UYGUN Parti Genel Lideri Meral Akşener, orman yangınlarının yaşandığı Muğla’ya giderek incelemelerde bulundu. Üst Mazı Mahallesini ziyaret eden Akşener, yangına ait açıklamalarının akabinde gazetecilerin sorularını yanıtlandırdı.
Afganistan’da yaşanan sıcak gelişmelere ve ABD Büyükelçiliği’nin “Başkan Biden ile Cumhurbaşkanı Erdoğan içinde Afgan mülteciler ya da göçmenler konusunda bir ‘anlaşma’ yahut ‘pazarlık’ yapıldığına dair savlar büsbütün temelsizdir” tabirlerine değinen Akşener, ”Biz hem Sayın Erdoğan’ın açıklama yapmasını istedik tıpkı vakitte Amerika Birleşik Devleti’ne bu ne iş dedik. Amerikan elçiliği açıklama yapıyor, bizim Dışişlerimizden Sayın Erdoğan’dan tık yok” diyerek reaksiyon gösterdi.
Akşener’in sorulara verdiği karşılıklar şu biçimde:
EMASYA PROGRAMI tekrar GETİRİLMELİ
“EMASYA diye bir tebligat vardı. Emniyet, asayiş, yangın ve afet üzerineydi. Bu yönerge kaldırıldı. Askerler ortasında, devlet idaresi ortasında bir plan programdı bu. Asayiş için yangın ve afet için eğitilirlerdi. Yangında, zelzelede Mehmetçik ne yapacak o eğitimle verilirdi. Artık birinci iş o kaldırıldı. EMASYA programının tekrar yerine getirilmesinde yarar var.”
‘TÜRKİYE GÖÇ KONUSUNDA BİR HENDEK HALİNE GELDİ’
Akşener, Taliban’ın Kabil’i ele geçirmesinin akabinde ‘Türk askeri orada kalmalı mı dönmeli mi nasıl bir yol izlenilmeli?’ sorusuna şu biçimde karşılık verdi:
“Türkiye maalesef göç konusunda bir hendek haline geldi. 2007’de TBMM’nin Meclis Başkanvekili oldum ve Sayın Hayrünnisa Gül’ün Sayın Esma Esat için verdiği bir yemeğe katıldım. Orada Ak Partili bakanlar vardı kimi STK’lar vardı ve orada yapılan konuşmada anladım ki, Türkiye hendek olmuş. Engellemek için şahsen Dışişleri Bakanlığı tarafınca gönderildiğim karar hayata geçmiş. Artık gördüğümüz şey şu, Sayın Erdoğan iktidarı ister Batı Avrupa’yı tehdit gayeli ister öbür hedefle bir politik bakış açısıyla Türkiye’yi bir hendek ve göçmenlerin kalıp Batı’ya geçmediği bir alan haline getirdi. Yalnızca Suriyeli göçmenlerin gelmesi buraya yerleşmesi vakit zaman Sayın Erdoğan tarafınca Avrupa’yı onlar üzerinden tehdit etmek Türkiye’nin hangi işine yaradı. Sıfır. Sayın Erdoğan’ın ağzından diyorlar ki, 65 milyar dolar harcanmış. 65 milyar dolar ile pandemi periyodunda her meskende yaşayan her şahsa 800 dolar yardım verilebilirdi.
‘BIDEN’DAN KARŞILIK VAR, ERDOĞAN’DAN TIK YOK’
Afganistan’da Taliban öne geçti Kabil’i aldı artık oradan bir göç var. Birden Afgan göçü ile karşı karşıya kaldık. Artık duvar yapmaya kalkışıldı. Duvardan evvel İran Büyükelçiliği’nin çağırılıp kendi sonunun korunması, bizim tarafımızdan kendi hududumuzun korunmasıdır. Çeşitli sebeplerle vatanını bırakmış insanlara düşmanlık etmesi kolay fakat Türkiye’ye bu kadar kolay çarçabuk gelmesinin önünü açanların vebalini, hesabını ve sorumluluğunu konuşmak zorundayız. ötürüsıyla geç kalmadan o sonun güvenliğinin sağlanması lazım. Burada bir ciddiyet eksikliği var, devlet insanlığı eksikliği var. Dış siyasetteki monşer monşer denilip bir kenara koyulan o hafızanın yeniden yerine koyulması muhtaçlığı var.
Sayın Erdoğan Biden ile oturup yalnız başına konuştu, ne konuştuğuna dair bilgi yok hepimiz kuşkudayız. Artık ayıp olanı şu, Biz hem Sayın Erdoğan’ın açıklama yapmasını istedik tıpkı vakitte Amerika Birleşik Devletleri’ne bu ne iş dedik. Amerikan elçiliği açıklama yapıyor, bizim Dışişlerimizden Sayın Erdoğan’dan tık yok. Türkiye bu keşmekeş içerisinde devlet olma ciddiyetini kaybediyor, prestijini kaybediyor. Türkiye kolay ve enseye tokat vurulacak bir devlet ve ülke pozisyonuna geliyor üzerinde durmamız gereken bahis budur.
‘AFGANİSTAN MI KALDI DA ORADA MEHMETÇİK DURACAK’
Afganistan mı kaldı da orada Mehmetçik duracak. Behemehal oradan askerimizin geri çekilmesi lazım. Bir tezkere var o tezkere ile ilgili çabucak Meclis’in toplanıp o tezkereyi iptal etmesi lazım. Bütün bunların tamamı ciddiyetten uzak devlet yönetme mantığı ile izah edilir. Göç yolda düzelir bir n-mantıkla dış siyaset olmaz, olamaz. Koşullara nazaran birtakım şeyleri düzenlersiniz lakin onunla ilgili bir yol haritanız olur. Ben büyük bir ciddiyetsizlik görüyorum. Bu işlerin Türkiye’ye epey büyük ziyanları oluyor.”
‘O HESAP, O VEBAL, O SORUMLULUK BU ÜLKEYİ YÖNETENLERİN ÜZERİNEDİR’
Akşener, ‘Afgan göçü ile ilgili olarak en epeyce söylenen cinsiyetleri ve yaş aralığı. Bu Türkiye’yi kaosa sürükler mi, bir koz olarak kullanılır mı?’ sorusuna şu biçimde karşılık verdi:
“Ona kimse müsaade etmez. Biz etmeyiz en başta. Hangi niyetle olursa olsun özel dahi getiriliyor olmuş olsun temel problem buna yol açanlar üzerinde durmalıyız. O hesap, o vebal, o sorumluluk bu ülkeyi yönetenlerin üzerinedir. Bizim üzerinde duracağımız iş budur. O insanların gelme sebebi ne olursa olsun bu millet o denli bir sisteme müsaade etmez. Ayrıyeten DÜZGÜN Parti olarak şahsen biz müsaade etmeyiz.”
TURİZM İLE İLGİLİ EVVEL MANTIĞI DEĞİŞTİRMEK GEREKİYOR
‘Turizmin en epey istediği şey güvenliktir, mültecilerin gelmesi ile ilgili güvenlik sorunu çıkmış mıdır, GÜZEL Parti’nin bir siyaseti olacak mı?’ sorusuna Akşener’in karşılığı şöyleki:
“Turizm ile ilgili evvel mantığı değiştirmek gerekiyor. Her alana başka bir perspektif içerisinde yürümek gerekiyor. Takviye verilmesi gerekiyor. Daha mülteciye gelmeden eksiklikler fazlaca. Mülteci konusunda deniz aksında yer alan bütün ülkeler bizim rakibimiz. O ülkelerin olağan olarak bu hususta propagandaları olacaktır bunları önlemek ve daha geniş projeksiyonda turizmi masaya yatırmak üzere bir mecburiyetimiz var. sıradan bir şey bu, kararlı olmak, bilimi kullanmak, mantıklı olmak, dış siyasette akıllı olmak, önemli olmak.”
Afganistan’da yaşanan sıcak gelişmelere ve ABD Büyükelçiliği’nin “Başkan Biden ile Cumhurbaşkanı Erdoğan içinde Afgan mülteciler ya da göçmenler konusunda bir ‘anlaşma’ yahut ‘pazarlık’ yapıldığına dair savlar büsbütün temelsizdir” tabirlerine değinen Akşener, ”Biz hem Sayın Erdoğan’ın açıklama yapmasını istedik tıpkı vakitte Amerika Birleşik Devleti’ne bu ne iş dedik. Amerikan elçiliği açıklama yapıyor, bizim Dışişlerimizden Sayın Erdoğan’dan tık yok” diyerek reaksiyon gösterdi.
Akşener’in sorulara verdiği karşılıklar şu biçimde:
EMASYA PROGRAMI tekrar GETİRİLMELİ
“EMASYA diye bir tebligat vardı. Emniyet, asayiş, yangın ve afet üzerineydi. Bu yönerge kaldırıldı. Askerler ortasında, devlet idaresi ortasında bir plan programdı bu. Asayiş için yangın ve afet için eğitilirlerdi. Yangında, zelzelede Mehmetçik ne yapacak o eğitimle verilirdi. Artık birinci iş o kaldırıldı. EMASYA programının tekrar yerine getirilmesinde yarar var.”
‘TÜRKİYE GÖÇ KONUSUNDA BİR HENDEK HALİNE GELDİ’
Akşener, Taliban’ın Kabil’i ele geçirmesinin akabinde ‘Türk askeri orada kalmalı mı dönmeli mi nasıl bir yol izlenilmeli?’ sorusuna şu biçimde karşılık verdi:
“Türkiye maalesef göç konusunda bir hendek haline geldi. 2007’de TBMM’nin Meclis Başkanvekili oldum ve Sayın Hayrünnisa Gül’ün Sayın Esma Esat için verdiği bir yemeğe katıldım. Orada Ak Partili bakanlar vardı kimi STK’lar vardı ve orada yapılan konuşmada anladım ki, Türkiye hendek olmuş. Engellemek için şahsen Dışişleri Bakanlığı tarafınca gönderildiğim karar hayata geçmiş. Artık gördüğümüz şey şu, Sayın Erdoğan iktidarı ister Batı Avrupa’yı tehdit gayeli ister öbür hedefle bir politik bakış açısıyla Türkiye’yi bir hendek ve göçmenlerin kalıp Batı’ya geçmediği bir alan haline getirdi. Yalnızca Suriyeli göçmenlerin gelmesi buraya yerleşmesi vakit zaman Sayın Erdoğan tarafınca Avrupa’yı onlar üzerinden tehdit etmek Türkiye’nin hangi işine yaradı. Sıfır. Sayın Erdoğan’ın ağzından diyorlar ki, 65 milyar dolar harcanmış. 65 milyar dolar ile pandemi periyodunda her meskende yaşayan her şahsa 800 dolar yardım verilebilirdi.
‘BIDEN’DAN KARŞILIK VAR, ERDOĞAN’DAN TIK YOK’
Afganistan’da Taliban öne geçti Kabil’i aldı artık oradan bir göç var. Birden Afgan göçü ile karşı karşıya kaldık. Artık duvar yapmaya kalkışıldı. Duvardan evvel İran Büyükelçiliği’nin çağırılıp kendi sonunun korunması, bizim tarafımızdan kendi hududumuzun korunmasıdır. Çeşitli sebeplerle vatanını bırakmış insanlara düşmanlık etmesi kolay fakat Türkiye’ye bu kadar kolay çarçabuk gelmesinin önünü açanların vebalini, hesabını ve sorumluluğunu konuşmak zorundayız. ötürüsıyla geç kalmadan o sonun güvenliğinin sağlanması lazım. Burada bir ciddiyet eksikliği var, devlet insanlığı eksikliği var. Dış siyasetteki monşer monşer denilip bir kenara koyulan o hafızanın yeniden yerine koyulması muhtaçlığı var.
Sayın Erdoğan Biden ile oturup yalnız başına konuştu, ne konuştuğuna dair bilgi yok hepimiz kuşkudayız. Artık ayıp olanı şu, Biz hem Sayın Erdoğan’ın açıklama yapmasını istedik tıpkı vakitte Amerika Birleşik Devletleri’ne bu ne iş dedik. Amerikan elçiliği açıklama yapıyor, bizim Dışişlerimizden Sayın Erdoğan’dan tık yok. Türkiye bu keşmekeş içerisinde devlet olma ciddiyetini kaybediyor, prestijini kaybediyor. Türkiye kolay ve enseye tokat vurulacak bir devlet ve ülke pozisyonuna geliyor üzerinde durmamız gereken bahis budur.
‘AFGANİSTAN MI KALDI DA ORADA MEHMETÇİK DURACAK’
Afganistan mı kaldı da orada Mehmetçik duracak. Behemehal oradan askerimizin geri çekilmesi lazım. Bir tezkere var o tezkere ile ilgili çabucak Meclis’in toplanıp o tezkereyi iptal etmesi lazım. Bütün bunların tamamı ciddiyetten uzak devlet yönetme mantığı ile izah edilir. Göç yolda düzelir bir n-mantıkla dış siyaset olmaz, olamaz. Koşullara nazaran birtakım şeyleri düzenlersiniz lakin onunla ilgili bir yol haritanız olur. Ben büyük bir ciddiyetsizlik görüyorum. Bu işlerin Türkiye’ye epey büyük ziyanları oluyor.”
‘O HESAP, O VEBAL, O SORUMLULUK BU ÜLKEYİ YÖNETENLERİN ÜZERİNEDİR’
Akşener, ‘Afgan göçü ile ilgili olarak en epeyce söylenen cinsiyetleri ve yaş aralığı. Bu Türkiye’yi kaosa sürükler mi, bir koz olarak kullanılır mı?’ sorusuna şu biçimde karşılık verdi:
“Ona kimse müsaade etmez. Biz etmeyiz en başta. Hangi niyetle olursa olsun özel dahi getiriliyor olmuş olsun temel problem buna yol açanlar üzerinde durmalıyız. O hesap, o vebal, o sorumluluk bu ülkeyi yönetenlerin üzerinedir. Bizim üzerinde duracağımız iş budur. O insanların gelme sebebi ne olursa olsun bu millet o denli bir sisteme müsaade etmez. Ayrıyeten DÜZGÜN Parti olarak şahsen biz müsaade etmeyiz.”
TURİZM İLE İLGİLİ EVVEL MANTIĞI DEĞİŞTİRMEK GEREKİYOR
‘Turizmin en epey istediği şey güvenliktir, mültecilerin gelmesi ile ilgili güvenlik sorunu çıkmış mıdır, GÜZEL Parti’nin bir siyaseti olacak mı?’ sorusuna Akşener’in karşılığı şöyleki:
“Turizm ile ilgili evvel mantığı değiştirmek gerekiyor. Her alana başka bir perspektif içerisinde yürümek gerekiyor. Takviye verilmesi gerekiyor. Daha mülteciye gelmeden eksiklikler fazlaca. Mülteci konusunda deniz aksında yer alan bütün ülkeler bizim rakibimiz. O ülkelerin olağan olarak bu hususta propagandaları olacaktır bunları önlemek ve daha geniş projeksiyonda turizmi masaya yatırmak üzere bir mecburiyetimiz var. sıradan bir şey bu, kararlı olmak, bilimi kullanmak, mantıklı olmak, dış siyasette akıllı olmak, önemli olmak.”