ÂLÂ Parti başkanı Meral Akşener, Gaziantep’in Nizip ilçesinde halka seslendi. 4 bin 250 liralık minimum fiyatın belirlenmesinde muhalefetin katkısına değinen Akşener, SKK ve BAĞ-KUR emekli maaşları ortasında AK Parti iktidarına seslendi.
“MAAŞLARI EŞİT YAPIN, AĞALAR”
“Bin 500 liralık emekli maaşı olmaz diyen Akşener, “Dün taban fiyat belirtildi. Daha da güzel olabilirdi lakin bizlerin sizlerden aldığımız bilgiler ışığında, uygun berbat sesiniz duyuldu, bu biçimde bir açıklama yapıldı. Bin 500’e emekli maaşı olmaz, 2 bin 500’e de olmaz. BAĞ-KUR ve SSK emekli maaşlarının tümünü eşit biçimde minimum fiyat kadar yapın ağalar” sözlerini kullandı.
“TUTUMLULUK YAPAMAYIZ DİYEN BİR İKTİDAR VAR”
Akşener’e keder yanan kanser hastası bir bayan, “Ben kanserim, uygunlaşmak istiyorum, yurt haricinde tedavi almak istiyorum. Benim de hakkım” dedi. Akşener, bayana, “Bir taraftan ‘Ben kanserim’, uygunlaşmak isteyen genç evladımız, ‘Beni de gönderin yurt dışına tedavi olayım’ diyen genç evladımız, başka tarafta 500 milyon dolarlık çakı. Bir tarafta işsiz kalmış, sabah babasından para almamak için gece uyumayan genç delikanlılarımız, yoksulluğun tabanına vurduğu bir Türkiye’de ‘İtibarı kenara koyup tutumluluk yapamayız’ diyen bir anlayış” diye karşılık verdi.
“BU HARABE NİZAMI BİRLİKTE DEĞİŞTİRECEĞİZ”
“Dün bir arkadaşımız, ‘Eskiden ekmek aslanın midesindeydi; artık mide de yok, zira aslan da aç’ dedi. Bu harabe tertibi birlikte değiştireceğiz. Biz, demokrasiyle, helal oylarınızla sandıkta bir arada değiştireceğiz” diyen Akşener, şunları söylemiş oldu:
“Esnaf dükkanlarının ortasında, 24 aydır, iktidar partisini hiç yermedim, kendi partimi hiç övmedim, propaganda yapmadım. Gayem esnaflara, esnaf dükkanlarında karşılaştığım işsiz gençlerimize, tencere kaynatmakta zorlanan annelere, emeklilere, emekçiye, yoksulluk sonunu düşmüş minimum ücretliye ve çiftçiye dikkat çekmektir. Sizlerden aldığım talepleri, tenkitlerinizi, ürettiğiniz tahlilleri kamuoyuna mal ettik. Uzun bir vakittir şuculuk, buculuk üzerinden oy veriyorsunuz. Sizi ilgilendirmeyen, sizin sıkıntınızı çözmeyen birfazlaca kutuplaştırma lisanı üzerinden oy veriliyor ve sonuç itibariyle seçimden seçime hatırınız soruluyor. El alemin çocukları beş maaş alırken, ne işe yaradığı aşikâr olmayan danışmanlar beş maaş alırken senin çocuğun işsiz geziyor. Haram zıkkım olsun. Bu, milletin sesi olma gayemizden dehşet rahatsızlık var. Sizin sesiniz yükseldiği vakit ağaların rahatı bozuluyor.”
“MAAŞLARI EŞİT YAPIN, AĞALAR”
“Bin 500 liralık emekli maaşı olmaz diyen Akşener, “Dün taban fiyat belirtildi. Daha da güzel olabilirdi lakin bizlerin sizlerden aldığımız bilgiler ışığında, uygun berbat sesiniz duyuldu, bu biçimde bir açıklama yapıldı. Bin 500’e emekli maaşı olmaz, 2 bin 500’e de olmaz. BAĞ-KUR ve SSK emekli maaşlarının tümünü eşit biçimde minimum fiyat kadar yapın ağalar” sözlerini kullandı.
“TUTUMLULUK YAPAMAYIZ DİYEN BİR İKTİDAR VAR”
Akşener’e keder yanan kanser hastası bir bayan, “Ben kanserim, uygunlaşmak istiyorum, yurt haricinde tedavi almak istiyorum. Benim de hakkım” dedi. Akşener, bayana, “Bir taraftan ‘Ben kanserim’, uygunlaşmak isteyen genç evladımız, ‘Beni de gönderin yurt dışına tedavi olayım’ diyen genç evladımız, başka tarafta 500 milyon dolarlık çakı. Bir tarafta işsiz kalmış, sabah babasından para almamak için gece uyumayan genç delikanlılarımız, yoksulluğun tabanına vurduğu bir Türkiye’de ‘İtibarı kenara koyup tutumluluk yapamayız’ diyen bir anlayış” diye karşılık verdi.
“BU HARABE NİZAMI BİRLİKTE DEĞİŞTİRECEĞİZ”
“Dün bir arkadaşımız, ‘Eskiden ekmek aslanın midesindeydi; artık mide de yok, zira aslan da aç’ dedi. Bu harabe tertibi birlikte değiştireceğiz. Biz, demokrasiyle, helal oylarınızla sandıkta bir arada değiştireceğiz” diyen Akşener, şunları söylemiş oldu:
“Esnaf dükkanlarının ortasında, 24 aydır, iktidar partisini hiç yermedim, kendi partimi hiç övmedim, propaganda yapmadım. Gayem esnaflara, esnaf dükkanlarında karşılaştığım işsiz gençlerimize, tencere kaynatmakta zorlanan annelere, emeklilere, emekçiye, yoksulluk sonunu düşmüş minimum ücretliye ve çiftçiye dikkat çekmektir. Sizlerden aldığım talepleri, tenkitlerinizi, ürettiğiniz tahlilleri kamuoyuna mal ettik. Uzun bir vakittir şuculuk, buculuk üzerinden oy veriyorsunuz. Sizi ilgilendirmeyen, sizin sıkıntınızı çözmeyen birfazlaca kutuplaştırma lisanı üzerinden oy veriliyor ve sonuç itibariyle seçimden seçime hatırınız soruluyor. El alemin çocukları beş maaş alırken, ne işe yaradığı aşikâr olmayan danışmanlar beş maaş alırken senin çocuğun işsiz geziyor. Haram zıkkım olsun. Bu, milletin sesi olma gayemizden dehşet rahatsızlık var. Sizin sesiniz yükseldiği vakit ağaların rahatı bozuluyor.”