Adalet Bakanı Gül, Kocaeli Kongre Merkezi’nde düzenlenen İsimli Takviye ve Mağdur Hizmetleri Kıymetlendirme Toplantısı’na katıldı. görüşmede Bakan Gül’ün yanı sıra Adalet Bakanlığı İsimli Takviye ve Mağdur Hizmetleri Daire Lideri Ramazan Gürkan, Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, Büyükşehir Belediye Lideri Tahir Büyükakın, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcısı Habip Korkmaz, yargıçlar, savcılar ve davetliler yer aldı.
‘VATANDAŞIMIZI ADLİYEDE SIKINTISIYLA BAŞ BAŞA BIRAKMAYAN BİR SİSTEMİ İNŞA EDİYORUZ’
Konuşmasına toplantının ehemmiyetinden bahsederek başlayan Bakan Gül, “Bugün epeyce değerli bir başlığı, mağdur odaklı adalet buluşmasını burada gerçekleştiriyoruz. Bu görüşmede kıymetli bilgilerin, çıktıların ortaya çıkacağına inanıyorum. İtimat veren ve erişilebilir bir adalet sistemine ulaşmak için çıktığımız bu yolda bu toplantılar ve buluşmalar değerli katkılar sağlıyor. Vatandaşımızın hakkını, hukukunu, beklentisini rastgele bir hak talebini adaletin ortasına yerleştirmek hepimizin ortak sorumluluğu. Bir hatanın mağduru olan vatandaşımızı adliyede sıkıntısıyla baş başa bırakmayan bir sistemi inşa ediyoruz. Yeni olarak vatandaşlarımızın hizmetine sunulan mağdur odaklı bu yaklaşımlar vatandaşlarımıza kıymetli katkılar sunmaktadır.
Mağdurun elinden tutan, yarasını dindiren, gözyaşını silen bir uygulamayı sürecin en değerli kesimi olarak görmekteyiz. Bu anlayışımızın uygulamalarını yerinde görmek gayesiyle bu toplantıları gerçekleştiriyoruz. Bu toplantılarda uygulamanın tüm paydaşlarıyla sıkıntıyı masaya yatırıyoruz. Biliyoruz ve inanıyoruz ki kuvvetli Türkiye’nin yolu hangi görüş, hangi niyet, inanç, mezhep, siyasi kanaate sahip olursa olsun, hangi hayat usulüne sahip olursa olsun her insanın hakkını hukukunu en yüksek standartlarla geliştirmekten geçmektedir. Türkiye’nin yolu ve rotası budur. Bu yüzden alandaki uygulamaları da yerinde görmek bizim için epey pahalı, epeyce manalı bir çalışma” diye konuştu.
‘YENİ YORDAM GELİŞTİRMENİN GEREKSİNİM OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ’
Bilhassa boşanma davalarında isimli süreçlerin uzamasının, tarafları olumsuz tarafta etkilediğini belirten Bakan Gül, konuşmasını şöyleki sürdürdü:
“Adli süreçlerde vatandaşlarımızın yeni mağduriyetler yaşamaması hedefimizi en kuvvetli biçimde uygulamaya çalışıyoruz. Örneğin kimi davalarda müddetin uzaması ve çıkan belirsizlik tarafların hayatını direkt olumsuz etkilemektedir. Bu hususta akla gelen birinci örneklerden biri boşanma davalarıdır. Biz, iki taraf da boşanmak istiyorsa lakin tazminat, velayet üzere şeylerde uzlaşamadıkları için mutabakatlı boşanma olmuyorsa bu dava yıllar boyunca uzayıp gitmesin diyoruz. İki taraf da boşanmak istiyor lakin birtakım konularda anlaşamadığı durumlarda uzayıp giden çekişme bayana da erkeğe de daha da değerlisi çocuğa epeyce onulmaz yaralar açmakta.
‘ÜÇÜNCÜ BİR KARMA MODEL ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ’
Bu süreç de uyuşmazlıkları derinleştirmekte, insan psikolojisini ve tarafları olumsuz etkilemekte, örselemektedir. Tarafların iradesine uygun, yeni mağduriyetlere yol açmayacak yeni bir tarz geliştirmenin bir muhtaçlık olduğunu düşünüyoruz. Bu hususta da çalışmalarımızı yakın vakitte ağırlaştırdık. Bildiğiniz üzere bir mutabakatlı boşanma, bir de klasik çekişmeli boşanma var yöntemimizde. Üçüncü bir karma model üzerinde çalışıyoruz.
İnsan hakları hareket planımızda da yer alan faaliyet başlıklarından biri bu bahiste mağduriyetlerin giderilmesine yöneliktir. Boşanma davalarında süreci uzatan yöntem kararlarını, ana davadan ayıran daha süratli ve yeni bir tarz getirmek üzere çalışmalarımızı ağırlaştırdık. Bu bahiste uygulayıcıları dinledik, fazlaca kıymetli aile ve tarz hocalarımızın görüşlerine müracaat ettik. Önümüzdeki süreçte de bu hususta düzenlemelerin yapılacağına inanıyoruz. bu biçimdece boşanma süreçlerinde insanların daha fazla mağdur olmasını önleyecek bir sistemle vatandaşlarımızın bu mağduriyetlerini gidermeyi hedefliyoruz.”
‘İNSANLAR ARTIK KENDİ ÇOCUĞUNU GÖRMEK İÇİN PARA ÖDEMEYECEK’
Bakan Gül, çocuğun psikolojisini müdafaaya yönelik özel çalışmaları sürdürdüklerini de lisana getirerek, şunları söylemiş oldu:
“Bildiğiniz üzere 5’inci Yargı Paketi geçtiğimiz günlerde Sayın Cumhurbaşkanı’mız tarafınca imzalanarak yürürlüğe girdi. Özelikle boşanma daha sonrası tarafların çocuğunu görme konusunu icra alanının büsbütün dışına çıkarmış durumdayız. 90 yıldır müddet gelen çocukların icra ile teslim edilmesi uygulamasına bu biçimdece son verilmiştir. Bu sürecin uygulamasına yönelik ikincil mevzuat çalışmaları yapılıyor. Bu hazırlıklar tamamlandığında, süreç tamamlandığında evvel pilot uygulamalar daha sonra Türkiye genelinde bu uygulamalar tamamlanmış olacaktır. Bu süreçler artık fiyatsız yapılacaktır. Bu değişikliğin hayata geçmesi için de süreci beklemedik.
Beşerler artık kendi çocuğunu görmek için para ödemeyecek. Buna derhal başladık. Kendi çocuğunu görmek isteyen baba ya da annenin yaklaşık bin TL para yatırması uygulamasına son verdik. İnsan kendi çocuğunu görmek için para öder mi? Kendi çocuğunu görmek için icra yoluyla bir mal üzere teslim edilir mi? Hayır. Tüm bu uygulamalara son verdik. Hazırlıkları, mevzu çocuk olduğu için ilgili kurumlarla çalışarak, bu geçiş sürecini tamamlayarak tüm Türkiye’de uygulamaya geçireceğiz.”
‘ÇOCUK DAVALARI UZMAN MAHKEMELERDE GÖRÜLECEK’
Bakan Gül, çocuk mahkemelerine de değinerek, “Özellikle adalete erişim konusunda yargıda ihtisaslaşmayı hayli değerli görüyoruz. Bu bahis İnsan Hakları Aksiyon Planı’nda yargı ıslahatı amaçlarımızın de değerli başlıklarından birisi. HSYK 25 Kasım’da bu hususta değerli bir sonucuyla güzel ve esaslı bir adım attı. Bu kararla bir arada artık çocukların yargılandığı ya da çocukların bir biçimde taraf olduğu çocuk davaları ülkemizin tamamında başka ve uzman mahkemelerde görülecek. Çocuk mahkemelerinin konseyi olmadığı yerlerde de hangi mahkemenin bakacağı HSYK tarafınca tek tek belirlenmiş durumdadır. bu biçimdece bir aksiyon planımızı daha hayata geçirmiş olduk” diye konuştu.
‘VATANDAŞIMIZI ADLİYEDE SIKINTISIYLA BAŞ BAŞA BIRAKMAYAN BİR SİSTEMİ İNŞA EDİYORUZ’
Konuşmasına toplantının ehemmiyetinden bahsederek başlayan Bakan Gül, “Bugün epeyce değerli bir başlığı, mağdur odaklı adalet buluşmasını burada gerçekleştiriyoruz. Bu görüşmede kıymetli bilgilerin, çıktıların ortaya çıkacağına inanıyorum. İtimat veren ve erişilebilir bir adalet sistemine ulaşmak için çıktığımız bu yolda bu toplantılar ve buluşmalar değerli katkılar sağlıyor. Vatandaşımızın hakkını, hukukunu, beklentisini rastgele bir hak talebini adaletin ortasına yerleştirmek hepimizin ortak sorumluluğu. Bir hatanın mağduru olan vatandaşımızı adliyede sıkıntısıyla baş başa bırakmayan bir sistemi inşa ediyoruz. Yeni olarak vatandaşlarımızın hizmetine sunulan mağdur odaklı bu yaklaşımlar vatandaşlarımıza kıymetli katkılar sunmaktadır.
Mağdurun elinden tutan, yarasını dindiren, gözyaşını silen bir uygulamayı sürecin en değerli kesimi olarak görmekteyiz. Bu anlayışımızın uygulamalarını yerinde görmek gayesiyle bu toplantıları gerçekleştiriyoruz. Bu toplantılarda uygulamanın tüm paydaşlarıyla sıkıntıyı masaya yatırıyoruz. Biliyoruz ve inanıyoruz ki kuvvetli Türkiye’nin yolu hangi görüş, hangi niyet, inanç, mezhep, siyasi kanaate sahip olursa olsun, hangi hayat usulüne sahip olursa olsun her insanın hakkını hukukunu en yüksek standartlarla geliştirmekten geçmektedir. Türkiye’nin yolu ve rotası budur. Bu yüzden alandaki uygulamaları da yerinde görmek bizim için epey pahalı, epeyce manalı bir çalışma” diye konuştu.
‘YENİ YORDAM GELİŞTİRMENİN GEREKSİNİM OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ’
Bilhassa boşanma davalarında isimli süreçlerin uzamasının, tarafları olumsuz tarafta etkilediğini belirten Bakan Gül, konuşmasını şöyleki sürdürdü:
“Adli süreçlerde vatandaşlarımızın yeni mağduriyetler yaşamaması hedefimizi en kuvvetli biçimde uygulamaya çalışıyoruz. Örneğin kimi davalarda müddetin uzaması ve çıkan belirsizlik tarafların hayatını direkt olumsuz etkilemektedir. Bu hususta akla gelen birinci örneklerden biri boşanma davalarıdır. Biz, iki taraf da boşanmak istiyorsa lakin tazminat, velayet üzere şeylerde uzlaşamadıkları için mutabakatlı boşanma olmuyorsa bu dava yıllar boyunca uzayıp gitmesin diyoruz. İki taraf da boşanmak istiyor lakin birtakım konularda anlaşamadığı durumlarda uzayıp giden çekişme bayana da erkeğe de daha da değerlisi çocuğa epeyce onulmaz yaralar açmakta.
‘ÜÇÜNCÜ BİR KARMA MODEL ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ’
Bu süreç de uyuşmazlıkları derinleştirmekte, insan psikolojisini ve tarafları olumsuz etkilemekte, örselemektedir. Tarafların iradesine uygun, yeni mağduriyetlere yol açmayacak yeni bir tarz geliştirmenin bir muhtaçlık olduğunu düşünüyoruz. Bu hususta da çalışmalarımızı yakın vakitte ağırlaştırdık. Bildiğiniz üzere bir mutabakatlı boşanma, bir de klasik çekişmeli boşanma var yöntemimizde. Üçüncü bir karma model üzerinde çalışıyoruz.
İnsan hakları hareket planımızda da yer alan faaliyet başlıklarından biri bu bahiste mağduriyetlerin giderilmesine yöneliktir. Boşanma davalarında süreci uzatan yöntem kararlarını, ana davadan ayıran daha süratli ve yeni bir tarz getirmek üzere çalışmalarımızı ağırlaştırdık. Bu bahiste uygulayıcıları dinledik, fazlaca kıymetli aile ve tarz hocalarımızın görüşlerine müracaat ettik. Önümüzdeki süreçte de bu hususta düzenlemelerin yapılacağına inanıyoruz. bu biçimdece boşanma süreçlerinde insanların daha fazla mağdur olmasını önleyecek bir sistemle vatandaşlarımızın bu mağduriyetlerini gidermeyi hedefliyoruz.”
‘İNSANLAR ARTIK KENDİ ÇOCUĞUNU GÖRMEK İÇİN PARA ÖDEMEYECEK’
Bakan Gül, çocuğun psikolojisini müdafaaya yönelik özel çalışmaları sürdürdüklerini de lisana getirerek, şunları söylemiş oldu:
“Bildiğiniz üzere 5’inci Yargı Paketi geçtiğimiz günlerde Sayın Cumhurbaşkanı’mız tarafınca imzalanarak yürürlüğe girdi. Özelikle boşanma daha sonrası tarafların çocuğunu görme konusunu icra alanının büsbütün dışına çıkarmış durumdayız. 90 yıldır müddet gelen çocukların icra ile teslim edilmesi uygulamasına bu biçimdece son verilmiştir. Bu sürecin uygulamasına yönelik ikincil mevzuat çalışmaları yapılıyor. Bu hazırlıklar tamamlandığında, süreç tamamlandığında evvel pilot uygulamalar daha sonra Türkiye genelinde bu uygulamalar tamamlanmış olacaktır. Bu süreçler artık fiyatsız yapılacaktır. Bu değişikliğin hayata geçmesi için de süreci beklemedik.
Beşerler artık kendi çocuğunu görmek için para ödemeyecek. Buna derhal başladık. Kendi çocuğunu görmek isteyen baba ya da annenin yaklaşık bin TL para yatırması uygulamasına son verdik. İnsan kendi çocuğunu görmek için para öder mi? Kendi çocuğunu görmek için icra yoluyla bir mal üzere teslim edilir mi? Hayır. Tüm bu uygulamalara son verdik. Hazırlıkları, mevzu çocuk olduğu için ilgili kurumlarla çalışarak, bu geçiş sürecini tamamlayarak tüm Türkiye’de uygulamaya geçireceğiz.”
‘ÇOCUK DAVALARI UZMAN MAHKEMELERDE GÖRÜLECEK’
Bakan Gül, çocuk mahkemelerine de değinerek, “Özellikle adalete erişim konusunda yargıda ihtisaslaşmayı hayli değerli görüyoruz. Bu bahis İnsan Hakları Aksiyon Planı’nda yargı ıslahatı amaçlarımızın de değerli başlıklarından birisi. HSYK 25 Kasım’da bu hususta değerli bir sonucuyla güzel ve esaslı bir adım attı. Bu kararla bir arada artık çocukların yargılandığı ya da çocukların bir biçimde taraf olduğu çocuk davaları ülkemizin tamamında başka ve uzman mahkemelerde görülecek. Çocuk mahkemelerinin konseyi olmadığı yerlerde de hangi mahkemenin bakacağı HSYK tarafınca tek tek belirlenmiş durumdadır. bu biçimdece bir aksiyon planımızı daha hayata geçirmiş olduk” diye konuştu.