Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın enflasyonla uğraş için “düşük faiz, ihracata dayalı büyüme ve istihdam” odaklı olarak deklare ettiğı yeni iktisat siyasetini uygulama sonucu daha sonrası Hazine ve Maliye Bakanı nazaranvinden istifa etti.
Erdoğan’ın Kasım ayındaki küme toplantısında yaptığı “Faizi savunanla yol yürümem” kelamlarını alkışlamaması ile gündem olan Lütfü Elvan’ın istifası sürpriz olmadı. Cumhurbaşkanı sonucu ile nazaranvden af talebi kabul edilen Lütfi Elvan’dan boşalan Hazine ve Maliye Bakanlığına Nureddin Nebati atandı.
‘NEBATİ BERAK ALBAYRAK’TAN TALİMAT ALIYORDU’
Medyascope’tan Ruşen Çakır’ın sorularını yanıtlayan Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu, eski Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan‘ın bakılırsavden ayrılma sürecine ait çarpıcı bir savda bulundu:
“Lütfi Bey’in ayrılmasındaki faktör Nureddin Nebati, Berat Albayrak’tan talimat alıyordu yahut onunla irtibatlıydı. Yani bir bakan var, bir de görünmeyen otorite var.”
Davutoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyleki:
“ANKETLERDE MANİPÜLASYON YAPILIYOR”
Partisinin önemli baskılarla karşı karşıya olduğunu belirten Davutoğlu, anketlerde manipülasyon yapıldığını söylemiş oldu. Davutoğlu, “Saygın kabul edilen anket şirketlerinde bile bütün önderlerin isimleri isimleri var, bizim ismimiz hariç. ‘Ülkeyi kim yönetsin istiyorsunuz?’ sorusu soruluyor. Hepsi var alfabetik sırayla, bir tek ben yokum. Herkesi yazacaksınız, yalnızca Ahmet Davutoğlu olmayacak. Bütün partileri yazacaksınız, yalnızca Gelecek Partisi olmayacak. Bunun izah edilir tarafı yok” diye konuştu.
“SOKAKTA ‘BİZİ BUNLARDAN KURTARIN’ DİYORLAR”
AK Parti’de büyük bir taban kayması yaşandığını sav eden Davutoğlu, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Son Zonguldak ziyaretimizde, yolda sokakta her insanın en temel vurguladığı konu: ‘Bizi bunlardan kurtarın’ bir, ‘Bundan daha sonra ülkeyi yönetecek devlet deneyimine siz sahipsiniz’ iki. Bir taziye ötürüsıyla eski bir AK Parti belediye liderinin meskenini ziyaret ettim. Oradakilerin hepsi son seçimde dahi muhtemelen AK Parti’ye vermiş isimler, bütün mahalle. şimdi büyük bir kopuş hayatış hepsi.”
“AK Parti tabanında ve orta kademe yöneticilerinden büyük kopuş bekliyorum”
AK Parti için “Kötü örülmüş bir duvar” nitelemesi yapan Davutoğlu, “Her bir taş, ‘Ben çekilirsem yıkımın sorumlusu ben olacağım’ diye duruyor. Bir tek taş sökülürse çöküş görülecek. AK Parti’de hâlâ vicdanlarına güvendiğim beşerler var. Sorumlu olur muyuz tasası var. Büyük kopuşu AK Parti tabanından ve orta kademe yöneticilerden bekliyorum. Eski ilçe liderleri, vilayet liderleri. Orada artık sarsıntı hissediliyor. Statüye sahip olanlar ise hala o yürekli sonucu alamıyorlar” görüşünü lisana getirdi.
“NAS’I ÇİĞNEYEN ERDOĞAN’IN KENDİSİDİR, KENDİ BECERİKSİZLİKLERİNİ ÖRTMEK İSTİYORLAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ın faiz indirimine münasebet olarak İslam’daki nas kavramını referans göstermesini eleştiren Davutoğlu, Erdoğan’ın dini bedelleri yıprattığını söylemiş oldu. Davutoğlu, “Bu sistem büsbütün bankaları tahkim eden ve zayıfa karşı onları güçlendiren bir sistem. Dünyanın en yüksek faizini Türkiye ödüyor. Nas’ı çiğneyen Sayın Erdoğan’ın kendisidir. Nassın temel kararını, gayesini ihmal edip, görünen kararıyla kendi yanılgılarını, cahilliklerini, beceriksizliklerini örtmeyi isteyen bir istismar var burada” diye konuştu.
“DOLARLA KUTSANMIŞ VAFTİZ EDİLMİŞ FAİZ”
“Son gelinen nokta son iki üç aydır bize şırınga edilen Çin modeli denen şeyin bir safsatadan ibaret olduğunu ve kendilerinin de bunu terk ettiğini gösteriyor” diyen Davutoğlu, “kur muhafazalı vadeli Türk Lirası mevduatı” modeline ait olarak şunları söylemiş oldu:
“Ben buna ikinci bir isim buldum. Dolarla kutsanmış, vaftiz edilmiş faiz. ‘Hazine garantili faiz vereceğim size’ diyor. Yalnızca 350 bin kişi istifa edecek. aslına bakarsan elinde parası olanların parasına para katıyorsunuz. Bir personelin, esnafın küçük gelirleriyle elde ettiğiniz vergileri topluyorsunuz ve 350 bin şahsa aktarıyorsunuz. Bunun ismi faizciliğin daniskasıdır ve Nas’a karşıttır.”
“GEÇİŞ PERİYODU ÇOK SERT OLACAK”
Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş tartışmalarıyla ilgili konuşan Davutoğlu “Öylesine sert bir geçiş devri olacak ki onu yönetecek dirayet, bilgi ve donanıma sahip bir cumhurbaşkanının tespit edilmesi ve bir takımla bunun yürütülmesi lazım” diyerek kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Türkiye’yi suhuletle seçime götürmek istemeyen bir kesim var. Bir: Seçime suhuletle gitmeliyiz. İki: Seçimden daha sonra içtenlikle parlamenter sisteme geçmek istiyorsak ki istiyoruz, geçiş sürecini suhuletle yürütmek. Cumhurbaşkanlığına kim gelirse gelsin Türkiye’yi yeni sisteme taşımak. Üçüncü etap: Türkiye’yi ortasında bulunduğu girdaptan çıkarmak.”
“BASKIN SEÇİM BEKLİYORUM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Noktalı virgül değil nokta koyuyorum, erken seçim yok” açıklamasını da pahalandıran Davutoğlu “Baskın seçim bekliyorum. Biroldukca şey baskın seçim işaretlerini taşıyor. Dün bir daha Sayın Erdoğan ‘Nokta koyuyorum’ dedi. Bu bana 2018 seçimlerini hatırlattı. Bir iki hafta daha sonra Sayın Bahçeli ‘Seçime gidiyoruz’ dedi” diye konuştu.
“ABDULLAH GÜL İLE CUMHURBAŞKANLIĞINI KONUŞMADIK”
Ruşen Çakır’ın, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile yaptığı toplantıda cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunun gündeme gelip gelmediğiyle ilgili sorusuna Ahmet Davutoğlu “Abdullah Gül ile cumhurbaşkanlığını konuşmadık. Rastgele bir isim üzerinden cumhurbaşkanlığı tartışması yapılmasını yanlışsız bulmam. Sayın Gül ile dostluğumuz var. bir müddetdir görüşme imkânı olmamıştı. Üç saate yakın bir toplantıda hem Türkiye’nin genel gidişatıyla ilgili kanaatlerimizi paylaştık, ekonomik durumu konuştuk” karşılığını verdi.
“SEN YOKSAN BAŞBAKANLIKTAN AYRILMAMA niye OLAN İMZALARI KİM TOPLATTI?”
Erdoğan’ın “Döviz rezervi düşerken ben yoktum” açıklamasını eleştiren Davutoğlu şunları söylemiş oldu:
“Sayın Cumhurbaşkanı ‘Ben yoktum’ diyor. Kim inanır buna? Sen yok idiysen benim başbakanlıktan ayrılmama niye olan imzaları kim toplattı? Senden öbür hangi güç beni başbakanlıktan feragat ettirecek pozisyona getirirdi?”
“SOKAKTA ‘REİS NİÇİN DEĞİŞTİ?’ DİYE SORUYORLAR”
Zonguldak ziyaretinde sokakta bir AK Partili’nin kendisine “Reis niçin değişti?” diye sorduğunu söyleyen Davutoğlu, “İnsan tabiatında güce karşı bir temayül var. ötürüsıyla güç insanı bozacaksa ki bozuyor, bu biçimde o iklimi korumak gerekiyor. O gücün bozmasına pürüz olacak bir iklim kurmak gerekiyor” dedi.
“NUREDDİN NEBATİ EKONOMİYİ YÖNETECEK EHLİYETE SAHİP DEĞİL”
Nureddin Nebati‘nin Hazine ve Maliye Bakanlığı’na atanmasını pahalandıran Ahmet Davutoğlu, şunları söylemiş oldu:
“Herhangi bir bireye saygısızlık yapmak aklımın ucundan geçmez. Nureddin Bey’in de yapacağı fazlaca şey olabilir, o başka bir konu lakin Türk iktisadını yönetecek ve iktisadın ona teslim edileceği ehliyet ve liyakat ögelerinin hiç birine sahip değildir. Kurumların bir manası kalmadı. ötürüsıyla şu anda Sayın Nebati’nin varlığıyla yokluğu içinde bir fark yok zira nihayetinde cumhurbaşkanı karar verecek.”
BAKAN YARDIMCILARINA KAYYUM BENZETMESİ
Müsteşarlıkların Kanun Kararında Kararname (KHK) ile kaldırılarak vazifelerinin bakan yardımcılarına devredilmesini eleştiren Davutoğlu, “Milli Eğitim Bakanı istifa etti. Kim geldi, yardımcısı. Maliye Bakanı istifa etti. Kim geldi, yardımcısı. Artık cumhurbaşkanı her bir bakanın altına direkt kendisinin atadığı mayınları yerleştiriyor. Aslında bu bakana güvensizliktir” diye konuştu. Bakan yardımcılarının bakanları Cumhurbaşkanı Erdoğan’a şikayet ettiğini söyleyen Davutoğlu, bunu “kayyumluk gibisi bir durum” olarak nitelendirdi.
“LÜTFİ ELVAN, NUREDDİN NEBATİ BERAT ALBAYRAK’TAN TALİMAT ALDIĞI İÇİN AYRILDI”
Lütfi Elvan‘ın bakılırsavden ayrılma sürecini hatırlatan Ahmet Davutoğlu şunları söylemiş oldu:
“Lütfi Bey’in ayrılmasındaki faktör Nureddin Nebati, Berat Albayrak’tan talimat alıyordu yahut onunla irtibatlıydı. Yani bir bakan var, bir de görünmeyen otorite var.”
“28 ŞUBATÇILAR AK PARTİ’Yİ SAVUNUYOR”
Erdoğan’ın yakın etrafındaki kadroyu da eleştiren Davutoğlu, şunları söylemiş oldu:
“Beştepe’deki cumhurbaşkanının etrafına çöreklenmiş çekirdek takımın geçmişte verdiği oylar tespit edilse AK Parti’nin oy oranı yüzde 10 ila 20 çıkar. Eski TKP’liler, eski Mao’cular, Soros’tan direkt fonlanmış olanlar, Pelikan’la irtibatlı olanlar, geçmişte FETÖ’yü açıktan övenler, FETÖ’nün yapılarında vazife almış olanlar dahil olmak üzere. 28 Şubatçılar AK Parti’yi savunuyor. 28 Şubat’ta muhbirlik yapan adam AK Parti’yi savunuyor.”
“BU İKTİDARIN SÖYLEYECEK KELAMI KALMADI”
“İktidarın söyleyebileceği kelamlar tükendi. Bizim için söyleyeceklerimiz yeni başlıyor. Tk tek ne yaptığımızı biliyoruz. Türkiye asla kaosa düşmeyecek ” diyen Davutoğlu, Avrupa Birliği ile Türkiye içinde başlatılan üyelik müzakereleri kapsamında 2004 yılından itibaren yapılan ıslahatlara atıf yaparak şunları söylemiş oldu:
“Bütün o demokratikleşmenin yaşandığı 2004-2006 devri Erdoğan devriyse, bu devir Erdoğan periyodu değil. Bu otoriter devir kapanacak.”
Erdoğan’ın Kasım ayındaki küme toplantısında yaptığı “Faizi savunanla yol yürümem” kelamlarını alkışlamaması ile gündem olan Lütfü Elvan’ın istifası sürpriz olmadı. Cumhurbaşkanı sonucu ile nazaranvden af talebi kabul edilen Lütfi Elvan’dan boşalan Hazine ve Maliye Bakanlığına Nureddin Nebati atandı.
‘NEBATİ BERAK ALBAYRAK’TAN TALİMAT ALIYORDU’
Medyascope’tan Ruşen Çakır’ın sorularını yanıtlayan Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu, eski Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan‘ın bakılırsavden ayrılma sürecine ait çarpıcı bir savda bulundu:
“Lütfi Bey’in ayrılmasındaki faktör Nureddin Nebati, Berat Albayrak’tan talimat alıyordu yahut onunla irtibatlıydı. Yani bir bakan var, bir de görünmeyen otorite var.”
Davutoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyleki:
“ANKETLERDE MANİPÜLASYON YAPILIYOR”
Partisinin önemli baskılarla karşı karşıya olduğunu belirten Davutoğlu, anketlerde manipülasyon yapıldığını söylemiş oldu. Davutoğlu, “Saygın kabul edilen anket şirketlerinde bile bütün önderlerin isimleri isimleri var, bizim ismimiz hariç. ‘Ülkeyi kim yönetsin istiyorsunuz?’ sorusu soruluyor. Hepsi var alfabetik sırayla, bir tek ben yokum. Herkesi yazacaksınız, yalnızca Ahmet Davutoğlu olmayacak. Bütün partileri yazacaksınız, yalnızca Gelecek Partisi olmayacak. Bunun izah edilir tarafı yok” diye konuştu.
“SOKAKTA ‘BİZİ BUNLARDAN KURTARIN’ DİYORLAR”
AK Parti’de büyük bir taban kayması yaşandığını sav eden Davutoğlu, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Son Zonguldak ziyaretimizde, yolda sokakta her insanın en temel vurguladığı konu: ‘Bizi bunlardan kurtarın’ bir, ‘Bundan daha sonra ülkeyi yönetecek devlet deneyimine siz sahipsiniz’ iki. Bir taziye ötürüsıyla eski bir AK Parti belediye liderinin meskenini ziyaret ettim. Oradakilerin hepsi son seçimde dahi muhtemelen AK Parti’ye vermiş isimler, bütün mahalle. şimdi büyük bir kopuş hayatış hepsi.”
“AK Parti tabanında ve orta kademe yöneticilerinden büyük kopuş bekliyorum”
AK Parti için “Kötü örülmüş bir duvar” nitelemesi yapan Davutoğlu, “Her bir taş, ‘Ben çekilirsem yıkımın sorumlusu ben olacağım’ diye duruyor. Bir tek taş sökülürse çöküş görülecek. AK Parti’de hâlâ vicdanlarına güvendiğim beşerler var. Sorumlu olur muyuz tasası var. Büyük kopuşu AK Parti tabanından ve orta kademe yöneticilerden bekliyorum. Eski ilçe liderleri, vilayet liderleri. Orada artık sarsıntı hissediliyor. Statüye sahip olanlar ise hala o yürekli sonucu alamıyorlar” görüşünü lisana getirdi.
“NAS’I ÇİĞNEYEN ERDOĞAN’IN KENDİSİDİR, KENDİ BECERİKSİZLİKLERİNİ ÖRTMEK İSTİYORLAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ın faiz indirimine münasebet olarak İslam’daki nas kavramını referans göstermesini eleştiren Davutoğlu, Erdoğan’ın dini bedelleri yıprattığını söylemiş oldu. Davutoğlu, “Bu sistem büsbütün bankaları tahkim eden ve zayıfa karşı onları güçlendiren bir sistem. Dünyanın en yüksek faizini Türkiye ödüyor. Nas’ı çiğneyen Sayın Erdoğan’ın kendisidir. Nassın temel kararını, gayesini ihmal edip, görünen kararıyla kendi yanılgılarını, cahilliklerini, beceriksizliklerini örtmeyi isteyen bir istismar var burada” diye konuştu.
“DOLARLA KUTSANMIŞ VAFTİZ EDİLMİŞ FAİZ”
“Son gelinen nokta son iki üç aydır bize şırınga edilen Çin modeli denen şeyin bir safsatadan ibaret olduğunu ve kendilerinin de bunu terk ettiğini gösteriyor” diyen Davutoğlu, “kur muhafazalı vadeli Türk Lirası mevduatı” modeline ait olarak şunları söylemiş oldu:
“Ben buna ikinci bir isim buldum. Dolarla kutsanmış, vaftiz edilmiş faiz. ‘Hazine garantili faiz vereceğim size’ diyor. Yalnızca 350 bin kişi istifa edecek. aslına bakarsan elinde parası olanların parasına para katıyorsunuz. Bir personelin, esnafın küçük gelirleriyle elde ettiğiniz vergileri topluyorsunuz ve 350 bin şahsa aktarıyorsunuz. Bunun ismi faizciliğin daniskasıdır ve Nas’a karşıttır.”
“GEÇİŞ PERİYODU ÇOK SERT OLACAK”
Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş tartışmalarıyla ilgili konuşan Davutoğlu “Öylesine sert bir geçiş devri olacak ki onu yönetecek dirayet, bilgi ve donanıma sahip bir cumhurbaşkanının tespit edilmesi ve bir takımla bunun yürütülmesi lazım” diyerek kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Türkiye’yi suhuletle seçime götürmek istemeyen bir kesim var. Bir: Seçime suhuletle gitmeliyiz. İki: Seçimden daha sonra içtenlikle parlamenter sisteme geçmek istiyorsak ki istiyoruz, geçiş sürecini suhuletle yürütmek. Cumhurbaşkanlığına kim gelirse gelsin Türkiye’yi yeni sisteme taşımak. Üçüncü etap: Türkiye’yi ortasında bulunduğu girdaptan çıkarmak.”
“BASKIN SEÇİM BEKLİYORUM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Noktalı virgül değil nokta koyuyorum, erken seçim yok” açıklamasını da pahalandıran Davutoğlu “Baskın seçim bekliyorum. Biroldukca şey baskın seçim işaretlerini taşıyor. Dün bir daha Sayın Erdoğan ‘Nokta koyuyorum’ dedi. Bu bana 2018 seçimlerini hatırlattı. Bir iki hafta daha sonra Sayın Bahçeli ‘Seçime gidiyoruz’ dedi” diye konuştu.
“ABDULLAH GÜL İLE CUMHURBAŞKANLIĞINI KONUŞMADIK”
Ruşen Çakır’ın, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile yaptığı toplantıda cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunun gündeme gelip gelmediğiyle ilgili sorusuna Ahmet Davutoğlu “Abdullah Gül ile cumhurbaşkanlığını konuşmadık. Rastgele bir isim üzerinden cumhurbaşkanlığı tartışması yapılmasını yanlışsız bulmam. Sayın Gül ile dostluğumuz var. bir müddetdir görüşme imkânı olmamıştı. Üç saate yakın bir toplantıda hem Türkiye’nin genel gidişatıyla ilgili kanaatlerimizi paylaştık, ekonomik durumu konuştuk” karşılığını verdi.
“SEN YOKSAN BAŞBAKANLIKTAN AYRILMAMA niye OLAN İMZALARI KİM TOPLATTI?”
Erdoğan’ın “Döviz rezervi düşerken ben yoktum” açıklamasını eleştiren Davutoğlu şunları söylemiş oldu:
“Sayın Cumhurbaşkanı ‘Ben yoktum’ diyor. Kim inanır buna? Sen yok idiysen benim başbakanlıktan ayrılmama niye olan imzaları kim toplattı? Senden öbür hangi güç beni başbakanlıktan feragat ettirecek pozisyona getirirdi?”
“SOKAKTA ‘REİS NİÇİN DEĞİŞTİ?’ DİYE SORUYORLAR”
Zonguldak ziyaretinde sokakta bir AK Partili’nin kendisine “Reis niçin değişti?” diye sorduğunu söyleyen Davutoğlu, “İnsan tabiatında güce karşı bir temayül var. ötürüsıyla güç insanı bozacaksa ki bozuyor, bu biçimde o iklimi korumak gerekiyor. O gücün bozmasına pürüz olacak bir iklim kurmak gerekiyor” dedi.
“NUREDDİN NEBATİ EKONOMİYİ YÖNETECEK EHLİYETE SAHİP DEĞİL”
Nureddin Nebati‘nin Hazine ve Maliye Bakanlığı’na atanmasını pahalandıran Ahmet Davutoğlu, şunları söylemiş oldu:
“Herhangi bir bireye saygısızlık yapmak aklımın ucundan geçmez. Nureddin Bey’in de yapacağı fazlaca şey olabilir, o başka bir konu lakin Türk iktisadını yönetecek ve iktisadın ona teslim edileceği ehliyet ve liyakat ögelerinin hiç birine sahip değildir. Kurumların bir manası kalmadı. ötürüsıyla şu anda Sayın Nebati’nin varlığıyla yokluğu içinde bir fark yok zira nihayetinde cumhurbaşkanı karar verecek.”
BAKAN YARDIMCILARINA KAYYUM BENZETMESİ
Müsteşarlıkların Kanun Kararında Kararname (KHK) ile kaldırılarak vazifelerinin bakan yardımcılarına devredilmesini eleştiren Davutoğlu, “Milli Eğitim Bakanı istifa etti. Kim geldi, yardımcısı. Maliye Bakanı istifa etti. Kim geldi, yardımcısı. Artık cumhurbaşkanı her bir bakanın altına direkt kendisinin atadığı mayınları yerleştiriyor. Aslında bu bakana güvensizliktir” diye konuştu. Bakan yardımcılarının bakanları Cumhurbaşkanı Erdoğan’a şikayet ettiğini söyleyen Davutoğlu, bunu “kayyumluk gibisi bir durum” olarak nitelendirdi.
“LÜTFİ ELVAN, NUREDDİN NEBATİ BERAT ALBAYRAK’TAN TALİMAT ALDIĞI İÇİN AYRILDI”
Lütfi Elvan‘ın bakılırsavden ayrılma sürecini hatırlatan Ahmet Davutoğlu şunları söylemiş oldu:
“Lütfi Bey’in ayrılmasındaki faktör Nureddin Nebati, Berat Albayrak’tan talimat alıyordu yahut onunla irtibatlıydı. Yani bir bakan var, bir de görünmeyen otorite var.”
“28 ŞUBATÇILAR AK PARTİ’Yİ SAVUNUYOR”
Erdoğan’ın yakın etrafındaki kadroyu da eleştiren Davutoğlu, şunları söylemiş oldu:
“Beştepe’deki cumhurbaşkanının etrafına çöreklenmiş çekirdek takımın geçmişte verdiği oylar tespit edilse AK Parti’nin oy oranı yüzde 10 ila 20 çıkar. Eski TKP’liler, eski Mao’cular, Soros’tan direkt fonlanmış olanlar, Pelikan’la irtibatlı olanlar, geçmişte FETÖ’yü açıktan övenler, FETÖ’nün yapılarında vazife almış olanlar dahil olmak üzere. 28 Şubatçılar AK Parti’yi savunuyor. 28 Şubat’ta muhbirlik yapan adam AK Parti’yi savunuyor.”
“BU İKTİDARIN SÖYLEYECEK KELAMI KALMADI”
“İktidarın söyleyebileceği kelamlar tükendi. Bizim için söyleyeceklerimiz yeni başlıyor. Tk tek ne yaptığımızı biliyoruz. Türkiye asla kaosa düşmeyecek ” diyen Davutoğlu, Avrupa Birliği ile Türkiye içinde başlatılan üyelik müzakereleri kapsamında 2004 yılından itibaren yapılan ıslahatlara atıf yaparak şunları söylemiş oldu:
“Bütün o demokratikleşmenin yaşandığı 2004-2006 devri Erdoğan devriyse, bu devir Erdoğan periyodu değil. Bu otoriter devir kapanacak.”