DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan toplumsal medya hesabı üzerinden partisinin İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu’nun paylaştığı bilgilere yönelik olarak bir ileti yayınladı. Babacan paylaşımında “Bu tablo utanç verici. Bir ülkede 1,5 milyon insan terörle suçlanıyorsa devlet vatandaşıyla hengame ediyor demektir. Kâfi artık davalarla, KHKlarla halkı sindirmeye çalışmayın” dedi.
DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, silahlı terör örgütü yargılamalarındaki adaletsizliğe reaksiyon göstermiş ve 15 Temmuz darbe teşebbüsünden daha sonra silahlı terör örgütü yargılamalarının büyük bir ekseriyetinin hukuksuz olduğuna dikkat çekmişti.
Yeneroğlu, açıklamasında “Türkiye’nin hemen hukuka ve hukuk devleti prensiplerine dönmesi kaidedir.” dedi.
Yeneroğlu’nun açıklamaları şu biçimde:
“Adalet Bakanlığı bugün, Adalet İstatistikleri 2020 datalarını kamuoyu ile paylaşmıştır. İstatistiklere bakılırsa cumhuriyet başsavcılıklarınca 2020 yılında TCK’nın 314. unsurundan yani Silahlı Terör Örgütü Kabahatinden 208 bin 833 adet karar verilmiştir. 2016 yılından itibaren bu sayılar dikkate alındığında, 2016-2020 içinde cumhuriyet savcılıkları silahlı terör örgütünden toplamda en az 1 Milyon 576 Bin 566 adet soruşturma başlatmıştır. Bu istatistikler, 15 Temmuz darbe teşebbüsünden daha sonra silahlı terör örgütü yargılamalarının fazlaca büyük bir ekseriyetinin ne kadar hukuksuz olduğunun en bariz ispatıdır.”
‘SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ YARGILAMALARI HUKUK DEVLETİ UNSURLARINI ZEDELEMEKTE’
“Söz konusu sayıların bu kadar yüksek olması, siyasetin baskısı sonucunda Yargıtay’ın ceza hukukunun en temel kurallarını yok sayan içtihatları doğrultusunda açılan soruşturmaların hata sürece kastı olmayan, örgütün sonuncu amaçlarından bihaber olan ve rastgele bir suça iştirak etmemiş temiz bireylere kadar sirayet etmiş olmasından kaynaklandığı açıktır. Silahlı terör örgütü yargılamaları hukuk devleti prensiplerini zedelemekte, AİHM içtihatlarına büsbütün muhalif bir biçimde yürütülmektedir. Ne yazık ki yargı, Yargıtay ve kısmen de Anayasa Mahkemesi bu hukuksuzluklara mani olamamakta, tersine hukuku ayak bağı olarak bakılırsan iktidarın endişe coğrafyasında onun siyasetlerine alet olmaktadır.”
‘Adaleti konuşma zamanı’
“Yaşanan adaletsizlikler karşısında siyasetçilerin, hukukçuların ve kamuoyunun büyük bir kısmı da kulaklarını tıkamakta ve gözlerini kapatmaktadır. Lakin bu yargılamaların toplumda tesiri epey uzun yıllar sürecek travmalar meydana getirdiği gerçeği, ileriki vakit içinderda epeyce daha hissedilir olacaktır. Bu yüzden vakit adaleti konuşma, silahlı terör örgütü üyeliği yargılamalarındaki adaletsizliklere son verme devridir. Türkiye’nin hemen hukuka ve hukuk devleti unsurlarına dönmesi kaidedir.”
DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, silahlı terör örgütü yargılamalarındaki adaletsizliğe reaksiyon göstermiş ve 15 Temmuz darbe teşebbüsünden daha sonra silahlı terör örgütü yargılamalarının büyük bir ekseriyetinin hukuksuz olduğuna dikkat çekmişti.
Yeneroğlu, açıklamasında “Türkiye’nin hemen hukuka ve hukuk devleti prensiplerine dönmesi kaidedir.” dedi.
Yeneroğlu’nun açıklamaları şu biçimde:
“Adalet Bakanlığı bugün, Adalet İstatistikleri 2020 datalarını kamuoyu ile paylaşmıştır. İstatistiklere bakılırsa cumhuriyet başsavcılıklarınca 2020 yılında TCK’nın 314. unsurundan yani Silahlı Terör Örgütü Kabahatinden 208 bin 833 adet karar verilmiştir. 2016 yılından itibaren bu sayılar dikkate alındığında, 2016-2020 içinde cumhuriyet savcılıkları silahlı terör örgütünden toplamda en az 1 Milyon 576 Bin 566 adet soruşturma başlatmıştır. Bu istatistikler, 15 Temmuz darbe teşebbüsünden daha sonra silahlı terör örgütü yargılamalarının fazlaca büyük bir ekseriyetinin ne kadar hukuksuz olduğunun en bariz ispatıdır.”
‘SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ YARGILAMALARI HUKUK DEVLETİ UNSURLARINI ZEDELEMEKTE’
“Söz konusu sayıların bu kadar yüksek olması, siyasetin baskısı sonucunda Yargıtay’ın ceza hukukunun en temel kurallarını yok sayan içtihatları doğrultusunda açılan soruşturmaların hata sürece kastı olmayan, örgütün sonuncu amaçlarından bihaber olan ve rastgele bir suça iştirak etmemiş temiz bireylere kadar sirayet etmiş olmasından kaynaklandığı açıktır. Silahlı terör örgütü yargılamaları hukuk devleti prensiplerini zedelemekte, AİHM içtihatlarına büsbütün muhalif bir biçimde yürütülmektedir. Ne yazık ki yargı, Yargıtay ve kısmen de Anayasa Mahkemesi bu hukuksuzluklara mani olamamakta, tersine hukuku ayak bağı olarak bakılırsan iktidarın endişe coğrafyasında onun siyasetlerine alet olmaktadır.”
‘Adaleti konuşma zamanı’
“Yaşanan adaletsizlikler karşısında siyasetçilerin, hukukçuların ve kamuoyunun büyük bir kısmı da kulaklarını tıkamakta ve gözlerini kapatmaktadır. Lakin bu yargılamaların toplumda tesiri epey uzun yıllar sürecek travmalar meydana getirdiği gerçeği, ileriki vakit içinderda epeyce daha hissedilir olacaktır. Bu yüzden vakit adaleti konuşma, silahlı terör örgütü üyeliği yargılamalarındaki adaletsizliklere son verme devridir. Türkiye’nin hemen hukuka ve hukuk devleti unsurlarına dönmesi kaidedir.”