DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, FOX TV Çalar Saat programına konuk oldu. Burada partisine ve gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Babacan, hükümetin deklare ettiğı 2023 ulusal gelir gayesine, Merkez Bankası rezervlerine, parlamenter sisteme, partisinin tarım planı siyasetine değindi. Babacan, mevcut iktidarın 2023 amaçlarına ait, “Hükûmetin 2023 ulusal gelir amacı, 2008’de ulaştığımız ulusal gelirin altında. Bu bir felaket.” kelamlarını kaydetti.
Babacan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyleki:
‘2023 ULUSAL GELİR AMACI, 2008’DE ULAŞTIĞIMIZ ULUSAL GELİRİN ALTINDA’
“Biliyorsunuz birinci 200 liralık banknot tedavüle çıktı, yıl 2009. Bunun kıymeti 123 dolardı. Bugün ne kadar biliyor musunuz? 23 dolar. Vatandaşımızın cebindeki para, pul olmuş durumda.
Hükûmetin 2023 ulusal gelir amacı, 2008’de ulaştığımız ulusal gelirin altında. Bu bir felaket.
Muvaffakiyetin kaynağı Sayın Erdoğan’sa, Türkiye’nin ulusal eğitimde de en azından bir periyot başarılı olması gerekiyordu.
Ortadan yok olan bakan ‘Biz kura bakmıyoruz’ diyordu. Siz bakmıyorsunuz da elektriğin, camın, ne kadar teknik aygıt var ise tamamı dolar. Yüklü olarak ithal. Vaktinde eğitime eğitime yatırım yapılmadığı için Türkiye teknolojide geri kaldı.
‘MERKEZ BANKASI’NI BÜSBÜTÜN BAĞIMSIZ YAPACAĞIZ’
Merkez Bankası’nı büsbütün bağımsız yapacağız. İktisatla ilgili kurumları ayağa kaldırmamız bir aydır. Lakin yeni kurulacak hükûmetin özgürlüklerle ilgili birinci gün yapacağı açıklama dahi ülkeye bir nefes aldırır. Hukuk konusunda muteber bir hükûmet kurulduğu gün yatırım gelmeye başlar.
Yalnızca sistem değişikliği ülkeyi kurtarmaz. Parlamenter Sistemin Türkiye’ye gelmesi koşul fakat yetmez. Bunun için önemli bir zihniyet değişikliği ve topyekûn iktidar değişikliği koşul.
Avrupa Birliği standartlarını hedeflemek Türkiye’ye fazlaca şeyler kazandırdı. Bunların hepsini bir daha yapabiliriz.
‘PANDEMİDE VATANDAŞA EN AZ DAYANAK VEREN ÜLKE OLDUK’
Pandemi periyodunda bütün dünya, vatandaşlarına direkt dayanak verdi. Direkt takviye sayılarına baktığımızda Türkiye ulusal gelirine oranla vatandaşına en az takviye veren ülkelerden biri oldu.
Bu iktidar nasıl değişecek, bırakır mı?’ diyorlar. Bu iktidar seçimle değişecek. Bu milletin feraseti ve bu ülkenin köklerindeki demokrasi iradesi epeyce güçlü. Bu iradenin önünde kimse duramaz.
Tarım hareket planı deklare ettik. Bir siyasi partinin seçimlerden epey evvel, seçimden daha sonraki birinci 90 ve 360 günde yapacaklarını ayrıntılı bir biçimde ortaya koyması bir birinci.
‘BİR SENEDE 130 MİLYAR DOLAR SATTILAR’
Merkez Bankası’nın 2002’den 2018’e kadar yalnızca 8 milyar dolarlık döviz müdahalesi var. Lakin 2019’un başından 2020 sonuna kadar 130 milyar dolar sattılar.
Bu ülkenin tüm vatandaşları eşit vatandaş. Devlet olarak bir taraf olamazsınız. Vatandaşların inancını, ibadet özgürlüğünü, inancı doğrultusunda örgütlenme özgürlüğünü teminat altına almak devletin bakılırsavi.
Güçlendirilmiş parlamenter sistem isteyen partilerle yakın bir diyalog ortasındayız. Bundan daha sonraki süreçte biraz da iş birliği kademesine geçilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Biz bu ülkenin gücüne inanıyoruz. Ülkemizdeki bir hayli sorunun süratli bir biçimde toparlanacağına gönülden inanıyoruz.
Dürüst ve ehil bir takım; ortak akıl ve istişare ile iş yaptığında bu ülke başarıyı nasıl tescil ettiyse daha düzgünü süratli bir biçimde elde edilir.”
Babacan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyleki:
‘2023 ULUSAL GELİR AMACI, 2008’DE ULAŞTIĞIMIZ ULUSAL GELİRİN ALTINDA’
“Biliyorsunuz birinci 200 liralık banknot tedavüle çıktı, yıl 2009. Bunun kıymeti 123 dolardı. Bugün ne kadar biliyor musunuz? 23 dolar. Vatandaşımızın cebindeki para, pul olmuş durumda.
Hükûmetin 2023 ulusal gelir amacı, 2008’de ulaştığımız ulusal gelirin altında. Bu bir felaket.
Muvaffakiyetin kaynağı Sayın Erdoğan’sa, Türkiye’nin ulusal eğitimde de en azından bir periyot başarılı olması gerekiyordu.
Ortadan yok olan bakan ‘Biz kura bakmıyoruz’ diyordu. Siz bakmıyorsunuz da elektriğin, camın, ne kadar teknik aygıt var ise tamamı dolar. Yüklü olarak ithal. Vaktinde eğitime eğitime yatırım yapılmadığı için Türkiye teknolojide geri kaldı.
‘MERKEZ BANKASI’NI BÜSBÜTÜN BAĞIMSIZ YAPACAĞIZ’
Merkez Bankası’nı büsbütün bağımsız yapacağız. İktisatla ilgili kurumları ayağa kaldırmamız bir aydır. Lakin yeni kurulacak hükûmetin özgürlüklerle ilgili birinci gün yapacağı açıklama dahi ülkeye bir nefes aldırır. Hukuk konusunda muteber bir hükûmet kurulduğu gün yatırım gelmeye başlar.
Yalnızca sistem değişikliği ülkeyi kurtarmaz. Parlamenter Sistemin Türkiye’ye gelmesi koşul fakat yetmez. Bunun için önemli bir zihniyet değişikliği ve topyekûn iktidar değişikliği koşul.
Avrupa Birliği standartlarını hedeflemek Türkiye’ye fazlaca şeyler kazandırdı. Bunların hepsini bir daha yapabiliriz.
‘PANDEMİDE VATANDAŞA EN AZ DAYANAK VEREN ÜLKE OLDUK’
Pandemi periyodunda bütün dünya, vatandaşlarına direkt dayanak verdi. Direkt takviye sayılarına baktığımızda Türkiye ulusal gelirine oranla vatandaşına en az takviye veren ülkelerden biri oldu.
Bu iktidar nasıl değişecek, bırakır mı?’ diyorlar. Bu iktidar seçimle değişecek. Bu milletin feraseti ve bu ülkenin köklerindeki demokrasi iradesi epeyce güçlü. Bu iradenin önünde kimse duramaz.
Tarım hareket planı deklare ettik. Bir siyasi partinin seçimlerden epey evvel, seçimden daha sonraki birinci 90 ve 360 günde yapacaklarını ayrıntılı bir biçimde ortaya koyması bir birinci.
‘BİR SENEDE 130 MİLYAR DOLAR SATTILAR’
Merkez Bankası’nın 2002’den 2018’e kadar yalnızca 8 milyar dolarlık döviz müdahalesi var. Lakin 2019’un başından 2020 sonuna kadar 130 milyar dolar sattılar.
Bu ülkenin tüm vatandaşları eşit vatandaş. Devlet olarak bir taraf olamazsınız. Vatandaşların inancını, ibadet özgürlüğünü, inancı doğrultusunda örgütlenme özgürlüğünü teminat altına almak devletin bakılırsavi.
Güçlendirilmiş parlamenter sistem isteyen partilerle yakın bir diyalog ortasındayız. Bundan daha sonraki süreçte biraz da iş birliği kademesine geçilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Biz bu ülkenin gücüne inanıyoruz. Ülkemizdeki bir hayli sorunun süratli bir biçimde toparlanacağına gönülden inanıyoruz.
Dürüst ve ehil bir takım; ortak akıl ve istişare ile iş yaptığında bu ülke başarıyı nasıl tescil ettiyse daha düzgünü süratli bir biçimde elde edilir.”