YEŞİM GÖKÇE
İktidar partisini sandıkta yeneceğiz, tabana yenilgiyi tattırmayacağız. Kitleler ‘Biz sahipsiz kaldık rövanş geliyor’ kanaatine sahip olmayacaklar. Kaygılı muhafazakarların garantörü biziz. Erdoğan’ın daima hatırlattığı ‘kazanımlarımızı kaybederiz’ korkusunu yok etmek lazım.
İLAHİYATÇILARIN FAİZ FETVASINDA ZİHİNSEL BİR ÇÜRÜME GÖRDÜM
Hazine garantili dövize endeksli mevduat başlayınca ilahiyatçıların verdiği yansılar beni üzdü. Zihinsel bir çürüme gördüm. Hepsi bilir ki bu örtülü faizdir. Birtakım hocaları aradım. Bu hibe olamaz. Oran tespit ediliyor, kimin kesesinden veriliyor, 85 milyonun hazinesinden. Hepsi ‘haklısınız’ diyor.
BEŞTEPE’YE SANDIK KhalbukiNIZ AK PARTİ YÜZDE 20’Yİ BULMAZ
Beştepe’dekilerin hayli azının muhafazakâr geçmişi bulunuyor. Maocular, Sorosçular var. Bir sandık khalbukinız AK Parti’nin oy oranı yüzde 20’yi bulmaz. Büyük rantlar elde eden şirketler evvelki iktidarlar periyodunda de birebir rantları elde etti, AK Parti gittikten daha sonra da elde etmeye çalışacak.
‘ERDOĞAN GİTSİN daha sonra BAKARIZ’ ANLAYIŞINI GERÇEK BULMUYORUM
Devlet mimarisini bütünüyle inşa etme sorumluluğumuz var. ‘Erdoğan gitsin daha sonra bakarız’ı hakikat görmüyorum. Sorun bir kişi değişimi değil. Adayın nitelikleri ve çalışma prensiplerinde mutabık kalınmalı. Aday bu türlü belirlenmeli. Birinci tercihim tek aday lakin epeyce aday dünyanın sonu değil.
KARAR TV’ye konuk olan Ahmet Davutoğlu ittifaklar konusuna değindi. “Türkiye’nin geniş tabanlı bir ittifak oluşturmaya muhtaçlığı var. Bunu sayın Kılıçdaroğlu da Akşener de biliyor. Var olan yapılara bizim katılmamız bekleniyor. Lakin biz bunu kabul etmiyoruz. Türkiye’yi bütün bu 6 partinin de ortasında olabileceği bir daha bir yapılanmanın ortasında olduğu kanaatindeyiz” dedi. Seçim konusuna da değinen Gelecek Partisi başkanı “İktidarı sandıkta yeneceğiz o kesiti destekleyen AK Partili MHP’li kitleler, ‘Biz sahipsiz kaldık artık rövanş geliyor’ kanaatine sahip olmayacaklar. O telaşlı muhafazakarların da garantörü biziz” sözünü kullandı.
MUHALEFET GENİŞ TABANLI BİR YAPILANMAYA GİTMELİ
Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu, KARAR TV’de Elif Çakır ve Taha Akyol ile ‘Gündem Özel’ programında gündemi kıymetlendirdi.
Gelecek Partisi önder Davutoğlu şunları söylemiş oldu:
“Türkiye’deki bu siyasi öngörülmezliği aşabilmek için hepimizin üzerine nazaranvler düşüyor. Bunları konuşuyor ve tartışıyoruz. Son bir haftadır sayın Akşener ve Kılıçdaroğlu ile yaptığımız görüşmelerde bir ülkenin önünü açacak bir siyasi iklimin oluşmasını nasıl sağlayabiliriz? Problem Türkiye’de bir kişi değişimi değil. Türkiye’nin biriken problemlerini aşabilecek bir görüşmeyi nasıl sağlayabiliriz? Bütün bu süreçteki en kıymetli şey itimat ögesi. Son görüşmelerimizde bu itimadın gitgide derinleştiğini birbirimizi daha uygun anlayabileceğimizi görüyorum.
6 PARTİLİ İTİFAKA GEREKSİNİM VAR: Türkiye’nin 6 partinin de ortasında olduğu geniş tabanlı bir ittifak oluşturmaya gereksinimi var. Bunu sayın Kılıçdaroğlu da Akşener de biliyor. bu biçimde bir beklenti var. Var olan yapılara bizim katılmamız bekleniyor. Lakin biz bunu kabul etmiyoruz. Her türlü iş birliğini yaparız. Bu yaptığımız görüşmeler ittifaka iştirak konuşmaları değil, bu krizden çıkmak için ortak neler yapmalıyız bunu konuşuyoruz. Önümüzdeki günlerde açıklığa kavuşacak. Türkiye’yi bütün bu 6 partinin de ortasında olabileceği bir daha bir yapılanmanın gerekli olduğu kanaatindeyiz.
ÇOĞULCU BİR YER OLUŞTURABİLİRİZ: Yaptığımız görüşmelerde bir seçim kazanmaya yönelik değil, Tayyip Erdoğan gitsin kim gelirse gelsin anlayışı değil, bir parti sıkıntısı değil. O denli bir taban oluşturmalıyız ki İzmir Karşıyaka’da da bir ortaya gelmeliyiz, birebir biçimde Konya’da, Diyarbakır’da da hitap etmeliyiz. Daima birlikte bunu yapacağız. ‘Erdoğan gitsin daha sonra bakarız’ı hakikat görmüyorum. Devlet mimarisini bütünüyle inşa etme sorumluluğumuz var.
Bu tabanı kurarsak Türkiye’de çoğulcu bir yer oluştururuz. Muhafazakar tabanın dönüşüme ikna edildiği yerlerde Türkiye dönüşümü yaşadı. Genç muhafazakar kesim ikna olduğunda statükoyu değiştiriyor. CHP’nin kendi tabanıyla ilgili meydan okumaları var. Buna karşı bizim önderler seviyesinde yol kazası olmaması için birbirimizi anlamamız gerekiyor. Önümüzde seçimlere kadar yanlışsız bir metot benimsenmezse seçimlerden daha sonra kim cumhurbaşkanı olursa olsun kaosla karşılaşır.
SELÇUK ÖZDAĞ’A YAPILAN SORUŞTURMA: Elif Çakır’ın “Erdoğan gitsin de ne olursa olsun tasasını neye bakarak söylüyorsunuz” sorusuna “Topluma bakarak söylüyorum. Bu seçimin bir kazananı olacak. Kazanan taraf siyaset alanında kalsın. Toplumsal alanda kimse kazandık, kaybettik demesin. Gelecek Partisi olarak bugün bir sürprizle uyandık. Selçuk Beyefendiye soruşturma açıldı. Selçuk Beyefendiye fiili taarruz oldu, daha sonra saldıran failler özgür bırakılıp ödüllendirildi.
O denli bir ortam oluşturmak isteniyor ki siyasetçiler soruşturma açılır niyetiyle fikir beyan edemez hale gelsinler. Sayın Erdoğan’ın açıklamalarına bakın, ‘Sonuna kadar kovalayacağız’ diyor. Kimi nereye kovalıyorsun? İstenen şu; toplum gerilerek seçime gidilsin. AK Parti ve MHP’nin etkilendiği kitleler olumsuz kanılarla 28 Şubat geri gelebilir, 15 Temmuz geri gelebilir üzere kanılarla onlara takviye versinler isteniyor. Hikmetli bir yaklaşımla biz buna karşı olamayız. Muhafazakar kitledeki kazanımlarımızı kaybederiz korkusunu, Erdoğan’ın hatırlattığı bu kaygıyı yok etmek lazım.”
BEN BURADAYIM HESAP VERMEYE HAZIRIM: Davutoğlu, Elif Çakır’ın “Muhafazakar kısmın telaşları de gündemde. Bugün Ahmet Şık’ın telaşlı muhafazakarlar yok, imtiyazlı muhafazakarlar var. Herkes o periyodun içerisindeydi artık yargılanmamak için telaşlıyız diyorlar. Siz ne düşünüyorsunuz?” sorusuna şöyleki karşılık verdi:
“Bir başbakan makamını terk ederken hesap veremeyeceği bir durum var ise terk edemez. Ben buradayım hesap vermeye hazırım. Bizim bir hesaptan korktuğumuz yok. bu biçimde bir kaygımız yok. Korkmuş olsam diğer işlerle uğraşırdım.”
BEŞTEPE’DE AK PARTİ’NİN OYU YÜZDE 20’Yİ BULMAZ: Bugün Beştepe’de epeyce azının muhafazakar geçmişi var, maocular, ateistler var, sorosçular var. Beştepe’ye bir sandık khalbukinız AK Parti’nin oy oranı yüzde 20’yi bulmaz. Bunların birçoklarının muhafazakarlıkla ilgisi yok. Ortalarında muhafazakar olan fazlaca azdır. Sayın Cumhurbaşkanı sorosçular diye diğerlerini itham etti, baksın en yakınlarına. Burada imtiyazlı otoriterler var. Bunlara karşı demokrat kimlikle bir ortaya gelmek zorundayız. 2 çeşit kaygılı muhafazakar var. Birincisi bu iktidardan rahatsız olan, temsil sorunu yaşayanlar var. Bunlar gençler. Hakikat bir tasa bu. İkincisi ise hala iktidarı destekliyor olabilir fakat rövanşiz bir hale muhatap olacak ve kazanımlarını kaybedecek olan muhafazakarlar var.
ÖCALAN’I SİYASİ BİR AKTÖR YAPIYOR: Ahmet Davutoğlu, Çakır’ın “Selahattin Demirtaş’la alakalı Erdoğan’ın ‘Sen hesabı İmralı’ya vereceksin’ açıklaması” ile ilgili sorusuna, şu yanıtı verdi: “Herbiçimde hiç izan kalmadı. Bilinçaltını yansıtıyor. Muhtemelen ona bu biçimde söylendi ya HDP’yi kapatalım, nasılsa Öcalan elimizde. O Demirtaş’a talimat verir ve Kürt seçmeni yönetebiliriz. Ya da Demirtaş’ı dize getiririz. Bu iki tarafta cezaevinde. Erdoğan yasal siyaset alanını daraltırken yasa dışı paralel bir siyaset alanı oluşturuyor. 2019’dan ders almamış. Artık Öcalan’ı siyasi bir aktör yapıyor.
ANKET MANİPÜLASYONLARI: Biz Gelecek Partisi olarak, Türkiye’de en saygın anket formunu göstereceğim. Türkiye’yi kimin yönetmesini istersiniz? Ali Babacan, Mansur Yavaş, Demirtaş, Ekrem İmamoğlu, Recep Tayyip Erdoğan, Muharrem İnce ve hiç biri. Herkes var bir tek Ahmet Davutoğlu yok. Bunlarla görüşüyorum. Bana diyorlar ki 13 bireye soruyoruz 1 kişi karşılık veriyor. Size yakın olanlar görüş beyan etmeye korkuyor. Bu epeyce sık rastladığımız bir şey. Bu yolla bu ülkeye siyasi bir değişimi manipüle edemezsiniz. Biz halkın ortasındayız. Önümüzdeki gerçek anket halkın seçimleriyle çıkacak. Cumhurbaşkanı adayının nitelikleri ve çalışma prensiplerinde mutabık kalınmalı. Aday bu türlü belirlenmeli. Birinci tercihim tek aday lakin epey aday da dünyanın sonu değil. Seçimin olacağını periyot geldiğinde bakılır.
MUHAFAZAKARLAR DÖNÜŞÜM İÇİN İKNA EDİLMELİ
Hazine garantili dövize endeksli mevduat başlayınca, ilahiyatçıların verdiği yansılar beni üzdü. Zihinsel bir çürüme gördüm burada. Hepsi bilir ki bu örtülü faizdir. Yüzde 14 diye ilan edilen faiz yüzde 25’e çıkarılıyor. Bu hibe olamaz. Beytül-maldan veriliyor. Fitniçin daha berbat olan şey adaletsizliktir, kul hakkının yok edilmesidir. Bütün bir camiayı maalesef güç ve odaklı bir taban şekillendiriyor. Muhafazakar kesim siyasal dönüşüme ikna edilmeden de büyük dönüşümler gerçekleşemez.
İktidar partisini sandıkta yeneceğiz o bölümü destekleyen kitleler AK Partili MHP’li kitleler, ‘Biz sahipsiz kaldık artık rövanş geliyor’ kanaatine sahip olmayacaklar. O kaygılı muhafazakarların da garantörü biziz. Tabanlarda bir CHP alerjisi var. Tek parti devrinin CHP’si, 28 Şubat’ın CHP’si. Sayın Erdoğan’ın bu bahisteki siyaseti iki yüzlülüktür. Kim kimlerle birlikte dediğimizde yanındakileri sayalım.
Bahçeli, baş örtü yasağını yasallaştırdı. Doğu Perinçek, bütün dini kıymetlere itiraz etti. Ezanın Türkçe okunması gerektiğini söylemiş oldu. 28 Şubat’ın perde gerisindeki aktörlerin birçok bugün Erdoğan’la birlikte. Erdoğan’ın otoriterliği bunlardan besleniyor. Kendisi her şeyi yapmaya hakkına sahip, Öcalan’dan mektup getirip seçimi kazanma hakkına sahip lakin HDP ile kimse görüşemez.
Öcalan’a direkt çiçek sunan Perinçek’e ne vakit soruşturma başlatacaksınız? Kendi yaptıklarında siyasetin gereği oluyor, diğerleri yaptığında siyaset aksisi oluyor. Hangi açıdan bakarsanız bakın, her gün bir mağdur bizim partiyi ziyaret ediyor. KHK, EYT mağdurları… Evvelce yoksulluk kırsal kısma has bir şey üzere görülürdü. Artık orta sınıf fakirleşiyor. Toplumsal travma artıyor.
İktidar partisini sandıkta yeneceğiz, tabana yenilgiyi tattırmayacağız. Kitleler ‘Biz sahipsiz kaldık rövanş geliyor’ kanaatine sahip olmayacaklar. Kaygılı muhafazakarların garantörü biziz. Erdoğan’ın daima hatırlattığı ‘kazanımlarımızı kaybederiz’ korkusunu yok etmek lazım.
İLAHİYATÇILARIN FAİZ FETVASINDA ZİHİNSEL BİR ÇÜRÜME GÖRDÜM
Hazine garantili dövize endeksli mevduat başlayınca ilahiyatçıların verdiği yansılar beni üzdü. Zihinsel bir çürüme gördüm. Hepsi bilir ki bu örtülü faizdir. Birtakım hocaları aradım. Bu hibe olamaz. Oran tespit ediliyor, kimin kesesinden veriliyor, 85 milyonun hazinesinden. Hepsi ‘haklısınız’ diyor.
BEŞTEPE’YE SANDIK KhalbukiNIZ AK PARTİ YÜZDE 20’Yİ BULMAZ
Beştepe’dekilerin hayli azının muhafazakâr geçmişi bulunuyor. Maocular, Sorosçular var. Bir sandık khalbukinız AK Parti’nin oy oranı yüzde 20’yi bulmaz. Büyük rantlar elde eden şirketler evvelki iktidarlar periyodunda de birebir rantları elde etti, AK Parti gittikten daha sonra da elde etmeye çalışacak.
‘ERDOĞAN GİTSİN daha sonra BAKARIZ’ ANLAYIŞINI GERÇEK BULMUYORUM
Devlet mimarisini bütünüyle inşa etme sorumluluğumuz var. ‘Erdoğan gitsin daha sonra bakarız’ı hakikat görmüyorum. Sorun bir kişi değişimi değil. Adayın nitelikleri ve çalışma prensiplerinde mutabık kalınmalı. Aday bu türlü belirlenmeli. Birinci tercihim tek aday lakin epeyce aday dünyanın sonu değil.
KARAR TV’ye konuk olan Ahmet Davutoğlu ittifaklar konusuna değindi. “Türkiye’nin geniş tabanlı bir ittifak oluşturmaya muhtaçlığı var. Bunu sayın Kılıçdaroğlu da Akşener de biliyor. Var olan yapılara bizim katılmamız bekleniyor. Lakin biz bunu kabul etmiyoruz. Türkiye’yi bütün bu 6 partinin de ortasında olabileceği bir daha bir yapılanmanın ortasında olduğu kanaatindeyiz” dedi. Seçim konusuna da değinen Gelecek Partisi başkanı “İktidarı sandıkta yeneceğiz o kesiti destekleyen AK Partili MHP’li kitleler, ‘Biz sahipsiz kaldık artık rövanş geliyor’ kanaatine sahip olmayacaklar. O telaşlı muhafazakarların da garantörü biziz” sözünü kullandı.
MUHALEFET GENİŞ TABANLI BİR YAPILANMAYA GİTMELİ
Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu, KARAR TV’de Elif Çakır ve Taha Akyol ile ‘Gündem Özel’ programında gündemi kıymetlendirdi.
Gelecek Partisi önder Davutoğlu şunları söylemiş oldu:
“Türkiye’deki bu siyasi öngörülmezliği aşabilmek için hepimizin üzerine nazaranvler düşüyor. Bunları konuşuyor ve tartışıyoruz. Son bir haftadır sayın Akşener ve Kılıçdaroğlu ile yaptığımız görüşmelerde bir ülkenin önünü açacak bir siyasi iklimin oluşmasını nasıl sağlayabiliriz? Problem Türkiye’de bir kişi değişimi değil. Türkiye’nin biriken problemlerini aşabilecek bir görüşmeyi nasıl sağlayabiliriz? Bütün bu süreçteki en kıymetli şey itimat ögesi. Son görüşmelerimizde bu itimadın gitgide derinleştiğini birbirimizi daha uygun anlayabileceğimizi görüyorum.
6 PARTİLİ İTİFAKA GEREKSİNİM VAR: Türkiye’nin 6 partinin de ortasında olduğu geniş tabanlı bir ittifak oluşturmaya gereksinimi var. Bunu sayın Kılıçdaroğlu da Akşener de biliyor. bu biçimde bir beklenti var. Var olan yapılara bizim katılmamız bekleniyor. Lakin biz bunu kabul etmiyoruz. Her türlü iş birliğini yaparız. Bu yaptığımız görüşmeler ittifaka iştirak konuşmaları değil, bu krizden çıkmak için ortak neler yapmalıyız bunu konuşuyoruz. Önümüzdeki günlerde açıklığa kavuşacak. Türkiye’yi bütün bu 6 partinin de ortasında olabileceği bir daha bir yapılanmanın gerekli olduğu kanaatindeyiz.
ÇOĞULCU BİR YER OLUŞTURABİLİRİZ: Yaptığımız görüşmelerde bir seçim kazanmaya yönelik değil, Tayyip Erdoğan gitsin kim gelirse gelsin anlayışı değil, bir parti sıkıntısı değil. O denli bir taban oluşturmalıyız ki İzmir Karşıyaka’da da bir ortaya gelmeliyiz, birebir biçimde Konya’da, Diyarbakır’da da hitap etmeliyiz. Daima birlikte bunu yapacağız. ‘Erdoğan gitsin daha sonra bakarız’ı hakikat görmüyorum. Devlet mimarisini bütünüyle inşa etme sorumluluğumuz var.
Bu tabanı kurarsak Türkiye’de çoğulcu bir yer oluştururuz. Muhafazakar tabanın dönüşüme ikna edildiği yerlerde Türkiye dönüşümü yaşadı. Genç muhafazakar kesim ikna olduğunda statükoyu değiştiriyor. CHP’nin kendi tabanıyla ilgili meydan okumaları var. Buna karşı bizim önderler seviyesinde yol kazası olmaması için birbirimizi anlamamız gerekiyor. Önümüzde seçimlere kadar yanlışsız bir metot benimsenmezse seçimlerden daha sonra kim cumhurbaşkanı olursa olsun kaosla karşılaşır.
SELÇUK ÖZDAĞ’A YAPILAN SORUŞTURMA: Elif Çakır’ın “Erdoğan gitsin de ne olursa olsun tasasını neye bakarak söylüyorsunuz” sorusuna “Topluma bakarak söylüyorum. Bu seçimin bir kazananı olacak. Kazanan taraf siyaset alanında kalsın. Toplumsal alanda kimse kazandık, kaybettik demesin. Gelecek Partisi olarak bugün bir sürprizle uyandık. Selçuk Beyefendiye soruşturma açıldı. Selçuk Beyefendiye fiili taarruz oldu, daha sonra saldıran failler özgür bırakılıp ödüllendirildi.
O denli bir ortam oluşturmak isteniyor ki siyasetçiler soruşturma açılır niyetiyle fikir beyan edemez hale gelsinler. Sayın Erdoğan’ın açıklamalarına bakın, ‘Sonuna kadar kovalayacağız’ diyor. Kimi nereye kovalıyorsun? İstenen şu; toplum gerilerek seçime gidilsin. AK Parti ve MHP’nin etkilendiği kitleler olumsuz kanılarla 28 Şubat geri gelebilir, 15 Temmuz geri gelebilir üzere kanılarla onlara takviye versinler isteniyor. Hikmetli bir yaklaşımla biz buna karşı olamayız. Muhafazakar kitledeki kazanımlarımızı kaybederiz korkusunu, Erdoğan’ın hatırlattığı bu kaygıyı yok etmek lazım.”
BEN BURADAYIM HESAP VERMEYE HAZIRIM: Davutoğlu, Elif Çakır’ın “Muhafazakar kısmın telaşları de gündemde. Bugün Ahmet Şık’ın telaşlı muhafazakarlar yok, imtiyazlı muhafazakarlar var. Herkes o periyodun içerisindeydi artık yargılanmamak için telaşlıyız diyorlar. Siz ne düşünüyorsunuz?” sorusuna şöyleki karşılık verdi:
“Bir başbakan makamını terk ederken hesap veremeyeceği bir durum var ise terk edemez. Ben buradayım hesap vermeye hazırım. Bizim bir hesaptan korktuğumuz yok. bu biçimde bir kaygımız yok. Korkmuş olsam diğer işlerle uğraşırdım.”
BEŞTEPE’DE AK PARTİ’NİN OYU YÜZDE 20’Yİ BULMAZ: Bugün Beştepe’de epeyce azının muhafazakar geçmişi var, maocular, ateistler var, sorosçular var. Beştepe’ye bir sandık khalbukinız AK Parti’nin oy oranı yüzde 20’yi bulmaz. Bunların birçoklarının muhafazakarlıkla ilgisi yok. Ortalarında muhafazakar olan fazlaca azdır. Sayın Cumhurbaşkanı sorosçular diye diğerlerini itham etti, baksın en yakınlarına. Burada imtiyazlı otoriterler var. Bunlara karşı demokrat kimlikle bir ortaya gelmek zorundayız. 2 çeşit kaygılı muhafazakar var. Birincisi bu iktidardan rahatsız olan, temsil sorunu yaşayanlar var. Bunlar gençler. Hakikat bir tasa bu. İkincisi ise hala iktidarı destekliyor olabilir fakat rövanşiz bir hale muhatap olacak ve kazanımlarını kaybedecek olan muhafazakarlar var.
ÖCALAN’I SİYASİ BİR AKTÖR YAPIYOR: Ahmet Davutoğlu, Çakır’ın “Selahattin Demirtaş’la alakalı Erdoğan’ın ‘Sen hesabı İmralı’ya vereceksin’ açıklaması” ile ilgili sorusuna, şu yanıtı verdi: “Herbiçimde hiç izan kalmadı. Bilinçaltını yansıtıyor. Muhtemelen ona bu biçimde söylendi ya HDP’yi kapatalım, nasılsa Öcalan elimizde. O Demirtaş’a talimat verir ve Kürt seçmeni yönetebiliriz. Ya da Demirtaş’ı dize getiririz. Bu iki tarafta cezaevinde. Erdoğan yasal siyaset alanını daraltırken yasa dışı paralel bir siyaset alanı oluşturuyor. 2019’dan ders almamış. Artık Öcalan’ı siyasi bir aktör yapıyor.
ANKET MANİPÜLASYONLARI: Biz Gelecek Partisi olarak, Türkiye’de en saygın anket formunu göstereceğim. Türkiye’yi kimin yönetmesini istersiniz? Ali Babacan, Mansur Yavaş, Demirtaş, Ekrem İmamoğlu, Recep Tayyip Erdoğan, Muharrem İnce ve hiç biri. Herkes var bir tek Ahmet Davutoğlu yok. Bunlarla görüşüyorum. Bana diyorlar ki 13 bireye soruyoruz 1 kişi karşılık veriyor. Size yakın olanlar görüş beyan etmeye korkuyor. Bu epeyce sık rastladığımız bir şey. Bu yolla bu ülkeye siyasi bir değişimi manipüle edemezsiniz. Biz halkın ortasındayız. Önümüzdeki gerçek anket halkın seçimleriyle çıkacak. Cumhurbaşkanı adayının nitelikleri ve çalışma prensiplerinde mutabık kalınmalı. Aday bu türlü belirlenmeli. Birinci tercihim tek aday lakin epey aday da dünyanın sonu değil. Seçimin olacağını periyot geldiğinde bakılır.
MUHAFAZAKARLAR DÖNÜŞÜM İÇİN İKNA EDİLMELİ
Hazine garantili dövize endeksli mevduat başlayınca, ilahiyatçıların verdiği yansılar beni üzdü. Zihinsel bir çürüme gördüm burada. Hepsi bilir ki bu örtülü faizdir. Yüzde 14 diye ilan edilen faiz yüzde 25’e çıkarılıyor. Bu hibe olamaz. Beytül-maldan veriliyor. Fitniçin daha berbat olan şey adaletsizliktir, kul hakkının yok edilmesidir. Bütün bir camiayı maalesef güç ve odaklı bir taban şekillendiriyor. Muhafazakar kesim siyasal dönüşüme ikna edilmeden de büyük dönüşümler gerçekleşemez.
İktidar partisini sandıkta yeneceğiz o bölümü destekleyen kitleler AK Partili MHP’li kitleler, ‘Biz sahipsiz kaldık artık rövanş geliyor’ kanaatine sahip olmayacaklar. O kaygılı muhafazakarların da garantörü biziz. Tabanlarda bir CHP alerjisi var. Tek parti devrinin CHP’si, 28 Şubat’ın CHP’si. Sayın Erdoğan’ın bu bahisteki siyaseti iki yüzlülüktür. Kim kimlerle birlikte dediğimizde yanındakileri sayalım.
Bahçeli, baş örtü yasağını yasallaştırdı. Doğu Perinçek, bütün dini kıymetlere itiraz etti. Ezanın Türkçe okunması gerektiğini söylemiş oldu. 28 Şubat’ın perde gerisindeki aktörlerin birçok bugün Erdoğan’la birlikte. Erdoğan’ın otoriterliği bunlardan besleniyor. Kendisi her şeyi yapmaya hakkına sahip, Öcalan’dan mektup getirip seçimi kazanma hakkına sahip lakin HDP ile kimse görüşemez.
Öcalan’a direkt çiçek sunan Perinçek’e ne vakit soruşturma başlatacaksınız? Kendi yaptıklarında siyasetin gereği oluyor, diğerleri yaptığında siyaset aksisi oluyor. Hangi açıdan bakarsanız bakın, her gün bir mağdur bizim partiyi ziyaret ediyor. KHK, EYT mağdurları… Evvelce yoksulluk kırsal kısma has bir şey üzere görülürdü. Artık orta sınıf fakirleşiyor. Toplumsal travma artıyor.