Futurist
New member
Birkaç yıl önce, Birleşmiş Milletler on yedi sürdürülebilir kalkınma hedefi ve 2030 yılına kadar bu hedeflere ulaşmak için bir takvim belirledi.
İle ilgili Francis Megna Yayınlanan 19 Haziran 2023
Gezegenimiz, muhtemelen uyumlaştırılmış ve işbirlikçi eylemler yoluyla ele alınabilecek karmaşık sorunlardan giderek daha fazla zarar görüyor. Birkaç yıl önce, Birleşmiş Milletler on yedi sürdürülebilir kalkınma hedefi ve 2030’a kadar bu hedeflere ulaşmak için bir takvim belirledi. Bu hedefler, büyüme ve yoksulluk, eşitsizlikler ve başlıca iklim değişikliği gibi çok çeşitli durumları kapsıyor. Gerçekten de, ikincisi, kesinlikle ilgili bir dizi sosyal ve ekonomik meselede itici bir faktörü temsil ediyor.
İklim değişikliğinin neden olduğu çevresel felaketlerin açıkça belirlediği ekonomik kayıplara ek olarak, bunun neden olduğu toplumsal zararın pek güven verici beklentileri yok. Bir Birleşmiş Milletler raporuna göre, tek başına sıcaklıklardaki artış, önümüzdeki 7 yıl içinde yaklaşık 100 milyon işin toplam kaybına yol açacak, bu da birçok araziyi ekilemez hale getirecek ve bazı bölgelerde sıcaklıklar çalışmanıza izin vermeyecek kadar yüksek, ayrıca çok sayıda şirketin verimliliği düşüyor. Dünya Bankası, 2050’de durum düzelmezse Afrika, Güneydoğu Asya ve Güney Amerika arasında iklim sorunları nedeniyle 140 milyon göçmen olacağını iddia ediyor.
Yukarıdakiler, iklim değişikliğinin şirketler ve iş dünyası üzerindeki etkilerinin ne kadar önemli olduğunu ve yalnızca kırsal alanlarla sınırlı olmadığını veya genel olarak yüksek riskli alanlar olarak sınıflandırılmadığını göstermektedir. Bölgemiz dahil. Gerçekten de İtalyan ekonomisinin tüm sektörleri iklim değişikliğinden etkileniyor. Ancak en önemli kayıplar, tarım ve turizmde hidrojeolojik istikrarsızlık olaylarının artmasının bir sonucu olarak altyapı donanımında yoğunlaşmaktadır. Güney Avrupa ülkelerinde tarım, beklenen yüksek kuraklık oranı, artan tropikal hastalıklar ve her şeyden önce kuzey Avrupa bölgelerinden gelen güçlü rekabetten zarar göreceği gerçeği nedeniyle en çok zarar görecek faaliyet olacak. ılıman iklimler haline gelen mahsulleri ve üretimi artırabilecektir.
AB iklim değişikliğiyle mücadele için hangi adımları atıyor? Her şeyden önce, Yapısal ve Yatırım Fonları, Ufuk 2021-2027 vb. gibi çeşitli finansman türlerinin kullanılması. Yatırımların çoğu, düşük etkili fabrika ve makine alımı gibi iklim değişikliğiyle mücadele girişimlerine yöneliktir. veya yeni yenilenebilir enerji tesisleri için teşvikler. En son cesaret verici ISTAT raporu, büyük İtalyan şirketlerinin 3/4’ünün nasıl sürdürülebilirlik eylemleri üstlendiğini vurguluyor. Bunların yaklaşık %50’si çevre koruma eylemlerine, %45’i sosyal sürdürülebilirliğe ve %37’si ekonomik sürdürülebilirliğe başvurmaktadır. Öte yandan, aktif küçük işletmeler sadece %35 civarındadır.
İle ilgili Francis Megna Yayınlanan 19 Haziran 2023
Gezegenimiz, muhtemelen uyumlaştırılmış ve işbirlikçi eylemler yoluyla ele alınabilecek karmaşık sorunlardan giderek daha fazla zarar görüyor. Birkaç yıl önce, Birleşmiş Milletler on yedi sürdürülebilir kalkınma hedefi ve 2030’a kadar bu hedeflere ulaşmak için bir takvim belirledi. Bu hedefler, büyüme ve yoksulluk, eşitsizlikler ve başlıca iklim değişikliği gibi çok çeşitli durumları kapsıyor. Gerçekten de, ikincisi, kesinlikle ilgili bir dizi sosyal ve ekonomik meselede itici bir faktörü temsil ediyor.
İklim değişikliğinin neden olduğu çevresel felaketlerin açıkça belirlediği ekonomik kayıplara ek olarak, bunun neden olduğu toplumsal zararın pek güven verici beklentileri yok. Bir Birleşmiş Milletler raporuna göre, tek başına sıcaklıklardaki artış, önümüzdeki 7 yıl içinde yaklaşık 100 milyon işin toplam kaybına yol açacak, bu da birçok araziyi ekilemez hale getirecek ve bazı bölgelerde sıcaklıklar çalışmanıza izin vermeyecek kadar yüksek, ayrıca çok sayıda şirketin verimliliği düşüyor. Dünya Bankası, 2050’de durum düzelmezse Afrika, Güneydoğu Asya ve Güney Amerika arasında iklim sorunları nedeniyle 140 milyon göçmen olacağını iddia ediyor.
Yukarıdakiler, iklim değişikliğinin şirketler ve iş dünyası üzerindeki etkilerinin ne kadar önemli olduğunu ve yalnızca kırsal alanlarla sınırlı olmadığını veya genel olarak yüksek riskli alanlar olarak sınıflandırılmadığını göstermektedir. Bölgemiz dahil. Gerçekten de İtalyan ekonomisinin tüm sektörleri iklim değişikliğinden etkileniyor. Ancak en önemli kayıplar, tarım ve turizmde hidrojeolojik istikrarsızlık olaylarının artmasının bir sonucu olarak altyapı donanımında yoğunlaşmaktadır. Güney Avrupa ülkelerinde tarım, beklenen yüksek kuraklık oranı, artan tropikal hastalıklar ve her şeyden önce kuzey Avrupa bölgelerinden gelen güçlü rekabetten zarar göreceği gerçeği nedeniyle en çok zarar görecek faaliyet olacak. ılıman iklimler haline gelen mahsulleri ve üretimi artırabilecektir.
AB iklim değişikliğiyle mücadele için hangi adımları atıyor? Her şeyden önce, Yapısal ve Yatırım Fonları, Ufuk 2021-2027 vb. gibi çeşitli finansman türlerinin kullanılması. Yatırımların çoğu, düşük etkili fabrika ve makine alımı gibi iklim değişikliğiyle mücadele girişimlerine yöneliktir. veya yeni yenilenebilir enerji tesisleri için teşvikler. En son cesaret verici ISTAT raporu, büyük İtalyan şirketlerinin 3/4’ünün nasıl sürdürülebilirlik eylemleri üstlendiğini vurguluyor. Bunların yaklaşık %50’si çevre koruma eylemlerine, %45’i sosyal sürdürülebilirliğe ve %37’si ekonomik sürdürülebilirliğe başvurmaktadır. Öte yandan, aktif küçük işletmeler sadece %35 civarındadır.