Afganistan’ın uzun müddettir içerisinde bulunduğu çatışma süreci Taliban’ın başşehir Kabil’i ele geçirmesiyle memleketler arası arenada farklı bir boyuta taşındı. Taliban’ın hakimiyeti öncesi Türkiye’de tartışmalara niye olan Afgan göçü ise ciddiyetini bir kere daha artırdı. Afganistan’daki son durum daha sonrası ise bilhassa Avrupa Birliği (AB) ülkeleri Afgan göçünden korunabilmek için bir daha Türkiye’yi tampon olarak kullanma niyetinde. AB ülkelerinden peş peşe gelen açıklamalar ve Suriye iç savaşı daha sonrası Suriyeli mültecilere yaklaşım, bu niyetin delili olma niteliği taşıyor.
AB, GÖÇMENLERİ AVRUPA’DAN UZAK TUTMAK İSTİYOR
Taliban’ın Kabil’i ele geçirmesi öncesi AB’nin Afganistan’dan kaçmak zorunda kalan göçmenleri Avrupa’dan uzak tutmak için bir yardım paketi planladığı öne sürülmüştü. Plana göre, Afganistan ve bölge ülkelerine sığınmacılar için para verilecek. Reuters ajansının ilgili görüşmeler hakkında bilgi sahibi olan iki AB yetkilisi ile bir diplomata dayandırdığı haberde, bu hedefle Afganistan, Pakistan ve hatta İran’a da mali yardım yapılması ihtimalinin masada olduğu sav edildi. Haberde, “Türkiye’nin de daha fazla Afgan’a konut sahipliği yapmakta bir rol oynayabileceği” açıklandı.
BELÇİKA’DAN AB-TÜRKİYE ANLAŞMASINI’NIN GENİŞLETİLMESİ DAVETİ
Belçika İltica ve Göçten Sorumlu Devlet Bakanı Sami Mehdi de, Afgan göçü öncesinde AB “Türkiye Anlaşmasının” Afganları da kapsayacak biçimde genişletilmesi davetinde bulunmuştu.
MERKEL: TÜRKİYE İLE YAKIN OLARAK ÇALIŞMAK ZORUNDAYIZ
Afganistan’da Taliban’ın aktifliğini artırması ve Afganların ülkeden kaçış yolu aramaya başlaması daha sonrası ise Almanya Başbakanı Angela Merkel, “Afganistan’da iç siyasi sıkıntılar var. Şu anda Afgan vatandaşların ülkeyi terk edip etmemesi Taliban’a bağlı. Türkiye ile yakın olarak çalışmak zorundayız” tabirlerini kullanmıştı.
MACRON’DAN HUDUTLARIN KORUNMASI İÇİN TÜRKİYE İLE İŞ BİRLİĞİ TEŞEBBÜSÜ
Son olarak ise Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, “Avrupa, Afganistan’daki krizin yol açacağı mülteci akınına karşı inisiyatif almalı, kayda paha sistemsiz göç dalgaları beklemeli ve kendimizi korumalıyız” diyerek, Afgan göçüne ait tavrını açıklamıştı. Macron, ayrıyeten Merkel ile konuştuğunu söyleyerek, sonların korunması konusunda sağlam bir teşebbüste bulunacaklarını belirtmişti. Macron, teşebbüsü şöyleki anlatmıştı: “Bu teşebbüs, sistemsiz göçle çabayı, ortaya konulacak gayrette dayanışmayı, (sınırları) müdafaa kriterlerinin uyumlu hale getirilmesi, Pakistan, Türkiye ve İran üzere transit yahut mesken sahibi ülkelerle iş birliğinin kurulmasını da kapsıyor.”
AB: TÜRKİYE ÇOK DEĞERLİ ROL OYNAYACAK
AB ülkelerinin başka farklı açıklamaları daha sonrası bir açıklama da AB Dış Bağlar ve Güvenlik Siyaseti Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, ülkesinden kaçan Afganların Avrupa’ya gelişlerinin önlenmesinde Türkiye’nin “fazlaca değerli rol oynayacağını” söylemiş oldu.
Borrell, İspanya devlet radyosu RNE’ye yaptığı açıklamada, Afganistan’da yaşanan gelişmeleri ve AB’nin alacağı tavrı kıymetlendirdi.
“Kabil Havalimanı’nda birinci günkü imajları görür görmez ülkeden çıkmak için neleri göze aldıklarını anlıyoruz” diyen Borrell, şöyleki devam etti:
“esasen son 3 aydır bir Afgan göçü var. İran, Irak yahut Doğu Akdeniz üzerinden Avrupa’ya geliş var ve daha da olacaktır. Bu, bizim transit ülkelerle sıkı biçimde çalışmamız gerektiğini gösteriyor. İnsanlık krizini önlemek gerekiyor. Burada, Türkiye fazlaca kıymetli bir rol oynayacaktır. Türkiye’den geçmeye çalışacak epey insan olacaktır lakin bu şimdinin değil, geleceğin tasasıdır. Şu anda kıymetli olan Kabil Havalimanı’nın fonksiyonuna başlamasıdır.”
“AFGANİSTAN’DA OLANLAR BATI DÜNYASI İÇİN YENİLGİDİR”
Borrell, Taliban’ın Afganistan’da denetimi almasının Batı’nın başarısızlığı olduğuna işaret ederek, “Afganistan’da olanlar, Batı dünyası için mağlubiyettir. Bunu tüm açıklığıyla görmek ve tanımak cüretine sahip olmalıyız.” dedi.
AB’nin Taliban ile görüşmek zorunda olduğuna ait açıklamasının kimi kısımları şaşırttığını lakin Taliban ile görüşmenin kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Borrell, “Onlarla konuşmak zorundayız. Kabil’in denetimini alanlarla konuşmazsak, havalimanı güvenliği için bir yol açamayız.” görüşünü savundu.
Borrell, Afganistan’da AB ülkeleri ile iş birliği yapan Afgan vatandaşlarının ya da hayati tehlikesi olanların tahliye edilmesini bir nazaranv ve sorumluluk kabul ettiklerini, bunun için büyük uğraş gösterdiklerini tabir etti.
AB’nin Afganistan Temsilcisi’nin hala bu ülkede bulunduğunu aktaran Borrell, Taliban’ın denetiminde olan Kabil Havalimanı’nda kısıtlı olsa da AB’ye bağlı askeri uçakların yinedan uçuşlara başladığını belirtti.
AB, GÖÇMENLERİ AVRUPA’DAN UZAK TUTMAK İSTİYOR
Taliban’ın Kabil’i ele geçirmesi öncesi AB’nin Afganistan’dan kaçmak zorunda kalan göçmenleri Avrupa’dan uzak tutmak için bir yardım paketi planladığı öne sürülmüştü. Plana göre, Afganistan ve bölge ülkelerine sığınmacılar için para verilecek. Reuters ajansının ilgili görüşmeler hakkında bilgi sahibi olan iki AB yetkilisi ile bir diplomata dayandırdığı haberde, bu hedefle Afganistan, Pakistan ve hatta İran’a da mali yardım yapılması ihtimalinin masada olduğu sav edildi. Haberde, “Türkiye’nin de daha fazla Afgan’a konut sahipliği yapmakta bir rol oynayabileceği” açıklandı.
BELÇİKA’DAN AB-TÜRKİYE ANLAŞMASINI’NIN GENİŞLETİLMESİ DAVETİ
Belçika İltica ve Göçten Sorumlu Devlet Bakanı Sami Mehdi de, Afgan göçü öncesinde AB “Türkiye Anlaşmasının” Afganları da kapsayacak biçimde genişletilmesi davetinde bulunmuştu.
MERKEL: TÜRKİYE İLE YAKIN OLARAK ÇALIŞMAK ZORUNDAYIZ
Afganistan’da Taliban’ın aktifliğini artırması ve Afganların ülkeden kaçış yolu aramaya başlaması daha sonrası ise Almanya Başbakanı Angela Merkel, “Afganistan’da iç siyasi sıkıntılar var. Şu anda Afgan vatandaşların ülkeyi terk edip etmemesi Taliban’a bağlı. Türkiye ile yakın olarak çalışmak zorundayız” tabirlerini kullanmıştı.
MACRON’DAN HUDUTLARIN KORUNMASI İÇİN TÜRKİYE İLE İŞ BİRLİĞİ TEŞEBBÜSÜ
Son olarak ise Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, “Avrupa, Afganistan’daki krizin yol açacağı mülteci akınına karşı inisiyatif almalı, kayda paha sistemsiz göç dalgaları beklemeli ve kendimizi korumalıyız” diyerek, Afgan göçüne ait tavrını açıklamıştı. Macron, ayrıyeten Merkel ile konuştuğunu söyleyerek, sonların korunması konusunda sağlam bir teşebbüste bulunacaklarını belirtmişti. Macron, teşebbüsü şöyleki anlatmıştı: “Bu teşebbüs, sistemsiz göçle çabayı, ortaya konulacak gayrette dayanışmayı, (sınırları) müdafaa kriterlerinin uyumlu hale getirilmesi, Pakistan, Türkiye ve İran üzere transit yahut mesken sahibi ülkelerle iş birliğinin kurulmasını da kapsıyor.”
AB: TÜRKİYE ÇOK DEĞERLİ ROL OYNAYACAK
AB ülkelerinin başka farklı açıklamaları daha sonrası bir açıklama da AB Dış Bağlar ve Güvenlik Siyaseti Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, ülkesinden kaçan Afganların Avrupa’ya gelişlerinin önlenmesinde Türkiye’nin “fazlaca değerli rol oynayacağını” söylemiş oldu.
Borrell, İspanya devlet radyosu RNE’ye yaptığı açıklamada, Afganistan’da yaşanan gelişmeleri ve AB’nin alacağı tavrı kıymetlendirdi.
“Kabil Havalimanı’nda birinci günkü imajları görür görmez ülkeden çıkmak için neleri göze aldıklarını anlıyoruz” diyen Borrell, şöyleki devam etti:
“esasen son 3 aydır bir Afgan göçü var. İran, Irak yahut Doğu Akdeniz üzerinden Avrupa’ya geliş var ve daha da olacaktır. Bu, bizim transit ülkelerle sıkı biçimde çalışmamız gerektiğini gösteriyor. İnsanlık krizini önlemek gerekiyor. Burada, Türkiye fazlaca kıymetli bir rol oynayacaktır. Türkiye’den geçmeye çalışacak epey insan olacaktır lakin bu şimdinin değil, geleceğin tasasıdır. Şu anda kıymetli olan Kabil Havalimanı’nın fonksiyonuna başlamasıdır.”
“AFGANİSTAN’DA OLANLAR BATI DÜNYASI İÇİN YENİLGİDİR”
Borrell, Taliban’ın Afganistan’da denetimi almasının Batı’nın başarısızlığı olduğuna işaret ederek, “Afganistan’da olanlar, Batı dünyası için mağlubiyettir. Bunu tüm açıklığıyla görmek ve tanımak cüretine sahip olmalıyız.” dedi.
AB’nin Taliban ile görüşmek zorunda olduğuna ait açıklamasının kimi kısımları şaşırttığını lakin Taliban ile görüşmenin kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Borrell, “Onlarla konuşmak zorundayız. Kabil’in denetimini alanlarla konuşmazsak, havalimanı güvenliği için bir yol açamayız.” görüşünü savundu.
Borrell, Afganistan’da AB ülkeleri ile iş birliği yapan Afgan vatandaşlarının ya da hayati tehlikesi olanların tahliye edilmesini bir nazaranv ve sorumluluk kabul ettiklerini, bunun için büyük uğraş gösterdiklerini tabir etti.
AB’nin Afganistan Temsilcisi’nin hala bu ülkede bulunduğunu aktaran Borrell, Taliban’ın denetiminde olan Kabil Havalimanı’nda kısıtlı olsa da AB’ye bağlı askeri uçakların yinedan uçuşlara başladığını belirtti.