DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, Aydın’da partisinin vilayet binasının açılışında konuştu. Burada değerli açıklamalarda bulunan Babacan’ın gündeminde Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasının (TCMB) beklentilerin üzerinde gelen ve döviz piyasalarını altüst eden 200 baz puanlık faiz indirimi vardı.
Faiz indirimi sonucunın Merkez Bankası’nın değil, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sonucu olduğunu savunan Babacan, “Merkez Bankası da Sayın Erdoğan’ın talimatlarıyla dişli sıyırmış durumda. Ne yapsalar yarar etmiyor. Faizi indiriyor, piyasa faizi yükseliyor. Faizi indiriyor, kur fırlıyor. Artık ellerinde hiç bir denetim enstrümanı kalmadı” kelamlarını kaydetti.
Babacan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyleki:
1Dün Merkez Bankası’nın faiz sonucu belirtildi. Düzeltmek lazım; bu faiz sonucu Merkez Bankası’nın falan değil, Sayın Erdoğan faiz sonucu. aslına bakarsanız memleketler arası basın “Erdoğan’ın Merkez Bankası” diye haber yapmış. Gece yarısı kararlarıyla lideri, lider yardımcıları mevsimlik emekçiye çevrilen bir kurumun bağımsızlığı ve prestiji olmaz.
ARTIK ELLERİNDE HİÇBİR DENETİM DÜZENEĞİ KALMADI
Döviz rezervi eksi 52 milyar dolara düştü. Döviz rezerviyle artık kuru denetim edecek imkan kalmadı. Merkez Bankası’nın elinde bir tane enstrüman kaldı. O da gecelik faiz. Dişli sıyırdı. Otomobil kullananlar bilir; dişli döner lakin sıyırdı mı çevirmek boşa. Otomobil gitmez. Merkez Bankası da Sayın Erdoğan’ın talimatlarıyla dişli sıyırmış durumda. Ne yapsalar yarar etmiyor. Faizi indiriyor, piyasa faizi yükseliyor. Faizi indiriyor, kur fırlıyor. Artık ellerinde hiç bir denetim enstrümanı kalmadı.
FAİZ İNDİRİMİNDEN EN KEYİFLİ OLANLAR FAİZİ ALANLAR
Merkez Bankası geçen ay ve bu ay toplam üç puanlık faiz indirimi yaptı. kararı ne oldu? Dolar kuru 8.30’dan 9.30’a, 9.40’a, 9.50’ye çıktı. Partili medyada, Cumhurbaşkanlığının propaganda makinesi İrtibat Merkezi midir, Bağlantı Başkanlığı mıdır nedir, orada hiç bahsetmiyorlar. Ancak epeyce kıymetli bir gerçek oluştu: Hazine’nin borçlanma faizleri bir ay içerisinde yüzde 17,5’tan yüzde 20,5’a çıktı. birebir vakitte uzun vadeli on yıllık faiz arttı. Üstelik bu, devletin ödediği faiz. Bu milletin, bu devletin bütçesinden ödediği faiz. Merkez Bankası’nın, Erdoğan’ın düşürdüğü faiz ise gecelik-haftalık Merkez Bankası’nın aldığı faiz. Sayın Erdoğan’ın tabiriyle, Merkez Bankası’nın faiz indiriminden en memnun olanlar faizi alan yerli, yabancı beşerler.
TÜRKİYE’NİN FATF TARAFINDAN GRİ LİSTEYE ALINMASI
FATF diye bir kurum var, kuruluşunda bizim de emeğimiz var. Milletlerarası kara para, terörün finansmanıyla ilgili konularda izleme şurası. Paydaşı olduğumuz, konsensüsle dayanak vererek kurdurduğumuz kurum dün Türkiye’yi kara para ve terörün finansmanı sıkıntısında gri listeye aldı. Beyaz listedeydik, gri listeye alındık. Bir daha sonraki kademe kara liste. Bu, Türkiye’nin prestijiyle ilgili son derece tehlikeli bir durum. Gri listeye alınan ülkelere sermaye akışı yavaşlar. Bu ülkeler ileride daha güç durumlarla karşı karşıya kalabilirler. Kendi vatandaşına şeffaf olmayan, hesap vermeyen hükûmet maalesef Türkiye’nin milletlerarası alanda da prestijini zedeleyecek epeyce işler yapıyor. Bu da başlı başına ekonomimiz açısından başlı başına bir risk ögesi olarak listeye girdi.
HUKUK OLMADAN İKTİSAT DÜZELMEZ
Hükûmet, itimat olmadan iktisadın düzelmeyeceğini anlamıyor. Matematikte nasıl iki sefer iki dört ederse, hukuk ve adalet olmadan iktisat düzelmez. Bu kadar. Sayın Erdoğan zannediyor ki, ‘Talimat vereyim, Merkez Bankası faizi indirsin, enflasyon da piyasa faizleri de düşsün, iktisat düzelsin’. Hayal, hayal…”
Faiz indirimi sonucunın Merkez Bankası’nın değil, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sonucu olduğunu savunan Babacan, “Merkez Bankası da Sayın Erdoğan’ın talimatlarıyla dişli sıyırmış durumda. Ne yapsalar yarar etmiyor. Faizi indiriyor, piyasa faizi yükseliyor. Faizi indiriyor, kur fırlıyor. Artık ellerinde hiç bir denetim enstrümanı kalmadı” kelamlarını kaydetti.
Babacan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyleki:
1Dün Merkez Bankası’nın faiz sonucu belirtildi. Düzeltmek lazım; bu faiz sonucu Merkez Bankası’nın falan değil, Sayın Erdoğan faiz sonucu. aslına bakarsanız memleketler arası basın “Erdoğan’ın Merkez Bankası” diye haber yapmış. Gece yarısı kararlarıyla lideri, lider yardımcıları mevsimlik emekçiye çevrilen bir kurumun bağımsızlığı ve prestiji olmaz.
ARTIK ELLERİNDE HİÇBİR DENETİM DÜZENEĞİ KALMADI
Döviz rezervi eksi 52 milyar dolara düştü. Döviz rezerviyle artık kuru denetim edecek imkan kalmadı. Merkez Bankası’nın elinde bir tane enstrüman kaldı. O da gecelik faiz. Dişli sıyırdı. Otomobil kullananlar bilir; dişli döner lakin sıyırdı mı çevirmek boşa. Otomobil gitmez. Merkez Bankası da Sayın Erdoğan’ın talimatlarıyla dişli sıyırmış durumda. Ne yapsalar yarar etmiyor. Faizi indiriyor, piyasa faizi yükseliyor. Faizi indiriyor, kur fırlıyor. Artık ellerinde hiç bir denetim enstrümanı kalmadı.
FAİZ İNDİRİMİNDEN EN KEYİFLİ OLANLAR FAİZİ ALANLAR
Merkez Bankası geçen ay ve bu ay toplam üç puanlık faiz indirimi yaptı. kararı ne oldu? Dolar kuru 8.30’dan 9.30’a, 9.40’a, 9.50’ye çıktı. Partili medyada, Cumhurbaşkanlığının propaganda makinesi İrtibat Merkezi midir, Bağlantı Başkanlığı mıdır nedir, orada hiç bahsetmiyorlar. Ancak epeyce kıymetli bir gerçek oluştu: Hazine’nin borçlanma faizleri bir ay içerisinde yüzde 17,5’tan yüzde 20,5’a çıktı. birebir vakitte uzun vadeli on yıllık faiz arttı. Üstelik bu, devletin ödediği faiz. Bu milletin, bu devletin bütçesinden ödediği faiz. Merkez Bankası’nın, Erdoğan’ın düşürdüğü faiz ise gecelik-haftalık Merkez Bankası’nın aldığı faiz. Sayın Erdoğan’ın tabiriyle, Merkez Bankası’nın faiz indiriminden en memnun olanlar faizi alan yerli, yabancı beşerler.
TÜRKİYE’NİN FATF TARAFINDAN GRİ LİSTEYE ALINMASI
FATF diye bir kurum var, kuruluşunda bizim de emeğimiz var. Milletlerarası kara para, terörün finansmanıyla ilgili konularda izleme şurası. Paydaşı olduğumuz, konsensüsle dayanak vererek kurdurduğumuz kurum dün Türkiye’yi kara para ve terörün finansmanı sıkıntısında gri listeye aldı. Beyaz listedeydik, gri listeye alındık. Bir daha sonraki kademe kara liste. Bu, Türkiye’nin prestijiyle ilgili son derece tehlikeli bir durum. Gri listeye alınan ülkelere sermaye akışı yavaşlar. Bu ülkeler ileride daha güç durumlarla karşı karşıya kalabilirler. Kendi vatandaşına şeffaf olmayan, hesap vermeyen hükûmet maalesef Türkiye’nin milletlerarası alanda da prestijini zedeleyecek epeyce işler yapıyor. Bu da başlı başına ekonomimiz açısından başlı başına bir risk ögesi olarak listeye girdi.
HUKUK OLMADAN İKTİSAT DÜZELMEZ
Hükûmet, itimat olmadan iktisadın düzelmeyeceğini anlamıyor. Matematikte nasıl iki sefer iki dört ederse, hukuk ve adalet olmadan iktisat düzelmez. Bu kadar. Sayın Erdoğan zannediyor ki, ‘Talimat vereyim, Merkez Bankası faizi indirsin, enflasyon da piyasa faizleri de düşsün, iktisat düzelsin’. Hayal, hayal…”