DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, Bursa Osmangazi’de, partisinin ilçe kongresine katıldı. Bir ülkenin prestijinin gençlerinin ömür şartları ile ölçülebileceğini kaydeden Babacan, işsizlik ve eğitim dataları ile konuştu.
Babacan’ın gündeminin ikinci konusu ise Cumhur İttifakı’nın çalışmalarını sürdürdüğü ‘Yeni Anayasa’ çalışmaları vardı. Babacan, “Yeni anayasa dedikleri, bu ucube Taraflı Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ni düzgünce derinleştirmek. Keyfi idare sisteminin memleketimize uygunca yapışmasını sağlamak” tabirlerini kullanarak ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ i savundu.
‘İKTİDAR HALKIMIZI HAYAL ALEMİNE SÜRÜKLEMEK İSTİYOR’
AK Parti iktidarının gerçeklikten koparak ‘hayal dünyasına’ sürüklendiğini söyleyen Babacan, “Bizler daima birlikte riyakarlığa karşı dürüstlüğün, yanlışa karşı doğruların gayretini vermek için yola çıktık. Bizler bu hakikat çabasının neferleriyiz. Bugünkü iktidar kendisini uydurulmuş gerçeklik dünyasına artık hapsetmiş durumda. Halkımızı da o hayal alemine davet ediyor” diye konuştu.
‘BİR ÜLKENİN PRESTİJİ GENÇLERİDİR’
Partisinin saha çalışması içerisinde olduğunu ve halkın yaşadığı sıkıntıları kendilerinden dinlediğini söyleyen Babacan, “Geçtiğimiz bir yıl içerisinde yaklaşık 60 kente gittim. En az bir o kadar da ilçeye gittim. Her gün caddelerde, sokaklarda vatandaşlarımızla birlikte oldum. Grup olarak daima birlikte alandayız. İktidar hayal alemindeyken halkımızın ne zorluklar çektiğini, hangi sorunları yaşadığını çok yeterli biliyoruz ve şahsen kendilerinden dinliyoruz. İsrafın ortasında yüzenler, prestijden tasarruf olmaz diyenler gençlerimizi bu hoş memleketimizden maalesef soğutuyorlar. sokakta yolumuzu çeviren anne ve babalar feryat ediyor. İş aramaktan yorulmuş, çaresiz gençler isyan ediyor. Çok açık söylüyorum; Bir ülkenin prestijini farklı farklı tanım edebilirsiniz. Lakin bir ülkenin prestiji hem de o ülkenin gençleridir. Prestij; gençlerin yarınlarını kendi doğup büyüdüğü bu hoş topraklarda kurmak istemesiyle ölçülür. Prestij memlekette havaalanı sayısını çoğaltmakla elde edilmez. İşte şayet sizin gençleriniz o havalimanlarının dış sınırlarını kendileri için bir umut kapısı olarak görüyorsa bu ülke için bir prestij değildir. Prestij anne babaların çocuklarının yarılarından kaygı etmeyeceği bir ülke inşaa etmektir” biçiminde konuştu.
‘BU GÜNLER KISA VAKİTTE DÜZELECEK’
Babacan konuşmasının devamında ise OECD ülkelerine ilişkin bilgileri paylaşarak şu sözleri kullandı:
“Sizlerle bir bilgiyi paylaşmak istiyorum. Genç nüfus için tutulan bir istatistik vardır. Bu istatistik ne eğitimde ne işte olanlarla ilgili bir istatistiktir. Yani eğitim hayatından ayrılmış fakat iş ömrüne da girememiş gençlerin sayısıdır bu. Bütün OECD ülkelerinde bu istatistik tutuluyor. Bu yılın en son açıklanan ikinci çeyrek verisi ne eğitimde ne iş ömründe olan gençlerimizin sayısı tam 2 milyon 805 bin arkadaşlar. Bu TÜİK’in sayısı, o da inanıyorsak.
OECD ülkelerinin ortalaması yüzde 12.8. Ortalamanın altında ve üstünde olan ülkeler var. Bu grafiğin en sağındaki ülkeye dikkatinizi çekmek istiyorum yüzde 28.8. O ülke maalesef bizim ülkemiz.
Dünyadaki halimize bir bakalım: Slovakyalı, Yunanistanlı, Macaristanlı, Polonyalı gençlerle yapılan su kıyaslamaya bakın.
Buradan Türkiye’nin tüm gençlerine seslenmek istiyorum. Kendinizi kapattığınız o odalarda konut genci olarak yaş almak istemediğinizi biliyorum. Mevcut şartlara sakın baht demeyin. Emin olun; bu günler epeyce kısa vakitte düzelecek.
Ülkemizdeki istihdam imkânlarını bir daha her alanda yükselteceğiz. Eğitimin her kademesini kaliteyle taçlandıracağız.”
‘YENİ ANAYASA DEDİKLERİ TARAFLI CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİNİ DERİNLEŞTİRMEK’
Sayın Cumhurbaşkanı ‘Yeni anayasa’ demeye başladı. Siz, işinize gelmeyince, mevcut anayasaya uymuyorsunuz ki. Mevcut anayasaya uymuyorsunuz, yeni anayasa uyacağınızı nereden bileceğiz?
Yeni anayasa dedikleri, bu ucube Taraflı Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ni düzgünce derinleştirmek. Keyfi idare sisteminin memleketimize güzelce yapışmasını sağlamak.
Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem; kuvvetli meclis, kuvvetli hükûmet ve kuvvetli yargı demektir. Meclis’in kontrol sistemlerinin çalıştığı, hükümetin istikrar kazandığı ve yargının bağımsızlaştığı sistemin ismidir.
Temel hak ve özgürlüklerin garanti altına alınması, söz, basın ve örgütlenme özgürlüğünün önündeki tüm manilerin kaldırılması demektir.
Bu ülkede hiç kimse, tekrar asla, yalnız yürümeyecek. Zira artık Türkiye’nin DEVA’sı var.
Babacan’ın gündeminin ikinci konusu ise Cumhur İttifakı’nın çalışmalarını sürdürdüğü ‘Yeni Anayasa’ çalışmaları vardı. Babacan, “Yeni anayasa dedikleri, bu ucube Taraflı Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ni düzgünce derinleştirmek. Keyfi idare sisteminin memleketimize uygunca yapışmasını sağlamak” tabirlerini kullanarak ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ i savundu.
‘İKTİDAR HALKIMIZI HAYAL ALEMİNE SÜRÜKLEMEK İSTİYOR’
AK Parti iktidarının gerçeklikten koparak ‘hayal dünyasına’ sürüklendiğini söyleyen Babacan, “Bizler daima birlikte riyakarlığa karşı dürüstlüğün, yanlışa karşı doğruların gayretini vermek için yola çıktık. Bizler bu hakikat çabasının neferleriyiz. Bugünkü iktidar kendisini uydurulmuş gerçeklik dünyasına artık hapsetmiş durumda. Halkımızı da o hayal alemine davet ediyor” diye konuştu.
‘BİR ÜLKENİN PRESTİJİ GENÇLERİDİR’
Partisinin saha çalışması içerisinde olduğunu ve halkın yaşadığı sıkıntıları kendilerinden dinlediğini söyleyen Babacan, “Geçtiğimiz bir yıl içerisinde yaklaşık 60 kente gittim. En az bir o kadar da ilçeye gittim. Her gün caddelerde, sokaklarda vatandaşlarımızla birlikte oldum. Grup olarak daima birlikte alandayız. İktidar hayal alemindeyken halkımızın ne zorluklar çektiğini, hangi sorunları yaşadığını çok yeterli biliyoruz ve şahsen kendilerinden dinliyoruz. İsrafın ortasında yüzenler, prestijden tasarruf olmaz diyenler gençlerimizi bu hoş memleketimizden maalesef soğutuyorlar. sokakta yolumuzu çeviren anne ve babalar feryat ediyor. İş aramaktan yorulmuş, çaresiz gençler isyan ediyor. Çok açık söylüyorum; Bir ülkenin prestijini farklı farklı tanım edebilirsiniz. Lakin bir ülkenin prestiji hem de o ülkenin gençleridir. Prestij; gençlerin yarınlarını kendi doğup büyüdüğü bu hoş topraklarda kurmak istemesiyle ölçülür. Prestij memlekette havaalanı sayısını çoğaltmakla elde edilmez. İşte şayet sizin gençleriniz o havalimanlarının dış sınırlarını kendileri için bir umut kapısı olarak görüyorsa bu ülke için bir prestij değildir. Prestij anne babaların çocuklarının yarılarından kaygı etmeyeceği bir ülke inşaa etmektir” biçiminde konuştu.
‘BU GÜNLER KISA VAKİTTE DÜZELECEK’
Babacan konuşmasının devamında ise OECD ülkelerine ilişkin bilgileri paylaşarak şu sözleri kullandı:
“Sizlerle bir bilgiyi paylaşmak istiyorum. Genç nüfus için tutulan bir istatistik vardır. Bu istatistik ne eğitimde ne işte olanlarla ilgili bir istatistiktir. Yani eğitim hayatından ayrılmış fakat iş ömrüne da girememiş gençlerin sayısıdır bu. Bütün OECD ülkelerinde bu istatistik tutuluyor. Bu yılın en son açıklanan ikinci çeyrek verisi ne eğitimde ne iş ömründe olan gençlerimizin sayısı tam 2 milyon 805 bin arkadaşlar. Bu TÜİK’in sayısı, o da inanıyorsak.
OECD ülkelerinin ortalaması yüzde 12.8. Ortalamanın altında ve üstünde olan ülkeler var. Bu grafiğin en sağındaki ülkeye dikkatinizi çekmek istiyorum yüzde 28.8. O ülke maalesef bizim ülkemiz.
Dünyadaki halimize bir bakalım: Slovakyalı, Yunanistanlı, Macaristanlı, Polonyalı gençlerle yapılan su kıyaslamaya bakın.
Buradan Türkiye’nin tüm gençlerine seslenmek istiyorum. Kendinizi kapattığınız o odalarda konut genci olarak yaş almak istemediğinizi biliyorum. Mevcut şartlara sakın baht demeyin. Emin olun; bu günler epeyce kısa vakitte düzelecek.
Ülkemizdeki istihdam imkânlarını bir daha her alanda yükselteceğiz. Eğitimin her kademesini kaliteyle taçlandıracağız.”
‘YENİ ANAYASA DEDİKLERİ TARAFLI CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİNİ DERİNLEŞTİRMEK’
Sayın Cumhurbaşkanı ‘Yeni anayasa’ demeye başladı. Siz, işinize gelmeyince, mevcut anayasaya uymuyorsunuz ki. Mevcut anayasaya uymuyorsunuz, yeni anayasa uyacağınızı nereden bileceğiz?
Yeni anayasa dedikleri, bu ucube Taraflı Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ni düzgünce derinleştirmek. Keyfi idare sisteminin memleketimize güzelce yapışmasını sağlamak.
Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem; kuvvetli meclis, kuvvetli hükûmet ve kuvvetli yargı demektir. Meclis’in kontrol sistemlerinin çalıştığı, hükümetin istikrar kazandığı ve yargının bağımsızlaştığı sistemin ismidir.
Temel hak ve özgürlüklerin garanti altına alınması, söz, basın ve örgütlenme özgürlüğünün önündeki tüm manilerin kaldırılması demektir.
Bu ülkede hiç kimse, tekrar asla, yalnız yürümeyecek. Zira artık Türkiye’nin DEVA’sı var.