ÂLÂ Parti Genel Lideri Meral Akşener, orman yangınlarının niçiniyle sıkıntı vakit içinder geçiren ve hala yaralarını sarmaya çalışan Muğla’ya ziyarette bulundu, vatandaşların düşüncelerini dinledi. Burada açıklama yapan Akşener, yangın felaketlerinden dış siyasete kadar birfazlaca başlıkta değerlendirmelerde bulundu.
‘ALINLARIMIZA ASARIZ’
Afgan göç dalgası daha sonrası kamuoyunu ve siyaset arenasında sıcak tartışmalara yol açarken geçtiğimiz gün İstanbul’un farklı noktalarına “Hudut namustur” pankartı asıldı. Pankartı asanlar gözaltına alındıktan daha sonra Çağlayan Adliyesi’ne çıkarıldı ve buradan özgür bırakıldı. UYGUN Parti İstanbul Vilayet Lideri Buğra Kavuncu da pankartı asanları ziyaret etti. CHP Genel Merkez Binası’na “Sınır namustur” pankartı astı. UYGUN Parti İstanbul Vilayet Binası’na da “Hudut namustur” pankartı astı. Tıpkı biçimde farklı vilayet ve ilçe binalarına da pankart asıldı. Kavuncu ise dün yaptığı açıklamada emniyetin “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik” nedeni öne sürülerek pankartın indirilmesini istediğini belirtti.
Bugün mevzuya ait konuşan Akşener, “Biz duvarları yıka yıka, mahzurları aşa aşa bu noktaya gelmiş bir siyasi hareketiz. İlçe binalarımıza astırmazlarsa biz alınlarımıza asarız” dedi.
“Türkiye’de bir devlet krizi var. 9’ncu köyde gördüğümüz eksiklerin, köylünün kurduğu cümle birbirinin birebir. Yani komplo teorilerine kadar giden bir mantık oluşmuş lakin art safhada beceriksizlik sınır safhada” diyen Akşener, “Devlet nedir?” diye sorarak şunları söylemiş oldu:
“Devlet, vatandır eşittir toprak, toprağın üzerindeki her şey. Devlet millettir eşittir nüfus. Devlet üç bileşenden oluşur bir oburu de egemenliktir. Yani bir kişinin bunların tamamını temsil ettiği bir sistem ve tamamına taraf verecek sistem hiç bir yerde yoktur bir bizde var bir de Kuzey Kore’de var. Çok derin bir devlet krizi var. Vatan eşittir toprak. İki gündür gördüklerimiz vatan toprağını kupon arazi görmenin sonuçlarıdır bu. Doğrusunu konuşmak zorundayız.”
‘MİLLET EŞİTTİR NÜFUS’
Göçmenler üzerinden toplumun epey gergin olduğu sırada bilhassa durumu tahrik etmemek için ‘tek kelime’ etmediğini belirten Akşener, “Millet eşittir nüfus. Ben Suriyeliler ya da Afganlar üzerinden insanların burnundan soluduğu devirde bunu tahrik edecek tek bir söz etmedim, bilerek etmedim. Lakin siz nüfusunuzu bir toplumsal mukavele ile millet ederseniz. Biz ne vakit millet ettik, istiklal savaşından daha sonra. Yani 1920 ile 1924 içindeki toplumsal mukavele ile Türk milleti tesis oldu. Bu misak-ı ulusal sonları ortasında kimlerin yaşadığı yazıldı çizildi belli” dedi.
‘NÜFUS İSTİKRARINI DEĞİŞTİRMEK İÇİN YETKİYİ KİMDEN ALDIN?’
“Bu arkadaşların periyodunda ne oldu?” diye soran Akşener, ülkede 10 milyon göçmen ve sığınmacı olduğunu belirterek “Bu nüfus istikrarını değiştirmek için bu yetkiyi kimden aldın. O mukaveleyi yırtmak için kimden imza aldın. Buradaki sorumlu Sayın Erdoğan’dır. Açarsan kapıları o millet olma kontratını, nüfusu değiştirmek üzere yırtarsan aha da size beka sorunu” tabirlerini kullandı.
‘BIDEN İLE NE KONUŞTUN?’
Akşener açıklamasının devamında şu tabirlere yer verdi:
“Üçüncü bileşeni devlet olmanın egemenliktir. Sayın Erdoğan sana soruyorum. Biden ile ne konuştun Afganlar üzerinden ne yapıyorsun? Egemenliğini niçin paylaşıyorsun kardeşim? Almanya ile Avrupa Birliği ile Suriyeliler üzerinden ne konuşuyorsun egemenliğini niçin paylaşıyorsun, bunu yapmaya ehil var mı senin? elbette bir devlet lideri bir yabancı devletin lideri ile o masaya oturduğunda her şeyi bilemeyeceği için Dışişlerinin mensuplarının o bilen insanların, teknik erkeklerin elinde evrakı bilgisi ve ardında onlar oturur. Genç bir kız orada egosuna yenildi orada ne konuşulduğunu söylemiş oldu. Türkiye bunu nasıl kaldırır bu biçimde bir ciddiyetsizlik olur mu?
‘TÜRKİYE’DE DEVLET KRİZİ VAR’
Dönüyorum şahsım devletine. Hayır Sayın Erdoğan Şahsının devleti değil, bu devlet Türk Devleti, bu millet Türk milleti. Bu milletin devletini yönetiyorsun. O taşlar bizim başımıza düşsün razıyız. Türkiye’nin başına taş düşürüyorsun, bu milletin başına taş düşürüyorsun. Derhal behemehal bu önemli devlet krizinin ortadan kaldırılması lazım. Onun için ne yapıp edip bugün biz bu şanssız periyotta bu ucube sistemi değiştirmek zorundayız. Sayın Erdoğan başında o kadar içselleştirmiş ki her insanın teki olduğunu, Varlık Fonu Başkanımı çağırdım diyor, gözden kaçtı. Varlık Fonu Lideri kendisi, kendisini mi çağırdı aynada konuştu. Bu bir şuur altıdır. ötürüsıyla Türkiye’de epey derin önemli bir devlet krizi var.”
Akşener açıklamasının akabinde gazetecilerin sorularını yanıtlandırdı. Akşener’in sorulara verdiği cevaplar şu biçimde:
Askerlerin hala Afganistan’da kalmaya devam edeceği sonucunı nasıl yorumluyorsunuz?
Afganistan diye bir ülke kalmadı, bir devlet kalmadı Türk askerinin orada işi yoktur. Sayın Erdoğan’ın Taliban ile ilgili bugün yaptığı açıklamayı yarın değiştirebileceğini bildiğimiz için dün diğer öncedensi gün diğer konuştuğu için bu mevzudaki son sonucunı da bilemiyoruz. Türk askerinin Afganistan’da kalmasının bir kıymeti yok Afganistan diye bir devlet kalmadı.
Kastamonu ve Sinop’taki selden daha sonra bir IBAN paylaşıldı reaksiyonlarla karşılanmıştı. Bu bahisle ilgili Sayın Cumhurbaşkanı “Senden kimse gelip gırtlağını sıkarak para vermeni istemiyor buraya hayırda bulunmak isteyen verir istemeyen de vermez” dedi bununla ilgili değerlendirmeleriniz nedir?
Somali’ye 30 milyon dolar gönderiliyor, her bir afette sıkışıklıkta vatandaşa IBAN gönderiliyor. Nasıl görünüyor ki, beşerler boğazına çökmüyorum, ümüğünü sıkmıyorum üzere bir cümleyi bu ülkeyi yönetenler, seçilmiş olduğunun altını ha teğe çizdiler bizim de kabul ettiğimiz bir cumhurbaşkanı bunları söylüyorsa vah benim ülkeme.
Selde yıkılan meskenler için müteahhit tutuklandı lakin Belediye liderine bir yaptırım uygulanmadı niye siyasilere dava açılmıyor, selde yahut sarsıntıda?
Onlarda şu biçimde oluyor yandaşsa alınıyor çıkarılıyor rol icabı. daha sonra da bu biçimde herkes elini yıkayıp çıkıyor. Türkiye’de bir önemli devlet krizi var. ötürüsıyla adalet krizi var, hukuk krizi var bütün bunlara baktığınız vakit da haksızlık yapma krizi var.
Cumhurbaşkanı, Etiyopya Cumhurbaşkanı’nı kabul etti buna ait ne söylemek istersiniz?
Bitmedi bu şuur altındaki Atatürk düşmanlığı, kıskançlığı. Bilmeyenler için söyleyeyim bir kabul var o kabulde Etiyopya’nın Başbakanı Atatürk’ü övüyor devlet adamlığını, karizmasını, vizyonunu övüyor. Tercümanın çevirmesi Atatürk’ü kaldırıyor, Sayın Erdoğan’ın karizması, Sayın Erdoğan’ın vizyonu, Sayın Erdoğan’ın liderliği formunda çevreliyor bu da beğenilen görülüyor asıl vahim olanı budur.”
‘ALINLARIMIZA ASARIZ’
Afgan göç dalgası daha sonrası kamuoyunu ve siyaset arenasında sıcak tartışmalara yol açarken geçtiğimiz gün İstanbul’un farklı noktalarına “Hudut namustur” pankartı asıldı. Pankartı asanlar gözaltına alındıktan daha sonra Çağlayan Adliyesi’ne çıkarıldı ve buradan özgür bırakıldı. UYGUN Parti İstanbul Vilayet Lideri Buğra Kavuncu da pankartı asanları ziyaret etti. CHP Genel Merkez Binası’na “Sınır namustur” pankartı astı. UYGUN Parti İstanbul Vilayet Binası’na da “Hudut namustur” pankartı astı. Tıpkı biçimde farklı vilayet ve ilçe binalarına da pankart asıldı. Kavuncu ise dün yaptığı açıklamada emniyetin “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik” nedeni öne sürülerek pankartın indirilmesini istediğini belirtti.
Bugün mevzuya ait konuşan Akşener, “Biz duvarları yıka yıka, mahzurları aşa aşa bu noktaya gelmiş bir siyasi hareketiz. İlçe binalarımıza astırmazlarsa biz alınlarımıza asarız” dedi.
“Türkiye’de bir devlet krizi var. 9’ncu köyde gördüğümüz eksiklerin, köylünün kurduğu cümle birbirinin birebir. Yani komplo teorilerine kadar giden bir mantık oluşmuş lakin art safhada beceriksizlik sınır safhada” diyen Akşener, “Devlet nedir?” diye sorarak şunları söylemiş oldu:
“Devlet, vatandır eşittir toprak, toprağın üzerindeki her şey. Devlet millettir eşittir nüfus. Devlet üç bileşenden oluşur bir oburu de egemenliktir. Yani bir kişinin bunların tamamını temsil ettiği bir sistem ve tamamına taraf verecek sistem hiç bir yerde yoktur bir bizde var bir de Kuzey Kore’de var. Çok derin bir devlet krizi var. Vatan eşittir toprak. İki gündür gördüklerimiz vatan toprağını kupon arazi görmenin sonuçlarıdır bu. Doğrusunu konuşmak zorundayız.”
‘MİLLET EŞİTTİR NÜFUS’
Göçmenler üzerinden toplumun epey gergin olduğu sırada bilhassa durumu tahrik etmemek için ‘tek kelime’ etmediğini belirten Akşener, “Millet eşittir nüfus. Ben Suriyeliler ya da Afganlar üzerinden insanların burnundan soluduğu devirde bunu tahrik edecek tek bir söz etmedim, bilerek etmedim. Lakin siz nüfusunuzu bir toplumsal mukavele ile millet ederseniz. Biz ne vakit millet ettik, istiklal savaşından daha sonra. Yani 1920 ile 1924 içindeki toplumsal mukavele ile Türk milleti tesis oldu. Bu misak-ı ulusal sonları ortasında kimlerin yaşadığı yazıldı çizildi belli” dedi.
‘NÜFUS İSTİKRARINI DEĞİŞTİRMEK İÇİN YETKİYİ KİMDEN ALDIN?’
“Bu arkadaşların periyodunda ne oldu?” diye soran Akşener, ülkede 10 milyon göçmen ve sığınmacı olduğunu belirterek “Bu nüfus istikrarını değiştirmek için bu yetkiyi kimden aldın. O mukaveleyi yırtmak için kimden imza aldın. Buradaki sorumlu Sayın Erdoğan’dır. Açarsan kapıları o millet olma kontratını, nüfusu değiştirmek üzere yırtarsan aha da size beka sorunu” tabirlerini kullandı.
‘BIDEN İLE NE KONUŞTUN?’
Akşener açıklamasının devamında şu tabirlere yer verdi:
“Üçüncü bileşeni devlet olmanın egemenliktir. Sayın Erdoğan sana soruyorum. Biden ile ne konuştun Afganlar üzerinden ne yapıyorsun? Egemenliğini niçin paylaşıyorsun kardeşim? Almanya ile Avrupa Birliği ile Suriyeliler üzerinden ne konuşuyorsun egemenliğini niçin paylaşıyorsun, bunu yapmaya ehil var mı senin? elbette bir devlet lideri bir yabancı devletin lideri ile o masaya oturduğunda her şeyi bilemeyeceği için Dışişlerinin mensuplarının o bilen insanların, teknik erkeklerin elinde evrakı bilgisi ve ardında onlar oturur. Genç bir kız orada egosuna yenildi orada ne konuşulduğunu söylemiş oldu. Türkiye bunu nasıl kaldırır bu biçimde bir ciddiyetsizlik olur mu?
‘TÜRKİYE’DE DEVLET KRİZİ VAR’
Dönüyorum şahsım devletine. Hayır Sayın Erdoğan Şahsının devleti değil, bu devlet Türk Devleti, bu millet Türk milleti. Bu milletin devletini yönetiyorsun. O taşlar bizim başımıza düşsün razıyız. Türkiye’nin başına taş düşürüyorsun, bu milletin başına taş düşürüyorsun. Derhal behemehal bu önemli devlet krizinin ortadan kaldırılması lazım. Onun için ne yapıp edip bugün biz bu şanssız periyotta bu ucube sistemi değiştirmek zorundayız. Sayın Erdoğan başında o kadar içselleştirmiş ki her insanın teki olduğunu, Varlık Fonu Başkanımı çağırdım diyor, gözden kaçtı. Varlık Fonu Lideri kendisi, kendisini mi çağırdı aynada konuştu. Bu bir şuur altıdır. ötürüsıyla Türkiye’de epey derin önemli bir devlet krizi var.”
Akşener açıklamasının akabinde gazetecilerin sorularını yanıtlandırdı. Akşener’in sorulara verdiği cevaplar şu biçimde:
Askerlerin hala Afganistan’da kalmaya devam edeceği sonucunı nasıl yorumluyorsunuz?
Afganistan diye bir ülke kalmadı, bir devlet kalmadı Türk askerinin orada işi yoktur. Sayın Erdoğan’ın Taliban ile ilgili bugün yaptığı açıklamayı yarın değiştirebileceğini bildiğimiz için dün diğer öncedensi gün diğer konuştuğu için bu mevzudaki son sonucunı da bilemiyoruz. Türk askerinin Afganistan’da kalmasının bir kıymeti yok Afganistan diye bir devlet kalmadı.
Kastamonu ve Sinop’taki selden daha sonra bir IBAN paylaşıldı reaksiyonlarla karşılanmıştı. Bu bahisle ilgili Sayın Cumhurbaşkanı “Senden kimse gelip gırtlağını sıkarak para vermeni istemiyor buraya hayırda bulunmak isteyen verir istemeyen de vermez” dedi bununla ilgili değerlendirmeleriniz nedir?
Somali’ye 30 milyon dolar gönderiliyor, her bir afette sıkışıklıkta vatandaşa IBAN gönderiliyor. Nasıl görünüyor ki, beşerler boğazına çökmüyorum, ümüğünü sıkmıyorum üzere bir cümleyi bu ülkeyi yönetenler, seçilmiş olduğunun altını ha teğe çizdiler bizim de kabul ettiğimiz bir cumhurbaşkanı bunları söylüyorsa vah benim ülkeme.
Selde yıkılan meskenler için müteahhit tutuklandı lakin Belediye liderine bir yaptırım uygulanmadı niye siyasilere dava açılmıyor, selde yahut sarsıntıda?
Onlarda şu biçimde oluyor yandaşsa alınıyor çıkarılıyor rol icabı. daha sonra da bu biçimde herkes elini yıkayıp çıkıyor. Türkiye’de bir önemli devlet krizi var. ötürüsıyla adalet krizi var, hukuk krizi var bütün bunlara baktığınız vakit da haksızlık yapma krizi var.
Cumhurbaşkanı, Etiyopya Cumhurbaşkanı’nı kabul etti buna ait ne söylemek istersiniz?
Bitmedi bu şuur altındaki Atatürk düşmanlığı, kıskançlığı. Bilmeyenler için söyleyeyim bir kabul var o kabulde Etiyopya’nın Başbakanı Atatürk’ü övüyor devlet adamlığını, karizmasını, vizyonunu övüyor. Tercümanın çevirmesi Atatürk’ü kaldırıyor, Sayın Erdoğan’ın karizması, Sayın Erdoğan’ın vizyonu, Sayın Erdoğan’ın liderliği formunda çevreliyor bu da beğenilen görülüyor asıl vahim olanı budur.”