’nin öncülüğünde milletlerarası toplumla iş birliğine gitmesi ve bu biçimdece krizin globalleşmesi sağlanmalıdır. İktidara şeffaflık davetinde bulunuyoruz.”
Şahin, ayrıyeten DEVA Partisi’nin toplumsal siyaset alanında ve KHK’lar hakkında hazırladığı hareket planlarını yakında kamuoyuyla paylaşacaklarını söylemiş oldu.