[color=]Hangi Çikolata İyidir?[/color]
Selam sevgili forumdaşlar! Bugün buraya, insanlığın yüzyıllardır çözemediği ama market raflarında her gün yeniden karşılaştığı kadim bir soruyla karşınıza çıkıyorum: “Hangi çikolata iyidir?” Evet evet, biliyorum, bu soru tarihteki en büyük tartışmalar arasında yerini alıyor. Newton elmaya takılmış, biz çikolataya… İnsanız sonuçta.
Ama mesele sadece “bitter mi, sütlü mü?” değil. Çünkü çikolata seçimi dediğin şey, karakter analizi, duygu durumu raporu, strateji planı ve bazen de evlilik uyumu testi olabilir. Bu yüzden bu konuyu hem erkeklerin o ünlü çözüm odaklı stratejik bakış açılarıyla hem de kadınların empatik ve ilişki odaklı yaklaşımıyla masaya yatırmaya karar verdim. Tabii araya bol bol gülümsetecek yorum da serpiştirmeden olmaz.
[color=]1. Erkeklerin Çikolataya Yaklaşımı: Stratejik Savunma Hattı[/color]
Erkekler çikolatayı seçerken genelde üç temel kural üzerinden ilerliyor:
1. Tok tutması,
2. Ucuz olması,
3. Bitince yenisinin kolay bulunması.
Bir erkek için çikolata aslında stratejik bir ihtiyaçtır. Eve alınır, dolaba konur ve farklı kategorilerde sınıflandırılır: “Film izlerken açılacak”, “Misafir gelirse çaktırmadan verilecek”, “Bu pahalı, kendim yerim”, “Bu kötü, başkası yesin.”
Mesela bitter çikolatayı ele alalım. Çoğu erkek için bitter çikolata, “sağlıklı” olduğu iddia edildiği için tercih edilir. Ama gerçekte olay şudur: Bitter çikolata genelde kimsenin favorisi olmadığından dolapta daha uzun süre dayanır. Bu bir strateji, bir tür mühimmat yönetimidir. "Kimse sevmediği için bana kalır" mantığı etkili çalışır.
Sütlü çikolata ise “güvenli bölge”dir. Askerde nöbetçi kulübesi gibi düşünün. Herkes sever, risk yok, sürpriz yok. Klasik, sade, stabil. Bir erkek sütlü çikolatayı seçtiğinde aslında şunu demek ister: “Beklenmeyeni sevmem, bana bildiğimi verin.”
Fındıklı çikolata ise erkekler için tam bir “çok amaçlı araçtır.” Tokluk hissi verir, çıtırdır, eğlencelidir, bitince “ben bunu bir daha alayım” hissi yaratır. Erkeklerin %90’ı çikolata reyonunda fındıklı çikolataya el uzatırken tam olarak şunu düşünür: “Mantıklı seçim.”
Evet, çikolata seçimi ve mantık. Birlikte çok sık görülmeyen ama erkek beyni için gayet anlaşılır bir kombinasyon.
[color=]2. Kadınların Çikolataya Yaklaşımı: Duygusal Evrenin Tatlı Haritası[/color]
Kadınların çikolata seçimi ise tamamen duygusal atmosferle ilgilidir. Yani markete aç gidip gitmemek bile çikolatanın türünü belirleyebilir. Kadın için çikolata sadece bir gıda değil, bir ruh hali tamamlayıcısı, bir arkadaş, bir sırdaş, kimi zaman bir teselli bazen de bir kutlama aracıdır.
Kadınların çikolata yaklaşımı üç sorudan oluşur:
1. “Bugün ne hissediyorum?”
2. “Bu çikolata bana ne hissettirecek?”
3. “Bunu yerken dizi izlemeli miyim, yoksa romantik bir şarkı mı açsam?”
Kadın bitter çikolata seçtiyse o gün ya çok güçlü hissediyordur ya da kendine “şeker yemiyorum ki ben, bu sağlıklı” temalı bir motivasyon veriyordur. Esasen glikoz yüklemesi yaparken bile kendine karşı şefkatlidir.
Sütlü çikolata seçildiyse muhtemelen dünyayı güzelleştirmek istemektedir. İçindeki yumuşaklık ve tatlılık, günün koşturmacasını bir nebze yumuşatır. Kadın + sütlü çikolata = huzur.
Fındıklı çikolata ise çoğu kadın için “alışkanlıkların devamı” niteliğindedir. Hem tanıdıktır hem de sürprizli. Aynı anda hem güven hem neşe verir. Çıtır sesi bile terapi etkisi yaratabilir.
Kadınların beyaz çikolata tercihine gelirsek… İşte orada işler iyice empati ve ilişki odaklı bir hâl alır. Çoğu erkek için beyaz çikolata “çikolata bile değil”ken, kadın için “ama tadı çok güzel yaaa” şeklinde savunulan bir mucizedir. Beyaz çikolata, kadınların içindeki o hafiflik, yumuşaklık ve renkli ruh hâlinin tatlı bir yansıması gibidir.
[color=]3. Çikolatanın Cinsiyetler Arası Diplomasi Görevi[/color]
Şimdi gelelim en kritik noktaya:
Bu çikolata meselelerinde erkek ve kadın nasıl anlaşır?
Erkek, “En mantıklısı fındıklı, onu alalım.” der.
Kadın, “Ama ben bugün karamel dolgulu istiyorum.” der.
Ve olay uzar.
Bu tartışmalar dünya tarihinde hiçbir zaman bilimsel yöntemlerle çözülmemiştir. Her çift kendi ev içi anlaşmasını kurar:
– “Bitter senin, sütlü benim.”
– “Fındıklı ortak, karamelli özel bölge.”
– “Beyazı alıyorum çünkü canım onu istiyor. Nokta.”
Yani çikolata, aslında ev içi bir diplomasi alanıdır. Soğuk savaş döneminde devletler nasıl anlaşma yapıyorsa, evde de çikolata paylaşımı öyle yapılır.
[color=]4. Forumdaşlara Açık Davet: Çikolatanızı Masaya Bırakın![/color]
Madem burası bir forum, en önemli görevi size bırakıyorum:
Hangi çikolata sizce iyidir?
Hikâyeleriniz, tartışmalarınız, komik anılarınız, çikolata yüzünden çıkan kavgalara dair itiraflarınız… Hepsini buraya dökün.
Belki birimiz bitterci, birimiz sütlücü, birimiz de beyaz çikolatanın aslında “melek gıdası” olduğuna inanan kesimdendir. Fark etmez! Yeter ki eğlenceli bir tartışma çıksın.
Üstelik belki de bu başlıkta yepyeni bir “çikolata barışı antlaşması” yazılır. Kim bilir?
Hadi forumdaşlar, klavyeler ısınsın!
Selam sevgili forumdaşlar! Bugün buraya, insanlığın yüzyıllardır çözemediği ama market raflarında her gün yeniden karşılaştığı kadim bir soruyla karşınıza çıkıyorum: “Hangi çikolata iyidir?” Evet evet, biliyorum, bu soru tarihteki en büyük tartışmalar arasında yerini alıyor. Newton elmaya takılmış, biz çikolataya… İnsanız sonuçta.
Ama mesele sadece “bitter mi, sütlü mü?” değil. Çünkü çikolata seçimi dediğin şey, karakter analizi, duygu durumu raporu, strateji planı ve bazen de evlilik uyumu testi olabilir. Bu yüzden bu konuyu hem erkeklerin o ünlü çözüm odaklı stratejik bakış açılarıyla hem de kadınların empatik ve ilişki odaklı yaklaşımıyla masaya yatırmaya karar verdim. Tabii araya bol bol gülümsetecek yorum da serpiştirmeden olmaz.
[color=]1. Erkeklerin Çikolataya Yaklaşımı: Stratejik Savunma Hattı[/color]
Erkekler çikolatayı seçerken genelde üç temel kural üzerinden ilerliyor:
1. Tok tutması,
2. Ucuz olması,
3. Bitince yenisinin kolay bulunması.
Bir erkek için çikolata aslında stratejik bir ihtiyaçtır. Eve alınır, dolaba konur ve farklı kategorilerde sınıflandırılır: “Film izlerken açılacak”, “Misafir gelirse çaktırmadan verilecek”, “Bu pahalı, kendim yerim”, “Bu kötü, başkası yesin.”
Mesela bitter çikolatayı ele alalım. Çoğu erkek için bitter çikolata, “sağlıklı” olduğu iddia edildiği için tercih edilir. Ama gerçekte olay şudur: Bitter çikolata genelde kimsenin favorisi olmadığından dolapta daha uzun süre dayanır. Bu bir strateji, bir tür mühimmat yönetimidir. "Kimse sevmediği için bana kalır" mantığı etkili çalışır.
Sütlü çikolata ise “güvenli bölge”dir. Askerde nöbetçi kulübesi gibi düşünün. Herkes sever, risk yok, sürpriz yok. Klasik, sade, stabil. Bir erkek sütlü çikolatayı seçtiğinde aslında şunu demek ister: “Beklenmeyeni sevmem, bana bildiğimi verin.”
Fındıklı çikolata ise erkekler için tam bir “çok amaçlı araçtır.” Tokluk hissi verir, çıtırdır, eğlencelidir, bitince “ben bunu bir daha alayım” hissi yaratır. Erkeklerin %90’ı çikolata reyonunda fındıklı çikolataya el uzatırken tam olarak şunu düşünür: “Mantıklı seçim.”
Evet, çikolata seçimi ve mantık. Birlikte çok sık görülmeyen ama erkek beyni için gayet anlaşılır bir kombinasyon.
[color=]2. Kadınların Çikolataya Yaklaşımı: Duygusal Evrenin Tatlı Haritası[/color]
Kadınların çikolata seçimi ise tamamen duygusal atmosferle ilgilidir. Yani markete aç gidip gitmemek bile çikolatanın türünü belirleyebilir. Kadın için çikolata sadece bir gıda değil, bir ruh hali tamamlayıcısı, bir arkadaş, bir sırdaş, kimi zaman bir teselli bazen de bir kutlama aracıdır.
Kadınların çikolata yaklaşımı üç sorudan oluşur:
1. “Bugün ne hissediyorum?”
2. “Bu çikolata bana ne hissettirecek?”
3. “Bunu yerken dizi izlemeli miyim, yoksa romantik bir şarkı mı açsam?”
Kadın bitter çikolata seçtiyse o gün ya çok güçlü hissediyordur ya da kendine “şeker yemiyorum ki ben, bu sağlıklı” temalı bir motivasyon veriyordur. Esasen glikoz yüklemesi yaparken bile kendine karşı şefkatlidir.
Sütlü çikolata seçildiyse muhtemelen dünyayı güzelleştirmek istemektedir. İçindeki yumuşaklık ve tatlılık, günün koşturmacasını bir nebze yumuşatır. Kadın + sütlü çikolata = huzur.
Fındıklı çikolata ise çoğu kadın için “alışkanlıkların devamı” niteliğindedir. Hem tanıdıktır hem de sürprizli. Aynı anda hem güven hem neşe verir. Çıtır sesi bile terapi etkisi yaratabilir.
Kadınların beyaz çikolata tercihine gelirsek… İşte orada işler iyice empati ve ilişki odaklı bir hâl alır. Çoğu erkek için beyaz çikolata “çikolata bile değil”ken, kadın için “ama tadı çok güzel yaaa” şeklinde savunulan bir mucizedir. Beyaz çikolata, kadınların içindeki o hafiflik, yumuşaklık ve renkli ruh hâlinin tatlı bir yansıması gibidir.
[color=]3. Çikolatanın Cinsiyetler Arası Diplomasi Görevi[/color]
Şimdi gelelim en kritik noktaya:
Bu çikolata meselelerinde erkek ve kadın nasıl anlaşır?
Erkek, “En mantıklısı fındıklı, onu alalım.” der.
Kadın, “Ama ben bugün karamel dolgulu istiyorum.” der.
Ve olay uzar.
Bu tartışmalar dünya tarihinde hiçbir zaman bilimsel yöntemlerle çözülmemiştir. Her çift kendi ev içi anlaşmasını kurar:
– “Bitter senin, sütlü benim.”
– “Fındıklı ortak, karamelli özel bölge.”
– “Beyazı alıyorum çünkü canım onu istiyor. Nokta.”
Yani çikolata, aslında ev içi bir diplomasi alanıdır. Soğuk savaş döneminde devletler nasıl anlaşma yapıyorsa, evde de çikolata paylaşımı öyle yapılır.
[color=]4. Forumdaşlara Açık Davet: Çikolatanızı Masaya Bırakın![/color]
Madem burası bir forum, en önemli görevi size bırakıyorum:
Hangi çikolata sizce iyidir?
Hikâyeleriniz, tartışmalarınız, komik anılarınız, çikolata yüzünden çıkan kavgalara dair itiraflarınız… Hepsini buraya dökün.
Belki birimiz bitterci, birimiz sütlücü, birimiz de beyaz çikolatanın aslında “melek gıdası” olduğuna inanan kesimdendir. Fark etmez! Yeter ki eğlenceli bir tartışma çıksın.
Üstelik belki de bu başlıkta yepyeni bir “çikolata barışı antlaşması” yazılır. Kim bilir?
Hadi forumdaşlar, klavyeler ısınsın!