Erdoğan’ın konuşmasınlar satır başları şöyle:
Memur-Sen kamu gorevlilerimizin haklarını savunmanın yanında, ülkemizde ve tüm dünyada hakkın, adaletin ve özgürlüklerin gür sesi oluyor.
İdeolojik sendikacılıkla ortasına uzaklık koyan Memur-Sen darbe ve vesayete dönük tüm teşebbüsler karşısında dik bir duruş sergilemiştir. Memur-Sen demokrasiye yaptığı katkıların yanı sıra toplu iş kontratlarına de istikamet veriyor.
Memur-Sen ülkemizi milletimizi ilgilendiren her kritik hadisede onurlu bir tutum takındı.
Buradakiler Türkiye’nin 19 yıl öncesini, güzel hatırlıyor. 28 Şubat’ta ya memur ya öğretmen ya da öğrenci olarak deneyim etti. Sakalından dolayı, başörtüsünden dolayı okullarından atılanlar fikirlerinden dolayı soruşturma geçirenler oldu. İltica ile gayret kılıfı ismi altında yaklaşık 6 milyon insanımız vesayetçiler tarafınca fişlendi.
Bay Kemal, öğretmenleri tehdit ediyor, subayları tehdit ediyor, polisleri tehdit ediyor. Kamuda hangi memur var ise kolay tehdit ediyor. Fakat bilmiyor ki benim kamudaki kardeşlerim bunlara pabuç bırakmayacak.
Milletimizin takviyesiyle başlatmış olduğumız demokrasi çabamızı işte bu biçimde bir yerde yürüttük.
Son 19 yılda elde ettiğimiz her muvaffakiyetin gerisinde fazlaca önemli bir emek, çaba, sabır, strateji ve alın teri vardır.
1915 Çanakkale Köprüsü 2 milyar Avro’ya yapıldı. Burası Yap-İşlet-Devret modeliyle yapıldı. Burası 12 yıl daha sonra milletimize kalacak. Biroldukça yatırımları bu türlü yaptık.
Bay Kemal Seyahat olaylarında Taksim’de değil miydi? Ne iş var senin orada? Zira o da Gezici. Bay Kemal de Gezici… Bunlar tahribat yapar biz iş yaparız. Bunların dikili ağacı yok.
Bizim işimiz yapmak, bunların işi yıkmak. Aramızdaki fark bu.
Savunma endüstrimiz biz geldiğimiz yüzde 20 yerliydi. Artık yüzde 80 yerli.
Bayraktar’ın sahibi Özdemir Beyefendi, bu işe soyundular ve İnsansız Hava araçlarını evlatlarıyla birlikte üretmeye başladılar. Şu anda İHA’larımız SİHA’larımız ve AKINCI’larımız var. Cudi’de Gabar’da Tendürek’te teröristleri yok ediyorsak işte bunlarla yok ediyoruz. Hem içerde hem hududumuzun haricinde. Savunma Sanayimizi bizi kendilerine mecbur bırakmak isteyen global kümelere karşın devler ligine çıkardık.
Yalnızca eski Türkiye hayali kuranların bu ülkeye hayrı olmaz. Memurlara parmak sallayan, kendilerinden olmayanları dışlayanlarla büyük ve kuvvetli Türkiye inşaa edilemez. Yabancı ülke büyükelçiliklerini ağlama duvarına çevirenlerin bırakın Türkiye’ye kendi ülkelerine dahi yararı olmaz.
Memur-Sen kamu gorevlilerimizin haklarını savunmanın yanında, ülkemizde ve tüm dünyada hakkın, adaletin ve özgürlüklerin gür sesi oluyor.
İdeolojik sendikacılıkla ortasına uzaklık koyan Memur-Sen darbe ve vesayete dönük tüm teşebbüsler karşısında dik bir duruş sergilemiştir. Memur-Sen demokrasiye yaptığı katkıların yanı sıra toplu iş kontratlarına de istikamet veriyor.
Memur-Sen ülkemizi milletimizi ilgilendiren her kritik hadisede onurlu bir tutum takındı.
Buradakiler Türkiye’nin 19 yıl öncesini, güzel hatırlıyor. 28 Şubat’ta ya memur ya öğretmen ya da öğrenci olarak deneyim etti. Sakalından dolayı, başörtüsünden dolayı okullarından atılanlar fikirlerinden dolayı soruşturma geçirenler oldu. İltica ile gayret kılıfı ismi altında yaklaşık 6 milyon insanımız vesayetçiler tarafınca fişlendi.
Bay Kemal, öğretmenleri tehdit ediyor, subayları tehdit ediyor, polisleri tehdit ediyor. Kamuda hangi memur var ise kolay tehdit ediyor. Fakat bilmiyor ki benim kamudaki kardeşlerim bunlara pabuç bırakmayacak.
Milletimizin takviyesiyle başlatmış olduğumız demokrasi çabamızı işte bu biçimde bir yerde yürüttük.
Son 19 yılda elde ettiğimiz her muvaffakiyetin gerisinde fazlaca önemli bir emek, çaba, sabır, strateji ve alın teri vardır.
1915 Çanakkale Köprüsü 2 milyar Avro’ya yapıldı. Burası Yap-İşlet-Devret modeliyle yapıldı. Burası 12 yıl daha sonra milletimize kalacak. Biroldukça yatırımları bu türlü yaptık.
Bay Kemal Seyahat olaylarında Taksim’de değil miydi? Ne iş var senin orada? Zira o da Gezici. Bay Kemal de Gezici… Bunlar tahribat yapar biz iş yaparız. Bunların dikili ağacı yok.
Bizim işimiz yapmak, bunların işi yıkmak. Aramızdaki fark bu.
Savunma endüstrimiz biz geldiğimiz yüzde 20 yerliydi. Artık yüzde 80 yerli.
Bayraktar’ın sahibi Özdemir Beyefendi, bu işe soyundular ve İnsansız Hava araçlarını evlatlarıyla birlikte üretmeye başladılar. Şu anda İHA’larımız SİHA’larımız ve AKINCI’larımız var. Cudi’de Gabar’da Tendürek’te teröristleri yok ediyorsak işte bunlarla yok ediyoruz. Hem içerde hem hududumuzun haricinde. Savunma Sanayimizi bizi kendilerine mecbur bırakmak isteyen global kümelere karşın devler ligine çıkardık.
Yalnızca eski Türkiye hayali kuranların bu ülkeye hayrı olmaz. Memurlara parmak sallayan, kendilerinden olmayanları dışlayanlarla büyük ve kuvvetli Türkiye inşaa edilemez. Yabancı ülke büyükelçiliklerini ağlama duvarına çevirenlerin bırakın Türkiye’ye kendi ülkelerine dahi yararı olmaz.