Davutoğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şu biçimde:
“Hakkariliyle konuştum, birkaç sene evvel 3 milyon civarında olan küçükbaş sayısı 600 bine düşmüş, çiftçiler feryat ediyor “meramız kalmadı” diye. Toroslarda Yörüklerle buluştum, gözleri gökyüzündeydi yangın söndürme uçakları gelecek diye. Uçaklar THK deposundaydı.
Marmaris’te İçmeler’de dağlar bayırlar yanmış, beşerler feryat ediyordu “Devlet nerede?” diye. İşte “şahlanan Türkiye” tabloları bu!
Cumhurbaşkanı Yardımcısı “dere yataklarına konut yapmayın” diyor. Pekala ancak o dere yataklarına konut yapma müsaadesini kim verdi? Bozkurt’un o müsaadesi veren bundan evvelki belediye lideri sizin ortağınız, MHP’li belediye lideriydi.
Cumhurbaşkanı İstanbul’da dikey mimariye karşı çıktığını söylüyor. Şunu size söyleyeyim, İstanbul’da Cumhurbaşkanı’nın ister İBB Başkanlığı, ister Başbakanlık, ister Cumhurbaşkanlığı periyodunda, kendisinin onayı olmadan tek bir gökdelen dikilmemiştir.
Vatandaş meskenine onuruyla ekmek götürebilecek imkan bulamıyor, Cumhurbaşkanı “şahlanıyoruz” diyor. Neresi şahlanıyor biliyor musunuz? Cumhurbaşkanı’nın etrafındaki 3-5 müteahhit şahlanıyor.
Cumhurbaşkanı’nın ve etrafındakilerin 7 sülaleleri güçlü oluyor şahlanıyor fakat çiftçilerimiz mazot, gübre, kredi borçları altında eziliyorlar.
Cumhurbaşkanı’nın özel himayesine sahip kimi aileler yükseliyor, bir aileden büyükelçiler, 3-4 maaş alanlar çıkıyor fakat sel altında kalan Bartınlılar, Kastamonulular feryat ediyor. İşte biz bu tabloya karşı olduğumuz için yola çıktık.
Ben size iktidar nimetleri teklif etmiyor ve vaat etmiyorum. Zira kendim Başbakan oldum lakin herkes şahit, iktidar nimetlerinden hiç bir vakit istifade etmedim. Gelecek Partisi takımları da sıkıntıyla lakin onurla, aşkla vatandaşlara hizmet etmek için yola çıktı.
Artık bakın tabloya, “şahlanan” ne! Yüzde 19 tüketici, yüzde 44.95 üretici enflasyonu ile dünyada enflasyonda İran ve Etiyopya ile bir arada birinci üçün ortasındayız. Şahlanan enflasyon!
Açlık hududu 3 bin 500 lirayı, yoksulluk sonu 9 bin lirayı bulmuş. Her bir adımda enflasyon sebebiyle vatandaşımızın beli biraz daha bükülüyor.
Şahlanan ikinci bir şey söyleyeyim: Faiz. Dünyada en yüksek faizi veren ülkeler içindeyız. Yüzde 19! Son 7 ay ortasındaki faiz harcamalarına ödediğimiz para 100 milyar Türk Lirası. Başbakanlığımız periyodunda 1 yılda ödenen 50 milyardı.
Açıkça söylüyorum, şu anda dünyanın en faizci hükümeti bu iktidardır, en faizci önderi de Sayın Cumhurbaşkanı’dır. Hiç kimse sayıları gizlemesin.
Sayın Cumhurbaşkanı manevi pahaları istismar etmek istediğinde, milletin dolarına, altınına gözünü diktiğinde “yastık altlarındaki doları altını çıkarın faiz lobisine uğraş edelim” diyor. Şu anda faiz lobisindeki bütün rantların niçini kendisi.
Faiz buralara çıkmış, dünyada yüzde 1-2 olan faiz Türkiye’de yüzde 19, hala Sayın Cumhurbaşkanı kendi iktisat cahili damadını, onun mirasını savunmaya kalkıyor.
Şahlanan öteki bir şey ne? Döviz! Biz ülkeyi bunlara bıraktığımızda Dolar 2.80 liraydı. Ukrayna savaşın ortasında, Ukrayna’nın parası bile Dolar karşısında bedel kazandı. Dolar karşısında en çok bedel kaybeden para Türk Lirası. daha sonra da milliyetçilik yapıyorlar.
“Hakkariliyle konuştum, birkaç sene evvel 3 milyon civarında olan küçükbaş sayısı 600 bine düşmüş, çiftçiler feryat ediyor “meramız kalmadı” diye. Toroslarda Yörüklerle buluştum, gözleri gökyüzündeydi yangın söndürme uçakları gelecek diye. Uçaklar THK deposundaydı.
Marmaris’te İçmeler’de dağlar bayırlar yanmış, beşerler feryat ediyordu “Devlet nerede?” diye. İşte “şahlanan Türkiye” tabloları bu!
Cumhurbaşkanı Yardımcısı “dere yataklarına konut yapmayın” diyor. Pekala ancak o dere yataklarına konut yapma müsaadesini kim verdi? Bozkurt’un o müsaadesi veren bundan evvelki belediye lideri sizin ortağınız, MHP’li belediye lideriydi.
Cumhurbaşkanı İstanbul’da dikey mimariye karşı çıktığını söylüyor. Şunu size söyleyeyim, İstanbul’da Cumhurbaşkanı’nın ister İBB Başkanlığı, ister Başbakanlık, ister Cumhurbaşkanlığı periyodunda, kendisinin onayı olmadan tek bir gökdelen dikilmemiştir.
Vatandaş meskenine onuruyla ekmek götürebilecek imkan bulamıyor, Cumhurbaşkanı “şahlanıyoruz” diyor. Neresi şahlanıyor biliyor musunuz? Cumhurbaşkanı’nın etrafındaki 3-5 müteahhit şahlanıyor.
Cumhurbaşkanı’nın ve etrafındakilerin 7 sülaleleri güçlü oluyor şahlanıyor fakat çiftçilerimiz mazot, gübre, kredi borçları altında eziliyorlar.
Cumhurbaşkanı’nın özel himayesine sahip kimi aileler yükseliyor, bir aileden büyükelçiler, 3-4 maaş alanlar çıkıyor fakat sel altında kalan Bartınlılar, Kastamonulular feryat ediyor. İşte biz bu tabloya karşı olduğumuz için yola çıktık.
Ben size iktidar nimetleri teklif etmiyor ve vaat etmiyorum. Zira kendim Başbakan oldum lakin herkes şahit, iktidar nimetlerinden hiç bir vakit istifade etmedim. Gelecek Partisi takımları da sıkıntıyla lakin onurla, aşkla vatandaşlara hizmet etmek için yola çıktı.
Artık bakın tabloya, “şahlanan” ne! Yüzde 19 tüketici, yüzde 44.95 üretici enflasyonu ile dünyada enflasyonda İran ve Etiyopya ile bir arada birinci üçün ortasındayız. Şahlanan enflasyon!
Açlık hududu 3 bin 500 lirayı, yoksulluk sonu 9 bin lirayı bulmuş. Her bir adımda enflasyon sebebiyle vatandaşımızın beli biraz daha bükülüyor.
Şahlanan ikinci bir şey söyleyeyim: Faiz. Dünyada en yüksek faizi veren ülkeler içindeyız. Yüzde 19! Son 7 ay ortasındaki faiz harcamalarına ödediğimiz para 100 milyar Türk Lirası. Başbakanlığımız periyodunda 1 yılda ödenen 50 milyardı.
Açıkça söylüyorum, şu anda dünyanın en faizci hükümeti bu iktidardır, en faizci önderi de Sayın Cumhurbaşkanı’dır. Hiç kimse sayıları gizlemesin.
Sayın Cumhurbaşkanı manevi pahaları istismar etmek istediğinde, milletin dolarına, altınına gözünü diktiğinde “yastık altlarındaki doları altını çıkarın faiz lobisine uğraş edelim” diyor. Şu anda faiz lobisindeki bütün rantların niçini kendisi.
Faiz buralara çıkmış, dünyada yüzde 1-2 olan faiz Türkiye’de yüzde 19, hala Sayın Cumhurbaşkanı kendi iktisat cahili damadını, onun mirasını savunmaya kalkıyor.
Şahlanan öteki bir şey ne? Döviz! Biz ülkeyi bunlara bıraktığımızda Dolar 2.80 liraydı. Ukrayna savaşın ortasında, Ukrayna’nın parası bile Dolar karşısında bedel kazandı. Dolar karşısında en çok bedel kaybeden para Türk Lirası. daha sonra da milliyetçilik yapıyorlar.