Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu, FOX TV’de katıldığı bir programda Afganistan’daki son duruma ait değerlendirmelerde bulundu. Afganistan’a dayanak vermenin yanlış olmadığını belirten Davutoğlu, kelamlarına “Desteğin usulü değerli. Bu koşullarda Mehmetçiğimizin Kabil Havaalanı’nı denetim altında tutmak için misyon üstlenmesi hakikat değil” diyerek devam etti.
‘MEHMETÇİK GİDECEKSE MİSYON TARİFİ NE FORMDA TANIMLANMALI’
Afganistan’da Türk askerlerinin yeni nazaranv tarifinin ortaya çıkmadığı sürece orada bulunmalarının gerçek olmadığını söyleyen Davutoğlu, bu durumu risk olarak tanımladı.
Davutoğlu, “Şu anda Türkiye hiç bir vatandaşını riske etmedilk evvel geri çekilmeli ve daha sonra da yeni çıkacak idarenin yapısına, işleyişine bakarak Mehmetçik şayet gidecekse nazaranv tarifi net biçimde tanımlanarak gitmeli ve Pakistan ile iş birliği ortasında olunmalı” dedi.
‘AFGAN HALKINDA TÜRKİYE SEVGİSİ VAR’
Türkiye’nin Afganistan’daki mevcudiyetinin Türkiye’ye stratejik güç kazandıracağını lakin şu anda daha bu tablonun netleşmediğini tabir eden Davutoğlu “Netleşinceye kadar Mehmetçiğin riske edilmemesi lazım” diye konuştu.
Afgan halkında ‘Türkiye sevgisi’ olduğunu söyleyen Davutoğlu, Türkiye bunu inşa edici diplomasinin bir modülü olarak kullanabileceğini belirtti.
“Afganistan’dan son devirde gelen sığınmacılar, başka sığınmacılardan farklıdır. niye farklıdır? Zira orada bir ülkeyi aşıp geliyorlar. Türkiye Afganistan hududunda değil, ortada İran var” diyen Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Afgan sığınmacıların hepsi geri dönmeli, ortada İran var, Suriye üzere direkt Türkiye’ye giren kümeler değil bunlar.
Dün İngiliz Savunma Bakanlığı, ‘Türkiye’de mültecileri ağırlayacağız’ diyor, Türkiye İngiltere’nin modülü olan bir ülke değil.
Bizim Dışişleri Bakanlığı yalanlamak durumunda kaldı. Pekala yalanlayacaksınız da bu açıklamanın Erdoğan’ın İngiliz Başbakanı ile yaptığı toplantıdan daha sonra yapılmasına ne mana vereceksiniz?
‘BU AÇIKLAMA YAPILDIĞINDA İNGİLTERE BÜYÜKELÇİLİĞİ ÇAĞRILIR’
Bu açık bir biçimde Türkiye’nin egemenlik haklarını ihlaldir. Bu açıklama yapıldığı anda İngiliz Büyükelçisi çağırılır ve şu söylenir, ‘Türkiye ismine bu açıklamayı nasıl yaparsınız?’
Birebir biçimde ABD açıklama yapıyor, Afganistan’dan çıkacak kendi işbirlikçileri için “Türkiye’den vize alabilirsiniz’ diyor. Bir dakika, kimden müsaade aldın? Türkiye Amerika’nın 51. eyaleti değil. Nereden çıkartıyorsunuz bunu?
Artık öteki ülkeler Türkiye’ye insiyatif kullanır hale gelmişse bu zelil bir diplomasidir. Bunun kabul edilebilmesi mümkün değil.
‘TÜRKİYE İRAN’A NET BİLDİRİ VERMELİ’
Afganistan’da Amerika ile işbirliği yapanların sığınacağı ülke Türkiye değil. Amerika bunu hangi yolla yaparsa yapsın.
Türkiye İran’a hudutlarımızın korunması için net ileti vermeli.
Artık niye Sayın Erdoğan, ‘Eyy Johnson, eyy İngiltere!’ diye seslenemiyor? ‘Benim adıma nasıl konuşursun’ diyemiyor? Zira Türkiye’nin elinde o diplomatik koz yok, o derece prestij sahibi değil.
Niçin İngiliz Başbakanı Türkiye’ye gelip yüz yüze konuşmayı tercih etmiyor? Niçin Avrupa’dan Türkiye’ye artık üst seviye bir ziyaret olmuyor? Niçin mülteci konusu dahil yüz yüze konuşulamıyor?
‘BM’NİN DE MÜEYYİDE GETİRMESİ LAZIM’
Mülteciler ebediyen Türkiye’de kalmamalı, hakikat değil. esasen onun için süreksiz muhafaza altındaki şahıslar dedik biz, mülteci de demedik.
Yapılması gereken şu, Türkiye 2015 Aralık’ta katılaşan BMGK sonucu mucibince BM’ye başvurulmalı, derhal Cenevre süreci başlatılmalı, Rusya ve İran nezdinde de Astana ve Soçi süreçleri hareketlendirilip Suriye’de geçiş sürecinin işlemesi için BM’ye başvurulmalı.
BM teminatı altında biz mültecileri Suriye’ye geri göndermek istiyoruz denilmeli. Beşar Esad’ın teminatıyla bir kişi bile geri gitmez. BM’nin de müeyyide getirmesi lazım, geri dönen insanlara baskıya karşı.
‘UTANÇ DUYDUM’
Mülteciler giderse iktisat çöker açıklamasını gördüğümde onlar ismine utanç duydum. Mültecileri ucuz işgücü, sömürülecek öge olarak görmek insani de değil, Türk iktisadının gerçekliğine de muhalif.
Üretici enflasyonu yüzde 44.95 bugün. Her bilgiyle oynayan TÜİK’in sayısı bu. Bu dünyada görülmemiş bir şey. Ben Başbakanlığı bıraktığımda üretici enflasyonu yılda 3.2 idi yılda. Geldiğimiz yere bakın.
Şu anda dünyada nüfusu 50 milyondan fazla olan ülkeler içinde en yüksek faiz Türkiye’de. Yalnızca geçtiğimiz ay 28 milyar Türk Lirası faize gitti. Pandemi periyodunda esnafa vatandaşa yapılan toplam yardımdan fazla parayı bir ay ortasında faize ödedi bu hükümet.
Sayın Erdoğan faizcilere çalışıyor. Her faiz düşürme açıklamasında faizi katlayarak arttırıyor.”
‘MEHMETÇİK GİDECEKSE MİSYON TARİFİ NE FORMDA TANIMLANMALI’
Afganistan’da Türk askerlerinin yeni nazaranv tarifinin ortaya çıkmadığı sürece orada bulunmalarının gerçek olmadığını söyleyen Davutoğlu, bu durumu risk olarak tanımladı.
Davutoğlu, “Şu anda Türkiye hiç bir vatandaşını riske etmedilk evvel geri çekilmeli ve daha sonra da yeni çıkacak idarenin yapısına, işleyişine bakarak Mehmetçik şayet gidecekse nazaranv tarifi net biçimde tanımlanarak gitmeli ve Pakistan ile iş birliği ortasında olunmalı” dedi.
‘AFGAN HALKINDA TÜRKİYE SEVGİSİ VAR’
Türkiye’nin Afganistan’daki mevcudiyetinin Türkiye’ye stratejik güç kazandıracağını lakin şu anda daha bu tablonun netleşmediğini tabir eden Davutoğlu “Netleşinceye kadar Mehmetçiğin riske edilmemesi lazım” diye konuştu.
Afgan halkında ‘Türkiye sevgisi’ olduğunu söyleyen Davutoğlu, Türkiye bunu inşa edici diplomasinin bir modülü olarak kullanabileceğini belirtti.
“Afganistan’dan son devirde gelen sığınmacılar, başka sığınmacılardan farklıdır. niye farklıdır? Zira orada bir ülkeyi aşıp geliyorlar. Türkiye Afganistan hududunda değil, ortada İran var” diyen Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Afgan sığınmacıların hepsi geri dönmeli, ortada İran var, Suriye üzere direkt Türkiye’ye giren kümeler değil bunlar.
Dün İngiliz Savunma Bakanlığı, ‘Türkiye’de mültecileri ağırlayacağız’ diyor, Türkiye İngiltere’nin modülü olan bir ülke değil.
Bizim Dışişleri Bakanlığı yalanlamak durumunda kaldı. Pekala yalanlayacaksınız da bu açıklamanın Erdoğan’ın İngiliz Başbakanı ile yaptığı toplantıdan daha sonra yapılmasına ne mana vereceksiniz?
‘BU AÇIKLAMA YAPILDIĞINDA İNGİLTERE BÜYÜKELÇİLİĞİ ÇAĞRILIR’
Bu açık bir biçimde Türkiye’nin egemenlik haklarını ihlaldir. Bu açıklama yapıldığı anda İngiliz Büyükelçisi çağırılır ve şu söylenir, ‘Türkiye ismine bu açıklamayı nasıl yaparsınız?’
Birebir biçimde ABD açıklama yapıyor, Afganistan’dan çıkacak kendi işbirlikçileri için “Türkiye’den vize alabilirsiniz’ diyor. Bir dakika, kimden müsaade aldın? Türkiye Amerika’nın 51. eyaleti değil. Nereden çıkartıyorsunuz bunu?
Artık öteki ülkeler Türkiye’ye insiyatif kullanır hale gelmişse bu zelil bir diplomasidir. Bunun kabul edilebilmesi mümkün değil.
‘TÜRKİYE İRAN’A NET BİLDİRİ VERMELİ’
Afganistan’da Amerika ile işbirliği yapanların sığınacağı ülke Türkiye değil. Amerika bunu hangi yolla yaparsa yapsın.
Türkiye İran’a hudutlarımızın korunması için net ileti vermeli.
Artık niye Sayın Erdoğan, ‘Eyy Johnson, eyy İngiltere!’ diye seslenemiyor? ‘Benim adıma nasıl konuşursun’ diyemiyor? Zira Türkiye’nin elinde o diplomatik koz yok, o derece prestij sahibi değil.
Niçin İngiliz Başbakanı Türkiye’ye gelip yüz yüze konuşmayı tercih etmiyor? Niçin Avrupa’dan Türkiye’ye artık üst seviye bir ziyaret olmuyor? Niçin mülteci konusu dahil yüz yüze konuşulamıyor?
‘BM’NİN DE MÜEYYİDE GETİRMESİ LAZIM’
Mülteciler ebediyen Türkiye’de kalmamalı, hakikat değil. esasen onun için süreksiz muhafaza altındaki şahıslar dedik biz, mülteci de demedik.
Yapılması gereken şu, Türkiye 2015 Aralık’ta katılaşan BMGK sonucu mucibince BM’ye başvurulmalı, derhal Cenevre süreci başlatılmalı, Rusya ve İran nezdinde de Astana ve Soçi süreçleri hareketlendirilip Suriye’de geçiş sürecinin işlemesi için BM’ye başvurulmalı.
BM teminatı altında biz mültecileri Suriye’ye geri göndermek istiyoruz denilmeli. Beşar Esad’ın teminatıyla bir kişi bile geri gitmez. BM’nin de müeyyide getirmesi lazım, geri dönen insanlara baskıya karşı.
‘UTANÇ DUYDUM’
Mülteciler giderse iktisat çöker açıklamasını gördüğümde onlar ismine utanç duydum. Mültecileri ucuz işgücü, sömürülecek öge olarak görmek insani de değil, Türk iktisadının gerçekliğine de muhalif.
Üretici enflasyonu yüzde 44.95 bugün. Her bilgiyle oynayan TÜİK’in sayısı bu. Bu dünyada görülmemiş bir şey. Ben Başbakanlığı bıraktığımda üretici enflasyonu yılda 3.2 idi yılda. Geldiğimiz yere bakın.
Şu anda dünyada nüfusu 50 milyondan fazla olan ülkeler içinde en yüksek faiz Türkiye’de. Yalnızca geçtiğimiz ay 28 milyar Türk Lirası faize gitti. Pandemi periyodunda esnafa vatandaşa yapılan toplam yardımdan fazla parayı bir ay ortasında faize ödedi bu hükümet.
Sayın Erdoğan faizcilere çalışıyor. Her faiz düşürme açıklamasında faizi katlayarak arttırıyor.”