80 milyon metrekare çatıda Keban ve Atatürk barajı kadar güç var
Yaşadığımız Covid-19 salgını ile Marmara Denizi’ni esir alan müsilaj tehlikesi, pak ve yaşanabilir etrafın kıymeti bir kere daha ortaya koydu. Her yıl 22 Haziran’da kutlanan Dünya Yenilenebilir Güç Günü (World REnew Day) dünyanın aydınlık ve memnun geleceğinin pak güçte olduğunu hepimize hatırlatıyor. Son senelerda hükümetin muvaffakiyetle yürüttüğü yenilenebilir güç kaynaklarını sonuna kadar kullanma siyaseti çerçevesinde, bu alanda biroldukça yatırım ve teşvik uygulandı. Sonuç olarak yenilenebilir gücün hissesi Türkiye’nin toplam elektrik üretimine yüzde 17’ye kadar yükseldi. Gelecek senelerda bu oranın gerçekleşen yeni yatırımlarla birlikte daha da artacağı planlanıyor. Bilhassa yerli elektrikli oto TOGG projesinin de devreye alınmasıyla bir arada, hem yenilenebilir güçten elde edilen elektriğe tıpkı vakitte bu alanda gerçekleşecek yatırımlara daha fazlaca gereksinim duyulacak.
İşte tam da bu alanda yenilenebilir güç kaynaklarını artırmak için Türkiye’nin elinde fazlaca büyük bir potansiyel bulunuyor. Türkiye’de 80 ile 100 milyon metrekare içinde konut, iş yeri, sanayi ve toplumsal tesis çatı alanı olduğunu anlatan Türkiye’nin öncü güç firması Üçay Küme CEO’su Turan Şakacı, “Ülkemiz epeyce büyük bir zenginliğin üzerinde oturuyor. Adeta petrol konusunda şanslı olan Ortadoğu ülkeleri üzere Türkiye de, güneş zengini bir ülke” dedi.
Bir güç tesisi yatırımının birinci olarak arsa maliyeti ile başladığını anlatan Şakacı, “Türkiye’de arsa maliyetleri çok yüksek. Bilhassa de İstanbul’da bu oran katlanarak artıyor. Bir yerin metrekaresinin 30 bin TL’ye dayandığı İstanbul’da bir güç tesisi kurmak hiç de kârlı bir iş değil. Öte yandan arsa maliyetlerinin de çok yüksek olduğu Bursa, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Trabzon, Gaziantep üzere öteki kıymetli büyükşehirler de yatırımcılar için dezavantaj oluşturuyor. Öte yandan çatılara kurulan güneş güç sistemleri için ise arsa maliyeti sıfır. Nişantaşı’nda 1.000 metrekare arazi için 50 milyon TL’yi gözden çıkartmak gerekir; lakin tıpkı semtte bir apartmanın 1000 metrekarelik çatısına güneş güç sistemi kurmak için arsa maliyeti ödemezsiniz. Üstelik yaptığınız güç yatırımı size kısa müddette geri döner, ürettiğiniz fazla elektriği de satarak para da kazanabilirsiniz” sözlerini kullandı.
Güneş Gücü Potansiyeli Atlası’na (GEPA) göre Türkiye yıllık 2 bin 737 saat, günlük 7,5 saat verimli güneş alıyor bilgisini veren Turan Şakacı, “Yönetmeliğe nazaran 21 metrekareden büyük her çatıya, güneşten yararlanan yenilenebilir güç sistemi kurmak mümkün. Yatırım kendini 7.5 yılda amorti ediyor. Sistem 25 yıl boyunca çalışıyor ve parasız elektrik üretiyor. Konut siteleri, ticari alanlar, cümbüş yerleri, alışveriş merkezleri ve daha bir fazlaca alan kendi elektriğini üretme gücüne sahip. Tahminen kentlerde yeni bina yapacak alanları bulmak sıkıntı lakin güç üretmek için çatılarda fazlaca büyük bir potansiyel bizleri bekliyor” halinde konuştu.
Türkiye’deki çatı potansiyelinin tamamının kullanılması durumunda ortaya çıkacak güç potansiyelinin Atatürk ve Keban barajları kadar verimli olacağını anlatan Şakacı “niçin bu biçimdesi büyük bir araziyi atıl durumda bırakalım? Bugün meskende kal ve çalış devrinde günlük elektrik tüketimi 840 milyon kilovatsaate yükseldi. Bu oran iş yerlerinde çalıştığımız ve okullara gittiğimiz vakit günlük 640 milyon kilovatsaatti. Dünyada ve Türkiye’de büyük şirketler meskende çalışmanın kalıcı olacağını belirtiyor. Demek ki güç gereksinimimiz da o oranda artacak. Güneş potansiyelimiz ve boş çatılarımız da varken, kendini kısa müddette amorti edebilen yenilenebilir güç yatırımın niye gerçekleştirmeyelim” dedi.
Geleceğin mesleklerinden birinin de yenilenebilir güç alanında olduğunu anlatan Üçay Küme CEO’su Turan Şakacı, şunları söylemiş oldu: “Sistemi artık elektrik gücüyle çözüp, elektriği de güneşten ya da rüzgârdan yenilebilir biçimde üreteceğiz. Isı pompasıyla da ısıtma soğutma sistemlerini ve sıcak su kullanmasının tasarlanmasını sağlayacağız. Biz bölümün bu noktada biraz daha evirileceğini, yeni bir vizyona geçeceğini ve geçmesi gerektiğini düşünüyoruz. ötürüsıyla kendi tarafımızda takımlarımızın içerisindeki teknik işçi sayısını artırıp, bilhassa yenilenebilir güçle alakalı eğitimler verip işçi alımına başladık. Bölümün geleceğinde kendi vizyonunu, kendi dümenini bu yana çevirecek yapıların daha kuvvetleneceğini düşünüyoruz. Vizyonuna doğalgazın yanına ısı pompasını, güneş gücünü, rüzgâr gücünü ve alternatif güç kaynaklarını alan yapıların fazlaca daha uygun noktalara geleceğini öngörüyoruz.”dedi.
Hibya Haber Ajansı
Alıntıdır
Yaşadığımız Covid-19 salgını ile Marmara Denizi’ni esir alan müsilaj tehlikesi, pak ve yaşanabilir etrafın kıymeti bir kere daha ortaya koydu. Her yıl 22 Haziran’da kutlanan Dünya Yenilenebilir Güç Günü (World REnew Day) dünyanın aydınlık ve memnun geleceğinin pak güçte olduğunu hepimize hatırlatıyor. Son senelerda hükümetin muvaffakiyetle yürüttüğü yenilenebilir güç kaynaklarını sonuna kadar kullanma siyaseti çerçevesinde, bu alanda biroldukça yatırım ve teşvik uygulandı. Sonuç olarak yenilenebilir gücün hissesi Türkiye’nin toplam elektrik üretimine yüzde 17’ye kadar yükseldi. Gelecek senelerda bu oranın gerçekleşen yeni yatırımlarla birlikte daha da artacağı planlanıyor. Bilhassa yerli elektrikli oto TOGG projesinin de devreye alınmasıyla bir arada, hem yenilenebilir güçten elde edilen elektriğe tıpkı vakitte bu alanda gerçekleşecek yatırımlara daha fazlaca gereksinim duyulacak.
İşte tam da bu alanda yenilenebilir güç kaynaklarını artırmak için Türkiye’nin elinde fazlaca büyük bir potansiyel bulunuyor. Türkiye’de 80 ile 100 milyon metrekare içinde konut, iş yeri, sanayi ve toplumsal tesis çatı alanı olduğunu anlatan Türkiye’nin öncü güç firması Üçay Küme CEO’su Turan Şakacı, “Ülkemiz epeyce büyük bir zenginliğin üzerinde oturuyor. Adeta petrol konusunda şanslı olan Ortadoğu ülkeleri üzere Türkiye de, güneş zengini bir ülke” dedi.
Bir güç tesisi yatırımının birinci olarak arsa maliyeti ile başladığını anlatan Şakacı, “Türkiye’de arsa maliyetleri çok yüksek. Bilhassa de İstanbul’da bu oran katlanarak artıyor. Bir yerin metrekaresinin 30 bin TL’ye dayandığı İstanbul’da bir güç tesisi kurmak hiç de kârlı bir iş değil. Öte yandan arsa maliyetlerinin de çok yüksek olduğu Bursa, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Trabzon, Gaziantep üzere öteki kıymetli büyükşehirler de yatırımcılar için dezavantaj oluşturuyor. Öte yandan çatılara kurulan güneş güç sistemleri için ise arsa maliyeti sıfır. Nişantaşı’nda 1.000 metrekare arazi için 50 milyon TL’yi gözden çıkartmak gerekir; lakin tıpkı semtte bir apartmanın 1000 metrekarelik çatısına güneş güç sistemi kurmak için arsa maliyeti ödemezsiniz. Üstelik yaptığınız güç yatırımı size kısa müddette geri döner, ürettiğiniz fazla elektriği de satarak para da kazanabilirsiniz” sözlerini kullandı.
Güneş Gücü Potansiyeli Atlası’na (GEPA) göre Türkiye yıllık 2 bin 737 saat, günlük 7,5 saat verimli güneş alıyor bilgisini veren Turan Şakacı, “Yönetmeliğe nazaran 21 metrekareden büyük her çatıya, güneşten yararlanan yenilenebilir güç sistemi kurmak mümkün. Yatırım kendini 7.5 yılda amorti ediyor. Sistem 25 yıl boyunca çalışıyor ve parasız elektrik üretiyor. Konut siteleri, ticari alanlar, cümbüş yerleri, alışveriş merkezleri ve daha bir fazlaca alan kendi elektriğini üretme gücüne sahip. Tahminen kentlerde yeni bina yapacak alanları bulmak sıkıntı lakin güç üretmek için çatılarda fazlaca büyük bir potansiyel bizleri bekliyor” halinde konuştu.
Türkiye’deki çatı potansiyelinin tamamının kullanılması durumunda ortaya çıkacak güç potansiyelinin Atatürk ve Keban barajları kadar verimli olacağını anlatan Şakacı “niçin bu biçimdesi büyük bir araziyi atıl durumda bırakalım? Bugün meskende kal ve çalış devrinde günlük elektrik tüketimi 840 milyon kilovatsaate yükseldi. Bu oran iş yerlerinde çalıştığımız ve okullara gittiğimiz vakit günlük 640 milyon kilovatsaatti. Dünyada ve Türkiye’de büyük şirketler meskende çalışmanın kalıcı olacağını belirtiyor. Demek ki güç gereksinimimiz da o oranda artacak. Güneş potansiyelimiz ve boş çatılarımız da varken, kendini kısa müddette amorti edebilen yenilenebilir güç yatırımın niye gerçekleştirmeyelim” dedi.
Geleceğin mesleklerinden birinin de yenilenebilir güç alanında olduğunu anlatan Üçay Küme CEO’su Turan Şakacı, şunları söylemiş oldu: “Sistemi artık elektrik gücüyle çözüp, elektriği de güneşten ya da rüzgârdan yenilebilir biçimde üreteceğiz. Isı pompasıyla da ısıtma soğutma sistemlerini ve sıcak su kullanmasının tasarlanmasını sağlayacağız. Biz bölümün bu noktada biraz daha evirileceğini, yeni bir vizyona geçeceğini ve geçmesi gerektiğini düşünüyoruz. ötürüsıyla kendi tarafımızda takımlarımızın içerisindeki teknik işçi sayısını artırıp, bilhassa yenilenebilir güçle alakalı eğitimler verip işçi alımına başladık. Bölümün geleceğinde kendi vizyonunu, kendi dümenini bu yana çevirecek yapıların daha kuvvetleneceğini düşünüyoruz. Vizyonuna doğalgazın yanına ısı pompasını, güneş gücünü, rüzgâr gücünü ve alternatif güç kaynaklarını alan yapıların fazlaca daha uygun noktalara geleceğini öngörüyoruz.”dedi.
Hibya Haber Ajansı
Alıntıdır