Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya Diplomasi Forumu kapsamında düzenlenen ADF Gençlik Forumu’nda basketbol antrenörü Ergin Ataman ile birlikte gençlerin sorularını cevapladı.
Güvenlikçi dış siyasetin bir ülkeyi zayıflatmadığını vurgulayan Çavuşoğlu, “Diplomasinin tıkandığı yerde alana inerek güvenlikçi siyasetlerle masayı tekrar kuracaksınız ancak bu sefer sizin koşullarınızla masa kurulacak” tabirlerini kullandı.
“DİPLOMAT OLMAK İÇİN GİTMEDİM”
Ağır çalışma temposuna çocukluğunda 3 gün süren yayla göçünden alışkın olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, şöyleki devam etti:
“Lise senelerında düzgün bir futbolcuydum. Lisede öğrenciyken Ermeni terör örgütü diplomatlarımıza saldırıyordu, şehit veriyorduk. Ben de onlara inat diplomat olacağım diye memleketler arası bağlar okudum. Lise sondayken yeterli futbol oynuyordum. bu biçimdeki Antalyaspor teknik yöneticisi Alanya’ya geldi ve beni izledi. Manavgat’tan birisini ve beni seçti. İkimizi Antalyaspor’a götürecekti, babam git dedi fakat ben diplomat olacağım dedim ve gitmedim.”
“GELECEK İÇİN UMUDUMUZ DAHA FAZLA”
Çavuşoğlu, NATO’nun Rusya için ‘tehdit’, Çin için ‘sınama’ sözünü kullandığına işaret ederek “Rusya ile bile diyalog ve caydırıcılığı nasıl bir arada uygulayabiliriz? NATO’da en epey konuşulan şeylerden biri bu” dedi. Türkiye’nin NATO’ya en hayli katkı veren ülkelerden biri olduğunu belirten Çavuşoğlu, yer yer Türkiye’nin istediği NATO dayanışmasını bakılırsamediğini vurgulayarak, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“NATO ortasındaki başka ülkeler üzere biz de öbür ülkelerle diplomatik bağlantılarımızı geliştiririz. Bizim üzere yalnızca bölgesel değil global aktör olan ülkeler her yerle alakalarını uygun götürmek zorunda. Kâfi ki birini başkasına alternatif görmeyin. Unsurlu ve şeffaf olmak kıymetli. Rusya’yla bağlantılarımız âlâ. Ben Rusya’nın Kırım siyasetini destekliyor muyum? Hayır. İlhakı tanımıyorum. Gürcistan ve Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü ilkesel halde destekliyor muyum? Destekliyorum.”
Libya ve Suriye konusuna Türkiye ile Rusya’nın karşı konumlarda yer almasına karşın bir arada çalıştığını hatırlatan Çavuşoğlu, bu durumun kimi vakit birlikte çalışmak için avantaj olduğunu belirtti.
Çavuşoğlu, Türkiye’nin etrafında yaşanan gelişmelere de değinerek, “Karamsar bir tablo çizmek istemiyorum lakin hepsi masada. Eskisine nazaran daha yeterli, geleceğe yönelik umudumuz da daha fazla.” yorumunu yaptı.
‘YABANCI LİSAN ÖĞRENİN’ TAVSİYESİ
Temsil makamında olan bireylerin büyük bir ülkeyi ve milleti temsil ettiğini unutmaması halinde yanılgıların azaldığını ve verimliliğin arttığını anlatan Çavuşoğlu, “Pandemi devrinde fark ettiğim bir şey var. Dünyanın her yerinden ülkelerin Türkiye’yle ekonomik alakalarını geliştirmek istediğini görüyoruz. Türkiye bölgeselleşmenin katkısıyla ekonomik potansiyel olarak hayli büyük görünen bir ülke” sözlerini kullandı.
Çavuşoğlu, futbolcu olmayıp üniversite okuması ve öğrenciliğinde yabancı lisan öğrenmeye verdiği kıymetle ilgili “İyi ki yapmışım” söylemiş olduğini aktararak, gençlere de yabancı lisana değer vermeleri davetinde bulundu.
Dış siyasetin devlet siyaseti olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, “O yüzden ben Meclis’e gidince milletvekillerine söylüyorum. Kendi ortamızda tartışalım fakat dış siyaset ulusal bir siyasetse en azından gerçek olan şeylerde birlikte çalışalım, eksiğimiz var ise eleştirilsin” dedi.
“ÖZEL HAYAT MAALESEF YOK”
Faal siyaset ortasında bulunanların özel hayatının olmadığını belirten Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
“Özel hayat maalesef yok. Bir kente gidiyorsunuz. O kentin hoşlukları var, yarım gün ayırıp o kentin hoşluklarını bakılırsabilirsiniz. örneğin toplantı bittikten daha sonra benim birinci yaptığım şey direkt havaalanına gitmek. Öbürünü yaptığım vakit suçluluk ortasında hissediyorum kendimi” sözlerini kullandı.
Çavuşoğlu, evdeyken köpekleriyle vakit geçirdiğini belirterek, “Hobi olarak tarımla ilgileniyorum. Gerek konutun bahçesinde gerekse bir arsa aldım orada ekiyoruz. Biraz daha büyütünce ‘Bakanın bahçesinden midenize, afiyet olsun’ sloganıyla satacağım.” diye konuştu.
Güvenlikçi dış siyasetin bir ülkeyi zayıflatmadığını vurgulayan Çavuşoğlu, “Diplomasinin tıkandığı yerde alana inerek güvenlikçi siyasetlerle masayı tekrar kuracaksınız ancak bu sefer sizin koşullarınızla masa kurulacak” tabirlerini kullandı.
“DİPLOMAT OLMAK İÇİN GİTMEDİM”
Ağır çalışma temposuna çocukluğunda 3 gün süren yayla göçünden alışkın olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, şöyleki devam etti:
“Lise senelerında düzgün bir futbolcuydum. Lisede öğrenciyken Ermeni terör örgütü diplomatlarımıza saldırıyordu, şehit veriyorduk. Ben de onlara inat diplomat olacağım diye memleketler arası bağlar okudum. Lise sondayken yeterli futbol oynuyordum. bu biçimdeki Antalyaspor teknik yöneticisi Alanya’ya geldi ve beni izledi. Manavgat’tan birisini ve beni seçti. İkimizi Antalyaspor’a götürecekti, babam git dedi fakat ben diplomat olacağım dedim ve gitmedim.”
“GELECEK İÇİN UMUDUMUZ DAHA FAZLA”
Çavuşoğlu, NATO’nun Rusya için ‘tehdit’, Çin için ‘sınama’ sözünü kullandığına işaret ederek “Rusya ile bile diyalog ve caydırıcılığı nasıl bir arada uygulayabiliriz? NATO’da en epey konuşulan şeylerden biri bu” dedi. Türkiye’nin NATO’ya en hayli katkı veren ülkelerden biri olduğunu belirten Çavuşoğlu, yer yer Türkiye’nin istediği NATO dayanışmasını bakılırsamediğini vurgulayarak, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“NATO ortasındaki başka ülkeler üzere biz de öbür ülkelerle diplomatik bağlantılarımızı geliştiririz. Bizim üzere yalnızca bölgesel değil global aktör olan ülkeler her yerle alakalarını uygun götürmek zorunda. Kâfi ki birini başkasına alternatif görmeyin. Unsurlu ve şeffaf olmak kıymetli. Rusya’yla bağlantılarımız âlâ. Ben Rusya’nın Kırım siyasetini destekliyor muyum? Hayır. İlhakı tanımıyorum. Gürcistan ve Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü ilkesel halde destekliyor muyum? Destekliyorum.”
Libya ve Suriye konusuna Türkiye ile Rusya’nın karşı konumlarda yer almasına karşın bir arada çalıştığını hatırlatan Çavuşoğlu, bu durumun kimi vakit birlikte çalışmak için avantaj olduğunu belirtti.
Çavuşoğlu, Türkiye’nin etrafında yaşanan gelişmelere de değinerek, “Karamsar bir tablo çizmek istemiyorum lakin hepsi masada. Eskisine nazaran daha yeterli, geleceğe yönelik umudumuz da daha fazla.” yorumunu yaptı.
‘YABANCI LİSAN ÖĞRENİN’ TAVSİYESİ
Temsil makamında olan bireylerin büyük bir ülkeyi ve milleti temsil ettiğini unutmaması halinde yanılgıların azaldığını ve verimliliğin arttığını anlatan Çavuşoğlu, “Pandemi devrinde fark ettiğim bir şey var. Dünyanın her yerinden ülkelerin Türkiye’yle ekonomik alakalarını geliştirmek istediğini görüyoruz. Türkiye bölgeselleşmenin katkısıyla ekonomik potansiyel olarak hayli büyük görünen bir ülke” sözlerini kullandı.
Çavuşoğlu, futbolcu olmayıp üniversite okuması ve öğrenciliğinde yabancı lisan öğrenmeye verdiği kıymetle ilgili “İyi ki yapmışım” söylemiş olduğini aktararak, gençlere de yabancı lisana değer vermeleri davetinde bulundu.
Dış siyasetin devlet siyaseti olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, “O yüzden ben Meclis’e gidince milletvekillerine söylüyorum. Kendi ortamızda tartışalım fakat dış siyaset ulusal bir siyasetse en azından gerçek olan şeylerde birlikte çalışalım, eksiğimiz var ise eleştirilsin” dedi.
“ÖZEL HAYAT MAALESEF YOK”
Faal siyaset ortasında bulunanların özel hayatının olmadığını belirten Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
“Özel hayat maalesef yok. Bir kente gidiyorsunuz. O kentin hoşlukları var, yarım gün ayırıp o kentin hoşluklarını bakılırsabilirsiniz. örneğin toplantı bittikten daha sonra benim birinci yaptığım şey direkt havaalanına gitmek. Öbürünü yaptığım vakit suçluluk ortasında hissediyorum kendimi” sözlerini kullandı.
Çavuşoğlu, evdeyken köpekleriyle vakit geçirdiğini belirterek, “Hobi olarak tarımla ilgileniyorum. Gerek konutun bahçesinde gerekse bir arsa aldım orada ekiyoruz. Biraz daha büyütünce ‘Bakanın bahçesinden midenize, afiyet olsun’ sloganıyla satacağım.” diye konuştu.