DÜZGÜN Parti Eğitim Siyasetleri Lideri, Ankara Milletvekili Şenol Sunat, bayana yönelik şiddetin sebeplerinin tüm taraflarıyla araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi emeliyle kurulan Meclis Araştırma Kurulundan ayrıldı.
TBMM’ye sunduğu dilekçede, “İstanbul Kontratından çıkma sonucunın yürürlüğe gireceği 1 Temmuz 2021 tarihi ve Danıştay’a yapılan müracaatların hala bir karara bağlanmadığı göz önüne alındığında, bu kurulun ortasında yer almamın toplum ve bilhassa de bayan vicdanında yeri olmadığını” belirten Sunat, büsbütün siyasi mülahazalar ile alınacak yanlış kararlara meşruiyet kazandırmamak için Meclis Araştırma Komitesinden ayrıldığını söylemiş oldu.
Şenol Sunat TBMM’ye sunduğu dilekçede şunları söylemiş oldu:
“Meclis araştırma kurulu, bayan cinayetlerinin ve bayana yönelik şiddetin giderek arttığı süreçte, tüm partilerin vermiş olduğu araştırma önergeleri birleştirilerek, Bayana yönelik şiddet konusunda uygulama da var olan eksikliklerin tespit edilmesi için kurulmuştu.
Bilindiği üzere kurulun kurulmasından epeyce kısa bir süre daha sonra Cumhurbaşkanının, hukuka uygun olmayan ve TBMM iradesini yok sayan bir gece yarısı kararnamesiyle İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme sonucu demokratik hukuk devletine uygun bir davranış değildi.
Bu karar, bayanların büyük uğraş ile kazandığı tüm kazanımların yok sayılması manasına geldiğinden, bayanları derinden yaralamıştır.
Bu alınan şanssız ve bir o kadar da yanlış olan bu karar sonucunda, komiteye katılıp katılmama konusunda başından beri tereddütler yaşadım.
Düzgün niyetimi kaybetmeden toplantılara mazeretim olmadığı sürece katılıp görüşlerimi ve sorularımı da yöneltmeye çalıştım.
Komite liderinin kurula davet edilecekler konusunda istişare etmemesi, bilhassa muhalefet partileri komite üyelerinin soru sorma formuna ve söylemiş oldukleri kelamlara müdahale formu, müddet üzerinde hiç durmadan uyarması rahatsız edicidir.
Komitede dinlenecek şahısların, kurul üyelerine epey kısa müddet evvel bildirilmesi, bayan hakları ve bayana şiddet konusunda hassas olmayan kimi kişi ve kurumların davet edilmesi de başka bir garabettir.
Komite üyesi olmayan muhalefet milletvekillerine davranış formu ve soru sordurmama ve kaba bir lisanla muamele TBMM teamüllerine de karşıttır.
Meclis araştırma komitesinin, çoğulcu değil, çoğunlukçu bir anlayışla çalışmaları devam ettireceği, yıllardır sürdürülen bayan hakları ve bayana yönelik şiddeti tedbire konusunda, kazanımlardan geri adım atılacağı ve aşikâr kesitleri mutlu etmek için kanunlarda değişikliklere gidecek alt yapıyı hazırlamaya çalıştığı ortadadır.
Ülkemizi ilgilendiren her hususta olduğu üzere, bu bahiste da büsbütün siyasi mülahazalar ile alınacak yanlış kararlara meşruiyet kazandırmak benim ve mensubu olmaktan onur duyduğum UYGUN Parti’nin yapısında yoktur.
İstanbul Kontratından çıkma sonucunın yürürlüğe gireceği 1 Temmuz 2021 tarihi ve Danıştay’a yapılan müracaatların hala bir karara bağlanmadığı göz önüne alındığında, bu kurulun ortasında yer almamın toplum ve bilhassa de bayan vicdanında yeri olmadığını düşündüğümden, meclis araştırma kurulundan ayrıldığımı detaylarınize sunarım.”
TBMM’ye sunduğu dilekçede, “İstanbul Kontratından çıkma sonucunın yürürlüğe gireceği 1 Temmuz 2021 tarihi ve Danıştay’a yapılan müracaatların hala bir karara bağlanmadığı göz önüne alındığında, bu kurulun ortasında yer almamın toplum ve bilhassa de bayan vicdanında yeri olmadığını” belirten Sunat, büsbütün siyasi mülahazalar ile alınacak yanlış kararlara meşruiyet kazandırmamak için Meclis Araştırma Komitesinden ayrıldığını söylemiş oldu.
Şenol Sunat TBMM’ye sunduğu dilekçede şunları söylemiş oldu:
“Meclis araştırma kurulu, bayan cinayetlerinin ve bayana yönelik şiddetin giderek arttığı süreçte, tüm partilerin vermiş olduğu araştırma önergeleri birleştirilerek, Bayana yönelik şiddet konusunda uygulama da var olan eksikliklerin tespit edilmesi için kurulmuştu.
Bilindiği üzere kurulun kurulmasından epeyce kısa bir süre daha sonra Cumhurbaşkanının, hukuka uygun olmayan ve TBMM iradesini yok sayan bir gece yarısı kararnamesiyle İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme sonucu demokratik hukuk devletine uygun bir davranış değildi.
Bu karar, bayanların büyük uğraş ile kazandığı tüm kazanımların yok sayılması manasına geldiğinden, bayanları derinden yaralamıştır.
Bu alınan şanssız ve bir o kadar da yanlış olan bu karar sonucunda, komiteye katılıp katılmama konusunda başından beri tereddütler yaşadım.
Düzgün niyetimi kaybetmeden toplantılara mazeretim olmadığı sürece katılıp görüşlerimi ve sorularımı da yöneltmeye çalıştım.
Komite liderinin kurula davet edilecekler konusunda istişare etmemesi, bilhassa muhalefet partileri komite üyelerinin soru sorma formuna ve söylemiş oldukleri kelamlara müdahale formu, müddet üzerinde hiç durmadan uyarması rahatsız edicidir.
Komitede dinlenecek şahısların, kurul üyelerine epey kısa müddet evvel bildirilmesi, bayan hakları ve bayana şiddet konusunda hassas olmayan kimi kişi ve kurumların davet edilmesi de başka bir garabettir.
Komite üyesi olmayan muhalefet milletvekillerine davranış formu ve soru sordurmama ve kaba bir lisanla muamele TBMM teamüllerine de karşıttır.
Meclis araştırma komitesinin, çoğulcu değil, çoğunlukçu bir anlayışla çalışmaları devam ettireceği, yıllardır sürdürülen bayan hakları ve bayana yönelik şiddeti tedbire konusunda, kazanımlardan geri adım atılacağı ve aşikâr kesitleri mutlu etmek için kanunlarda değişikliklere gidecek alt yapıyı hazırlamaya çalıştığı ortadadır.
Ülkemizi ilgilendiren her hususta olduğu üzere, bu bahiste da büsbütün siyasi mülahazalar ile alınacak yanlış kararlara meşruiyet kazandırmak benim ve mensubu olmaktan onur duyduğum UYGUN Parti’nin yapısında yoktur.
İstanbul Kontratından çıkma sonucunın yürürlüğe gireceği 1 Temmuz 2021 tarihi ve Danıştay’a yapılan müracaatların hala bir karara bağlanmadığı göz önüne alındığında, bu kurulun ortasında yer almamın toplum ve bilhassa de bayan vicdanında yeri olmadığını düşündüğümden, meclis araştırma kurulundan ayrıldığımı detaylarınize sunarım.”