AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin, partisinin Genişletilmiş Vilayet Müracaat Meclisi Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, bu kadar epeyce sayıda terör örgütüyle uğraş eden öbür bir ülke olmadığını söylemiş oldu.
‘BİZE AYAK BAĞI OLAN BİR MUHALEFETLE KARŞI KARŞIYAYIZ’
Bir yandan PKK, bir yandan DHKP-C, bir yandan FETÖ, bir yandan DEAŞ, bütün terör örgütlerinin ahtapotun kolları üzere ülkeyi boğmaya çalıştığını lisana getiren Şahin, şöyleki konuştu:
“İşte biz bütün bunlarla gayret ederken maalesef bize ayak bağı olan, ulusal problemlerde dahi yanımızda yer alamayan bir muhalefet anlayışı ile bir muhalefet bloku ile karşı karşıyayız. Biz dilek ediyoruz ki en azından ulusal sıkıntılarda, en azından ulusal menfaatlerimizde ortaklaşabilelim. Lakin hepimiz şahit olduk, geçtiğimiz günlerde Amerika Birleşik Devletleri, Almanya ve Fransa’nın büyükelçilerinin olduğu 10 büyükelçi, ülkemizde görülmekte olan bir dava ile ilgili bir açıklama yaptılar. Tavsiye ve telkinlerde bulundular. Biz istek ederdik ki muhalefet en azından burada ulusal bir duruş sergileyebilsin. En azından istek ederdik ki muhalefet bu durum karşısında ‘Siz kim oluyorsunuz da bizim iç işlerimize karışıyorsunuz, siz kim oluyorsunuz da bizim bağımsız mahkemelerimize talimat veriyorsunuz?’ diyebilsinler. Lakin maalesef o denli olmadı. Ağızlarını her açtıklarında öğretmenlere, emeklilere, çiftçiye, memura, bürokrata, sanatkara hakaret yağdıran Kemal Kılıçdaroğlu, büyükelçilerin bu açıklaması karşısında süt dökmüş kediye döndü. Kemal Kılıçdaroğlu’nun kof kabadayılığının da sırf milletimize dönük olduğunu bu hadise daha sonrasında bir kere daha görmüş olduk.”
‘MUHALEFET 10 BÜYÜKELÇİ’NİN KAYGISINA DÜŞTÜ’
Şahin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, büyükelçilerin “istenmeyen adam” ilan edileceğini deklare ettiğında muhalefetin adeta bu 10 büyükelçinin kaygısına düştüğünü belirterek, “Muhalefet bloku, kendileri gösteremedikleri duruşu Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan gösterdiği için onu suçlayan telaffuzlarda bulundular. Adeta bir anda tutuştular. Muhalefet bizleri suçlarken yürütülen diplomasi yardımıyla bu 10 büyükelçi, Viyana Mukavelesi’nin 41. unsuruna riayet edeceklerini deklare ettilar ve teyit ettiler. Nereden nereye gelmiş bir Türkiye ile karşı karşıyayız. ‘Masada kuvvetli bir Türkiye var.’ derken biz içi boş bir hamaset yapmıyoruz, bir temenniyi lisana getirmiyoruz, bir hasreti lisana getirmiyoruz. Apaçık bir hakikati lisana getiriyoruz. Artık masada da saha da kuvvetli bir Türkiye vardır.” diye konuştu.
‘BİR SEFER DAHA UZUNLUKLARININ ÖLÇÜSÜNÜ ALACAKLAR’
CHP Genel Lideri Kılıçdaroğlu’nun büyükelçilerin sıkıntısına düştüğünü tabir eden Şahin, “Silk evvel kendi sıkıntısına düş. Kendi kederine yan. Girdiğin her seçimde bu millet sandıkta seni istenmeyen adam ilan ediyor, silk evvel bununla yüzleş. İnşallah önümüzdeki seçimlere şurada yaklaşık 18-20 ay üzere bir süre kaldı. Çok çalışacağız, fazlaca uğraş edeceğiz ve Kemal Kılıçdaroğlu ve dostlarına bir defa daha sandıkta gereken yanıtı vereceğiz. Bir defa daha uzunluklarının ölçüsünü alacaklar.” dedi.
“CHP, HDP’NİN TEHDİTLERİNE BOYUN EĞMİŞTİR”
Geçen salı günü Meclis’te Irak ve Suriye tezkerelerinin görüşülerek kabul edildiğini anımsatan Şahin, bu tezkerelerin terörü kaynağında kurutmayı, Türkiye’nin hudutlarında terör koridorunun önüne geçmeyi sağladığını belirtti.
‘BU TEZKEREYE BUGÜN KİMİN ÇIKARLARI İÇİN ‘HAYIR’ DİYORSUN?’
Bu tezkerelerle kentlerin güvenliğinin sağlandığını, kentlere terör saldırısı tehdidinin bertaraf edildiğini vurgulayan Şahin, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“CHP, daha evvel 2019’da ve 2020’de bu tezkerelere ‘Evet’ derken bu sefer ‘Hayır’ dedi. İki yıl evvel Kemal Kılıçdaroğlu, ‘İçimiz yanarak evet diyoruz.’ demişti. Herbiçimde bu sefer ‘Hayır’ diyerek yüreklerini soğuttular. Olağan yalnızca bunu söylememişti Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Orada askerlerimiz var, o askerleri muhafazamız lazım. O askerlerin burnunun kanamaması lazım.’ demişti. ‘Türkiye’nin çıkarlarını savunuyoruz, savunmaya devam edeceğiz.’ demişti. Ey Kemal Kılıçdaroğlu, iki yıl evvel Türkiye’nin çıkarları için ‘Evet’ dediğin bu tezkereye bugün kimin çıkarları için ‘Hayır’ diyorsun? Çık, bunun karşılığını Türkiye’ye ver. 2019’dan bu yana ne değişti? Terör tehdidi mi ortadan kalktı? Artık Mehmetçiklerimizin korunması gerekmiyor mu? Ne değişti? Çık ve açıkla. elbetki bunu açıklayamaz lakin bizim ne olduğunu açıklıkla, açık yüreklilikle ortaya koyabilmemiz gerekiyor.
CHP, HDP’nin tehditlerine boyun eğmiştir. CHP, HDP’nin yörüngesine girmiştir. CHP, PKK’nın maşası haline gelmiştir. CHP, PKK’nın hamiliğine soyunmuştur. CHP’nin ipleri Kandil’in eline geçmiştir ve CHP, HDP’nin oyuncağı haline dönüşmüştür.”
“BUGÜN HDP ARACILIĞIYLA CHP, KANDİL’DEN TALİMAT ALIYOR”
Şahin, bugün Ankara’da, İstanbul’da, kentlerde bombalar patlamıyorsa bunun büyük oranda hudut ötesi harekatlardan kaynaklandığını söylemiş oldu.
“Bugün Erenler, Aybükeler şehit olmuyorsa bu tezkerelerin sağlamış olduğu operasyonel güç yardımıyla gerçekleşmiştir.” diyen Fatih Şahin, konuşmasını şöyleki tamamladı:
“Tezkereye ‘Hayır’ demek, PKK ile HDP ile iş birliğini tasdik etmek demektir. Tezkereye ‘Hayır’ demek, terör baronlarına, terör odaklarına payanda olmak demektir. Tezkereye ‘Hayır’ demek, Türkiye’nin, kentlerimizin terör akınlarına açık hale gelmesine istek göstermek demektir. Geldiğimiz noktada bugün CHP, Kandil’den talimat alır hale gelmiştir. Bugün HDP aracılığıyla CHP, Kandil’den talimat alıyor. Yarın direkt talimat almaya başlarsa buna da hiç şaşırmayız.
Onlar kimden talimat alırsa alsın, kimlerin maşası haline gelirse gelsin, biz büyük Türkiye ideali uğruna var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.”
‘BİZE AYAK BAĞI OLAN BİR MUHALEFETLE KARŞI KARŞIYAYIZ’
Bir yandan PKK, bir yandan DHKP-C, bir yandan FETÖ, bir yandan DEAŞ, bütün terör örgütlerinin ahtapotun kolları üzere ülkeyi boğmaya çalıştığını lisana getiren Şahin, şöyleki konuştu:
“İşte biz bütün bunlarla gayret ederken maalesef bize ayak bağı olan, ulusal problemlerde dahi yanımızda yer alamayan bir muhalefet anlayışı ile bir muhalefet bloku ile karşı karşıyayız. Biz dilek ediyoruz ki en azından ulusal sıkıntılarda, en azından ulusal menfaatlerimizde ortaklaşabilelim. Lakin hepimiz şahit olduk, geçtiğimiz günlerde Amerika Birleşik Devletleri, Almanya ve Fransa’nın büyükelçilerinin olduğu 10 büyükelçi, ülkemizde görülmekte olan bir dava ile ilgili bir açıklama yaptılar. Tavsiye ve telkinlerde bulundular. Biz istek ederdik ki muhalefet en azından burada ulusal bir duruş sergileyebilsin. En azından istek ederdik ki muhalefet bu durum karşısında ‘Siz kim oluyorsunuz da bizim iç işlerimize karışıyorsunuz, siz kim oluyorsunuz da bizim bağımsız mahkemelerimize talimat veriyorsunuz?’ diyebilsinler. Lakin maalesef o denli olmadı. Ağızlarını her açtıklarında öğretmenlere, emeklilere, çiftçiye, memura, bürokrata, sanatkara hakaret yağdıran Kemal Kılıçdaroğlu, büyükelçilerin bu açıklaması karşısında süt dökmüş kediye döndü. Kemal Kılıçdaroğlu’nun kof kabadayılığının da sırf milletimize dönük olduğunu bu hadise daha sonrasında bir kere daha görmüş olduk.”
‘MUHALEFET 10 BÜYÜKELÇİ’NİN KAYGISINA DÜŞTÜ’
Şahin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, büyükelçilerin “istenmeyen adam” ilan edileceğini deklare ettiğında muhalefetin adeta bu 10 büyükelçinin kaygısına düştüğünü belirterek, “Muhalefet bloku, kendileri gösteremedikleri duruşu Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan gösterdiği için onu suçlayan telaffuzlarda bulundular. Adeta bir anda tutuştular. Muhalefet bizleri suçlarken yürütülen diplomasi yardımıyla bu 10 büyükelçi, Viyana Mukavelesi’nin 41. unsuruna riayet edeceklerini deklare ettilar ve teyit ettiler. Nereden nereye gelmiş bir Türkiye ile karşı karşıyayız. ‘Masada kuvvetli bir Türkiye var.’ derken biz içi boş bir hamaset yapmıyoruz, bir temenniyi lisana getirmiyoruz, bir hasreti lisana getirmiyoruz. Apaçık bir hakikati lisana getiriyoruz. Artık masada da saha da kuvvetli bir Türkiye vardır.” diye konuştu.
‘BİR SEFER DAHA UZUNLUKLARININ ÖLÇÜSÜNÜ ALACAKLAR’
CHP Genel Lideri Kılıçdaroğlu’nun büyükelçilerin sıkıntısına düştüğünü tabir eden Şahin, “Silk evvel kendi sıkıntısına düş. Kendi kederine yan. Girdiğin her seçimde bu millet sandıkta seni istenmeyen adam ilan ediyor, silk evvel bununla yüzleş. İnşallah önümüzdeki seçimlere şurada yaklaşık 18-20 ay üzere bir süre kaldı. Çok çalışacağız, fazlaca uğraş edeceğiz ve Kemal Kılıçdaroğlu ve dostlarına bir defa daha sandıkta gereken yanıtı vereceğiz. Bir defa daha uzunluklarının ölçüsünü alacaklar.” dedi.
“CHP, HDP’NİN TEHDİTLERİNE BOYUN EĞMİŞTİR”
Geçen salı günü Meclis’te Irak ve Suriye tezkerelerinin görüşülerek kabul edildiğini anımsatan Şahin, bu tezkerelerin terörü kaynağında kurutmayı, Türkiye’nin hudutlarında terör koridorunun önüne geçmeyi sağladığını belirtti.
‘BU TEZKEREYE BUGÜN KİMİN ÇIKARLARI İÇİN ‘HAYIR’ DİYORSUN?’
Bu tezkerelerle kentlerin güvenliğinin sağlandığını, kentlere terör saldırısı tehdidinin bertaraf edildiğini vurgulayan Şahin, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“CHP, daha evvel 2019’da ve 2020’de bu tezkerelere ‘Evet’ derken bu sefer ‘Hayır’ dedi. İki yıl evvel Kemal Kılıçdaroğlu, ‘İçimiz yanarak evet diyoruz.’ demişti. Herbiçimde bu sefer ‘Hayır’ diyerek yüreklerini soğuttular. Olağan yalnızca bunu söylememişti Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Orada askerlerimiz var, o askerleri muhafazamız lazım. O askerlerin burnunun kanamaması lazım.’ demişti. ‘Türkiye’nin çıkarlarını savunuyoruz, savunmaya devam edeceğiz.’ demişti. Ey Kemal Kılıçdaroğlu, iki yıl evvel Türkiye’nin çıkarları için ‘Evet’ dediğin bu tezkereye bugün kimin çıkarları için ‘Hayır’ diyorsun? Çık, bunun karşılığını Türkiye’ye ver. 2019’dan bu yana ne değişti? Terör tehdidi mi ortadan kalktı? Artık Mehmetçiklerimizin korunması gerekmiyor mu? Ne değişti? Çık ve açıkla. elbetki bunu açıklayamaz lakin bizim ne olduğunu açıklıkla, açık yüreklilikle ortaya koyabilmemiz gerekiyor.
CHP, HDP’nin tehditlerine boyun eğmiştir. CHP, HDP’nin yörüngesine girmiştir. CHP, PKK’nın maşası haline gelmiştir. CHP, PKK’nın hamiliğine soyunmuştur. CHP’nin ipleri Kandil’in eline geçmiştir ve CHP, HDP’nin oyuncağı haline dönüşmüştür.”
“BUGÜN HDP ARACILIĞIYLA CHP, KANDİL’DEN TALİMAT ALIYOR”
Şahin, bugün Ankara’da, İstanbul’da, kentlerde bombalar patlamıyorsa bunun büyük oranda hudut ötesi harekatlardan kaynaklandığını söylemiş oldu.
“Bugün Erenler, Aybükeler şehit olmuyorsa bu tezkerelerin sağlamış olduğu operasyonel güç yardımıyla gerçekleşmiştir.” diyen Fatih Şahin, konuşmasını şöyleki tamamladı:
“Tezkereye ‘Hayır’ demek, PKK ile HDP ile iş birliğini tasdik etmek demektir. Tezkereye ‘Hayır’ demek, terör baronlarına, terör odaklarına payanda olmak demektir. Tezkereye ‘Hayır’ demek, Türkiye’nin, kentlerimizin terör akınlarına açık hale gelmesine istek göstermek demektir. Geldiğimiz noktada bugün CHP, Kandil’den talimat alır hale gelmiştir. Bugün HDP aracılığıyla CHP, Kandil’den talimat alıyor. Yarın direkt talimat almaya başlarsa buna da hiç şaşırmayız.
Onlar kimden talimat alırsa alsın, kimlerin maşası haline gelirse gelsin, biz büyük Türkiye ideali uğruna var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.”