Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi İktisat ve Finans Siyasetlerinden Sorumlu Genel Lider Yardımcısı İbrahim Çanakcı, “Zenginin daha varlıklı fakirin daha fakir hale geldiği, zenginin iktidar tarafınca korunduğu ve desteklendiği, fakirlerin ise muhalefete havale edildiği bu idare anlayışı değişmedikçe Türkiye’nin sıkıntılarının kalıcı olarak çözülmesi mümkün değildir” dedi.
DEVA Partisi İktisat ve Finans Siyasetlerinden Sorumlu Genel Lider Yardımcısı İbrahim Çanakcı’nın yaptığı yazılı açıklama şöyleki:
“YOKSULLARI MUHALEFETE HAVALE EDEN ANLAYIŞ PROBLEMLERİ ÇÖZEMEZ”
“TÜİK’in deklare ettiğı Gelir ve Ömür Şartları Araştırması (2020), DEVA Partisi’nin ısrarla vurguladığı üzere berbat idarenin Türkiye’de gelir dağılımını bozduğunun ve yoksulluğu artırdığının somut ve çarpıcı bir göstergesi olmuştur. Taraflı Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin ülkemizi daha fazla yoksullaştırmaktan öbür bir sonucu olmayacaktır. Hükûmet; yoksulluğu ve bozulan gelir dağılımını görmezden gelmekten ve hatta son devirlerde sıkça gördüğümüz üzere yoksullukla alay etmekten vazgeçmelidir. Zenginin daha varlıklı fakirin daha fakir hale geldiği, zenginin iktidar tarafınca korunduğu ve desteklendiği, fakirlerin ise muhalefete havale edildiği bu idare anlayışı değişmedikçe Türkiye’nin meselelerinin kalıcı olarak çözülmesi mümkün değildir.”
“EN GÜÇLÜ İLE EN YOKSUL ORTASINDAKİ GELİR FARKI 26 KATI AŞTI”
TÜİK’in yayınladığı ve 2019 bilgilerine dayanan araştırma neticelerina göre; en yüksek gelire sahip yüzde 20’lik kümenin toplam gelirden aldığı hisse yüzde 47,5’e yükselirken, en düşük gelire sahip yüzde 20’lik kümenin aldığı hisse yüzde 5,9’a düşmüştür.
Gelirden en çok hisse alan yüzde 5’in elde ettiği gelirle en az hisse alan yüzde 5’in elde ettiği gelir içindeki fark 22 kattan 26,2 kata çıkmıştır. TÜİK yüzde 1’lik gelir dilimlerine ait dataları yayımlamamaktadır. Bu bilgiler yayımlanmış olsaydı gelir dağılımındaki uçurumun fazlaca daha vahim olduğu açıkça görülebilecekti.”
YOKSULLUK KALICI HALE GELMEKTEDİR
Medyan gelirin yüzde 70’i dikkate alınarak hesaplanan nazaranli yoksulluk oranı yüzde 29 olarak gerçekleşmiştir. Bu, 23 milyon 743 bin kişinin günlük 48 lira (aylık 1.446 TL) ve altında gelirle yaşamak durumunda olduğunu göstermektedir. Açlık hududu, yoksulluk sonu ve taban fiyat dikkate alındığında bu gelir seviyesinin yetersizliği epeyce daha düzgün ortaya çıkmaktadır. Yoksulluk kalıcı hale gelmektedir. Daima yoksulluk oranı bundan evvelki yıla bakılırsa 1,0 puan artarak yüzde 13,7 olmuştur.
“3,2 MİLYON KİŞİ DAHA YOKSULLUK İÇİNE DÜŞMÜŞTÜR”
2020 yılında gelir dağılımındaki adaletsizliğin ve yoksulluğun daha da kötüleştiği açıktır. Dünya Bankası bilgilerine göre 2020 yılında yoksulluk sert bir biçimde yükselmiştir. Günlük 1,90 dolar eşiğine göre hesaplanan ve daha evvel sıfırlanan mutlak yoksulluk oranı 2019 yılında yüzde 0,4 olmuştur. Günlük 5,5 dolar eşiğine bakılırsa hesaplanan ve 2018 yılında yüzde 8,5 olan yoksulluk oranı 2020 yılında yüzde 12,2’ye çıkmıştır. Taraflı Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’yle birlikte 3,2 milyon kişi daha yoksulluk içine düşmüştür.”
DEVA Partisi İktisat ve Finans Siyasetlerinden Sorumlu Genel Lider Yardımcısı İbrahim Çanakcı’nın yaptığı yazılı açıklama şöyleki:
“YOKSULLARI MUHALEFETE HAVALE EDEN ANLAYIŞ PROBLEMLERİ ÇÖZEMEZ”
“TÜİK’in deklare ettiğı Gelir ve Ömür Şartları Araştırması (2020), DEVA Partisi’nin ısrarla vurguladığı üzere berbat idarenin Türkiye’de gelir dağılımını bozduğunun ve yoksulluğu artırdığının somut ve çarpıcı bir göstergesi olmuştur. Taraflı Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin ülkemizi daha fazla yoksullaştırmaktan öbür bir sonucu olmayacaktır. Hükûmet; yoksulluğu ve bozulan gelir dağılımını görmezden gelmekten ve hatta son devirlerde sıkça gördüğümüz üzere yoksullukla alay etmekten vazgeçmelidir. Zenginin daha varlıklı fakirin daha fakir hale geldiği, zenginin iktidar tarafınca korunduğu ve desteklendiği, fakirlerin ise muhalefete havale edildiği bu idare anlayışı değişmedikçe Türkiye’nin meselelerinin kalıcı olarak çözülmesi mümkün değildir.”
“EN GÜÇLÜ İLE EN YOKSUL ORTASINDAKİ GELİR FARKI 26 KATI AŞTI”
TÜİK’in yayınladığı ve 2019 bilgilerine dayanan araştırma neticelerina göre; en yüksek gelire sahip yüzde 20’lik kümenin toplam gelirden aldığı hisse yüzde 47,5’e yükselirken, en düşük gelire sahip yüzde 20’lik kümenin aldığı hisse yüzde 5,9’a düşmüştür.
Gelirden en çok hisse alan yüzde 5’in elde ettiği gelirle en az hisse alan yüzde 5’in elde ettiği gelir içindeki fark 22 kattan 26,2 kata çıkmıştır. TÜİK yüzde 1’lik gelir dilimlerine ait dataları yayımlamamaktadır. Bu bilgiler yayımlanmış olsaydı gelir dağılımındaki uçurumun fazlaca daha vahim olduğu açıkça görülebilecekti.”
YOKSULLUK KALICI HALE GELMEKTEDİR
Medyan gelirin yüzde 70’i dikkate alınarak hesaplanan nazaranli yoksulluk oranı yüzde 29 olarak gerçekleşmiştir. Bu, 23 milyon 743 bin kişinin günlük 48 lira (aylık 1.446 TL) ve altında gelirle yaşamak durumunda olduğunu göstermektedir. Açlık hududu, yoksulluk sonu ve taban fiyat dikkate alındığında bu gelir seviyesinin yetersizliği epeyce daha düzgün ortaya çıkmaktadır. Yoksulluk kalıcı hale gelmektedir. Daima yoksulluk oranı bundan evvelki yıla bakılırsa 1,0 puan artarak yüzde 13,7 olmuştur.
“3,2 MİLYON KİŞİ DAHA YOKSULLUK İÇİNE DÜŞMÜŞTÜR”
2020 yılında gelir dağılımındaki adaletsizliğin ve yoksulluğun daha da kötüleştiği açıktır. Dünya Bankası bilgilerine göre 2020 yılında yoksulluk sert bir biçimde yükselmiştir. Günlük 1,90 dolar eşiğine göre hesaplanan ve daha evvel sıfırlanan mutlak yoksulluk oranı 2019 yılında yüzde 0,4 olmuştur. Günlük 5,5 dolar eşiğine bakılırsa hesaplanan ve 2018 yılında yüzde 8,5 olan yoksulluk oranı 2020 yılında yüzde 12,2’ye çıkmıştır. Taraflı Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’yle birlikte 3,2 milyon kişi daha yoksulluk içine düşmüştür.”