PembePembe
New member
Getir’in, dünyanın en büyük pazarlarının başında gelen ABD’de hizmet vermesi niçiniyle düzenlenen basın toplantısında konuşan Getir Kurucusu Nazım Salur, Şikago’dan daha sonra ABD’de bu yıl sonuna kadar New York ve Boston kentlerinde de hizmet vermeyi planladıklarını, maksatlarının ise 100 binin üzerinde nüfusu olan 300 şehire ulaşmak olduğunu söylemiş oldu.
Amerika operasyonunun şirket tarihinde dönüm noktalarından biri olduğunu belirten Getir Kurucusu Nazım Salur, “Kurulduğumuz birinci günden itibaren amacımız küresel bir marka olmaktı. Bu vizyonumuza yatırımcılar inandı ve aldığımız 1,1 milyar doların üzerinde yatırım ile 7,7 milyar dolar değerlemeye ulaştık. Türkiye’nin en kıymetli şirketlerinden biri olurken, Avrupa’da yapılan listelerde de en epey dikkat çeken teşebbüsler içinde yer aldık. Artık Avrupa’nın en büyük kentlerinde sokaklarda gezerken Getir kuryelerini görüyorsunuz. Şu anda ise teknolojik teşebbüslerin merkezi Amerika’da, Türkiye’den çıkan özgün bir iş modeli olarak birinci bayrağımızı Şikago’da astık. Türk markası Getir’in tüm dünyada büyüdüğünü görmekten memnunluk ve gurur duyuyoruz” dedi.
Getir’i gerçek bir küresel muvaffakiyet öyküsüne dönüştürmek istediklerini söyleyen Salur, “Beş harfli iki heceli, Türkçe bir kelimeyi dünyaya sevdirmek istiyoruz. Bu topraklardan çıkan bir şirketin bunu başarabileceğini tüm dünyaya göstermek istiyoruz. Kültürel eserler ve markalar milletlerarası platformlarda ülkelerin iz bırakan kıymetleri. Biz de Türkiye’nin kıymetlerini ve potansiyelini dünyaya anlatmaya katkıda bulunmak istiyoruz” tabirlerini kullandı.
Taşınabilir teknoloji, perakende ve lojistik bilgiyi başarılı bir biçimde sentezleyen bir modellerinin olduğunu kaydeden Salur, “Bizim modelimiz dünyada şu anda en çok gündemde olan konulardan biri. Bu modeli biz icat ettik. Bizden daha sonra biroldukca pazar oyuncusu ortaya çıktı. Teknolojide başarılı olan teşebbüsler diğer ülkelerde de klonlanır. Türkiye genelde klonlayan ülkeydi, Getir özelinde klonlanan ülke olduk. Bu da bize büyük gurur veriyor” formunda konuştu.
Şu anda İngiltere’de Londra, Liverpool, Birmingham, Manchester, Cardiff, Brighton, Bristol, Southampton, Portsmouth, Sheffield, Nottingham ve Bradford olmak üzere 12 kentte bulunan Getir’in, Hollanda’da Amsterdam, Den Haag, Leiden ve Amstelveen’de, Almanya’da Berlin ve Hamburg’da, Fransa’da Paris ve Lille’de, İspanya’da Barselona ve Madrid’de, İtalya’da Milano’da ve Portekiz’de Lizbon’da hizmet verdiğini hatırlatan Salur, gelecek periyotta hem Avrupa’da birebir vakitte ABD’deki faaliyet alanlarını genişletmeyi sürdüreceklerini kaydetti.
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlandıran Salur, halka arza şu anda gereksinim duymadıklarını lakin olursa da yurt haricinde halka arzı düşündüklerini söylemiş oldu.
4 ayda 3 yatırım tipi yaptıklarını anlatan Salur, “Bu cinslerde fazlaca süratlice yatırım alabiliyoruz. Bugün halka arz için hazırlık yapsanız 6-12 ay sürer. Halka arza karşı değiliz lakin bizim üzere yeni şirketlerin mümkün olduğunca süratli hareket etmesi gerekiyor. Teşebbüs sermayesi fonlarından bu parayı almak daha avantajlı.” dedi.
Bir soru üzerine ABD’de büyümek için koşullar uygun olursa şirket de satın alabileceklerini söz eden Salur, n11’den pay satın alınması konusunda da Rekabet Kurumu’na müracaatlarının olduğunu, sürecin sonuçlanmasını beklediklerini lisana getirdi. Salur, “Şu anda market mamüllerinin süratli getirilmesi işindeyiz. e-ticaretin de hızlanması gerekiyor. Orada da bir e-ticaret oyuncusuyla birlikte bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyoruz.” formunda konuştu.
Salur, bayiler ve kuryelerle bir arada toplam çalışan sayılarının 30 bine yaklaştığını, bordrolu 1000 çalışana da küçük paylar vererek şirkete ortak ettiklerini bildirdi.
Amerika operasyonunun şirket tarihinde dönüm noktalarından biri olduğunu belirten Getir Kurucusu Nazım Salur, “Kurulduğumuz birinci günden itibaren amacımız küresel bir marka olmaktı. Bu vizyonumuza yatırımcılar inandı ve aldığımız 1,1 milyar doların üzerinde yatırım ile 7,7 milyar dolar değerlemeye ulaştık. Türkiye’nin en kıymetli şirketlerinden biri olurken, Avrupa’da yapılan listelerde de en epey dikkat çeken teşebbüsler içinde yer aldık. Artık Avrupa’nın en büyük kentlerinde sokaklarda gezerken Getir kuryelerini görüyorsunuz. Şu anda ise teknolojik teşebbüslerin merkezi Amerika’da, Türkiye’den çıkan özgün bir iş modeli olarak birinci bayrağımızı Şikago’da astık. Türk markası Getir’in tüm dünyada büyüdüğünü görmekten memnunluk ve gurur duyuyoruz” dedi.
Getir’i gerçek bir küresel muvaffakiyet öyküsüne dönüştürmek istediklerini söyleyen Salur, “Beş harfli iki heceli, Türkçe bir kelimeyi dünyaya sevdirmek istiyoruz. Bu topraklardan çıkan bir şirketin bunu başarabileceğini tüm dünyaya göstermek istiyoruz. Kültürel eserler ve markalar milletlerarası platformlarda ülkelerin iz bırakan kıymetleri. Biz de Türkiye’nin kıymetlerini ve potansiyelini dünyaya anlatmaya katkıda bulunmak istiyoruz” tabirlerini kullandı.
Taşınabilir teknoloji, perakende ve lojistik bilgiyi başarılı bir biçimde sentezleyen bir modellerinin olduğunu kaydeden Salur, “Bizim modelimiz dünyada şu anda en çok gündemde olan konulardan biri. Bu modeli biz icat ettik. Bizden daha sonra biroldukca pazar oyuncusu ortaya çıktı. Teknolojide başarılı olan teşebbüsler diğer ülkelerde de klonlanır. Türkiye genelde klonlayan ülkeydi, Getir özelinde klonlanan ülke olduk. Bu da bize büyük gurur veriyor” formunda konuştu.
Şu anda İngiltere’de Londra, Liverpool, Birmingham, Manchester, Cardiff, Brighton, Bristol, Southampton, Portsmouth, Sheffield, Nottingham ve Bradford olmak üzere 12 kentte bulunan Getir’in, Hollanda’da Amsterdam, Den Haag, Leiden ve Amstelveen’de, Almanya’da Berlin ve Hamburg’da, Fransa’da Paris ve Lille’de, İspanya’da Barselona ve Madrid’de, İtalya’da Milano’da ve Portekiz’de Lizbon’da hizmet verdiğini hatırlatan Salur, gelecek periyotta hem Avrupa’da birebir vakitte ABD’deki faaliyet alanlarını genişletmeyi sürdüreceklerini kaydetti.
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlandıran Salur, halka arza şu anda gereksinim duymadıklarını lakin olursa da yurt haricinde halka arzı düşündüklerini söylemiş oldu.
4 ayda 3 yatırım tipi yaptıklarını anlatan Salur, “Bu cinslerde fazlaca süratlice yatırım alabiliyoruz. Bugün halka arz için hazırlık yapsanız 6-12 ay sürer. Halka arza karşı değiliz lakin bizim üzere yeni şirketlerin mümkün olduğunca süratli hareket etmesi gerekiyor. Teşebbüs sermayesi fonlarından bu parayı almak daha avantajlı.” dedi.
Bir soru üzerine ABD’de büyümek için koşullar uygun olursa şirket de satın alabileceklerini söz eden Salur, n11’den pay satın alınması konusunda da Rekabet Kurumu’na müracaatlarının olduğunu, sürecin sonuçlanmasını beklediklerini lisana getirdi. Salur, “Şu anda market mamüllerinin süratli getirilmesi işindeyiz. e-ticaretin de hızlanması gerekiyor. Orada da bir e-ticaret oyuncusuyla birlikte bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyoruz.” formunda konuştu.
Salur, bayiler ve kuryelerle bir arada toplam çalışan sayılarının 30 bine yaklaştığını, bordrolu 1000 çalışana da küçük paylar vererek şirkete ortak ettiklerini bildirdi.