Bilhassa son günlerde yaşanan gelişmelerde mafya, siyaset ve iş insanı üçgenindeki tezlerine birtakım gazetecilerin de isimleri karıştı. Yaşanan bu gelişmeler daha sonrası basın meslek örgütleri, olaylara ismi karışan gazetecileri baz alarak sert lisanla bir tenkit metni yayınladı. “Medya Dayanışma Grubu” ismi altında birleşen meslek örgütleri, yayınladıkları bildiriyle bu sisteme karşı çaba edeceklerini lisana getirdi.
“Gazetecilik mesleğini maske olarak kullananların rüşvete aracılığa karıştığı, nüfuz ticareti yaptığı, yargıyı etkilemeye çalıştığı, yasa dışı bağları iş edindiği ortaya saçıldı.” kelamlarıyla mesleğin ismini kirleten isimleri maksat alan ve kamuoyunu “Mesleğimizi kirli çıkarları için kullananların hesap vermesini sağlayalım” tabiriyle gayrete çağıran meslek örgütleri, cumhuriyet savcılarını ve parlamentoyu bakılırsave çağırdı.
Biroldukca meslek örgütünün imzasıyla yayınlanan bildiri şöyle:
“Gazetecilik için tarihi değerde ve fazlaca karanlık bir periyottan geçmekteyiz. Mafya, siyaset ve iş insanı kirlenmesine gazeteci kisvesindeki şahısların de katıldığı ortaya döküldü. Siyasetle, iş insanlarıyla ve kanundışı bireylerle içli dışlı bağlantılar, değerli hediyeler-tatiller, gazeteci maaşıyla edinilemeyecek hayat biçimleri, mal varlıkları ortaya çıktı. Bunlardan daha da makus olarak, gazetecilik mesleğini maske olarak kullananların rüşvete aracılığa karıştığı, nüfuz ticareti yaptığı, yargıyı etkilemeye çalıştığı, yasa dışı münasebetleri iş edindiği ortaya saçıldı. Basın tarihimizin hiç bir devrinde bu seviyede çürümüşlük ve pespayelik görülmemiştir.
Bizler maaşından diğer geliri, tazminatından öbür sermayesi olmayan gazetecilerin örgütleriyiz. “Artık kınama değil, harekete geçme zamanı” diyerek bir ortaya geldik ve mesleğimizi çıkarları için kullananlar hakkındaki tüm savları, şaibeleri incelemek için bakılırsav üstlendik.
Kimse zannetmesin ki gazetecilik sahipsizdir. Mesleğimizin tarih boyunca toplumdan aldığı itimada ve meşruiyete sığınarak kirli çıkar ağları kuranlara ve gazeteciliği kimliksizleştirmeye çalışanlara müsaade vermeyeceğiz!
Son günlerde ismi sıkça skandal açıklamalarla ve savunmalarla gündeme gelen birtakım gazeteciler mesleğimizin onurunu ayaklar altına almıştır. Onlar mesleğimizi bir paravan olarak kullananlardır. halbuki gazetecilik kamu faydasına ve halk ismine yapılan bir iştir. Kamu faydasını çıkardığımızda geriye kalan yalnızca bir maskedir. Basın meslek örgütleri olarak bu maskelerin indirilmesini sağlamak da kurumlara görevlerini hatırlatmak da bakılırsavimizdir.
Cumhuriyet savcılarını ve parlamentoyu bakılırsave çağırıyoruz. Yargı artık üstü örtülemeyecek hale gelen vahim argümanları tesirli bir soruşturma yoluyla netleştirmek zorundadır. Türkiye Büyük Millet Meclisi demokratik toplum için vazgeçilmez değerdeki basın özgürlüğünü etkileyen boyutlarını da içine alacak biçimde tüm bu argümanları araştıracak bir kurul kurmalıdır.
Birtakım medya işverenlerinin hükümetle bağlantılı kurmak, bakanlarla ve bürokratlarla yakın olmak için işe aldıkları, yöneticilik verip işlerini takip ettirdikleri kelamda gazeteciler mesleğimize kara çalmaktadır. Medya işverenleri artık bu suça ortak olmaktan vazgeçmek zorundadır.
Bir ekip gazeteciler ya da siyasetçiler ortaya çıkanlar hakkında konuşurken “fazlasını biliyorum fakat söylemem” çeşidi sözlerle ayrıca argümanları ima etmektedir. Bunlar açık açık konuşulmadıkça ya çamur atma ya da kirli bağlantıların gizlenmesi manasına gelir. Basın meslek örgütleri olarak herkesi bildiklerini açıklamaya çağırıyoruz.
Tarihimiz gazetecilik onuru için işsizliği, aç kalmayı göze alan hatta canını vermekten çekinmeyen meslektaşlarımızla doludur. Onlar tüm toplumun uygunluğu için gazetecilikte ısrar ettiler. Bu yüzden onların mirasını yaşatmak beraberinde tüm toplumun bakılırsavidir.
Gazeteciliği ve gazeteleri yeri gelince bir kalkan, yeri gelince bir silah üzere kullanmalarına daima birlikte mahzur olalım.”
Medya Dayanışma Kümesi’nin bildirisinde imzası olan örgütler şöyle:
Basın Kurulu
Çağdaş Gazeteciler Derneği
Diplomasi Muhabirleri Derneği
İktisat Muhabirleri Derneği
Gazeteciler Cemiyeti
Haber-Sen
İzmir Gazeteciler Cemiyeti
Parlamento Muhabirleri Derneği
Türkiye Foto Muhabirleri Derneği
Türkiye Gazeteciler Sendikası
Türkiye Haber Kameramanları Derneği
“Gazetecilik mesleğini maske olarak kullananların rüşvete aracılığa karıştığı, nüfuz ticareti yaptığı, yargıyı etkilemeye çalıştığı, yasa dışı bağları iş edindiği ortaya saçıldı.” kelamlarıyla mesleğin ismini kirleten isimleri maksat alan ve kamuoyunu “Mesleğimizi kirli çıkarları için kullananların hesap vermesini sağlayalım” tabiriyle gayrete çağıran meslek örgütleri, cumhuriyet savcılarını ve parlamentoyu bakılırsave çağırdı.
Biroldukca meslek örgütünün imzasıyla yayınlanan bildiri şöyle:
“Gazetecilik için tarihi değerde ve fazlaca karanlık bir periyottan geçmekteyiz. Mafya, siyaset ve iş insanı kirlenmesine gazeteci kisvesindeki şahısların de katıldığı ortaya döküldü. Siyasetle, iş insanlarıyla ve kanundışı bireylerle içli dışlı bağlantılar, değerli hediyeler-tatiller, gazeteci maaşıyla edinilemeyecek hayat biçimleri, mal varlıkları ortaya çıktı. Bunlardan daha da makus olarak, gazetecilik mesleğini maske olarak kullananların rüşvete aracılığa karıştığı, nüfuz ticareti yaptığı, yargıyı etkilemeye çalıştığı, yasa dışı münasebetleri iş edindiği ortaya saçıldı. Basın tarihimizin hiç bir devrinde bu seviyede çürümüşlük ve pespayelik görülmemiştir.
Bizler maaşından diğer geliri, tazminatından öbür sermayesi olmayan gazetecilerin örgütleriyiz. “Artık kınama değil, harekete geçme zamanı” diyerek bir ortaya geldik ve mesleğimizi çıkarları için kullananlar hakkındaki tüm savları, şaibeleri incelemek için bakılırsav üstlendik.
Kimse zannetmesin ki gazetecilik sahipsizdir. Mesleğimizin tarih boyunca toplumdan aldığı itimada ve meşruiyete sığınarak kirli çıkar ağları kuranlara ve gazeteciliği kimliksizleştirmeye çalışanlara müsaade vermeyeceğiz!
Son günlerde ismi sıkça skandal açıklamalarla ve savunmalarla gündeme gelen birtakım gazeteciler mesleğimizin onurunu ayaklar altına almıştır. Onlar mesleğimizi bir paravan olarak kullananlardır. halbuki gazetecilik kamu faydasına ve halk ismine yapılan bir iştir. Kamu faydasını çıkardığımızda geriye kalan yalnızca bir maskedir. Basın meslek örgütleri olarak bu maskelerin indirilmesini sağlamak da kurumlara görevlerini hatırlatmak da bakılırsavimizdir.
Cumhuriyet savcılarını ve parlamentoyu bakılırsave çağırıyoruz. Yargı artık üstü örtülemeyecek hale gelen vahim argümanları tesirli bir soruşturma yoluyla netleştirmek zorundadır. Türkiye Büyük Millet Meclisi demokratik toplum için vazgeçilmez değerdeki basın özgürlüğünü etkileyen boyutlarını da içine alacak biçimde tüm bu argümanları araştıracak bir kurul kurmalıdır.
Birtakım medya işverenlerinin hükümetle bağlantılı kurmak, bakanlarla ve bürokratlarla yakın olmak için işe aldıkları, yöneticilik verip işlerini takip ettirdikleri kelamda gazeteciler mesleğimize kara çalmaktadır. Medya işverenleri artık bu suça ortak olmaktan vazgeçmek zorundadır.
Bir ekip gazeteciler ya da siyasetçiler ortaya çıkanlar hakkında konuşurken “fazlasını biliyorum fakat söylemem” çeşidi sözlerle ayrıca argümanları ima etmektedir. Bunlar açık açık konuşulmadıkça ya çamur atma ya da kirli bağlantıların gizlenmesi manasına gelir. Basın meslek örgütleri olarak herkesi bildiklerini açıklamaya çağırıyoruz.
Tarihimiz gazetecilik onuru için işsizliği, aç kalmayı göze alan hatta canını vermekten çekinmeyen meslektaşlarımızla doludur. Onlar tüm toplumun uygunluğu için gazetecilikte ısrar ettiler. Bu yüzden onların mirasını yaşatmak beraberinde tüm toplumun bakılırsavidir.
Gazeteciliği ve gazeteleri yeri gelince bir kalkan, yeri gelince bir silah üzere kullanmalarına daima birlikte mahzur olalım.”
Medya Dayanışma Kümesi’nin bildirisinde imzası olan örgütler şöyle:
Basın Kurulu
Çağdaş Gazeteciler Derneği
Diplomasi Muhabirleri Derneği
İktisat Muhabirleri Derneği
Gazeteciler Cemiyeti
Haber-Sen
İzmir Gazeteciler Cemiyeti
Parlamento Muhabirleri Derneği
Türkiye Foto Muhabirleri Derneği
Türkiye Gazeteciler Sendikası
Türkiye Haber Kameramanları Derneği